Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/403 E. 2021/797 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/403 Esas
KARAR NO : 2021/797 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müteahhit firma olarak, davalılarında arsa sahibi olarak İzmir … Noterliğinin 26.09.2014 tarih ve … yevmiye numaralı taşınmaz vaadi ve arsa payı karşılığında inşaat sözleşmesi imzaladıkları, Buca … Mah. … Ada … parsel … nolu bağımsız 1/2’sinin davacı şirket adına tapu iptali tescili veya bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu, birleşen dava ile 17.050,00 TL alacağın inşaatın teslimi gereken 31/08/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar … ile … mahkememize sunmuş oldukları cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, söz konusu taşınmazda malik olmadıklarını, haklarında tescil davası açılamayacağını, zemin kat … numaralı dairenin 1/2 payının …’a devri talebinin davacı şirket yetkilisi …’tan geldiğini, sözleşme gereği olarak bu talebin yerine getirildiğini, miktar belirtilmeden daire bedeli istenmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın taraflarının ticari işletmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile hem mahkememiz dosyası hem de birleşen dosya yönünden görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Mahkememiz 2019/403 Esas sayılı asıl dosyası ile birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden;
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması” dava şartının noksan olduğu ve noksanlığın giderilmesinin mümkün bulunmadığından aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesi gereğince mahkememiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulduğunda/re”sen dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece nazara alınacağından bu aşamada yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, iki haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verildi.05/10/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır