Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/378 E. 2021/312 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/378 Esas
KARAR NO : 2021/312

DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in maliki ve sürücüsü oyduğu ve diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin zmms poliçesi yapılan … plakala sayılı aracın 26/09/2016 tarihinde davacıların müşterek çocuğu …’e çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan tutanakta …’in asli kusurlu olduğu, araç sürücüsü …’in tali kusurlu olduğunun belirtildiği, …’in kazada vefat etmesi nedeniyle annesi … ve babası …in müşterek çocukları …’in desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek şimdilik 7.000,00 TL destekten yoksun kalma, 100,00 TL cenaze ve defin giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin olay günü eşiyle birlikte seyir istikametinde çift şeritli yolda ikinci vitesle ve normal hızla işe gidiyor iken karşı yönden gelen belediye otobüsünün durmuş olduğunu, belediye otobüsünün yanından geçmekteyken maktulün aniden müvekkilinin önüne çıktığını, bu nedenle kazaya engel olamadığını, belirterek davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ATK ya gönderilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketin söz konusu zararda kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacı tarafından sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesinin gerekli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (destekten yoksun kalma ve cenaze defin gideri) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
– Davacılara ait nüfus kayıtları,
– İzmir .. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti,
-İzmir Emniyet Müdürlüğünün 17/01/2020 tarihli yazısı
– Bilirkişi …’ün10/02/2020 tarihli raporu,
-… Sigorta A.Ş nin 09/03/2020 tarihli yazısı ve eki poliçe, hasar dosyası
-Aktüer bilirkişi …’ın 11/02/2020 tarihli aktüerya raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
Mülga Borçlar Kanununun 45. maddesinin 2. Fıkrası(TBK’nın 53/3. maddesi) hükmü ile düzenlenen destekten yoksun kalma tazminatı, doğrudan doğruya zarar görenin tazminat isteyebileceğine dair kuralın istisnasıdır. Bu hüküm ile olaydan dolaylı olarak zarar görene de tazminat istemek hakkı tanınmıştır. Bu istem Mülga Borçlar Kanunu’nun 41, 45/1, 47, 48, 49, 55, 56, 58 ve diğer maddelerinde düzenlenen (TBK’nın 49, 53, 54, 56, 57, 66, 67, 69. maddeleri) tazminat istemleri ile eş değerde olmadığı gibi eylemin karşılığı olan bir ceza da değildir. Ölümün sonucu olarak, ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğinin ölümünden önceki, düzeyinde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat biçimidir(Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1978/1 Esas, 1978/3 Karar). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Borçlar Kanunu’nun 45.(TBK’nın 53/3. maddesi) maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan ve desteğinin olanakları içinde yapabilecegi para ile değerlendirilebilir yardımın belirlenmesidir. Destekten yoksun kalanın, desteğinin ölümünden önce onun geniş yardımları sonucu sürdürdüğü aşırı masrafları gerektiren, savurgan bir yaşam şeklinin devam ettirilmesi değildir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 26/09/2016 tarihinde yaya konumunda bulunan davacıların oğulları …’e çarptığı, çarpma neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacıların oğulları olan …’in kaza nedeniyle hayatını kaybettiği, iş bu dava ile davacıların maddi tazminat talebinde bulunduğu, uğranılan maddi zararların haksız fiil faili olan sürücü … ile kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalılardan tazmininin talep edildiği, her ne kadar davalı … tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de, söz konusu kazada davacılarının desteğinin hayatını kaybettiği, bu nedenle TBK’nun 72. ve KTK’nun 109. maddesi uyarınca somut olayda ceza zamanaşımının 15 yıl olduğu, kaza ve dava tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın 26/03/2016-26/03/2017 tarihleri arasında davalı sigorta nezdinde zmms poliçesi ile sigortalı olduğu, mahkememizce kusur bilirkişisinden alınan 10/02/2020 tarihli kusur raporunda davalı sürücünün %25 kusurlu olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, mahkememizce alınan kusur raporu ile dosyamıza kazandırılan ve davaya konu adli vakaya ilişkin olarak yürütülen İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı ceza yargılamasında alınan kusur raporlarının ve kaza tespit tutanağının uyumlu olduğu, bu nedenle taraf vekillerinin kusur raporuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, mahkememizce dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi tarafından müteveffanın kusur durumu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı …’nin destekten yoksun kaldığı maddi zararın 19.161,77 TL, davacı …’nın destekten yoksun kaldığı maddi zararın 7.911,19 TL olduğu ayrıca davacılar tarafından talep edilebilecek cenaze ve defin gideri masrafının 150,00TL olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, müteveffanın davacılar … ve …’nın oğlu olması sebebiyle aralarında farazi destek ilişkisinin bulunduğu, davacılar … ve …’nın yaşamlarının sonuna kadar müteveffa çocuklarının desteğinden mahrum kaldığı, TBK’nun 49 vd. maddeleri ile yerleşik Yargıtay uygulamasına göre davacıların destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin gideri talebinde bulunabilecekleri, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamı ile KTK’nun 90.maddesinde genel şartlara yapılan atfın iptal edildiği ve tazminat hesaplanmasında genel hükümlerin uygulanması gerektiği, mahkememizce alınan kusur ve aktüerya bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacılar … ve …’nin uğradığı maddi zarardan davalı …’in haksız fiil faili olarak, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak sorumluluğu bulunduğu, davalı … sigorta şirketinin kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, davalı …’in haksız fiil tarihi olan 26/09/2016, diğer davalı sigorta şirketinin ise sigortaya başvuru tarihinden itibaren 8.iş günü olan 09/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacıların davasını belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği, 25/12/2020 tarihli dilekçe ile değer arttırım talebinde bulundukları anlaşılmakla, davacılar … ve …’nin maddi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … …’in destekten yoksun kalma tazminat talebinin KABULÜ ile, 19.161,77 TL maddi tazminatın trafik kaza tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi kaza tarihi olan 2016 tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan zmms poliçe teminat limiti ve 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
2-Davacı …in destekten yoksun kalma tazminat talebinin KABULÜ ile, 7.911,19 TL maddi tazminatın trafik kaza tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi kaza tarihi olan 2016 tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan zmms poliçe teminat limiti ve 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
3-Davacı … …’in cenaze ve defin gideri talebinin KABULÜ ile, 75,00 TL maddi tazminatın trafik kaza tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi kaza tarihi olan 2016 tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan zmms poliçe teminat limiti ve 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
4-Davacı …in cenaze ve defin gideri talebinin KABULÜ ile, 75,00 TL maddi tazminatın trafik kaza tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi kaza tarihi olan 2016 tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan zmms poliçe teminat limiti ve 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
5-Alınması gerekli 1.859,60 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ile 68,73 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.746,47 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç ile 68,73 TL ıslah harcı ve davacılar tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti, 227,10 TL müzekkere-tebligat gideri toplamı olan 1.234,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
7-Davacı … … kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca hüküm altına alınan maddi tazminat için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’e ÖDENMESİNE
8-Davacı … … kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca hüküm altına alınan maddi tazminat için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …e ÖDENMESİNE
9-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-6100 Sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı Aleattin vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA