Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2022/515 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/394
KARAR NO : 2022/515

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 31.07.2019 tarihli dava dilekçesinde; davalı …’nın müvekkili şirketin eski ortağı olduğunu, 02.01.2013 tarihinde hissesini devrederek şirketten ayrıldığını, davalının şirket ortağı ve müdürü olduğu dönemde münferit imza yetkisini kullanarak şirketin 28.04.2009 tarihinde 301.000,00 TL bedelle satın almış bulunduğu İzmir İli Menemen İlçesi … Köyü … Ada … Parsel nolu taşınmazın kat irtifakı kurulmuş, … blok … kat … ve …, … Kat … ve …, … Kat … ve …, … Kat … ve …, … Kat … ve …, … Kat … ve …, … Kat … ve … nolu bağımsız bölümlerini 10.07.2012 tarihinde … isimli şahsa sattığını, aynı gün … tarafından şirket hesabına 98.000,00 TL havale yapıldığını, taşınmazların satışına ilişkin olarak şirket genel kurulu veya yönetim kurulu tarafından alınmış herhangi bir karar bulunmadığını, satış ve devir işleminin münhasıran davalının münferit imza yetkisine dayanarak tek başına gerçekleştirdiği bir tasarruf olduğunu, 3 yıldan fazla zaman önce 301.000,00 TL bedel ile satın alınan taşınmazın 3 yıl sonra 98.000,00 TL’ye satılması mümkün olmadığından aradaki farkın davalıdan talep edildiğini, ödemenin gerçekleştirilmediğini, davalının şirketteki hissesini devrederek ayrıldığını, davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir yanıt verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İzmir 2. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyası ile 50.000,00 TL bedelli belirsiz alacak davası açıldığını, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değerinin 337.882,49 TL olduğu, satıştan sonra müvekkili şirket hesabına aktarılan paranın 98.000,00 TL olduğu, davalının müvekkili şirkete 239.882,49 TL borçlu olduğunun belirtildiğini, mahkemece rapor doğrultusunda hüküm kurulduğunu ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, karar aleyhine davalı tarafça İstinaf kanun yoluna başvurulduğunu, alacak ticari alacak olduğundan zorunlu alacak prosedürüne başvurulduğunu ancak sürecin anlaşamama tutanağı ile sonuçlandığını, davacı şirket alacağının imkansız hale gelmemesi için davalının mal varlığına ihtiyati haciz konulmasının talep edildiğini belirtmiş, öncelikle alacağın tahsilinin imkansız hale gelmemesi için davalının bildirilen mal varlığı kayıtları üzerine ihtiyati haciz uygulanmasına, 189.882,49 TL alacağın 22.12.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 02.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, İzmir 2. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasında davanın ıslah edilmediğini, bu davada talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, davalının işlem tarihinde ortağı ve münferit imza yetkilisi olduğu davacı şirket adına İzmir İli Menemen İlçesi … Köyü … Ada … Parsel Nolu taşınmazı 10.07.2012 tarihinde … isimli şahsa şirketin söz konusu şahsa olan borçlarına mahsuben 98.000,00 TL bedel ile satması ile şirket borçlarından bu meblağın düşüldüğünü, 98.000,00 TL’lik satış bedelinin şirket hesabının bulunduğu … Karabağlar şubesine yatırıldığını, şirket adına mezkur şubeden kullanılan kredinin kapatıldığını, banka lehine tesis edilen teminat mahiyetindeki ipoteğin fek edildiğini, davacı şirket yetkililerinin söz konusu işlemden haberdar olduğunu ve muvafakatlarının bulunduğunu, davacının satış gerçekleştikten yaklaşık 2,5 yıl sonra ihtar çekerek satıştan yeni haberi olmuş gibi izlenim yaratmaya çalışmasının hayatın olağan akışına ve Medeni Kanunun 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, taşınmazın davacı şirketçe … İnşaat Ltd. Şti’ne yapılan petrol satışları için açılan cari hesap borçlarına teminat olmak üzere davacı şirket tarafından … İnşaat Ltd. Şti’nden devralındığını, bedelin de iki şirket arasında fiktif olarak belirlendiğini, bedelin yüksek gösterildiğini, daha sonra … İnşaat Ltd. Şti tarafından petrol bedelleri ödenmeyince taşınmazın davacı aktifinde kaldığını, taşınmazın davacı tarafça nakden bedel ödenerek satın alınmadığını, taşınmazın 2009 senesinde 301.000,00 TL değerinde olmasının mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde kat ittifakı kurulduktan sonra herhangi bir bina inşaa edilmediğini dolayısıyla taşınmazın değeri iddia edildiği gibi yüksek olmadığından ve taşınmaz davacı şirketçe 301.000,00 TL nakden ödenerek saıtn alınmayıp muvazalı bir işlem ile satış gibi gösterildiğinden belediye rayiç değeri üzerinden arsa değeri olan 98.000,00 TL’ye satılmasının normal olduğunu ve davacı şirketin zarara uğraması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacı şirket ortaklarınca davalıya usulüne uygun şekilde şirket adına taşınmaz satma yetkisini de kapsayacak şekilde münferit imza yetkisi verildiğini, ortada usulsüz ve hukuka aykırı bir işlem bulunmadığını, davalının davacıdan olan alacağının ödenmesi için davacıya yollamış olduğu İzmir … Noterliği’nin 09.10.2014 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi nedeni ile ve ayrıca davalı ile aralarında devam eden menfi tespit davası ve sahtecilik şikayeti nedeni ile davacının eldeki davayı açtığını, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirtmiş, öncelikli ihtiyati haciz talebinin reddine ve nihayetinde davanın öncelikle zaman aşımına uğradığı için bu yönden reddine aksi kanaate varılacak olursa davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 2. ATM’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosya incelemesinde; davacının … Petrol Tur. Tic ve San Ltd Şti., davalının …, davanın alacak davası olduğu, mahkemece 30.11.2018 tarihinde davanın kabulü ile davacı tarafın fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 22.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, dosyanın davalı tarafça İstinaf edildiği ,İzmir BAM 20. Hukuk Dairesi’nin 29.12.2021 tarih, …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile İzmir 2. ATM’nin 30.11.2018 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin İstinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 md. uyarınca esastan reddine karar verildiği, kararın 08.02.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça davalının davacı şirketin ortağı ve müdürü olduğu dönemde münferit imza yetkisini kullanarak yaptığı gayrimenkul satışı nedeni ile davacı şirketi zarara uğrattığından bahisle oluşan zararın tazminine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açıldığı, davacı tarafça söz konusu talep ile ilgili 17.03.2015 tarihinde İzmir 2. ATM’ye fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL belirsiz alacak yönünden alacak davası açıldığı, söz konusu dava dosyasına davacı şirketin , davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin şirket ortaklar kurulunun 10.03.2015 tarihli …/… nolu kararını ibraz ettiği , İzmir 2. ATM dosyasında alınan bilirkişi heyeti ek ve kök raporunda İzmir İli Menemen ilçesi … Mah. … ada … parsel … blok … Apt. No:… adresinde yer alan mesken vasıflı taşınmaza ilişkin olarak tarasarruf tarihi itibari ile parsel üzerinde dava konusu … blok binasının bulunmadığı dikkate alındığında kat irtifakı mülkiyeti kurulmuş olan 14 adet bağımsız bölümün 10.07.2012 tarihinde toplam arsa değerinin 337.882,49 TL olduğunun bildirildiği, İzmir 2 ATM dosyasında verilen ve kesinleşen kararda da belirtildiği üzere , davalı …’nın davalı şirketin eski ortağı ve münferit imza yetkisine haiz müdürü olduğu dönemde davacı şirkete ait İzmir İli Menemen ilçesi … Mah. … ada … parsel … blok … Apt. No:… adresinde yer alan mesken vasıflı taşınmazı 10.07.2012 tarihinde dava dışı 3. kişiye sattığı, aynı tarihte şirket hesabına 98.000,00 TL havale yapıldığı, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen satış tarihindeki rayiç değeri olan 337.882,49 TL ile kayıtlardaki satış bedeli arasında 239.882,49 TL’lik fark bulunduğu, söz konusu farkın şirketin uğradığı zarar olduğu, davacı şirketin davalı eski müdürün eyleminden dolayı doğrudan doğruya zarara uğradığı, söz konusu zararın 50.000,00 TL’lik bölümünün İzmir 2. ATM’nin 04.12.2018 tarih, …/… Esas …/… Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile hüküm altına alındığı, geriye kalan 189.882,49 TL’lik bölüm yönünden Mahkememize eldeki davanın açıldığı, İzmir 2. ATM’nin kesinleşmiş kararının eldeki dava dosyası yönünden alacağın varlığı ve miktarı açısından kesin hüküm niteliğinde bulunduğu, davalı tarafça Mahkememiz dosyasında zaman definin ileri sürüldüğü , davacı tarafça İzmir 2 ATM’de açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan talep edilen tüm alacak yönünden zaman aşımının İzmir 2. ATM’de açılan dava dosyası ile kesildiği ve zaman aşımı hesabının söz konusu tarih itibariyle yapılmasının gerektiği, davalı tarafça İzmir 2 ATM dosyasına verilen cevap dilekçesinde zaman aşımı definin ileri sürülmediği , davalı tarafça süresinde süresinde zamanaşımı def’i ileri sürülmediğinden İzmir 2 ATM dosyasının devamı ve eki niteliğindeki Mahkememiz dosyası yönünden de arttırılan ve istenen bedel için sonradan zaman aşımı def’inin ileri sürülemeyeceği , davalının zaman aşımı define değer verilemeyeceği , dava konusu alacağa karşı geçerli bir zaman aşımı itirazının bulunmadığı bunun yanında davanın niteliği göz önüne alındığında zaman aşımı yönünden uygulanması gereken TTK 560. Maddesinde ” Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır ” düzenlemesinin bulunduğu, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihin davalıya gönderilen Karşıyaka … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarname tarihi olan 24/09/2014 tarihi olduğu söz konusu tarih göz önüne alındığında TTK’ nin 560. Maddesinde belirtilen öğrenme tarihi ile ilgili 2 yıllık zaman aşımı süresinin İzmir 2. ATM’de açılan dava tarihi itibariyle dolmadığı, zararı doğuran fiilin meydana geldiği 10.07.2012 tarihinden itibaren TTK 560. Maddesindeki 5 yıllık sürenin de İzmir 2. ATM’de açılan dava açılış tarihi itibarıyla dolmadığı ve davanın zamanaşımına uğramadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABÜLÜ ile, 189.882,49 TL nin 22/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 12.970,82-TL harçtan peşin alınan 3.242,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.728,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ ye göre hesap edilen 21.742,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 9 davetiye bedeli 59,20-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yapılan 3.366,62 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına ,
Dair tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar Davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av …’in yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır