Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2021/336 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2021/336

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 04/07/2019 tarihli dava dilekçesinde; davacının Avusturya vatandaşı olup, Avusturya’da ikamet ettiğini, davacı ve davalının … Gıda ve Turizm İşletmeciliği AŞ. ‘nin hissedarları olduğunu, davalının mali müşavir olması nedeniyle şirketin muhasebecisi, mali müşaviri ve muhasebe ve para işlerinden sorumlu yetkili müdürü olduğunu, şirketin tüm mali kayıtlarını davalının tuttuğun, şirkete ilişkin ödemelerin davalı tarafından yapıldığını, davacının davalıya şirket adına iş ve işlem yapması için vekalet verdiğini, davacının ayrıca davalıya güvenmesi sebebiyle şahsi iş ve işlemlerini yürütmesi için de vekaletname verdiğini, şirketi temsil ve ilzam eden davacının yurt dışında bulunduğu zamanlarda şirket ödemelerinde kullanılmak üzere her zaman işlerin aksamaması için boş senetleri şirket kasasına imzalayarak bıraktığını, rakam ve yazılı bölümün davalı tarafından tamamlandığını, davacının TC … Bankası … Şubesinden şirket adına çıkartılan kredi kartının şifreleri ile birlikte şirket ortağı ve mali müşaviri olması sıfatıyla davalıya teslim edilmesi için 11/01/2018 günü bankaya talimat vermekte sakınca görmediğini, davalının davaya konu şirket ödemeleri için kasaya koymak üzere aldığı boş senedi kendi el yazısı ile sahte olarak doldurarak bu adi belgeyi davacının aleyhine hukuki sonuç doğuracak hale getirip İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla 30 Ekim 2018 tarihinde takibe koyduğunu, pasaport kayıtlarından tespit edileceği üzere davacının bu tarihte Avusturya ‘da olduğunu, davalının bu hususu bildiği ve takip talebine Çeşme adresini yazdığını, icra dosyasından çıkartılan tebligatın usulsüz olarak davacının Avusturya’da olduğu sırada yapılmasının sağlandığını, davalının icra takibini davacının gıyabında kesinleştirdiğini, davalının davacıya mal satmış ve sattığı mallar karşılığı davacının davalıya 130.000,00 EURO borçlanmış gibi senet düzenlediğini, davalının satımdan kaynaklanan alacağı olduğu iddiası ile icra takibi yaptığı için davalının bu satımı ve malların teslimini ispat etmek zorunda olduğunu, ispat külfetinin davalıya ait olduğunu, senet üzerindeki yazı ve rakamların davacı tarafından yazılmadığını, davalının sahte yazı ve rakamlarla senedi hukuki sonuç doğuracak hale getirip icraya koymak suretiyle haksız kazanç sağlamayı amaçladığını, sahte belge düzenlediğini, HMK 208 – 209 maddesi gereği sahteliği iddia edilen belgenin hiçbir işleme esas alınamayacağını, HMK 211. Maddesine göre yazı ve rakamlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, HMK 209. Maddesi gereğince icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep zarureti hasıl olduğunu, davalının davacının evinin satımı tehdidi ile davacıdan icra baskısı altında 493.840,00 TL tahsil ettiğini, haksız yapılan bu tahsilatın faizleri ile birlikte davalıdan geri alınması istirdatın imkansız hale gelmesi ihtimali kuvvetle muhtemel olduğundan davalının banka hesapları üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, davalının sahte olarak ürettiği senet yabancı para ile ticaret yapıldığı iddiası ile yabancı para ile icra takibi yaptığı halde ayrıca % 19,5 faiz talep ettiği, davalının kötü niyetli olduğunu belirtmiş, davacının davalıya hiçbir borcunun olmadığının tespitine, sahte olarak düzenlenmiş senede istinaden yapılmış kanunsuz icra takibi ile bu takibin dayanağı olan sahte senedin iptaline , davalının cebri icra yoluyla yaptığı 493.840,00 TL nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka reeskont faizi ya da yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının bankalardaki hesaplarına tedbir konulmasına, sahtecilik incelemesi sonuçlanana kadar sahte belge ile yapılan icra takibinin durdurulmasına, icra dosyasında alınan ve davalıya ödenen 493.840,00 TL nin dışında kalan bakiye dosya miktarının davalıya ödenmemesi için davalıya yapılacak ödemenin tedbiren durdurulmasına, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ,
Davalı vekili Mahkememize verdiği 20/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde; davalı ile davacının … Gıda ve Turizm İşletmeciliği AŞ. ünvanlı 23/10/2014 tarihli … yevmiye nolu ve İzmir … Noterliğinden onaylı kuruluş sözleşmeli İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nolu ve 30/10/2014 tescil tarihli …. Mahallesi …. Cad. No …. …. İzmir adresinde kurulu şirketin kurucu ortakları olduğunu, şirketin temsilcisi ve yetkilisinin davacı … olduğunu, davalının şirketteki payının kuruluşta 20 hisse iken ilerleyen dönemde 28 hisseye yükseldiğini, davacı tarafın şirketin faaliyetlerini tek başına yürütebilmek ve şirketin tek ortağı olabilmek için davalının hissesini satın almak isteğini belirttiğini, davalının 130.000,00 Euro bedel karşılığında şirketteki hisselerini devir etmeyi kabul ettiğini, şirket karar defterinde 20/04/2018 tarihinde ve … sayı ile şirket olağan/ olağanüstü genel kurulunun 24/04/2018 tarihinde yapılmasına ve gündem başlıklı 5. Maddede hisse devrinin yapılmasına karar verildiğini, davacının 24/04/2018 günü hisse devri karşılığı kararlaştırılan 130.000,00 Euro ‘yu peşin ödeyemeyeceğini, bu miktarlı bir senet düzenlenmesini talep ettiğini, davalının davacının talebini kabul ettiğini, dava konusunu teşkil eden malen kaydı taşıyan 24/04/2018 tanzim 18/10/2018 vade tarihli senedin davacı tarafça imzalanarak davalıya verildiğini, senedin verilmesinden sonra 24/04/2018 tarihli genel kurul toplantısında ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin 5. Maddesinde davalının şirkette sahip olduğu hissenin davacıya devir edildiğini, senet bedelinin ödenmemesi üzerine İzmir …. İM’nin … sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davacı tarafın icra takibinin gıyabında Avusturya’da olmasına rağmen bilinçli olarak Çeşme’deki adresine tebliğ edilerek kesinleştirildiğini beyan ettiğini oysa davacının Merniste ve Ticaret Sicil Müdürlüğünde yer alan Çeşme’deki adresine ilk olarak tebligatın yapıldığını, tebligatın bila gelmesi üzerine şirket adresi olan … Mahallesi …. Cad. No … …. İzmir adresine tebligat yapıldığını, davacı beyanının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafça benzer nitelikteki beyanlarla İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında da itirazda bulunulduğunu, davacının dava dilekçesinde senedin sahte olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, davacıya davalı tarafından mal satılmadığı ve mal teslim edilmediği ve davalının mali müşavir olması nedeniyle şirket ortağı olamayacağı şeklinde iddialarda bulunduğu, senette malen kaydı bulunduğundan davalının mal verdiğini ispat etmesi gerektiği, HMK gereğince ispat yükünün davalıda olduğunu iddia ettiğini, senedin şirketteki davalının mevcut hissesinin devri karşılığında alındığını, bu durumda davacı tarafın davalıya ait şirket hissesini devir almadığını kanıtlamasının icab ettiğini, davacının borcun başka bir sebepten doğduğunu veya senetten dolayı borcu bulunmadığı ile ilgili senet gücünde yazılı belge niteliğinde kanıtlar sunması gerektiğini, yazılı belge sunulmadığından davanın reddinin gerektiğini, şirketin 24/04/2018 günlü genel kurul toplantısında ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin 5. Maddesinde hissenin devir edildiğinin davacının divan başkanı sıfatıyla imzasıyla kanıtlandığını, davacının kendi imzası ile de senedin düzenlendiği tarihte Türkiye’de bulunmadığı şeklindeki iddiasının 24/04/2018 günlü genel kurul toplantısında ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin 5. Maddesinde hissenin devir edildiği davacının divan başkanı sıfatıyla imzası ile çürümüş bulunduğunu, Yargıtay kararları gözetilerek ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davalının şirket hissesinin devri karşılığında malen kaydı bulunan senedi davacı taraftan aldığını, davacının senetten dolayı borçlu olduğunu kabul ettiğinin davalı ile Whatsapp yazışmalarından da ortaya çıktığını belirtmiş ,davanın reddine, icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 130.000,00 Euro asıl alacak, 498,63 Euro asıl alacağın işlemiş faizi, 100,20 TL ihtiyati haciz gideri, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 146,21 TL protesto gideri, 0,94 TL protesto gideri işlemiş faizi olmak üzere toplam 130.498,63 Euro ve 732,35 TL, (takip tarihi itibarıyla karşılığının 836.523,88 TL) takip dayanağının 24.04.2018 keşide , 16.10.2018 ödeme tarihli 130.000,00 Euro bedelli bono takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, takibin devamı esnasında 14.03.2019 tarihinde 493.840,00 TL’lik tahsilat yapıldığı, İcra Müdürlüğü tarafından 08.05.2019 tarihi itibarıyla yapılan hesaplamada kalan borç miktarının 485.736,05 TL olduğunun belirtildiği , takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalının …, davanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip konusu edilen bonodaki imzaya itiraz davası olduğu, mahkemece 25.04.2019 tarihinde vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın 22.05.2019 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Dava dışı … Gıda ve Turizm İşletmeciliği Tic. A.Ş.’nin sicil dosyası celp edilmiş, şirketin son pay durumuna göre tek ortağının … olduğu, şirketin 24.04.2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul toplantı tutanağının 5. maddesinde şirket ortaklarından …’in 56.000,00 TL’ye tekabül eden 28 pay hissesinin şirket ortaklarından …’a devretmesine oybirliği ile karar verildiği ve söz konusu genel kuruldan sonra şirketin faaliyetine tek ortaklı olarak devam edileceğinin yine genel kurulunun 8. Maddesinde karar verildiği, şirketin söz konusu tarih itibarıyla sermayesinin 200.000,00 TL olduğu, şirketin halen faal olduğu belirlenmiştir.
İzmir CBS … soruşturma , … Karar sayılı evrakın incelenmesinde; müştekinin …, şüphelinin …, suçun resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, suç tarihinin 30.10.2018 olduğu, 03.10.2020 tarihinde şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair müştekinin soyut iddiası dışında hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte şüphe delili bulunmadığından bahisle şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara itiraz edildiği, itiraz üzerine İzmir Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İŞ sayılı kararı ile 09.02.2021 tarihinde itirazın reddine kesin olarak karar verildiği ve evrakın Sulh Ceza Hakimliği kararı ile kesinleştiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip konusu edilen 24.04.2018 keşide , 16.10.2018 ödeme tarihli 130.000,00 Euro bedelli bono dolayısıyla davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak Mahkememize menfi tespit davası açıldığı, davacı tarafça davacı ve davalının bir dönem dava dışı … Gıda ve Turizm İşletmeciliği Tic. A.Ş’nin ortakları olduğu , davalının aynı zamanda dava dışı şirketin mali müşaviri ve muhasebecisi olduğu , davalının dava dışı şirketin mali müşaviri ve muhasebecisi olduğu dönemde davalıya olan güvenden kaynaklı şirket işlerinde kullanılmak üzere davalıya boş belgenin yalnızca imzalı olarak teslim edildiği ancak bu belgenin daha sonra davalı tarafça doldurularak hukuki sonuç doğuracak kambiyo senedi haline getirilerek icra takibine konu edildiği ve sahte senet düzenlediğinin iddia edildiği , dava dilekçesinde de belirtildiği üzere icra takibine konu edilen belgenin imzalı olarak davacı tarafından davalıya verildiği, senetteki imzanın inkar edilmediği, ayrıca senetteki imzanın inkarına yönelik İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davadan feragat edildiği ve icra takibine konu senetteki imzanın davalıya ait olduğu hususunun ihtilafsız olduğu , davacı tarafça senedin sahte olarak doldurulduğu hususunun iddia edildiği, bu hususta ve senedin sahteliğine yönelik olarak davacı tarafından davalı hakkında CBS’ye başvuruda bulunulduğu, CBS tarafından davalı şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair müştekinin soyut iddiası dışında hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte delil bulunmadığından bahisle davalı şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, davacının söz konusu iddialarını da ispat edemediği, davacının geçerli imzasını taşıyan belgenin sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, senedin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davacı tarafça iddianın ispatına ve takip konusu edilen senet dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin yemin deliline de dayanılmadığı, davacı tarafça dava açıldıktan sonra davacı talebi üzerine Mahkememizce 27/09/2019 tarihli ara kararıyla davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile icra takibinin davadan önce başlaması da dikkate alınarak gerekli teminat yatırıldığında İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında İİK’ nun 72/3 maddesine göre icra veznesine girecek paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği , daha sonra kararın İstinaf edilmesi üzerine İzmir BAM … Hukuk Dairesi Başkanlığı ‘nın 31.12.2019 tarih, … Esas, …. Karar sayılı kararı ile İzmir … ATM’nin 11.11.2019 tarih, … Esas sayılı ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinin HMK 209. Maddesi gereğince tedbiren ve teminatsız olarak durdurulmasına karar verildiği ve kararın uygulandığı, takibin durdurulmasına karar verilmiş olması sebebiyle alacaklının alacağının geç alınmasına sebebiyet verildiği, İİK 72/4 maddesinde düzenlenen tazminatın hüküm altına alınmasına ilişkin yasal koşulların davalı lehine oluştuğu, davacı tarafça takip esnasında icra dosyasına yapılan kısmi ödemeden sonra geriye kalan bölüm olan 485.736,05 TL üzerinden hesaplanacak tazminatın hüküm altına alınmasının gerektiği, incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın reddine ,icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davalı lehine tazminatın hüküm altına alınmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
İcra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
2-İİK 72/4 md gereğince kalan borç miktarı olan 485.736,05 TL üzerinden hesaplanan 97.147,21 TL tazminatın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine
3-Peşin alınan harç fazla olduğundan 14.226,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 58.876,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …