Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 E. 2021/584 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/174 Esas
KARAR NO : 2021/584

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sözleşme bulunduğu bu sözleşme kapsamında taahhüt edilen işin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, buna ilişkin faturaların düzenlendiği, davalıya teslim edildiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiği, takibin durduğu belirterek takibin devamına, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takibin haksız olduğu, davacının hesap mutabakatı sağlamaksızın fatura düzenlediği ve takibe konu ettiği, alacağın muaccel olmadığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Çiğli Vergi dairesinin 14/01/2020 tarihli cevabı yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’ün 20/03/2020 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’un 07/01/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağa ilişkin 237.685,15 TL asıl alacak ve 36.209,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 273.894,59 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 18/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/01/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının asıl alacak yönünden iptalinin talep edildiği, davalının kabulünde olduğu üzere taraflar arasında dava dışı … … fabrikasının çatı ve cephe panel kaplama işine ilişkin eser sözleşmesi bulunduğu, davacının bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia ettiği, davalının ise sözleşme ve içeriğini kabul etmekle birlikte hesap mutabakatı sağlanmadığı ve takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığını savunduğu, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, öncelikle davacının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, yapılan incelemede davacının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 237.990,12 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturaların davalı tarafından BA formu ile bildirildiği, davacının defter kayıtlarına göre davalıdan 2017 yılı Mayıs ayında 2 adet çekin alınıp Ekim ayında iade edildiği, çeklerin iade sebebinin defterlerden anlaşılamadığı, çeklerin iade edilmiş olması halinde davacının 237.990,12 TL alacağının bulunduğu, çeklerin bedelinin tahsil edilmiş olması halinde ise davalıdan 50.285,27 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde ise davalının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının kendisi aleyhine delil vasfına sahip olduğu, takip dayanağı faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 237.990,12 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, tarafların defter ve kayıtlarının uyuştuğu, davacının anılan sözleşmeye istinaden düzenlemiş olduğu faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalı tarafından işin eksik veya ayıplı ifa edildiği veya teslimin yapılmadığı ileri sürülmediğinden davacının sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu işi yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, bu halde iş sahibi olan davalının ticari defterlerine yansıtmış olduğu fatura bedellerini ödediğini ispat etmesi gerektiği, her ne kadar davacı ticari defter ve kayıtlarında davalı tarafından düzenlenen 2 adet çek bulunduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş ise de yine bilirkişi tarafından saptandığı üzere bu çeklerin bedeli davalı hesabına borç kaydedilmek üzere davalıya iade edildiği, yine davacının sunmuş olduğu 08/07/2020 tarihli dilekçesi ekindeki çek makbuzuna göre söz konusu çeklerin işlemsiz olarak davalı şirkete iade edildiği, mahkememizce söz konusu çeklere ilişkin olarak … bankasına yazılan müzekkereye verilen cevaba göre çeklerden birinin ibraz edilmediği, diğerinin ise karşılıksızdır işlemi gördüğü, buna göre davalının söz konusu fatura bedellerini ödediğini ispat edemediği, taraflar arasındaki sözleşmede birim fiyat m2 başına 20,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de, ödeme tarihi konusunda taraflar arasında herhangi bir belirlemenin yapılmadığı, bu halde davacının dava konusu alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olduğunun kabulü gerektiği, taraflar arasında cari hesaba ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığından davalının mutabakat sağlanmadığına ilişkin savunmasına mahkememizce itibar edilmediği, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, hükme esas alınabileceği, dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakla birlikte uyuşmazlığa konu alacak miktarı faturaya dayandığından ve bu faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olduğundan alacağın likit olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla dava dilekçesindeki dava konusu edilen asıl alacak tutarına ilişkin taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 237.685,15 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2- 237.685,15 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 47.537,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 16.236,27 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.689,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13.546,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 2.689,60 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 186,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 3.720,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 25.087,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
8-Karşıyaka Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11,13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA