Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2022/370 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/372
KARAR NO : 2022/370

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.01.2010 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, yaya haldeki …’a çarparak ölümüne neden olduğunu; bu aracın davalı Sigorta Şirketi tarafından düzenlenmiş ZMMS poliçesinin bulunduğunu, davacı eşin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ileri sürmek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle, 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi dava dosyasına cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İzmir 9.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas ve …/… sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 13/11/2020 Tarihli ve …-…-…/…. Sayılı Raporunda; Sürücü …’in %15(yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın %85(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Trafik Uzmanı …’nin 14.07.2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda; … plaka sayılı araç sürücüsü …’in bu kazanın oluşumunda %25 oranında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, müteveffa … bu kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 26/03/2021 Tarihli ve …-…-…/… Sayılı Ek Raporunda; Sürücü …’in %15(yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın %85(yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
…’ın 09/06/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı için %15 haklılık oranı üzerinden 5.996,96 TL DTKT hesaplandığı, hesaplanan zararın davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi teminat limiti içinde kaldığı, sigorta şirketine başvuru yapılan tarihe 8 iş günü ilavesi ile 16.10.2018 tarihine ulaşıldığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
– Zarar verici bir fiil
– Bu fiilin hukuka aykırı olması
– Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
– Fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
– Zarar görenin ağır kusuru
– Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda; davacıların desteğinin davaya konu edilen trafik kazası neticesinde vefat ettiği, kazanın ve kaza neticesinde meydana gelen zarardan tarafların hangi hukuka aykırı fiillerinin ne oranda sebep olduğunun tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı davacıların desteğinin meydana gelen kazada %85 oranında davalı sigorta şirketinin sigortalısı aracın sürücüsünün %15 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan tarafların fiillerin ile oluşan zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, bu haliyle 6098 sayılı yasanın, sorumluluk hukukunun ve tazminat hukukunun ilkeleri çerçevesinde davacıların destek yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması için dosyanın hesap bilirkişisine verildiği, destekten yoksun kalma tazminatlarının miktar olarak hesaplandığı hesaplamanın yasaya ve yukarıda anılı ilkelere uygun olduğu belirlenerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
2-5.996,96-TL destekten yoksun kalma tazminatının 17.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli toplam 409,65-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL’den mahsubu ile bakiye 365,25-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 106,80-TL toplam harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 1.046 TL Adli Tıp Kurumu rapor ücreti ve 140,45 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.193,25-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır