Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2021/708 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/200 Esas
KARAR NO : 2021/708

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/07/2008 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken karşı istikamette seyir eden sürücü … idyaresindeki … plakalı motorsikletin çarpışması neticesi çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kazada müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, iki aracın da davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesinin bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava tarihi ile kaza tarihi arasında geçen süre bakımından talep hakkının zamanaşımına uğradığını, 21/07/2016 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğunu, açıklanan nedenlerle davanın esasına girmeden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi ( sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik) tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 31/10/2008 tarih ve … soruşturma … karar nolu kovuşturmaya yer olmadığı kararı,
-… Sigorta A.Ş nin 18/10/2017 ve 31/10/2019 tarihli yazısı ve eki,
-Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07/11/2017, 09/07/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 04/10/2019 tarihli yazısı ve eki,
-SGK İzmir İl müdürlüğünün 07/10/2019, 11/10/2019, 22/05/2020, 10/06/2020, 07/06/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Trafik bilirkişisi …’nun 04/11/2019 tarihli kusur raporu,
– Ege ATK’nun 19/03/2020 tarihli maluliyet raporu,
– Aktüer bilirkişi …’nın 19/03/2021 tarihli raporu,
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; tazminat istemi, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce 05/12/2018 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile iş bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı tarafça bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu, istinaf incelemesini yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/04/2019 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile davalıya dava dilekçesinin 25/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin cevap süresinin dolduğu 09/10/2017 tarihinden sonra 10/10/2017 tarihinde cevap dilekçesi sunarak zamanaşımı definde bulunduğu, davacının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamındaki zamanaşımı define açıkça muvafakatının bulunmadığı, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, işin esasına girilerek tarafların delilinin toplanması ve inceleme yapılması gerektiğinden bahisle mahkemizin anılan ilamının kaldırılmasına karar verildiği, ancak söz konusu istinaf ilamının mevcut dosya kapsamı ile örtüşmediği, şöyle ki bozma öncesi mahkememizin … esasına kaydedilen iş bu davada mahkememizce dava dilekçesinin davalı … Sigorta’ya (eski ünvanı … Sigorta A.Ş) 25/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi vekilinin uyap avukat portal aracılığı ile 27/09/2017 tarihinde saat 17:35 ‘de mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile zamanaşımı definde bulunduğu ve cevap süresinin uzatılmasını talep ettiği, bu talebin mahkememizce yerinde görülerek cevap süresinin 2 hafta süreyle uzatılmasına karar verildiği, davalı vekilinin yine 10/10/2017 tarihinde saat 15:06’da uyap avukat portal aracılığı ile göndermiş olduğu cevap dilekçesinde de zamanaşımı defini tekrar ettiği, bu haliyle davalı tarafından yapılan zamanaşımı savunmasının süresi içerisinde olduğunun kabulü gerektiği, davacının kaza tarihi itibariyle zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği, bu nedenle KTK 109.maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda uygulanamayacağı, TCK’nun 66.maddesi gereğince uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, davacının yaralanması ile neticelenen ve taksirli yaralama suçuna vücut veren somut olayda TCK’nun 66. ve 89.maddesi uyarınca uygulanacak zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, dava dilekçesinde davacının gelişen zarar iddiası bulunmadığı gibi mahkememizce davacı vekiline 21/05/2021 tarihli celsede, 6100 sayılı HMK’nun 31 ve 194 maddeleri uyarınca, davacı asilin söz konusu trafik kazası nedeniyle gelişen zarar-durum iddiasının olup olmadığı, var ise bu kapsamda davacı asilin gördüğü tedavilere ilişkin açıklama yapmak ve bu tedavi belgelerinin bulunduğu kurumları bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ara karar gereğinin yerine getirilmemesi halinde dosya mevcuduna göre değerlendirme yapılacağının davacı vekiline ihtar edildiği, davacı vekilinin kendisine yapılan ihtarata rağmen herhangi bir beyanda bulunmadığı, mahkememizce davacı vekiline verilen ve kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı vekili tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, bu nedenle davacının gelişen zarar iddiasının bulunmadığı ve zamanaşımı süresinin trafik kazasının meydana geldiği 21/07/2008 tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabulü gerektiği, buna göre iş bu davanın ise 8 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 17/08/2017 tarihinde ikame edildiği ve davalının süresi içinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 433,00 TL tamamlama harcı toplamı 464,40 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 405,10 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-4 maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA