Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/341 E. 2021/1124 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/341
KARAR NO : 2021/1124

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davacı şirketin 16.03.2018 ve 17.04.2018 tarihinde davalıya ait … plakalı aracın ve 23.03.2018 tarihinde … plakalı aracın tamir ve yedek parça işlerini yaptığı, ancak 2019 yılında cari hesaplarını kontrol ederken ödemenin yapılmadığını fark ederek fatura kestiği, iş bu faturanın APS ile …’a gönderildiği, davalının faturaları teslim aldığı, faturaya 8 iş günü içerisinde itiraz edilmediği, müvekkilinin ödemeyi alamayınca … hakkında icra takibi başlatıldığı, ancak davalının takibe itiraz ettiğinden bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/…Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 19.02.2019 tarihinde 7.085,90 TL asıl alacak, 33,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.119,10 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 29.06.2020 tarihli raporda sonuç olarak; davacı tarafın incelenen 2019 yılı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, takip ve davaya konu 31.01.2019 tarih ve 7.085,90 TL’lik faturanın davacı şirkete ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu ve bu fatura nedeniyle davacının davalıdan 31.01.2019 tarihi itibariyle 7.085,90 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden ilgili yıllara ilişkin Ba kayıtları getirtilerek aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 24.11.2020 tarihli ek raporda ; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, her iki tarafın birinci sınıf tacir olduğu, davacı tarafından icra takibinde yasal faiz talebinde bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince yapılan hesaplamada davalının faturaları teslim aldığı 31.01.2019 tarihinden itibaren icra takibinin açıldığı tarih olan 19.02.2019 tarihlerini kapsar şekilde 19 günlük yasal faiz tutarının 33,20 TL olduğu, fatura bedeli olan 7.085,90 TL fatura alacağı ile toplam 7.119,10 TL davacı alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak davalıya ait 2019 yılına ait Ba/Bs’lerin dönemlik ve aylık olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, vergi dairesi tarafından dosyaya gelen 27.10.2021 tarihli cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava dilekçesinde belirtilen … ve … plakalı araçların trafik kayıtları istenilmiş olup, gelen kayıtların incelenmesinden her iki aracında davalı … adına kayıtlı olduğu görülmüş olup, delil olarak dosyaya eklenmiştir.
5-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında SGK’ya müzekkere yazılarak davalının 2019 yılı çalışanlar listesinin bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı adına kayıtlı … plakalı araç için 16.03.2018 ve 17.04.2018 tarihinde … plakalı araç için de 23.03.2018 tarihinde davacı tarafça tamir ve yedek parça hizmetinin davalıya verildiği, ancak verilen bu hizmet karşılığında düzenlenen takip ve davaya konu fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğinden bahisle davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde takip ve davaya konu faturanın 29.01.2019 tarihinde düzenlendiği, iş bu faturanın ev adresine gönderildiği, aynı gün davalı tarafça cari hesaba işlendiği, ancak gerçeği yansıtmayan fatura olması nedeniyle 01.02.2019 tarihi itibariyle iade faturası kesildiği ve iadeli taahhütlü mektupla davacı tarafa gönderildiği, davacı tarafça iddia edildiği şekilde 2019 yılında davalının davacı ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle takibe konu edildiği şekilde bir borcunun bulunmadığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla takibe konu alacağa dayanak 2018 yılına ait 1951 ve 1952 nolu iş emirlerinin eşi olan …ve arkadaşı … adına açıldığı, ödemelerinde firma sahibi ile kendi aralarında halledildiği, 2018 yılı içerisinde tarafına düzenlenmiş bir faturanın bulunmadığı gibi BK gereğince alacağın zamanaşımına uğradığından takibin bu nedenle de geçersiz olduğu belirtilerek takibe konu asıl alacak, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle takibe konu edilen fatura muhteviyatı hizmetin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği, bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu olan tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişiden alınan rapora göre takip ve davaya konu 29.01.2019 tarih ve KDV dahil toplam 7.085,90 TL’lik faturanın davacı şirketin usulüne uygun olarak tutulduğu tespit edilen ticari defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalının vergi dairesinden getirtilen Ba’larının incelenmesinden iş bu faturanın KDV’siz tutarı olan 6.005,00 TL olarak vergi dairesine bildirilmiş olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde davacı tarafça dosyaya sunulan takip ve davaya konu 29.01.2019 tarih ve toplam KDV dahil 7.085,90 TL’lik faturanın içeriğinin incelenmesinden açıklama bölümünde davacı tarafça davalıya verilen mal ve hizmetler tek tek belirtilmek suretiyle toplamda KDV dahil 7.085,90 TL’lik faturanın davacı tarafça davalı adına düzenlendiği ve iş bu fatura içeriğinde yapılan işlemlere dayanak olarak da … plakalı araçla ilgili olarak … ve … nolu “Araç Kabul ve İş Emri” ile … plakalı araçla ilgili olarak da … nolu “Araç Kabul ve İş Emri”nin bir suretinin dosyaya sunulduğu, iş emirleri içeriği ve fatura içeriğinde belirtilen mal ve hizmetlerin birbiriyle uyumlu olduğu, Araç Kabul ve İş Emirlerinin tamamında teslim alan bölümünde … isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Yine dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin incelenmesinden davacı tarafça düzenlenen fatura ile ilgili olarak davalı tarafından 01.02.2019 tarih ve toplam 7.085,90 TL’lik iade faturasının düzenlendiği, iş bu iade faturasının içeriğine “29.01.2019 tarihli …-…, …-… nolu fatura iadesi” şeklinde ibarenin bulunduğu, iş bu faturanın davalı tarafça davacıya iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği ve 01.03.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafça davalıya keşide edilen Bornova … Noterliği’nin 07.03.2019 tarihli ihtarnamesi ile iade faturasının kabul edilmeyerek davalı tarafa iade edildiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında oluşturulan ara kararı gereğince davacı vekili tarafından 24.07.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan davacı şirketin 2019 yılı yevmiye kapanış 2020 yılı yevmiye açılış ve kapanış ile 2019 ve 2020, 2021 yıllarına ilişkin davalı cari hesap dökümlerinin incelenmesinden davalı tarafça düzenlenen iade faturasının davacı şirket defterlerine işlenmemiş olduğu ve mali müşavir bilirkişi tarafından da belirtildiği şekilde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.085,90 TL alacaklı olduğunun kayıtlarda mevcut olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla davalının vergi dairesinden getirtilen Ba’larının incelenmesinden takip ve davaya konu 29.01.2019 tarihli KDV dahil 7.085,90 TL’lik faturanın davacı şirket defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalının icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ve vergi dairesinden gelen Ba formunun incelenmesi neticesinde iş bu faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu şekilde davalının iş bu faturayı ticari defterlerine işlediği, ancak daha sonrasında 01.02.2019 tarihli aynı tutarlı iade faturasını düzenleyerek davacıya gönderdiği anlaşılmıştır. Bu şekilde davacı tarafça davalı adına düzenlenen takip ve davaya konu faturayı alarak kendi ticari defterlerine işledikten sonra davalının iade faturası kesmiş olması nedeniyle iade faturasına ve dolayısıyla dava konusu fatura muhteviyatı mal ve hizmeti almadığı hususunun davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan ve dava konusu fatura içeriğinde belirtilen mal ve hizmetlerin davalıya verildiğine dair sunulan iş emirleri içeriğinde geçen … ve yine … plakalı her iki aracında trafik tescilden getirtilen kayıtlarına göre davalı adına kayıtlı olduğu ve takip ve davaya konu fatura ile sunulan her iki araca ilişkin Araç Kabul ve İş Emirleri içeriğinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalı tarafça icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davacı tarafça dosyaya sunulan Araç Kabul ve İş Emirleri’nin eşi …ve arkadaşı … adına açıldığı ve ödemelerinin de firma sahibi ile kendi aralarında halledildiği belirtilmiş olmasına rağmen ödemelere ilişkin bir delilin dosya içerisinde bulunmadığı, davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı da cevap sunulmadığından yemin deliline de dayanılmamış olduğu, bu kapsamda tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça düzenlenen faturayı ticari defterlerine işledikten sonra iade faturası düzenlendiği anlaşılan davalının takip ve davaya konu fatura muhteviyatı hizmeti almadığı yönündeki savunmasını kanıtlayamadığı düşünülmüştür. Bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacı şirketin usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinde davacı alacağı olarak kayıtlı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilen 7.085,90 TL asıl alacak açısından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca takipten önce dava konusu alacakla ilgili olarak davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge sunulmadığından takip talepnamesindeki işlemiş faize ilişkin talebin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nedeniyle TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımının iş bu davada uygulanmasının gerektiği, bu nedenle fatura ve takip tarihi dikkate alındığında henüz zamanaşımı süresi dolmadan takibin başlatıldığı görülmekle davalının icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 7.085,90 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.417,18 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 7.085,90 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.417,18 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 484,03 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 85,98 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 398,05 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 136,78 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 158,30 TL, bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam 608,30 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 602,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)