Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2021/259 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2021/259

DAVA : İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davacı ile davalı arasında yetkili satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, davacının davalı şirket hesabına avans yatırdığını karşılığında siparişlerde bulunduğunu, davalıya 5 kez sipariş gönderildiği halde 3 adet siparişe konu malın davalı tarafından davacıya gönderilmediğini, davacının davalı uhdesinde bulunan 67.351,55 TL alacağı olduğunu, siparişe konu malın teslimi veya avansın iadesi yönünde talepte bulunulduğu halde davalının malı göndermediğini ve ödeme iadesi yapmadığını belirterek davalının takibe itirazının iptali ile icra inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, taraf kayıtlarının örtüşmediğini, takibe itirazlarının haklı olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, bayilik sözleşmesi kapsamında avans olarak verildiği iddia olunan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/11/2019 tarihli yazısı ve eki,
-… Bankası A.Ş Genel Müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli yazısı,
-… Bankası T.A.O Genel Müdürlüğünün 19/02/2020 tarihli yazısı,
-SMMM Bilirkişi …’nun 24/03/2020 tarihli bilirkişi raporu,
-… A.Ş Genel Müdürlüğünün 03/03/2020 tarihli yazısı,
-Edremit Ticaret Sicil Müdürlüğünün 21/02/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’un 02/12/2020 tarihli bilirkişi raporu,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 67.351,55 TL asıl alacak, 4.425,83 TL işlemiş faiz ve 216,88 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 71.994,26 TL alacak üzerinden 03/05/2019 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 09/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 13/05/2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen ve davaya konu edilen bayilik sözleşmesi özel hukuk hükümlerine göre düzenlenmiş, tarafların serbest iradeleriyle akdedilmiş bir sözleşmedir. Bayilik sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nda veya özel yasalarda düzenlenmemiş olmakla birlikte öğretide kendine özgü bir sözleşme türü olarak kabul edilmekte ve taraflardan birinin (bayi) diğer tarafın mallarını satmak ve sürümünü artırmak üzere kendi adına ve hesabına dağıtmayı üstlendiği sürekli çerçeve sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Bu tür sözleşmelerden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davaya konu eldeki davanın ticari dava olarak kabulü için uyuşmazlık konusunun her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması gerekmektedir. Edremit Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Edremit Vergi Dairesi cevabı yazılarına göre davacının tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu bu nedenle her iki tarafı tacir olan somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar davalı zamanaşımı definde bulunmuşsa da taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, takibe konu alacağın 2018 ve 2019 yılına ait olduğu, takip ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, davacı defter ve kayıtlarına ilişkin yapılan incelemede davacının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan 67.351,31 TL alacaklı olduğu, davalının defter ve kayıtlarında yapılan incelemede ise davalının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 67.351,85 TL borçlu olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacının alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı defterindeki 54 kuruşluk farkın fatura ve ödemelerdeki küsüratların farklı veya hatalı işlenmesinden kaynaklandığı, taraf defterlerinin 67.351,31 TL tutardaki alacak hususunda uyuştuğu, davalı davacıya borçlu olmadığını savunmuş ise de bu savunmasının kendisine ait defter ve kayıtlar ile örtüşmediği, yine taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davacı tarafından davalıya avans olarak verildiği saptanan söz konusu alacak miktarının davalı uhdesinde tutulmasını haklı kılan herhangi bir sebebin bulunmadığı, davacı tarafından takip öncesinde davalıya siparişe konu malların teslimi hususunda ihtar gönderildiği halde davalının sözleşmeye uygun şekilde teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu sebeple davacının avans olarak yaptığı ödemenin iadesini davalıdan talep edebileceği, davacı vekilinin 05/03/2021 tarihli duruşmadaki beyanına göre davacının asıl alacak yönünden iş bu davayı ikame ettiği, işlemiş faiz ve ihtar giderine ilişkin talebinin olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 67.351,31 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-67.351,31 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 13.470,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 4.600,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.150,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.450,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.150,20 TL peşin harç, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 187,10 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.231,70 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (67.351,31/67.351,55=0,99) 2.231,69 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 9.555,67 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 0,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA