Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/184 E. 2021/604 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/184 Esas
KARAR NO : 2021/604

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 2013 yılında yazılı sözleşme akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı satıcının davacıya toplam 3 adet buz makinesi satmayı taahhüt ettiğini, davacı alıcının bu makineler sebebiyle davalıya toplam 57.000 TL ödeme yapmayı kabul ettiğini, yine taraflar arasındaki anlaşmaya göre 2.500 USD kaparo verildiğini, davacının sözleşme uyarınca davalının sözleşmedeki hesabına 01/07/2013 tarihinde 28.845,00 TL ödeme yaptığını, davacı tarafından 2.500 USD kaparo 28.845,00 TL’lik ödeme yapıldığı halde davalı tarafça malların davacıya teslim edilmediğini, temerrüde düştüğünü, malların teslimi yapılmadığı gibi sözleşme bedelinin iade edilmediğini, bunun üzerine davalı aleyhinde takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, maksadının alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalının davaya cevap vermediği, davalı vekilinin yargılama aşamasındaki beyanlarında ise davalının kayıtlarında davacı tarafa ait herhangi bir borç tespit edilmediği, davacının iddiasını herhangi bir yazılı delille ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DAVA:
Dava, ticari satım kapsamında satıcının temerrüde düştüğü iddiası ile satım bedelinin iadesi amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Taraflar arasındaki sözleşme ve ödeme dekontları
-… Bankası AŞ Genel müdürlüğü 02/03/2020 tarihli cevabı yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 11/06/2019 ve 29/06/2021 tarihli yazısı ve eki
-Bilirkişi …’ın 09/11/2020 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’un 18/05/2021 tarihli raporu,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında satım bedelinin iadesi ve cezai şart alacağına ilişkin 108.795,00 TL asıl alacak ve 20.058,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 128.853,00 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalı borçlunun 11/05/2018 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalının satım bedeli ve pey akçesi ile takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazının iptalinin talep edildiği, cezai şartın dava konusu yapılmadığı, işlemiş faiz yönünden eksik yatırılan harcın mahkememizce davacıya tamamlattırıldığı, İzmir Vergi Dairesi Başkanılığının 11/06/2019 tarihli cevabı yazısına göre davalının bilanço usulüne tabi vergi mükellefiyetinin bulunduğu, tacir sayılan kimselerden olduğu, tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davacının davalı ile arasında buz makinelerinin satımına ilişkin sözleşme olduğunu iddia ettiği ve bu sözleşmenin bir örneğini sunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının davacıya 2 adet buz makinesi ile 2 adet soğuk hava makinesini 57.000,00 TL bedelle 04/07/2013 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiği, yine bu sözleşmeye göre davalının davacıdan 28/06/2013 tarihinde 2.500 USD kaparo aldığı, 03/07/2013 tarihinde 30.000 TL ve 06/07/2013 tarihinde 27.000 TL olmak üzere toplam 57.000 TL satış bedeli ödeneceği, ayrıca 2.500 USD kaparonun 30.000 TL’lik ilk ödeme yapıldıktan sonra iade edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, mahkememizce bu sözleşmenin içeriği ve altındaki imzaya ilişkin olarak davalı adına isticvap davetiyesinin tebliğe çıkartıldığı, usulüne uygun tebliğe rağmen davalının duruşmaya katılmadığı, bu sebeple sözleşme içeriği ile altındaki imzanın davalıdan sadır olduğu ve 2.500 USD nin davalı tarafından kaparo olarak alındığının kabulü gerektiği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, öncelikle davacının defter ve kayıtlarının incelendiği, bilirkişi tarafından 09/11/2020 tarihinde yapılan incelemede, davacının defter ve kayıtlarında davalı adına cari hesabın açılmadığı, yine davacı tarafından yapılan ödemelerin kaydedilmediği, eksik ödeme ve teslime ilişkin keşide edilen ihtarname bulunmadığı, kaparo olarak ödenen 2.500 USD nin satım bedelinden mahsup edileceğine dair herhangi bir sözleşme hükmü olmadığı, icra takip tarihi itibariyle davacının satım bedeli ve kaparoya ilişkin olarak asıl alacağının 38.747,00 TL işlemiş faiz miktarının ise 14.921,62 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce davalının defter ve kayıtlarının incelenmesi için davalıya defter davetiyesi çıkartıldığı, davalı tarafından 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların sunulduğu, 2013-2014-2015 yıllarına ait defter ve kayıtların sunulmadığı, sunulan defter ve kayıtlarda davacıya ait herhangi bir kaydın yer almadığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin toplam tutarının 38.780,50 TL, işlemiş faiz miktarının ise 14.278,38 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, her ne kadar taraf defter ve kayıtlarında davacı tarafından davalıya 02/07/2013 tarihinde mal siparişi kaparosu olarak yapılan 28.845,00 TL’lik ödeme kayıtlı değil ise de havale dekontunun içeriğine göre yapılan ödemenin taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapıldığının kabulü gerektiği, dosya kapsamına göre davacının 04/07/2013 tarihindeki makine teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği bu halde davacı alıcının, satıcının temerrüdü hükümleri uyarınca davalı satıcıya yapmış olduğu satım bedeli ödemesinin iadesini talep edebileceği, ayrıca 6098 sayılı TBK’nun 177 maddesi uyarınca bağlanma parası olarak ödenen 2.500 USD’ nin de davacı alıcıya iadesi gerektiği, davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davacı tarafından takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği bu sebeple takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerine olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 38.780,50 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-38.780,50 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 7.756,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.649,09 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 343,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 387,40 TL nın mahsubu ile bakiye 2.261,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 343,00 TL tamamlama harcı, 1.049,65 TL bilirkişi ücreti ve 182,35 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.663,80 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (38.780,50/58.853,00=0,65) 1.096,34 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 5.817,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9- Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyanın mercine iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA