Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/334 E. 2022/1188 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/334 Esas
KARAR NO : 2022/1188
DAVA : Menfi Tespit, İstirdat
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkil …’in diğer davacı müvekkili … Tarım … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğu, davalı ile müvekkilinin birlikte iş yapma konusunda anlaştıkları, projenin oluşturulduğu ancak yapılması planlanan işin bir türlü hayata geçirilemediği, davalının ödünç açıklaması ile müvekkil …’in vergi borcundan dolayı şahsi hesaplarını kullanamamasından ötürü müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket adına banka hesabına toplam 103.400,00TL ödeme yaptığı, davalının istemi üzerine müvekkilinin 175.000,00 TL bedelli kambiyo senedi düzenlediği, tarafların aralarında davalının senet bedeli olarak belirtilen meblağın tamamını muhtelif tarihlerde göndermesi konusunda anlaştıkları, müvekkilinin davalıya güvendiği ve kendisine ne söylendiyse yeriğne getirdiği, davalının toplamda 103.400,00 TL para gönderdiği, haksız ve usulsüz olarak müvekkilleri hakkında 175.000,00 TL’lik senet bedelinin tamamı üzerinden icra takibi başlattığı, davalının ayrıca 10/01/2018 tarihli 38.900,00 TL borcun para dekontunu dayanak yaparak müvekkili şirket aleyhinde İzmir 5.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibi başlattığı, bu dosyada takibe konulan alacağın ayrıca İzmir 15.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile de mükerrer olarak tahsil edilmeye çalışıldığı, müvekkillerinin davalıya belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Müvekkili tarafından davacı aleyhine İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, bono nedeniyle başlatılan takibin mürecerret kıymetli evrak olduğu, bu tip kıymetli evrakların da doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğu, bu durumda davacının senet ile müvekkili tarafından banka üzerinde yapılan ödemelerin birbirine eşit olmaması gerekçesiyle senedin müvekkilince tahsil edilemeyeceğin bahisle iş bu davayı açmasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu dava dosyası mahkememize intikal etmiş olmakla mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Ziraat Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılmış olup, gelen cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir CBS’ye müzekkere yazılmış olup, … Soruşturma sayılı dosyanın bir sureti getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava ; davaya konu İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinden dolayı da davaya konu edilen kısım yönünden davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespiti istemine yönelik menfi tespit davası olup, dava sırasında her iki icra takip dosyasına konu borcun ödenmiş olması nedeniyle davanın istirdat davasına dönüşmüş olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle, davalı tarafından davacılardan …’in vergi borcundan dolayı şahsi hesaplarını kullanamamasından ötürü davacı …’in yetkilisi olduğu diğer davacı şirketin Ziraat Bankası A.Ş’deki hesabına 11.01.2018 tarihinde 38.900 TL, 03.10.2018 tarihinde 18.000 TL, 09.10.2018 tarihinde 14.000 TL, 22.11.2018 tarihinde 22.500 TL, 01.04.2019 tarihinde 10.000 TL olmak üzere toplamda 103.400 TL ödeme yaptığı, davalının isteği üzerine davacılarca 27.12.2018 keşide tarihli ve 25.02.2019 vade tarihli 175.000 TL bedelli kambiyo senedinin düzenlenerek davalıya verildiği ve davalı tarafça bankadan havale ile gönderilen toplam 103.400 TL’lik ödeme dışında senet bedeline denk gelen kalan kısmında ödeneceğinin vadedilmesine rağmen senet bedelinin kalan kısmının ödenmediği, buna rağmen 175.000 TL ‘lik senet bedelinin tamamı üzerinden İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla davacılar hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça ayrıca 10.01.2018 tarihli 38.900 TL’lik havale dekontuna dayalı olarak da İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla davacı şirket hakkında icra takibi başlatıldığı, bu kapsamda İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla takibe konulan alacağın İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla da mükerrer olarak takibe konu edildiğinden bahisle takip tarihi itibariyle davacıların davalıya olan toplam borçlarının ayrı ayrı tespiti ile davacıların takibe dayanak bonodan dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 96.925,00 TL’lik kısımdan borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 05.12.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında oluşturulan ara kararı gereğince; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde toplam harca esas değerin 96.925,00 TL olarak gösterildiği ve davanın konusunu da 2 adet icra takibinin oluşturduğu görülmekle davacı vekiline talep sonucunu açıklayarak hangi icra takip dosyasından dolayı ne miktar borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini belirterek eksik harç var ise buna ilişkin makbuzu sunmak üzere süre verilmiştir. Oluşturulan bu ara kararı kapsamında davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 04.01.2020 tarihli dilekçenin sonuç ve istem kısmında; İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasından davacıların takip dayanağı bononun (fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak şimdilik) 96.925 TL’sinden davalıya karşı borçlu olmadıklarının tespiti ile, takibin tespit edilecek alacak yönünden devamına, yine davacı şirket aleyhine davalı tarafça başlatılmış olan İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak, davalı tarafından İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla talep edilmiş olduğundan, davacı şirketin İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında belirtilen borçtan dolayı davalıya karşı sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği açıklanmıştır. Davacılar vekili tarafından sunulan bu dilekçe kapsamında mahkememizce yapılan yargılama sırasında 30.06.2020 tarihli celsede davaya konu İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasındaki takip tutarı üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere davacılar vekiline süre verilmiş olup, davacılar vekili tarafından eksik harç tamamlanarak makbuzu dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının dayanağının kıymetli evrak niteliğindeki bono olduğu, bu nedenle takibin dayanağı bono sebepten mücerret olduğundan davacı tarafın dava dilekçesindeki temelden yoksun ve kendi içinde çelişkili iddiaları nedeniyle iş bu icra takibi yönünden davanın reddinin gerektiği, yine davaya konu İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız takip dosyasına davacı borçlunun önce itiraz ettiği, ardından itirazından vazgeçerek borcu 15 gün içinde ödeyeceğine dair taahhüt imzaladığı ve sözünde durmayarak taahhüdünü ihlal ettiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olup olmadığı ve yine davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinden ve takibe konu bonodan dolayı davaya konu edilen kısım yönünden davacıların davalıya borçlu olup olmadıkları ve davanın devamı sırasında dava konusu icra takip dosyalarına konu borcun ödenmiş olması nedeniyle istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı … tarafından davacılar aleyhinde, her iki davacı tarafından davalı lehine keşide edilen 27.12.2018 düzenleme, 25.02.2019 vade ve 175.000 TL bedelli senetten dolayı faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 180.183,11 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Yine davaya konu olan İzmir 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı … tarafından davacı şirket aleyhinde 04.04.2019 tarihinde “10.01.2018 tarihli banka üzerinden gönderilen 25.325,00 TL borç” açıklamasıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığı ve takip talepnamesi ekine eklenen havaleye dair makbuzunun incelenmesinden göndericinin … alıcısının … Tarım. … İnş. San. Ltd. Şti EFT tutarının 38.900,00 TL, gönderici …’ın açıklaması olarak da “… Tarım’a 10 günlüğüne verilen borç para” açıklamasının yer aldığı, iş bu takip nedeniyle davacı borçlu … Tarım … Ltd. Şti yetkilisi olan … tarafından 24.04.2019 tarihinde borca itiraz edildiği görülmüştür. Daha sonrasında 03.05.2019 tarihinde davacı şirket yetkilisi olan diğer davacı …’in İzmir 5.İcra Dairesi’ne müracaat etmesi üzerine düzenlenen 03.05.2019 tarihli tutanakta borca bir itirazının bulunmadığı, daha önce yaptığı haksız itirazından vazgeçtiğini, hakkındaki takibin kesinleşmesine muvafakat ettiğini, borcu aynen kabul ettiğini ve 03.05.2019 tarihi itibariyle toplam borç tutarının faiz ve fer’ileriyle 33.041,59 TL olduğunu kabul ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Yine Ziraat Bankası A.Ş’den gelen yazı cevabı ekindeki hesap hareketleri ve yine davacı tarafça dosyaya sunulan 18.12.2020 tarihli dilekçe ekindeki banka dekontlarının incelenmesinden … tarafından alıcı … Tarım Hayvancılık Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti hesabına 11.01.2018 tarihinde 38.900,00 TL, 03.10.2018 tarihinde 18.000,00 TL, 09.10.2018 tarihinde 14.000,00 TL, 22.11.2018 tarihinde 22.500,00 TL, 01.04.2019 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 103.400,00 TL para gönderildiği, 11.01.2018 tarihli havalede “… Tarım’a 10 günlüğüne verilen borç para”, 03.10.2018 tarihli havalede “… Tarım’a verilen ödünç para”, 09.10.2018 tarihli havalede “… Tarım’a verilen ödünç para” ve 22.11.2018 tarihli havalede “… Tarım’a verilen ödünç para” açıklamalarının bulunduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı … tarafından bankadan EFT ile davacı şirketin Ziraat Bankası A.Ş’deki hesabına 10.01.2018 tarihinde “… Tarım’a 10 günlüğüne verilen borç para” açıklamasıyla gönderilen 38.900,00 TL’lik makbuz dayanak gösterilmek suretiyle havale edilen tutarın 25.325,00 TL’lik kısım için faiz ve fer’ileriyle birlikte 28.128,79 TL üzerinden davalı tarafından davacı şirket aleyhinde başlatılan ilamsız takipten dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile iş bu dava açılmış ise de; mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, icra takip dosyası içeriği ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde takibe dayanak dekontun açıklama bölümünde “… Tarım’a 10 günlüğüne verilen borç para” açıklaması yer aldığından ve bunun dışında makbuzda herhangi bir açıklama bulunmadığından ve yine dosya kapsamı belgeler arasında iş bu paranın davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasındaki senede istinaden davalı tarafından davacı tarafa gönderilen para olduğuna dair yazılı bir delil bulunmadığından takibe konu dekonttaki paranın dekontta belirtilen açıklamadaki gibi davalı tarafından davacı şirkete borç olarak gönderilen para olduğunun kabulü gerekmiştir. Ayrıca icra takip dosyasının incelenmesinden davalı tarafça davacı şirket aleyhinde ilamsız olarak başlatılan icra takibine davacı şirket yetkilisi tarafından 24.04.2019 tarihinde itiraz edildikten sonra davacı borçlu şirket yetkilisinin kendi özgür iradesiyle icra müdürlüğüne giderek takibe konu borcu kabul ettiğini, haksız itirazından vazgeçtiğini, hakkındaki takibin kesinleştirilmesine muvafakat ettiğini ve borcu aynen kabul ettiğini bildirmiş olması nedeni ile davacı şirket yetkilisinin borcu kabule yönelik bu irade beyanının 03.05.2019 tarihi itibariyle icra müdürlüğünce tutanağa bağlandığı ve taraflarca imzalandığı görülmekle davacı borçlunun kendi özgür iradesiyle iş bu borcu kabul iradesinin önüne hiçbir şey geçemeyeceğinden davacı şirketin iş bu icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yine her ne kadar davacılar vekili tarafından davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası açısından taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı tarafından davacı tarafa gönderilecek nakit para karşılığında davaya konu toplam 175.000,00 TL’lik senedin davacılarca düzenlenerek davalıya verildiği, davalı tarafça iş bu senede karşılık toplamda 103.400,00 TL para gönderildiği, ancak senedin bakiyesinin gönderilmediği, buna rağmen senedin tamamının davalı tarafından takibe konu edildiğinden bahisle ödenmeyen kısım yönünden davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de, İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden ilgili icra dairesinden yazılan talimat üzerine Menderes İcra Dairesi’nin … Talimat sayılı dosyası üzerinden 15.01.2020 tarihinde ” … Mahallesi … Sokak No:… Menderes/İZMİR” adresinde yapılan haciz işlemi sırasında haciz mahallinde kiracı olarak bulunduğu belirten 3.şahıs şirket yetkilisi …’in hazır olduğunun belirtildiği, bu sırada haciz mahallinde bulunan ve ismi … olan kişi tarafından dosya borçlusu …’in telefonla arandığı ve borçlu …’in haciz mahalline geldiği ve borçlu …’in söz alarak kendisinin ve yetkilisi olduğu şirketinin haciz yapılan bu adresle bir ilgisinin bulunmadığı, ancak kendisinin haciz yapılan bu dosya borcundan haberdar olduğu, ilgili icra dosya borcunu şuanda ödeyecek durumunun bulunmadığı, borcu taahhütte bulunarak ödeyebileceğini, ayrıca bu icra dosyasıyla ilgili olarak açmış olduğu davalardan feragat ettiğini, icra takip dosya borcu toplamı olarak hesaplanan 246.433,18 TLnin tamamını 15.04.2020 tarihinde ödeyeceğini kabul ettiğini bildirdiği ve beyanlarının haciz tutanağına yazılarak imza altına alındığı görülmüştür. Ticaret sicilden gelen kayıtların incelenmesinden her ne kadar haciz yapılan adres davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi ise de, dosyada mevcut haciz tutanağına geçen davacı …’in beyanı ve yine davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 10.07.2020 tarihli dilekçe içeriğinden haciz mahallinin davacılar tarafından kiraya verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden davacı şirket yetkilisi ve aynı zamanda davacı asil olan …’in 15.01.2020 tarihinde yapılan haciz sırasında haciz mahallinde kiracısı olan 3.şahsın bulunmasına rağmen kendisinin telefonla aranması üzerine kendi isteği ile haciz mahalline gelerek haciz tutanağı içeriğinde belirtildiği şekilde icra takip dosya borcundan haberinin olduğunu, dosya borcunu şuanda ödeyecek durumda olmadığını, dosya borcu tamamı olan 246.413,18 TL’yi 15.04.2020 tarihinde ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca iş bu icra dosyasıyla ilgili olarak açmış olduğu davalardan da feragat edeceğini bildirmiş olması karşısında takibin kesinleşmesinden ve ihtiyati haczinde kesin hacze dönüşmesinden sonra borçlunun kendi özgür iradesiyle kiracısının bulunduğu haciz yapılan mekana gelerek borcu kabulle ödeme taahhüdünde bulunması nedeniyle davacı asil ve aynı zamanda diğer davacı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılan …’in icra takip dosyasına konu borcu kabul beyanının haciz tehdidi altında yapıldığının kabulü mümkün görülmemiştir. Bu kapsamda davacı şirket yetkilisi ve aynı zamanda davacı asil olan …’in kendi özgür iradesiyle vermiş olduğu borcu kabulle ödeme taahhüdünde bulunduğuna yönelik beyanı kapsamında davaya konu İzmir 15.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası yönünden de davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/19-870 Esas, 2016/966 Karar ve 12.10.2016 tarihli kararı da bu yöndedir.)
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 2.136,24 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.055,54 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.956,61 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2022

Katip

Hakim