Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/227 E. 2022/1191 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/227 Esas
KARAR NO : 2022/1191
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkilinin davalı tarafa elektrik malzemesi satışı yapmakta olduğu, davalı tarafın da müvekkilinden satın aldığı elektrik malzemelerine ilişkin satış bedelini müvekkiline ödediği, taraflar arasında süregelen iş bu ticari ilişki kapsamında davalının davacıya 26.371,07 TL tutarında cari hesap borcunun bulunduğu, müvekkili tarafından davalıya karşı İzmir 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 29.01.2019 tarihinde 27.405,58 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 24.02.2020 tarihli raporda; Davacının e-defter uygulamasında olup, şirketin ticari defter ve kayıtlarını içerir 1 adet USB belleğin dosyaya sunulduğu, davacının yasal defter ve dayanağı muavin kayıtlarının incelenmesinde taraflar arasında 13.04.2018 tarihinde başlayıp 29.01.2019 tarihinde sona eren mal alım satımına dayalı bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, 2018 yılında davacı tarafından davalı adına 28.905,58 TL toplam tutarlı 12 adet fatura düzenlendiği, dava dilekçesi ekinde sunulan bu e-faturaların davacı defterlerinde işli olduğu, bu faturalara ait sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında kargo şirketlerinin isminin yer aldığı, davacının davalı adına tanzim ettiği mal faturalarının davalı tarafa tebliğine dair belge olmamakla birlikte davacının davalıya mal satışlarına esas Bs formları kapsamında yukarıdaki cari hesap dökümünde yer alan mal faturalarının 2018 yılındaki 5.000 TL limitinin altında kaldığından Bs formlarında yer almadığı, davacı tarafından düzenlenmiş 28.905,58 TL toplam tutarlı 12 adet fatura karşılığında davalı tarafından 17.09.2018 tarihinde banka aracılığıyla 1.500 TL ödeme yapıldığı, 2019 yılına takip tutarı olan 27.405,58 TL bakiye alacak tutarı ile devir yapıldığı, 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davalı tarafından 1.304,51 TL tutarında iade faturası düzenlendiği ve 30.05.2019 dava tarihine kadar başkaca fatura ya da ödeme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirtilen 2018 ve 2019 yılı Ba kayıtları incelenmek ve davacı kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 06.09.2021 tarihli ek raporda; Davalının 2018 yılında davacıdan 6 adet fatura karşılığında KDV hariç 15.803,00 TL tutarında mal aldığını beyan ettiği, davacının 2018 Ağustos ve Ekim aylarına ait 6 adet fatura karşılığında KDV hariç 15.803,00 TL tutarında mal sattığını beyan ettiğinin görüldüğü, diğer aylara ait faturaların 2018 yılındaki 5.000 TL limitinin altında kaldığından davalıya ait Ba formlarında tespitinin yapılamadığı, 2019 yılına gelindiğinde davalının 27.405,58 TL borç bakiyesi ile devir yaptığı, 29.01.2019 tarihinde bu miktarın tahsili için takip başlatıldığı, takip tarihi ile aynı gün davalının düzenlediği 29.01.2019 tarihli 1.034,51 TL tutarlı davalının iade faturasının davalının alacağına işlenerek borcundan düşüldüğü, bu şekilde takip tarihinde davalının iade faturası nedeniyle davacının bakiye alacağı takip tutarı olan 27.405,58 TL değil 26.371,07 TL olduğu, davacının defterlerinde işli olan ancak her iki tarafça da Ba-Bs formlarında beyan edilmeyen 5.392,60 TL tutarlı faturalar hariç tutulduğunda ise davacının davalıdan bakiye 20.978,47 TL alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulup tutulmadığının tespiti açısından aynı bilirkişiden 2.kez ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 06.12.2022 tarihli ek raporda; Davacıya ait e-defterlerinin GİB portalına yüklenmesi ve beratlarının alınması yasal sürelerinde yapılmış olup, açılış ve kapanış onaylarının bulunduğu bildirilmiştir.
5-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, 2018 ve 2019 yılı Ba kayıtları getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mal ve hizmet karşılığında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.371,07 TL bakiye alacağının bulunduğu, bu alacağın ödenmediğinden bahisle tahsili için davacı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının haksız itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesiyle, davacının davalıdan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığından takibe konu borcun aslına ve fer’ilerine itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 05.11.2019 tarihli duruşmada
her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bu kapsamda davalı tarafa tayin edilen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememiz kaleminde hazır bulundurması için meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi için mahkememize ibraz edilmediği, bu şekilde davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça ticari defter ve kayıtların mahkememizce oluşturulan ara kararına ve meşruhatlı davetiyeye rağmen dosyaya ibraz edilmemesi nedeniyle davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak 2018 ve 2019 yıllarına ait Ba kayıtları getirtilmek suretiyle ibraz edilen davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek ve davalı Ba kayıtlarıyla karşılaştırılmak suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde; mali müşavir bilirkişi tarafından en son düzenlenen 06.12.2022 tarihli 2.ek raporda belirtildiği üzere, davacı şirkete ait 2018 ve 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu ve incelenen davacı şirkete ait ticari defterlere göre 2018 yılı içerisinde davacı tarafça davalı adına 13.04.2018 tarih 441,71 TL, 25.05.2018 tarih 1.328,21 TL, 29.06.2018 tarih 984,12 TL, 23.07.2018 tarih 395,35 TL, 01.08.2018 tarih 308,88 TL, 09.08.2018 tarih 5.661,62 TL, 10.08.2018 tarih 187,33 TL, 18.09.2018 tarih 5.392,60 TL, 05.10.2018 tarih 1.104,21 TL, 05.10.2018 tarih 10.163,34 TL, 25.10.2018 tarih 1.223,28 TL ve 08.11.2018 tarih 1.714,66 TL olmak üzere toplam 28.905,58 TL’lik faturanın düzenlendiği ve davalı tarafından 17.09.2018 tarihinde banka aracılığı ile 1.500,00 TL’lik ödeme yapıldığı, bu şekilde 2018 yılı itibariyle davacı alacağının 27.405,58 TL olarak davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu ve 2019 yılına bu alacağın devrettiği, 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davalı tarafından 1.034,51 TL’lik iade faturasının düzenlendiği ve dava tarihine kadar başkaca bir faturanın kayıtlarda görülmediği, bu şekilde dava tarihi itibariyle davacının davalıdan iade faturasının mahsubu ile bakiye (27.405,58 TL – 1.034,51 TL=) 26.371,07 TL alacağının kaldığı bildirilmiştir. Yine bilirkişiden alınan 06.09.2021 tarihli ek raporda; davacı tarafça davalı adına 2018 yılında düzenlenen KDV dahil 01.08.2018 tarih 308,88 TL, 09.08.2018 tarih 5.661,62 TL, 10.08.2018 tarih 187,33 TL, 05.10.2018 tarih 1.104,48 TL, 05.10.2018 tarih 10.163,34 TL, 25.10.2018 tarih 1.223,28 TL olmak üzere toplam 6 adet faturanın davalı Ba kayıtlarına göre KDV hariç 6 adet 15.803,00 TL olarak (%18 KDV dahil edildiğinde 18.648,93 TL) olarak bildiriminin yapıldığı, davacı tarafça düzenlenen diğer faturalar olan ve KDV dahil 13.04.2018 tarih 441,71 TL, 25.05.2018 tarih 1.328,21 TL, 29.06.2018 tarih 984,12 TL, 23.07.2018 tarih 395,35 TL, 18.09.2018 tarih 5.392,60 TL ve 08.11.2018 tarih 1.714,66 TL’lik toplam 10.256,65 TL’lik faturaların ise Ba olarak bildirilmediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 30.11.2022 tarihli celsede “Davacı vekiline, davalı tarafça Ba olarak vergi dairesine bildirilmediği bilirkişi raporunda anlaşılan ve ek raporun 2.sayfasındaki 441,71 TL, 1.328,21 TL, 984,12 TL, 395,35 TL, 1.714,66 TL ve 5.392,60 TL’Lik faturalara ilişkin teslim belgelerinin okunaklı suretlerini ve teslimle ilgili olarak ilgili kargo şirketlerine müzekkere yazılması açısından gerekli bilgi ve belgeleri sunmak üzere 2 haftalık süre verilmesine” karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından sunulan 10.12.2021 tarihli dilekçe ekindeki belgelerin incelenmesinden; 13.04.2018 tarih ve 441,71 TL, 23.07.2018 tarih 395,35 TL, 18.09.2018 tarih 5.392,60 TL, 08.11.2018 tarih 1.714,66 TL faturaya bağlı sevk irsaliyesinin teslim alan bölümünde MNG Kargo ibaresinin bulunduğu, diğer 2 fatura olan 25.05.2018 tarih 1.328,21 TL ve 29.06.2018 tarih 984,12 TL’lik faturalara bağlı sevk irsaliyelerinde ise teslim alan bölümünde Sürat Kargo ibarelerinin bulunduğu görülmüş olup, dilekçe kapsamında Sürat Kargo ve MNG Kargo’ya yazılan yazılara gelen cevabi yazılar dosyaya delil olarak eklenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişiden alınan kök ve ek raporlar ile tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bu kapsamda davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmesi için meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtların bildirilen inceleme gün ve saatinde ibraz edilmediği, bu şekilde ibrazından kaçınıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın bilirkişi incelemesi için ibraz edilen 2018 ve 2019 yılı ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi tarafından düzenlenen 2.ek raporda usulüne uygun olarak tutulduğunun tespit edildiği görülmüştür. Mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça 2018 yılında davalı adına 12 adet toplam 28.905,58 TL’lik faturanın düzenlendiği ve 2018 yılında davalı tarafça 17.09.2018 tarihinde yapılan 1.500,00 TL’lik ödemenin mahsubu ile 2018 yılı sonunda davacının davalıdan 27.405,58 TL’lik alacağının bulunduğu ve işbu alacağın 2019 yılına devrettiği, bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacı şirket defterlerine göre davacının davalıdan 27.405,58 TL alacaklı gözükmekteyken davalı tarafça takip tarihi olan 29.01.2019 tarihi itibariyle davalı tarafça düzenlenen 1.034,51 TL’lik iade faturasının davacı şirket defterlerine kaydedilmesi neticesinde davacının davalıdan 26.371,07 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça da takip her ne kadar 27.405,58 TL’lik cari hesaptan kaynaklı asıl alacak üzerinden başlatılmış ise de, dava dilekçesinde davalı tarafça takip tarihi itibariyle düzenlenen iade faturasının mahsubu ile 26.371,07 TL üzerinden davalının itirazının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı şirket tarafından her ne kadar ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınılmış ise de, vergi dairesinden getirtilen Ba kayıtlarının incelenmesinden davacı tarafça davalı adına düzenlenen KDV dahil toplam 18.648,93 TL’lik 6 adet faturanın KDV hariç 15.803,00 TL olarak davalı tarafça 2018 yılında vergi dairesine bildirildiği, bu kapsamda takibe konu faturalardan 01.08.2018 tarih 308,88 TL, 09.08.2018 tarih 5.661,62 TL, 10.08.2018 tarih 187,33 TL, 05.10.2018 tarih 1.104,48 TL, 05.10.2018 tarih 10.163,34 TL, 25.10.2018 tarih 1.223,28 TL’Lik 6 adet faturanın davalı şirket kayıtlarına alındığı ve bu şekilde davacı tarafça bu faturalara ilişkin davanın davacı tarafça kanıtlandığı kabul edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve davalı Ba kayıtlarında tespit edilemeyen 13.04.2018 tarih ve 441,71 TL, 23.07.2018 tarih 395,35 TL, 18.09.2018 tarih 5.392,60 TL, 08.11.2018 tarih 1.714,66 TL, 5.05.2018 tarih 1.328,21 TL ve 29.06.2018 tarih 984,12 TL’lik faturalarla ilgili olarak ise davacı tarafça sevk irsaliyeleri sunulmuş olup, sevk irsaliyelerindeki teslim alan bölümünde MNG Kargo ve Sürat Kargo ibarelerinin bulunduğundan, mahkememizce yapılan yargılama sırasında MNG Kargo’ya yazılan yazıya 2 yıllık saklama süresinin geçmiş olması nedeniyle olumsuz yanıt verilmiş ise de, Sürat Kargo’dan teslim belgelerinin gönderildiği görülmüştür. Her ne kadar MNG Kargo’dan olumsuz cevap verilmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan 2018 ve 2019 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacının davalıdan 26.371,07 TL alacaklı olduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmiş olması karşısında HMK 222.maddesi kapsamında davacı şirket ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, davalı borçlunun İzmir 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptaliyle 26.371,07 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.274,21 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptaliyle 26.371,07 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.274,21 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.801,40 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 450,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.351,04 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan toplam 501,16 TL harç, tebligat ve posta gideri 382,50 TL ve bilirkişi ücreti toplam 650,00 TL olmak üzere toplam 1.533,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/12/2022

Katip

Hakim