Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/246 E. 2021/436 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/246 Esas
KARAR NO : 2021/436

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 12/06/2019 tarihli dilekçesinde; davacı ile davalı arasındaki ticari münasebetin yem alım satımına ilişkin olduğunu, ticari ilişkinin cari hesap çerçevesinde gerçekleştiğini, 2018 yılına ilişkin olarak taraflar arasında mutabakat formları düzenlendiğini, davacının sevk irsaliyeli faturalara dayalı olarak cari hesap ekstresinde görülen 83.604,08 USD alacağına istinaden Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, 6102 sayılı yasanın 5/A-1 maddesi gereği zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuğun sonuçsuz kaldığını, 2018 yılına ilişkin mutabakat formlarının davalı tarafından imzalandığını, aylık yapılan satışlara ilişkin fatura adedi ve borç miktarlarının mutabakat formlarında yer aldığını ve mutabakata rağmen davalı tarafça takibe mesnetsiz itiraz edildiğini, davalının itirazında yetki itirazında da bulunduğunu, HMK 10 ve TBK 89 maddeleri gereği alacaklının ikametgahı yetkili olduğundan davacı şirketin muamele merkezi olan Kemalpaşa’nın İcra Dairesi bakımından yetkili olduğunu, yetki itirazının reddinin gerektiğini belirtmiş ,davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 10/07/2019 tarihli cevap dilekçesinde; icra takibinin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkisiz olup yetkili icra müdürlüğünün davalı şirketin faaliyet adresinin bulunduğu yer olan Bolvadin İcra Müdürlüğü olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalının dava konusu malların değeri tutarındaki çeki davacı firmaya teslim ettiğini ve ödemesinin yapıldığını, davalı tarafından alım satım işlemlerinden kaynaklanan edimin gereği gibi ifa edildiğini, tarafların güncel döviz kuru üzerinden anlaşmasına ve ödeme yapılmış olmasına rağmen 31/10/2018 tarihli 6 adet 405.544,58 TL değerinde kur farkı faturasının davalıya gönderildiğini, faturaların iade edildiğini akabinde davacı tarafından 24/12/2018 tarihinde kur farkı faturası olarak 2 adet 484.988,51 TL değerinde e-fatura kesilerek gönderildiğini, faturanın tekrar davacıya iade edildiğini , ardından davacı tarafça 451.771,37 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacının sürekli değişen miktarlar üzerinden fatura kesmesi ve ardından cari hesaba dayanarak farklı bir miktar üzerinden takip başlatmasının davacının kötü niyetini gösterdiğini, taraflar arasında kur farkının fatura edilebileceğine dair bir sözleşme bulunmadığını belirtmiş ,davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının … Gıda Sanayi Ve Tic. AŞ., borçlunun … Yem Tav. Hayv. Tek.Tur.San.Tic.Ltd.Şti. , borç miktarının 83.604,08 USD ( harca esas değer 451.771,37 TL ) olduğu, ödeme emrinin borçluya 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22/01/2019 tarihli dilekçesi ile yetki ve esas yönünden takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Davalı tarafça icra takibine yönelik yetki itirazı yapılmış ise de ; dava ve takip konusu edilen alacak sözleşmeden kaynaklanan para alacağı niteliğinde olduğundan TBK 89 ve HMK 10. Maddeleri gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkeme ve icra müdürlükleri yetkili olup takip yetkili icra dairesinde başlatıldığından davalının icra takibine yaptığı yetki ilk itirazının reddine karar verilerek yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
Dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karar oluşturulmuş, ara kararı doğrultusunda öncelikle davalı defterleri üzerinde talimat mahkemesi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … Yem Tav. Hayv. Tek.Tur.San.Tic.Ltd.Şti ye ait yasal defterlerin usulüne uygun tutulduğu, dava konusu uyuşmazlık kapsamındaki faturaların davalının yasal defterlerine süresinde ve kanuna uygun şekilde kaydedildiği, davalı şirket ile davacı şirket arasında süre gelen bir ticari ilişkinin var olduğu, davacı şirketin davalı şirket nezdindeki 2018 cari yıl sonu hesabının 188.957,82 TL davacı taraf alacağı şeklinde olduğu, davalı tarafın ödemelere ilişkin defter kayıtlarındaki çek ve banka ödemeleri toplam tutarının 3.845.722,05 TL olmasına karşın bilirkişi dosyasına beyan edilen tevsik edici belgelerin yalnızca çek ödemelerinden müteşekkil 3.030.000,00 olduğu, banka üzerinden bir ödeme işlemi yapılmadığı, davacı ve davalı arasında kur farkı fatura tutarını belirleyen kayıt altına alınmış herhangi bir faturalandırma sözleşmesinin olmadığı, fiyat farkı tutarlarının aynı tutarlar ile davacı şirkete iade kesildiği, davalı tarafın resmi defter ve kayıtlarında faturaların yabancı para cinsinden değerini kayıt altına almadığı, tüm işlemleri TL cinsinden takip ettiği sonuç ve kanaatine vardığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Rapora taraflarca itiraz edildiğinden itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor istenilmiş , alınan 16/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ; ek rapor kapsamındaki 2018 yılına ait 3 adet fatura ile 2014-2015 ve 2017 yıllarına ait 12 adet faturanın yasal defterlere süresinde ve kanuna uygun şekilde kayıt edildiği ve tüm faturaların kur farkı faturası olduğu, 26/07/2018 tarih ve … numaralı 163.548,27 TL tutarındaki kur farkı faturasının 30/07/2017 tarih ve … nolu yevmiye kaydına matbu tutarı doğru olmak üzere … fatura numarası ile işlendiği, aynı yevmiye kaydı içinde yer alan 30/07/2018 tarihli … numaralı 60.913,70 TL tutarındaki yine davacı şirkete ait faturanın da yine matbu değeri doğru olmak üzere kayda alındığı, fiş içerisinde aynı fatura numarasının mükerrer kaydedildiği, davacı şirketin davalı şirket nezdindeki 2018 yılı cari yıl sonu hesabının 188.957,82 TL davacı taraf alacağı şeklinde olduğu, yevmiye defteri, kapanış fişi, defteri kebir sonuç hesaplarının tekrar incelemesinde bu tutarın sarih kayıtlı ve belgeli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , alınan 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; davalı şirket… Gıda San.ve Tic. A.Ş. ne ait yasal defterlerin incelenmesinde , dava konusu uyuşmazlık kapsamındaki faturaların yasal defterlere süresinde ve kanuna uygun şekilde kayıt edildiği, davacı şirket ile davalı şirket arasında süregelen bir ticari ilişkinin var olduğu, davacı şirketin, davalı şirket nezdindeki 2018 sonu (31/12/2018) hesabının 439.920,60 TL (83.604,08 ABD Doları) davacı taraf alacağı şeklinde olduğu, Vergi Usul Kanununun 215. Maddesindeki ” Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir. Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
” hükmü uyarınca ticari defterlerin TL cinsinden tutulması zaruretinin olduğu , davacı ve davalı arasında kur farkı fatura tutarını belirleyen/düzenleyen yazılı bir faturalandırma sözleşmesinin olmadığı , fatura altında yapılan açıklamalardan dolayı yazılı bir sözleşme yapılmasına da ayrıca gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda , davacı tarafça taraflar arasında yem alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında faturaya dayalı alacağın bir bölümünün ödenmediğinden bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline ilişkin eldeki davanın açıldığı, taraflar arasında yem alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında davacı tarafça muhtelif faturalar düzenlendiği ve fatura bedellerinin davalı tarafça davacı tarafa teslim edilen çekler vasıtasıyla ödendiği, davacı tarafça yapılan alım satımın USD üzerinden yapıldığından bahisle kur farkı faturası adı altında davalı tarafa muhtelif faturalar düzenlediği, taraflar arasında kur farkı sözleşmesinin mevcut olmadığı ancak davacı tarafça düzenlenen faturanın alt bölümünde ” Kurdan dolayı meydana gelecek lehte ve aleyhte kur farkı taraflarca fatura edilecektir ” ibaresinin bulunduğu, dava ve takip konusu edilen alacak kur farkına dayalı düzenlenen faturalardan kaynaklandığından ve Yargıtay’ın yerleşik ve istikrar kazanmış uygulamalarına göre çek ile yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği anlaşıldığından kur farkına dayalı dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediği, takibin haksız olduğu ancak davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE ,
Yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE ,
2-Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan harç fazla olduğundan 5.968,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 41.405,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır