Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2023/457 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/12
KARAR NO : 2023/457
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 22/12/2011
KARAR TARİHİ: 13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 22/12/2011 tarihli dilekçesinde; davacı kooperatifte 2001 yılının Haziran ayında yapılan genel kurul toplantısında yönetimin değiştirildiğini, yeni yönetimin görevi almasından sonra kooperatif merkezinde evrakları incelediğini, bu inceleme sırasında davacı kooperatifin eski yönetim döneminde davalı şirket ile tarihsiz bir sözleşme yapılarak İzmir İli … Mahallesinde bulunan 8 pafta …. parselleri kapsayan alanda olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi’ ne 1/5000 ölçekli nazım imar planının hazırlanması, bu planın İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ ne sunulması, gerekli iş takiplerinin yapılarak 1/5000 ölçekli nazım imar planının onanması işleminin tamamlanması, söz konusu parselleri kapsayan alanda 1/1000 ölçekte hali hazır harita yapılması, bu haritanın İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onanması, onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planına ve 1/1000 ölçekli hali hazır harita göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planını hazırlanması, bu planın Güzelbahçe Belediyesi’ ne sunulması ile ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ ne sunularak planın onaylanması, onaylanan 1/1000 ölçekli imar planına göre imar planının hazırlanarak belediye encümen kararının alınması, bu karara göre kadastro müdürlüğünden kontrol işlemlerinin geçilerek tapu sicil müdürlüğüne yeni tapu alımı için başvuruda bulunulması, bu çalışmalara göre bu iş ile ilgili olarak her türlü kamu kurum ve kuruluşunda işlerin takip edilmesi konularını kapsayan ve bedeli 120.000,00-TL olan bir sözleşme yapıldığının görüldüğünü, sözleşmeye göre 10.000,00-TL’ nin avans, 1/5000 nazım planının uygulanmasında sonra 20.000,00-TL, 1/1000 hali hazır haritanın onaylanmasında sonra 30.000,00-TL, 1/1000 imar planının onaylanmasında sonra 30.000,00-TL ve imar uygulamasının encümen kararını alınmasından sonra 30.000,00-TL şeklinde bir ödeme planı yapıldığını, davalı tarafın cari hesap kartında 25/11/2011 vadeli 20.000,00-TL, 25/12/2011 vadeli 20.000,00-TL, 25/01/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/02/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/03/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/04/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/05/2012 vadeli 10.850,00-TL bedelli senetlerin işlendiğini, daha sonra … bankasından gelen ihbarnameler ile senetlerin tahsil için bankaya verilmiş olduğunun anlaşıldığını, senetler ile ilgili davalı taraf ile yapılan görüşmelerde senetlerin teminat olarak alındığının öğrenildiğini, 25/11/2011 vade tarihli senet ile ilgili İzmir … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı ödememe protestosunun keşide edildiğini, kendilerinde bulunan senet fotokopilerinde senetlerde tanzim tarihi bulunmadığını, bu tarihlerin sonradan davalı tarafından doldurulduğunu, eski yöneticiler hakkında İzmir CBS’ nin … sayılı evrakı ile şikayette bulunulduğunu, bu dosyadan alınan bilirkişi raporunda eski yöneticilerin görevlerini kötüye kullandıklarının tespit edildiğini, davalıların tarihsiz sözleşme ile üstlendiği işleri yapmadığını ayrıca yasa gereği yapmasının da mümkün olmadığını, sözleşmede bulunan ödeme planına göre yapılacak ödemelerin zamanı belirlenmiş olmasına rağmen davalının teminat olarak aldığı senetleri bankaya tahsil amacı ile verdiğini, davacı kooperatifin henüz doğmamış bir borcun ödenmesi ile karşı karşıya kaldığını belirtmiş, karşı tarafın kötü niyetli olduğunun aşikar olması sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Mahkememize verdiği 19/01/2012 tarihli cevap dilekçesinde; Kooperatifin maliki olduğu İzmir Güzelbahçe … Köyü 8 pafta … numaralı parsellerde konut yapılabilmesi ve oturma raporlarının alınabilmesi için mevzi imar planının yapılması gerektiğini, kooperatifin müvekkili şirkete 2003 yılında gelerek bu işlerin yapılması için müracaat ettiğini, taraflar arasında 04/07/2003 tarihli sözleşme yapıldığını, bu işlerin kooperatif adına yürütülmesi için şirket yetkilisi …’ a İzmir … Noterliği’ nin 07/07/2003 tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesinin verildiğini, müvekkilinin gerekli çalışmalara başladığını, 09/06/2004 tarihinde Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ ne 23/07/2004 tarihinde Güzelbahçe Kaymakamlığı’ na 20/12/2005 tarihinde Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’ na dilekçeler verdiğini, kendisi veya taşeron firmalara jeolojik etüt yaptırdığını, 13 ayrı devlet kuruluşundan ön izinleri aldığını, 1/1000′ lik hali hazır haritayı hazırladığını, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ ne onaylattırdığını, 1/1000′ lik mevzi imar planını hazırladığını, son aşama olan mevzi imar planının onayı için Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ ne sunduğunu, bu aşamada iken tarafların tamamen dışında cereyan eden bir kanun değişikliği ile onay görevinin Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden alınıp İzmir Büyükşehir Belediyesi’ ne verildiğini, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ nün görevin elinden alınmasından dolayı dosyayı onaylamadan iade ettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak davalı kooperatif tarafından yapılan işlerin ücret ve masraflarının ödenmediğini, müvekkilinin yaptığı işlerin ücretinin ödenmemesi üzerine dava açacağını bildirmesi üzerine davacı kooperatifin borçlara karşılık senetleri verdiğini, senetlerin de ödenmediğini, taraflar arasında yapılacak işlerin belirlenip ücret takdiri için 2. bir sözleşme yapıldığını, bu senetlerin 2. sözleşme ile ilgilerinin olmadığını, ilk sözleşmeden doğan borçlar için alınmış olan vadelerinde ödenmeyen senetlerin iadesi ile yerine yeni vadeli alınan, değiştirilen senetler olduğunu, müvekkilinin 2. sözleşmede yazılı işlerin tamamını yerine getirdiğini ancak bu kez de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ nın Haritalama Yönetmeliği’ nin değiştiği, numerik haritalamanın yapılması gerektiği ayrıca parsellerin 1/5000′ lik ve 1/1000 haritalamalarının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hali hazırda yapılmadığının sırasının gelmediği , mevzi imar planının onaylanması isteniyor ise 1/1000′ lik ve 1/5000′ lik numerik haritaların istek sahibi tarafından yaptırılması gerektiği ancak yalnızca kendi yerleri olan 65 dönümün değil, çevresini kapsayan yaklaşık 1000 dönümün haritasının yapılmasını istediğini, bu yeni durumun müvekkilinin sorumluluğu dışında öngörülemeyen bir husus olduğunu, yalnızca haritaların yapılması işi için müvekkili şirketin alması gerektiği ücretin 1 milyon TL olduğunu, kooperatif yöneticilerin ilave olarak 90.000,00-TL ödeme yaparak senet ve nakdin vadelerini ileriye almak istediklerini, müvekkilinin bu teklifi kabul etmediğini, kooperatifin borca batık vaziyette olduğunu, senetlerin teminat senedi olmadığını, ödeme amaçlı verildiğini, kooperatifin tüzel kişilik olduğunu, eski ve yeni yönetimin yaptığı her işlemin kooperatifi bağlayacağını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 01/11/2016 tarih, … Esas … Karar sayılı ilamı ile “…1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/11/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/12/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/01/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/02/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/03/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/04/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
Senetler dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/05/2012 tarihli 10.850,00-TL bedelli senet ile ilgili davanın REDDİNE,
İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/05/2012 tarihli 10.850,00-TL bedelli senet ile ilgili takip konusu edilen alacağın % 20 oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ,…” dair verilen kararın İstinaf edilmesi üzerine İzmir BAM. … Hukuk Dairesi’nin 08/11/2018 tarih, … Esas … Karar sayılı ilamı ile “…Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler kapsamına göre 818 sayılı mülgâ BK’nın 355. ve devamı maddeleri ile 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak açılan menfi tespit isteğine ilişkindir. Borç ilişkisinden kaynaklanan bütün borçlar ifa edilince o borç ilişkisi sona erer. İfa bu hali ile borçlanılan edimin yerine getirilmesidir. İfanın konusu, borçlanılan edimdir. Sözleşmedeki edim yerine getirilmemişse borçlu alacaklının uğradığı zararları gidermekle yükümlüdür. Fakat bazen sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi; edimin yok olması gibi maddi, sözleşme konusunu yapılamaz kılan hukuki bir nedenle ya da ekonomik, sosyal vs. bir olay niteliğindeki fiili bir nedenle mümkün olmayabilir. Bu durumda ifa imkansızlığı gündeme gelir. İfa imkansızlığı; edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin imkansız hale gelmesi olarak açıklanabilir. Eğer ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için sözkonusu ise buna objektif imkansızlık, yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da subjektif imkansızlık denir. İfa imkansızlığı sözleşme yapılmadan önce var ve bu olgu herkes bakımından aynı sonucu meydana getirmekte ise BK’nın 20. Maddesi, (TBK’nın 27.maddesi) gereğince sözleşme geçersizdir. İfa imkansızlığı sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkmış ve eğer borçlunun kusuru olmaksızın edim imkansızlaşmışsa BK’nın 117. Maddesi, (TBK’nın 136.maddesi) borçlunun kusuru sonunda imkansızlaşmış olursa BK’nın 96. Maddesinin, (TBK’nın 112.maddesi) uygulanması gerekir.
Yukarıda sözü edilen BK’nın 117. maddesine göre; borçluya isnat olunamayan haller nedeniyle borcun ifası mümkün olmazsa, borç sona erer. Karşılıklı edimleri içeren akitlerde bu suretle ifa yükümlülüğünden kurtulan borçlu haksız iktisaplara ilişkin hükümlere göre almış olduğu şeyleri iadeye mecbur ve kendisine henüz tediye edilmemiş bulunan şeyi istemek hakkından mahrum olur. Kanun veya sözleşme ile, borcun ifasından evvel bile vukua gelen zararın, alacaklıya yüklenmiş olduğu haller bundan hariçtir. İfa imkansızlığı eser sözleşmeleri yönünden BK 370 ve 371. (TBK’nın 485 ve 486.maddeleri) maddelerinde özel olarak da düzenlenmiştir. 370. maddeye göre yüklenilen eserin yapılması iş sahibi nezdinde meydana gelen bir kaza yüzünden mümkün olamıyorsa yüklenici yaptığı işin kıymetini ve bu kıymette dâhil olmıyan masrafını alır. Bu imkansızlık iş sahibinin kusuru nedeniyle doğmuşsa yüklenici zararının giderilmesini de isteyebilir. 371. maddeye göre ise yüklenici öldüğü veya kusuru olmaksızın işi bitirmekten âciz kaldığı takdirde yüklenicinin şahsı nazara alınarak yapılan eser sözleşmesi sona erer. Ancak bu takdirde yapılan kısmın kullanılması mümkün ise iş sahibi onu kabule ve bedelini vermeğe mecburdur. Bu maddeler belirtilen ifa imkansızlığı hallerinde iş sahibinin yapılan kısım yönünden sorumluluğunu öngörmektedir. Bu sorumluluk 370. maddede yapılan iş kısmının değerinin ödenmesi, 371. maddede ise yapılan ve yararına olan imalât bedelinin ödenmesi şeklinde düzenlenmiştir. Özel kural var iken genel kurala başvurulamayacağından eser sözleşmeleri yönünden BK 370 ve 371. madde 117. maddeden daha öncelikli olarak uygulanmalıdır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; taraflar arasında 04/07/2003, ve 05/06/2007 tarihli sözleşmeler ile tarihsiz sözleşmenin düzenlendiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
04/07/2003 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici davacı kooperatife ait … parsel numaralı taşınmazların mevzi imar planının yapılmasını işini üstlenmiş olup, proje bedeli olarak 2004/1.yy oda fiyatı belirlenmiştir. 05/06/2007 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici, davacı kooperatif arazisinin 1/100000’lik çevre düzeni planında konut alanı olarak lekelenmesi işini üstlenmiş, işin toplam maliyeti, 35.000,00 YTL + KDV olarak belirlenmiş, ödemelerin 30/07/2007 tarihinde 10.000,00 YTL, 30/08/2007 tarihinde 10.000,00 YTL, 28/09/2007 tarihinde 10.000,00 YTL ve 30/10/2007 tarihinde 11.300,00 YTL olarak ödeneceği kararlaştırılmış, bu ödemeler için iş başlangıcında çek veya senet alınacağı düzenlemesi de yapılmıştır.
Davacı kooperatifin 10/02/2010 günlü yönetim kurulu kararı doğrultusunda davacı kooperatif ile davalı yüklenici arasında tarihi belirli olmayan sözleşme ile davalı yüklenici tarafından, İzmir İli, … Mahallesinde bulunan … parselleri kapsayan alanda 1/5000’lik nazım imar planı çalışması, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlaması, 1/1000’lik halihazır harita yapımı ve imar uygulama işlemlerinin yapılması ve 1/5000’lik ölçekli nazım imar planının büyükşehir belediye meclisine sunulması, gerekli iş takiplerinin yapılarak planın onanması işleminin tamamlanması, sözleşme konusu parselleri kapsayan alanda 1/1000 ölçekli halihazır haritaya göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planının hazırlanması, bu planların Güzelbahçe Belediye’sine sunulması, ardında İzmir Büyükşehir Belediye’sine sunularak planın onaylanmasına sağlanması, onaylanan 1/1000 ölçekli imar planına göre imar uygulamasının hazırlanarak belediye encümen kararının alınması, bu karara göre kadastro müdürlüğünden kontrol işlemlerinin geçirilerek tapuların alınması için tapu müdürlüğüne başvuruda bulunulması, bu işlerle ilgili olarak her türlü kamu kurum ve kuruluşunda işlerin takip edilmesi işlerine yönelik olmak üzere toplam 120.000,00 TL üzerinden sözleşme düzenlenmiş, 10.000,00 TL’nin avans olarak, 20.000,00 TL’nin 1/5000’lik nazım imar planının onaylanması, 30.000,00 TL’nin 1/1000’lik halihazır haritanın onaylanması, 30.000,00 TL’nin 1/1000’lik imar planın onaylanması, 30.000,00 TL’nin imar uygulamasına ilişkin encümen kararının alınması ile ödeneceği hususunda ödeme planı yapılmıştır.
Davacı, bu sözleşmeler kapsamında iş bedelinin ödenmediği nedeniyle, İzmir … İcra müd., … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 20.000,00 TL bedelli, İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında 10.850,00 TL bedelli senet ile ilgili olarak icra takibi yapmıştır.
Davalı avukatı, dosyaya sunduğu yanıt dilekçesi ve aşamalardaki tüm beyanlarında, müvekkilinin 04/07/2003 tarihli sözleşme ve davacı kooperatif tarafından müvekkiline verilen 07/07/2003 tarihli vekaletname kapsamında sözleşme ile üstlendiği çalışmalara başladığını, bunlarla ilgili olmak üzere Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ne, Güzelbahçe Kaymakamlığı’na, Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’na 09/06/2004, 23/07/2004, 20/12/2005 tarihlerinde çeşitli dilekçeler verdiğini, kendisi veya taşeron firmalara jeolojik etüdü yaptırdığını, 13 ayrı devlet kuruluşundan ön izinleri aldığını, 1/1000’lik halihazır haritayı hazırlayarak Bayırdırlık ve iskan Müdürlüğü’ne onaylattığını, 1/1000’lik mevzi imar planını hazırladığını, son aşama olan mevzi imar planının onayı için Bayırdırlık ve İskan Müdürlüğü’ne planın sunulduğunu, bu aşamada müvekkili ve davacı dışındaki bir nedenle, kanun değişikliği ile onay görevinin Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nden alınıp, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesi nedeniyle Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün dosyayı onaylamadan belediyeye iade ettiğini, yasanın getirdiği değişiklik doğrultusunda 1/5000’lik, 1/25000’lik ve hatta 1/100000’lik haritaların ve imar planlarının yapılması gerektiğini, bu planların onayının da büyükşehir belediye başkanlığına verildiğini, sözleşmede olmamasına rağmen müvekkilinin 1/5000’lik nazım imar planını hazırladığını, 1/1000’lik planları, ön izinler, haritalar ve etüt raporları ile birlikte belediyeye sunduğunu, imar komisyonu tarafından 02/09/2005 tarihli karar ile mevzi imar planının onaylandığını, büyükşehir belediye başkanlığına gönderildiğini, çevre bakanlığı tarafından 1/100000’lik planların hazırlanmaması ve belediye başkanlığı tarafından 1/25000’lik planların hazırlanmamış olması nedeniyle belediyenin onayı beklemeye aldığını, yine 1/100000’lik planlarda sözleşme konusu taşınmazların bulunduğu yerin turizm alanı olarak gösterilmesi nedeniyle müvekkili tarafından yapılan itirazlar sonucu 15/02/2008 tarihli karar ile kentsel konut alanına dönüştürüldüğünü, bu hususun 1/25000’lik planlara geçirilmesi işinin 2010 yılını bulduğunu, planın düzeltilmesinden sonra 23/06/2011 tarihinde onay için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na müracaat edildiğini, ancak büyükşehir belediye başkanlığının haritalama yönetmeliğinin değişmesi, belediye tarafından yapılması gereken planların belediye yapılmamış olması, mevzi imar planının onaylanabilmesi için de 1/1000’lik ve 1/5000’lik numerik haritaların istek sahibi tarafından yaptırılması gerektiğinin bildirildiğini, bu haritaların ise sadece sözleşme konusu parsellerin bulunduğu alan ile sınırlı değil, çevresini de kapsayacak şekilde yaklaşık 1000 dönüm arazinin haritasının yapılması sonucunu ortaya çıkardığını, ayrıca belediyenin parseller üzerinde yıkım kararı bulunan ruhsatsız yapılmış 103 adet kaçak yapı bulunması ve yıkım kararına itirazın mahkeme kararıyla reddedilmiş olması nedeniyle mevzi imar planının onaylanmadığını, bu durum ve değişikliklerden dolayı müvekkilinin edimlerini yerine getirmediğinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin sözleşme ile yükümlendiği edimleri yerine getirdiğini, ancak onayların belirtilen yasal düzenlemelerden ve fiili durumdan kaynaklanan nedenlerle yapılamadığını, müvekkiline kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını belirterek mücbir sebep savunmasında bulunmuştur.
Davacı avukatı ise davalının sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmediği, senetlerin teminat senedi olarak verildiği halde takibe konulduğu, planların onaylanmamış olması nedeniyle edimin ifasından, dolayısıyla davalının bedeli hak ettiğinden söz edilemeyeceğini ve bu nedenle takip konusu bedellerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarının denetlenmesi amacıyla 04/06/2013 tarihli rapor ve bu rapora ek 04/04/2014, 10/10/2014, 08/01/2015 tarihli raporlar ile, 07/09/2015 tarihli rapor ve her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla 01/03/2016 tarihli rapor ve bu rapora ek 06/05/2016 ve 12/07/2016 tarihli bilirkişi raporları alınmış ve dosyaya sunulan raporlar kapsamında, taraflar arasında 3 ayrı sözleşmenin imza altına alındığı, davacı kooperatif ile davalı şirket arasında 04/07/2003 tarihli mevzi imar planı yapımı işi, 05/06/2007 tarihli 1/100000’lik çevre düzeni planında kooperatif arazisinin konut alanı olarak lekelenmesi işi ve tarihsiz sözleşme ile de İzmir İli, … Mahallesinde bulunan … parselleri kapsayan alanda 1/5000’lik nazım imar planı hazırlanması, 1/1000′ ölçekli uygulama imar planı hazırlanması, 1/1000’lik hazli hazır harita yapımı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapım işine yönelik 3 ayrı sözleşmenin imzalandığı, dava ve takip konusu yapılan senetlerin tarihsiz sözleşme kapsamında düzenlenip davalı tarafa verildiği, alınan bilirkişi raporları kapsamında davalı tarafça yalnızca 05/06/2007 tarihli sözleşmede belirtilen 1/100000’lik çevre düzeni planında kooperatif arazisine konut alanı olarak lekelenmesi işinin tamamladığı, bunun dışında 04/02/2003 tarihli sözleşme ve bila tarihli sözleşmede belirtilen işlerin tamamlanmadığı, taraflar arasında son olarak imzalanan bila tarihli sözleşmede iş bedelinin 120.000,00 Tl olarak belirtildiği, ancak davacı tarafça davalıya 130.850,00 TL bedelli senetlerin düzenlenerek teslim edildiği, bu senetlerden 120.000,00 TL’lik bölümünün bila tarihli sözleşmeye ilişkin olduğu, geriye kalan 10.850,00 TL bedelli senedin ise 05/06/2007 tarihli sözleşme doğrultusunda tamamlanan işe ait bakiye bedel olarak belirlendiği, 120.000,00 TL bedelli senetler yönünden işin tamamlanmamış olması nedeniyle senetlerin bedelsiz kaldığı, davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığı, 10.850,00 TL bedelli senet yönünden ise davacının davalı tarafa borcunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle, İzmir … İ;cra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu 10.850,00 TL bedelli senet ile ilgili istem hariç olmak üzere, diğer dosyalarda takip konusu yapılan toplam 120.000,00 TL senet karşılığı borç nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Tüm bu yapılan açıklamalar ışığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için, davalının, içeriği yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri kapsamında edimlerini yerine getirip getirmediği, yerine getirmediği edimler yönünden taraflara ve özellikle davalı yükleniciye yükletilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı, ifa imkansızlığının söz konusu olup olmadığı ve bu kapsamda davalının davaya konu senetler karşılığı davacı iş sahibinden alacağının bulunup bulunmadığının saptanması gereklidir.
Her ne kadar mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, öncelikle takip konusu yapılan 10.850,00 TL’ye ait senedin hangi sözleşmeye konu iş bedeli yada ödenmeyen iş bedeline ilişkin olduğunun, hakimin davayı aydınlatma ödevini düzenleyen HMK’nın 31.maddesi gereğince taraflara açıklattırılması gerekirken yorum yoluyla değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, gerek dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında ve gerekse mahkeme gerekçesinde ifa imkansızlığının bulunup bulunmadığı, ifa imkansızlığının bulunması halinde davalı yüklenicinin kusurlu olup olmadığı, bu durumlara göre yaptığı iş karşılığı talep edebileceği bir bedel bulunup bulunmadığı konusunda yeterli inceleme ve değerlendirme bulunmamaktadır.
Bu durumda davalı yüklenici tarafından sözleşmelerde üstlenilen bir kısım işlerin yapılamadığı, planların onaylarının alınamadığı anlaşıldığından, mahkemece davalı tarafından hazırlandığı iddia olunan planların dosyaya sunulmamış ise asıllarının ibraz ettirilerek, onaylarının alındığı belirtilen planların ise ilgili belediye tarafından onaylandığı tarihler ile onayların yapılması için başvuru tarihleri ve icra takip tarihleri de belirtilerek, bu tarihlerde yürürlükte bulunan yasa ve yönetmelik hükümleri kapsamında davacının hazırladığını ileri sürdüğü planların onaylanmasının mümkün olup olmadığı tespit edildikten sonra imkansızlık varsa bunun ortaya çıktığı tarihe göre yüklenicinin kusuru olup olmadığı da gözetilmek suretiyle yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan, sözleşmenin götürü bedelli olması sebebiyle davalı yüklenicinin hakettiği imalât bedeli, fiziki oran yöntemi ile, başka bir ifadeyle sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalâtın eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranı (% kaçının yapıldığı) tespit edilerek bulunacak bu oran, götürü iş bedeline uygulanarak saptanmalı ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle, davalı yüklenicinin, takibe ve davaya konu yaptığı alacağının bulunup bulunmadığının, istinaf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bulunacak tutar üzerinden bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlara değinmeyen ve sözleşme hükümlerine göre belirlenmeyen iş ve bedele ilişkin bilirkişi raporları doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmiş olması Dairemizce yerinde görülmemiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 353/1-(a)-6. maddesi, ”Mahkemece, tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” durumunda, Bölge Adliye Mahkemesi’nin esası incelemeden kararı kaldırarak davanın yeniden görülmesi için dosyayı kararı veren mahkemeye göndereceği ve bu kararın duruşma yapılmadan verilmesi gerekli kesin karar niteliğinde bulunduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ve açıklamalar ışığında, mahkemece esasa ilişkin deliller gereği gibi toplanıp, değerlendirilmeden karar verilmiş olduğundan davalı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş….” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya Mahkememize gönderilmiş , dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının … Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun … Yapı Kooperatifi, borç miktarının 28.342,33-TL, takip dayanağının 25/12/2011 vade tarihli 20.000,00-TL bedeli senet olduğunu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra müd. … sayılı dosya fotokopisinin incelemesinde; alacaklının … Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun … ve Konut Yapı Kooperatifi, borç miktarının 28.251,49-TL, takip dayanağının 25/11/2011 vade tarihli 20.000,00-TL bedeli senet olduğunu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının … , borçlunun … ve Konut Yapı Kooperatifi, borç miktarının 42.619,03-TL, takip dayanağının 25/04/2012 vade tarihli 20.000,00-TL ve 25/05/2012 vade tarihli 10.850,00-TL bedelli 2 adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu, davacı borçlu tarafından icra takibine 02/08/2017 tarihinde 19.489,42 TL ve 02/11/2017 tarihinde de 1.038,97 TL lik ödeme yapıldığı, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 07/12/2022 tarihli dilekçesi ile Mahkememizin menfi tespit davasında 01/11/2016 tarihinde verilen karar ile 10.850,00 TL bedelli senet yönünden borçlu olduğuna karar verildiğini, borcun tüm ferileri ile birlikte ödenerek 07/11/2017 tarihinde infaz edildiğini belirttiği belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının … , borçlunun borçlunun … ve Konut Yapı Kooperatifi, borç miktarının 55.941,66-TL, takip dayanağının 25/02/2012 vade tarihli 20.000,00-TL ve 25/02/2012 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli 2 adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosya fotokopisinin incelemesinde; alacaklının … , borçlunun borçlunun … ve Konut Yapı Kooperatifi, borç miktarının 28.082,46-TL, takip dayanağının 25/01/2012 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli 1 adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraflar arasında imza altına alınan sözleşmede bahsi geçen işlerin yapılıp yapılmadığı, sözleşmede bahsi geçen bedelin ödenip ödenmediği, dava konusu edilen senetlerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesine yönelik taraf defterleri ile dosya üzerinde harita mühendisi, şehir planlamacısı ve SMMM’ den oluşan bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 18/11/2013 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda ; davacı ile davalı arasındaki işin bedelinin toplam 254.407,50-TL olarak hesaplandığı oysa hazırlanan sözleşmede bedelin 120.000,00-TL olarak fiyatlandırıldığı, davacı tarafça, davalıya 130.850,00-TL’ lik senet verildiğinin kabulünün gerektiği , senetlerin davalıya ödenmediği görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 08/04/2014 tarihli 1. Bilirkişi kurulu 1. Ek raporunda ; kök raporu değiştirecek bir husus olmadığı görüş ve kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi bilirkişi kurulu kök ve ek raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, sözleşmelerde bahsi geçen işlerin tümünün yapılıp yapılmadığı, işlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, eksiklik var ise tamamlanan bölümler yönünden sözleşme koşulları dikkate alınarak hak edilen alacak bulunup bulunmadığı, işin geldiği aşama itibariyle kabule uygun olup olmadığı, kabule uygun değil ise ve iş tamamlanmamış ise kusurun kimde olduğu, işin mevzuat hükümlerine göre tamamlanma imkanın olup olmadığı ve bu konuda bir imkansızlık söz konusu olup olmadığı ayrıca davacı iddiaları doğrultusunda işin davalı dışında 3. bir kişi tarafından yapılıp yapılmadığı ile davacının itirazlarının yeniden ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 10/10/2014 havale tarihli 1. Bilirkişi kurulu 2. Ek raporunda; davacı ile davalı arasında işin bedelinin toplam 698.187,00-TL olarak hesaplandığı oysa hazırlanan sözleşme bedelinin 120.000,00-TL olarak fiyatlandırıldığı, davacı tarafça, davalıya 130.850,00-TL bedelli senet verildiğinin kabulünün gerektiği ancak senetlerin davalıya ödenmediği görüş ve kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden itirazlar ve Mahkememizin 27/05/2014 tarihli 1 nolu ara kararındaki soruların cevaplandırılması için bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş alınan 08/01/2015 tarihli 1. Bilirkişi kurulu 3. ek raporunda; hazırlanan bilirkişi raporlarında mahkeme tarafından talep edilen dava konusu durumun hem yasal hemde teknik açıdan değerlendirildiği, rapora eklencek her hangi bir husus olmadığı belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi alınan 1. Bilirkişi kurulu kök ve ek raporları karar vermeye yeterli olmadığından, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmelerde bahsi geçen işlerin tümünün yapılıp yapılmadığı, işlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, eksiklik var ise tamamlanan bölümler yönünden sözleşme koşulları dikkate alınarak hak edilen alacak bulunup bulunmadığı, işin geldiği aşama itibariyle kabule uygun olup olmadığı, kabule uygun delil ise ve iş tamamlanmamış ise kusurun kimde olduğu, işin mevzuat hükümlerine göre tamamlanma imkanının olup olmadığı ve bu konuda bir imkansızlık söz konusu olup olmadığı ayrıca davacı iddiları doğrultusunda işin davalı dışında 3. bir kişi tarafından yapılıp yapılmadığı, sözleşmede bahsi geçen bedelin ödenip ödenmediği, dava konusu edilen senetlerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve taraf ticari defterleri üzerinde harita mühendisi, şehir planlamacısı ve SMMM’ den oluşan bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan 07/09/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı tarafından yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının Güzelbahçe Belediyesi tarafından onaylandığı ancak İzmir Büyükşehir Belediyesince yapılan planın uygun görülmediği, bu nedenle taraflar arasında yapılan sözleşme maddelerinde belirtilen şartların yerine getirilmemesi ve sözleşmede bahsi geçen hükümlerin onama olması veya işin tamamlanmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapım işi ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapım işi onama işlemlerinin tamamlanmamış olması sebebiyle tamamlanmadığı, davaya konu alanda hali hazır haritanın davalı firma tarafından tamamlandığı ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ nin hali hazır haritanın tam ve dolu pafta olarak yeni sisteme göre yapılmasını talep ettiği, davalı firmaca hali hazırda istenen fazladan alanı haritasının tamamlanmadığı, buradan hareketle davalının davacı ile imza altına aldığı sözleşmenin gereği işleri tam manasıyla yerine getiremediği, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ nin istediği hususların tamamlanmamış ve eksik olduğu, bu hali ile davalının sözleşme kapsamında her hangi bir alacak talebinde bulunmasının uygun olmadığı, mevzuat hükümleri dikkate aldığında sözleşme kapsamı işin gerçekleşmesinin de mümkün olmayacağının açıkça belli olduğu tespitinden hareketle davacı adına girişilen takiplerden dolayı davalının her hangi bir alacağının olmayacağı, söz konusu hizmetlerin davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle takip konusu senetlerin hizmet yönünden karşılıksız kaldığı ve iptalinin gerekeceği görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi alınan raporlar arasında çelişkiler bulunduğu anlaşıldığından, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmelerde bahsi geçen işlerin tümünün yapılıp yapılmadığı, işlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, eksiklik var ise tamamlanan bölümler yönünden sözleşme koşulları dikkate alınarak hak edilen alacak bulunup bulunmadığı, işin geldiği aşama itibariyle kabule uygun olup olmadığı, kabule uygun delil ise ve iş tamamlanmamış ise kusurun kimde olduğu, işin mevzuat hükümlerine göre tamamlanma imkanının olup olmadığı ve bu konuda bir imkansızlık söz konusu olup olmadığı ayrıca davacı iddiları doğrultusunda işin davalı dışında 3. bir kişi tarafından yapılıp yapılmadığı, sözleşmede bahsi geçen bedelin ödenip ödenmediği, dava konusu edilen senetlerin taraf defterlerin kayıtlı olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve taraf ticari defterleri üzerinde harita mühendisi, şehir planlamacısı ve SMMM’ den oluşan bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan 01/03/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı tarafın 2011-2012-2013 yılı yasal defterlerinin açılış tasdikine sahip olduğu, 2011 yılı defterlerinin kapanış tasdikine sahip olmadığı, 2012 ve 2013 yıllarına ait defterlerin kapanış tasdikine sahip olduğu, davacı tarafın 2011-2012-2013 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdikine sahip olduğu, davalı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında dava konusu senetlerin giriş çıkış kayıtlarının olduğu, davalı şirketin alınan senetler karşılığında davacıya vermiş olduğu hizmetten dolayı her hangi bir fatura düzenlenmediği, davalı defterleri üzerinden bakıldığında davacı ile davalı arasında her hangi bir alacak ve borç bakiyesinin görünmediği, davacı defterleri üzerinden bakıldığında dava konusu senetlerin satıcılar hesabında borç kaydının yapıldığı, davalı tarafından davacı şirkete bu senetler karşılığı her hangi bir hizmet faturası kaydı olmadığı, davacı defterleri üzerinden bakıldığında davacı şirketin davalıdan 130.850,00-TL alacaklı olduğu, 04/07/2003 tarihli sözleşme içeriği olan mevzi imar planının yapım işine ilişkin olarak sözleşme hükmünde onaylanma şartı bulunduğu, bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken mevzi imar planı çalışması işinin İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin haklı gerekçe ile onaylamamasının yüklenici firma tarafından sözleşme hükümlerinin tam olarak yerine getirilmediği şeklinde değerlendirildiği, mevzi imara planı yapım işinde etaplama yada seviye hak ediş şeklinde bir değerlendirme yapılacak olursa % 10 kurum görüşlerinin toplanması, % 30 hali hazır harita yapım işi, % 40 mevzi imar planı ve jeolojik etüt raporu yapım işi, % 20 onaylanma işlemi olarak değerlendirilebileceği, bu kapsamda yalnızca % 10′ luk dilim olan kurum görüşlerinin yüklenici firma tarafında alındığı, % 90′ nın firma tarafından gerçekleştirilmediği, günümüz itibariyle mevzi imar planı adı altında plan çalışması yapılmasının yada tamamlanmasının mümkün olmadığı, 07/07/2003 tarihinde yapıyan sözleşme bedelinin % 10′ luk dilimi dışında konuya ilişkin olarak yüklenici firmanın her hangi bir alacağı olamayacağı, 05/06/2007 tarihli sözleşmenin 1/100000 ölçekli çevre düzeni planında kooperatif arazisinin bulunduğu alanın konut alanı olarak lekelenmesi işi olup, hali hazırda kooperatif alanının 1/100000 ölçekli İzmir Manisa Çevre Düzeni Planı’ nda kullanımında konut alanı, 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planın’ da tercihli kullanım alanı kullanımında kalması sebebiyle sözleşme hükmünün yerine getirildiği, sözleşme şartlarında yer alan 35.000,00-TL + KDV’ nin ödenmesinin gerektiği, kooperatif yönetim kurulu tarafından 10/02/2010 tarihinde karar defterine işlenen ancak tarihi olmayan sözleşmede yapılan planlama çalışmalarında 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılması ve onayı, 1/1000 ölçekli hali hazır haritaların yapımı ve onayı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve yapımının onayı, imar uygulamasının yapılması ve onayı şeklinde belirtilen maddelerde onay şartı bulunması, buna rağmen plan ve hali hazır haritalarının hiç birinin onaylanmaması nedeniyle yerine getirilmediği, onaylanmama sebebinin kısmı olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi, kısmı olarak yüklenici firma olduğu ayrıca sunulan plan ve haritaların yüklenici firma tarafından yapıldığına dair bir bulgu olmaması sebebiyle konuya ilişkin olarak yüklenici firmanın her hangi bir alacağının olmayacağı, söz konusu işin yürürlükteki mevzuat kapsamında tamamlanabileceği, bu hali ile kabul edilemeyeceği, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan ve hali hazır haritalara ilişkin olarak yüklenici firma tarafından yeniden yapıldığına ilişkin dava dosyasına hiç bir veriye ulaşılamadığı, plan ve haritaların hiç birinin üzerinde yüklenici tarafından yapıldığını belirtir bir ibare bulunmadığı, dosyada yer alan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan ve haritaların ilk sözleşme tarihinden önce yapıldığı, dosyada yer alan imar planları üzerinde şehir plancısı …’ in imzasının bulunduğu, yüklenici firma tarafından yetkili idarelere sunulan plan ve haritaların daha önceden hazırlanan plan ve haritalarının kulanıldığı kanaati oluştuğu, sonuç olarak bu tip imar planı çalışmalarında plan ve haritaların şehin plancısı, harita mühendisi tarafından hazırlanmasına müteakip teknik olarak şehir plancısı ve harita mühendisinin mevzuata uygun olarak plan ve haritaları hazırlamak ve onay merciine sunmak ile yükümlü olduğu, onay mercinin yetkili kurumlar olması nedeniyle taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine onay şartının konmasının yanlış ve bağlayıcı olduğu, sözleşme hükümleri içerisine onay şartı getiriliyor ise yüklenici firma tarafından onaylama işleminin gerçekleştirilmesi gerektiği, onaylama işleminin gerçekleşmediği bir durumda da işin tam olarak bitirilmediği sonuç ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davalı tarafın itirazları ile tamamlanan bölüm yönünden hak edilen alacak bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor düzenlemesi için dosya son bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 06/05/2016 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; 04/07/2003 tarihli sözleşme metninde net bir fiyat belirtilmediğinden ilgili oda fiyatlarına göre 2004/1 yarı yıl fiyatları ile 2016/1 yarı yıl fiyatlarına göre ayrı ayrı iş bedeli çıkartıldığı, % 10′ luk kurum görüşlerine tekabül eden miktarının 2004/1 yarı yıl fiyatlarına göre 639,36-TL, 2016/1 yarı yıl fiyatlarına göre 3.852,68-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi Mahkememizin 05/04/2016 tarihli celse ara kararı doğrultusunda, öncelik ve özellikle davalı itirazları değerlendirilerek ek rapor sunulması ve ayrıca hesaplamanın bir de dava tarihi itibariyle yapılarak ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, alınan 12/07/2016 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; 01/03/2016 ve 06/05/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında mahkemece incelenmesi istenilen tüm konu başlıklarının detaylı bir şekilde incelendiği, bu inceleme sonucunda; dosyaya ilişkin bütün değerlendirmelerin yapıldığı, davacı ve davalı tarafından itiraz edilen konu başlıklarına ilişkin olarak rapor içeriğinde gerekli değerlendirmelerin yapıldığı, hazırlanan rapor ve ek rapora eklenecek her hangi bir husus bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda 10.850,00 TL lik senedin hangi sözleşmyee konu iş bedeli ya da ödenmeyen iş bedeline ilişkin olduğunun açıklanmasına yönelik taraf vekillerine beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş , davalı vekili Mahkememize verdiği 18/03/2019 tarihli dilekçesinde; davalı şirketin 04/07/2003 tarihli sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini ancak ücretinin ödenmediğini, bunun davacının kabulünde olduğunu, davalı şirketin bila tarihli sözleşmedeki edimlerinin tamamını yerine getirdiğini, ödenmesi gereken 120.0000,00 TL nin ödenmediğini, bunun davacının kabulünde olduğunu, davalı şirketin 05/06/2007 tarihli sözleşmedeki 1/100000 ölçekli çevre düzeni planında kooperatif arazisinin bulunduğu alanın konut olarak olarak lekelenmesi işini yerine getirdiğini, ücreti olan 35.000,000 TL + KDV nin ödenmediğini, bunun mahkemenin kabulünde olduğunu, keşide tarihi sözleşmelerden önce olan 10.850,00 TL bedelli senedin bu üç sözleşmedeki alacaklara, masraflara mahsuben kooperatif tarafından verildiğini, alacak bu sözleşme ile daha fazla olduğu halde bila tarihli sözleşme ile senetler verildiğini ancak diğer alacaklar ödenmediği gibi senet veya çeklerin de verilmediğini belirtmiş, davacı vekili Mahkememize verdiği 30/04/2019 tarihli dilekçesinde; taraflar arasında 04/07/2003 tarihli 05/06/2007 tarihli ve tarihsiz fakat 10/02/2010 tarihinde kooperatif karar defterinde sözleşme yapılmasına dair alınmış olan kararın işin yapılmasına dair sözleşme olarak üç adet sözleşme bulunduğunu, ilk sözleşmenin yapıldığı 04/07/2003 tarihinden itibaren davalı kooperatif kasa defterine göre 39.915,00 TL ve dosyaya sunulan makbuzlara göre 12/09/2003 tarihli makbuzla 1.200,00 TL, 30/07/2003 tarihinde 4.000,00 TL, 19/09/2003 tarihinde 5.000,00 TL, 25/09/2003 tarihinde 3.000,000 TL, 26/08/2010 tarihinde 8.000,00 TL ve 06/12/2010 tarihinde 2.750,00 TL olmak üzere toplam 63.865,00 TL davalı tarafa ödendiğini, iptali talep edilen 120.000,00 TL bedelli senetlere bağlanan tarihsiz sözleşmenin yapıldığı sırada yönetimde bulunan eski yöneticiler tarafından davalı ile önceki sözleşmelerden kaynaklanan eksik-ödenmeyen bedel olarak 10.850,000 TL bedelli senedin verildiğinin sanıldığını ancak davalı tarafın sözleşmeler ile üstlendiği hiç bir işi tam ve düzgün şekilde yerine getirmemiş olduğundan bu senedin de menfi tespit davasının konusu olduğunu, söz konusu senet için davalı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, mahkemenin gerekçeli kararından sonra davalının talebi ile icra müdürlüğü tarafından davacının barka hesabına konulan haciz yoluyla davalı tarafından tahsil edildiğini belirtmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda davalının hazırladığını ileri sürdüğü planların onaylanmasının mümkün olup olmadığı, imkansızlık var ise bunun ortaya çıktığı tarihe göre yüklenicinin kusurlu olup olmadığı, sözleşmenin götürü bedelli olması sebebiyle davalı yüklenicinin hak ettiği imalat bedeli, fiziki oranı yöntemi ile başka bir ifade ile sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıplarda dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranın tespit edilerek bulunacak olan bu oran götürü iş bedeline uygun olarak saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle davalı yüklenicinin takibe ve davaya konu yaptığı alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesine yönelik olarak taraf ticari defterleri ile tüm dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 16/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava konusu ve benzer taşınmazlarda, halihazır haritalar temel alınarak İmar planları hazırlanabilmekte ve ilgili Belediyesince onaylandıktan sonra yürürlüğe girdiğini, yürürlüğe giren imar planlarına göre de(1/1000 ölçekli Uygulama İmar planları onandıktan sonra) İmar Kanunun 15.-16, ve 18. Maddesine göre parselasyon işlemleri yapılarak, ilgili Belediyesine ve Büyükşehir Beldiyesine onaylattıktan sonra(Encümen Kararı alınarak) Kadastro Müdürlüğünce gerekli kontroller yapılarak, herhangi bir hata veya eksiklik bulunmaması durumunda İlgili Tapu Müdürlüğüne gönderilerek tescilleri yapıldığı, bu işlem sonucunda İmar planına uygun parseller ve kamuya plan gereği terk edilen planlar oluştuğu davaya konu alanda halihazır haritanın davalı firma tarafından parselleri kapsayacak şekilde tamamlandığı ancak 23.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi halihazır haritanın tam ve dolu pafta sistemine göre yapılmasını talep etmiş olup davalı firmaca halihazırda istenen fazladan alanın haritasının tamamlanmadığı, harita yönünden onama işleminin gerçekleştirilmediğinin görüldüğü, halihazır Haritaların hiçbirinin onaylanmaması nedeniyle sözleşme gereğinin yerine getirilmediği kanaatine varıldığı, İmar planı/plan değişikliği taleplerinin onaylanma süreci, serbest şehir plancısı tarafından hazırlanan imar planı dosyasının, mevzuat doğrultusunda İlçe Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi veya yetkili Bakanlığa iletilmesiyle başladığı, sunulan plan/plan değişikliği yetkili Bakanlıklarca doğrudan onaylanırken, Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeyse ölçeği gereği İlçe Belediyeye sunulmuş olsa bile, İlçe Belediye Meclisi Kararının, Büyükşehir Belediyesi Meclisince onaylanmasıyla yürürlüğe girdiği, serbest çalışan şehir plancıları yalnızca, işveren ile aralarında imzalamış oldukları sözleşme doğrultusunda hazırlanan imar planı çalışmalarını ilgili kuruma sunmakla ve eğer sözleşme içeriğinde yer alıyor ise onama sürecini takip etmekle yükümlü olduğu, buna rağmen dava konusu her üç sözleşmede de imar planlarının “onama”sına ilişkin maddelerin yer aldığı görüldüğü, bu bağlamda, sözleşme içeriğinde “onama” işleminin yer alması ve sözleşmede yer alan işlemlerin tamamlanmaması nedeniyle; her üç sözleşmenin de gereğinin yerine getirilmediği, sözleşme konusu imar planına ilişkin iş ve işlemlerin onama yetkilerinin ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisi kararları ya da ilgili kurumların makam olur’larında olması nedeniyle; onamalarının mümkün olup olmadığı hususunun değerlendirilemediği, ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Rapora taraflarca itiraz edildiğinden itirazlar ile Mahkememizin 18/02/2020 tarihli 1 nolu ara kararındaki sorulan tüm soruların ayrıntılı olarak değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, alınan 08/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; İmar planı/plan değişikliği taleplerinin onaylanma süreci, serbest şehir plancısı tarafından hazırlanan imar planı dosyasının, mevzuat doğrultusunda İlçe Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi veya yetkili Bakanlığa iletilmesiyle başladığı, sunulan plan/plan değişikliği yetkili Bakanlıklarca doğrudan onaylanırken, Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeyse ölçeği gereği İlçe Belediyeye sunulmuş olsa bile, İlçe Belediye Meclisi Kararının, Büyükşehir Belediyesi Meclisince onaylanmasıyla yürürlüğe girdiği, serbest çalışan şehir plancıları yalnızca, işveren ile aralarında imzalamış oldukları sözleşme doğrultusunda hazırlanan imar planı çalışmalarını ilgili kuruma sunmakla ve eğer sözleşme içeriğinde yer alıyor ise onama sürecini takip etmekle yükümlü olduğu, buna rağmen dava konusu her üç sözleşmede de imar planlarının “onama”sına ilişkin maddelerin yer aldığı, dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden; dava konusu ile ilgili yukarıda da bahsedilen çalışmaların yapıldığı tespit edilmiş olmakla birlikte, sözleşme içeriğinde “onama” işleminin yer alması ve sözleşmede yer alan işlemlerin onama süreçlerinin tamamlanmamış olması nedeniyle, her üç sözleşmenin de gereğinin yerine tam olarak getirilmediği, dava konusu alanda halihazır haritalar ile jeolojik ve jeoteknik etütlerin yaptırılıp imar planlarının hazırlanıp ilgili kurumlara sunulmasının sonrasında; konuya ilişkin iş ve işlemlerin onama yetkilerinin ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisinde ya da ilgili kurumların makam olur’larında olması nedeniyle; onamalarının. mümkün olup olmadığı hususu değerlendirilemediği, ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından istenen belgeler celp edilerek itirazlar ile Mahkememizin 18/02/2020 tarihli 1 nolu ara kararındaki sorulan tüm soruların ayrıntılı olarak değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 06/09/2021 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunda; 04/07/2003 tarihli ilk sözleşmenin konusu olan “Güzelbahçe İlçesi, … Köyü, … nolu parsellerde mevzii imar planı yapılması işi” ile ilgili olarak; yüklenici firmanın mevzi imar planlarını hazırlattığı ve ilgili kurumlara başvuruların yapıldığı, fakat gerek 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı gerekse 1/1000 ölçekli Mevzii İmar Planı ile ilgili olarak onama kurumu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden olumsuz dönüş yapıldığı, bu kapsamda; dava konusu ile ilgili yukarıda da bahsedilen çalışmaların yapıldığı tespit edilmiş olmakla birlikte, sözleşme içeriğinde “mevzil imar planı yapılması işi/onama” işleminin yer alması ve sözleşmede yer alan işlemlerin onama süreçlerinin tamamlanmamış olması nedeniyle; konu ilk sözleşmenin gereğinin yerine tam olarak getirilmediği, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndaki dava konusu İzmir İli, Güzelbahçe İlçesi, … Köyü, … parsellerin “Kentsel Yerleşik Alan” kullanımında olduğu anlaşılmakla birlikte; taraflarca 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği sunulmadığı, dolayısıyla; 05/06/2007 tarihli ikinci sözleşmenin konusu olan “1/100000’lik Çevre Düzeni Planı’nda Kooperatif Arazisi’nin konut alanı olarak lekelenmesi:… ve Konut Yapı Kooperatifi’ne ait bulunan İzmir İli, Güzelbahçe İlçesi, … Köyünde bulunan 5 pafta… nolu parselleri kapsayan alanda Bakanlık tarafından hazırlanan 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda konut adası olarak işaretlenmesi” işinin gereğinin yerine getirilmediği, 10/02/2010 tarihinde kooperatif karar defterinde sözleşme yapılmasına dair karar alınmasının ardından düzenlenen tarihsiz, üçüncü sözleşme ile ilgili olarak; dava dosyası içerisinde bu tarihten itibaren herhangi bir bilgi/belgeye rastlanmaması nedeniyle değerlendirme yapılamadığı, dava konusu alanda halihazır haritalar ile jeolojik ve jeoteknik etütlerin yaptırılıp imar planlarının hazırlanıp ilgili kurumlara sunulmasının sonrasında; konuya ilişkin iş ve işlemlerin onama yetkilerinin ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisinde ya da ilgili kurumların makam olur’larında olması nedeniyle; onamalarının. mümkün olup olmadığı hususu değerlendirilemediği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda davalının hazırladığını ileri sürdüğü planların onaylanmasının mümkün olup olmadığı, imkansızlık var ise bunun ortaya çıktığı tarihe göre yüklenicinin kusurlu olup olmadığı, sözleşmenin götürü bedelli olması sebebiyle davalı yüklenicinin hak ettiği imalat bedeli fiziki oranı yöntemi ile başka bir ifade ile sözleşme kapsamı gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranın tespit edilerek bulunacak olan bu oran götürü iş bedeline uygun olarak saptanması ve bulunacak rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle davalı yüklenicinin takibe ve davaya konu alacağının bulunup bulunmadığı konusunda tüm bu hususları değerlendirir ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor düzenlenmesi için dosya nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişinin de eklendiği bilirkişi heyetine tevdi edilmiş , alınan 22/06/2022 tarihli bilirkişi kurulu 3. ek raporunda; hukuki olarak ilk iki sözleşme kapsamında davalı tarafın 10.850,00 TL’lik bono için alacaklı olduğu sonucuna varmanın mümkün olduğu, 10/02/2010 tarihinde kooperatif karar defterinde sözleşme yapılmasına dair karar alınmasının ardından düzenlenen tarihsiz, üçüncü sözleşme ile ilgili olarak; dava dosyası içerisinde… Kooperatifi adına…’ın 23/06/2011 tarihli, Güzelbahçe Belediye Başkanlığı hitaplı yazısı dışında herhangi bir bilgi/belgeye rastlanmaması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın 03/06/2021 tarih ve 204214 sayılı yazısında Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’nın 22/12/2005 tarihli ve … sayılı yazısı ekinde Belediye Başkanlıklarına sunulduğu, konuya ilişkin Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’na iletilen 20/01/2006 tarihli ve … sayılı cevabi yazısı sonrası süreçte, dava konusu taşınmazlara ilişkin Belediye Başkanlıklarına iletilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı/Plan Değişikliğinin bulunmadığı belirtilmiş olması nedeniyle sözleşmenin gereğinin %100 oranda getirilmediği, dava dosyasında parseller üzerinde yer alan yapıların ruhsat durumları ile ilgili bilgi/belge bulunmaması nedeniyle ve uydu görüntüleri üzerinden yapılan incelemede; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14/07/2006 tarih ve 02.568 sayılı kararında bahsedilen “parseller üzerinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan ve ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı bulunması, imar planı önerisi ile İmar Mevzuatına aykırı yapıların yasallaştırılmasının söz konusu olması” hususunun halen geçerli olduğu varsayımıyla parsellerde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın yetkili onama kurumunca onaylanmasının mümkün olmadığı düşünülmekle birlikte dava konusu alanda halihazır haritalar ile jeolojik ve jeoteknik etütlerin yaptırılıp imar planlarının hazırlanıp ilgili kurumlara sunulmasının sonrasında; imar planlarının onama yetkilerinin ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisinde ya da ilgili kurumların makam olur’larında olması nedeniyle; imar planlarının onanması/reddedilmesi ilgili kurumun takdirinde olduğu, bu haliyle teknik olarak son sözleşmenin hangi oranda ifa edildiğinin belirlenmesinin mümkün olamadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.

Son ek rapor da taraflarca itiraz edildiğinden taraf itirazları ile Mahkememiz ara kararında belirtildiği şekilde imkansızlığın ne zaman ortaya çıktığı ve imkansızlığın ortaya çıktığı tarihte davalı yüklenicinin kusurlu olup olmadığı sorusuna açık cevap verir tarzda ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine yeniden tevdii edilmiş, alınan 31/01/2023 tarihli bilirkişi kurulu 4. Ek raporunda; 3. ek raporun 6. sayfasında da belirtildiği şekliyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın 03/06/2021 tarih ve … sayılı yazısı ekinde yer alan Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’nın 22/12/2005 tarihli ve … sayılı İzmir Büyükşehir Belediyesi hitaplı yazısında; konu parsellere ait mevzii imar planı talebinin taraflarınca değerlendirilmesi talep edildiği ve yazı ekinde … Kooperatifi’nin Güzelbahçe Belediye Başkanlığı hitaplı ve 20/12/2005 tarihli; Güzelbahçe Belediye Meclisince 08/09/2005 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Mevzii İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının onaylanmak üzere İzmir Büyükşehir Belediye Meclisine gönderilmesine ilişkin dilekçesi ve ekleri plan çalışmasına ilişkin 12/12/2005 tarihli Şehir Plancıları Odası Serbest Şehircilik Bürosu Mesleki Denetim Bilgi Formu ve Büro Tescil Belgesi, ilgili kurum/kuruluş görüşleri, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Mevzii İmar Planı Açıklama Raporu ile tapu senedi örneklerinin yer aldığı, 12/ 12/2005 tarihli Şehir Plancıları Odası Serbest Şehircilik Bürosu Mesleki Denetim Bilgi Formu incelendiğinde, işverenin … Kooperatifi olduğu görülmekle birlikte imar planı çalışmalarında, mülk sahibince yüklenici firmaya imar planlarını ilgili kuruma sunma, işleri takip etme ile ilgili vekalet verilmediği durumlarda, yüklenici firmanın aracılığı ile yaptırılan imar planı çalışmalarında sözleşmelerde mülk sahibinin adı; dilekçelerde ise mülk sahibi ya da ilgili yetkilendirilmiş şehir plancısının adı yazdığı, bu kapsamda, davacı vekilinin itirazı doğrultusunda; dosya içerisinde şehir plancısı ile taraflarca düzenlenmiş herhangi bir sözleşme bulunmaması nedeniyle şehir plancısına işin davalı taraf ya da davacı tarafça yaptırıldığına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılamamakta ve dosyanın içeriğinden konu işin 04/07/2003 tarihli sözleşme doğrultusunda yapıldığı düşünülmekte olup takdirin mahkemeye ait olduğu, 2. ek raporun 2. sayfası ile 3. ek raporun 7. sayfasında belirtildiği üzere; 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, farklı plan kademelerine ait planlar olduğu zira İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 15/02/2008 tarih ve 01.585 sayılı kararında iki planın birbirinden farklı olduğu hususunun açıkça belirtildiği, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 15/02/2008 tarih ve 01.585 sayılı kararında; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16/03/2007 tarih ve 01.315 sayılı kararı ile uygun görülerek 29/03/2007-30/04/2007 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı’nda “Turizm Tesis Alanı” kullanımında kalan İzmir İli, Güzelbahçe İlçesi, … Mahallesi, … parsellerin maliki … Kooperatifi tarafından, askı süresi içerisinde itiraz edildiği, söz konusu parsellerin bulunduğu alanın Manisa-Kütahya-İzmir Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Kentsel Yerleşik Alan” olarak belirlenmesi nedeniyle itirazın kabul edildiği, talebin 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kapsamında yapılacak olan 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunda ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında değerlendirilmesinin uygun görüldüğü, belirtilmekte olup; konu meclis kararında “söz konusu parsellerin bulunduğu alanın Manisa-Kütahya-İzmir Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Kentsel Yerleşik Alan” olarak belirlenmesi” ifadesi yer almakta, ancak parsellerin 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Kentsel Yerleşik Alan” olarak belirlenmesinin yüklenici firma tarafından yapılıp yaptırılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi/belge dosyada bulunmadığı, bu kapsamda, ilgili kurumlardan bilgi/belge talep edilmiş olup; İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İil Müdürlüğü’nün 18/06/2021 tarih ve … sayılı yazısında belirtilen bilgilerden; İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndaki dava konusu İzmir İli, Güzelbahçe İlçesi, … Köyü, … parsellerin “Kentsel Yerleşik Alan” kullanımında olduğu anlaşılmakla birlikte; taraflarca 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği sunulmadığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 14/07/2006 tarih ve 02.568 sayılı kararında; Güzelbahçe Belediye Meclisi’nin 06/09/2005 tarih ve 52 sayılı kararı ile uygun görülen; Güzelbahçe İlçesi, … Köyü, … nolu parsellerin 0.15/0.30 (TAKS/KAKS), hmax-6.80 m. yapı nizamlı Konut Alanı ve Yeşil Alan olarak belirlenmesine ilişkin 1/1000 ölçekli imar planı önerisi incelendiği, söz konusu parsellere ait yürürlükte olan üst ölçekli (1/25000, 1/5000) imar planlarının bulunmaması, parseller üzerinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan ve ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı bulunması, bu yapıların İzmir Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce Yapı Tatil Zaptı ile mühürlenmiş olması, 103 adet yapıya İmar Kanunu’nun 32. Maddesi uyarınca İl İdare Kurulu’nun 29/01/2003 tarih, 35, 34, 40, 41, 38 sayılı yıkım kararlarının bulunması, ruhsatsız olarak yapıldığı resmi olarak belirlenen yapıların İmar Mevzuatına aykırı durumda olması, yıkım kararlarına itirazen açılan davaların sonucunda yıkım kararlarının Hukuka uygun olduğunun Mahkeme kararları ile belirlenmiş olması, imar planı önerisi ile İmar Mevzuatına aykırı yapıların yasallaştırılmasının söz konusu olması, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 23/08/1999 tarih, 133 57 sayılı “Kaçak Yapılaşmaların Önlenmesi”ne ilişkin Genelgesi ile 04/02/2000 tarih, 2360 sayılı “Plan Yapımında Uyulacak Kurallara ilişkin Genelgesinde belirtilen hükümlere aykırı olması nedenleriyle 1/1000 ölçekli imar planı önerisinin uygun bulunmadığı belirtilmiş olup davalı tarafın İzmir Büyükşehir; Belediyesi’nin 1/1000 ölçekli imar planının onaylamamasının nedeninin “1/5000 ölçekli imar planının olmaması olmadığı” beyanına katılmak mümkün olmadığı, 06/04/2021 tarihli 1. ek raporumuz sonrasında Mahkeme ile görüşülerek taraflarına 24/05/2021 tarihinde ilgili kurumlardan talep edilecek belgeler ile ilgili evrak talebinde bulunulduğu ve 06/09/2021 tarihli 2. ek raporlarında dosyaya celb edilen belgeler irdelenmiş olup “Bilirkişi Heyetimizin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile ilgili hususları tespit edememesinin hata olduğu, bu belgelerin gerek taraflarınca gerekse ilgili kurumlarca dosyaya sunulduğu, evraklar dosyada yok ise Mahkemeden istenmesi veya İzmir Büyükşehir Belediyesinden temin edilmesi gerektiği” beyanına katılmak mümkün olmadığı, değerlendirmelerin talepleri sonrasında dosyaya celp edilen evraklar üzerinden yapıldığı, bila tarihli ve 120.000,00 TL bedelli sözleşme, 10/02/2010 tarihinde Kooperatif karar defterinde sözleşme yapılmasına dair karar alınmasının ardından düzenlenmiş olup davalı tarafın daha önceki itiraz dilekçelerinde de yer alan ve 09/08/2022 tarihli dilekçesinde 8. Sayfada belirtilen hususlarda bila tarihli sözleşme ile çalışmaların yapıldığını belirtildiği ve bu hususun tarihsel olarak çelişkili bulunduğu, kök ve tüm ek raporlarında belirtildiği üzere imar planlarının hazırlanıp ilgili kurumlara sunulmasının sonrasında; konuya ilişkin iş ve işlemlerin onama yetkileri ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisinde ya da ilgili kurumların makam olur’larında bulunduğu, ancak; 3. ek raporlarında sonuç kısmında da belirtildiği şekliyle, dava dosyasında parseller üzerinde yer alan yapıların ruhsat durumları ile ilgili bilgi/belge bulunmaması nedeniyle ve uydu görüntüleri üzerinden yapılan incelemede; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14/07/2006 tarih ve … sayılı kararında bahsedilen “parseller üzerinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan ve ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı bulunması, imar planı önerisi ile İmar Mevzuatına aykırı yapıların yasallaştırılmasının söz konusu olması” hususunun halen geçerli olduğu varsayımıyla parsellerde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın yetkili onama kurumunca onaylanmasının mümkün olmadığının düşünüldüğü, dolayısıyla bahse konu meclis kararında belirtilen hususlar doğrultusunda dava konusu işlemlerin imkansızlığının nedeninin ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı olduğu düşünülmekle birlikte; dosyadaki bilgi ve belgelerden ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapının kimin tarafından yapıldığı ya da yaptırıldığı anlaşılamadığı, bu nedenle imkansızlığın nedeni olan ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapının kimin sorumluluğunda olduğu bilinemediği, buna bağlı olarak, mahkemenin ara kararıyla sorduğu hususun, yani planın onaylanmamasından davalı yüklenicinin bir kusurunun bulunduğuna dair bir tespit yapılamadığı, diğer bir ifadeyle yüklenicinin bir kusurunun olduğuna ilişkin herhangi bir veri dosya içinde yer almadığı ayrıca, yine bahse konu meclis kararında belirtildiği üzere; ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapıya ilişkin İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca İl İdare Kurulu’nca düzenlenen; 35, 34, 40, 41, 38 sayılı yıkım kararlarının tarihi 29/01/2003 ve taraflar arasında düzenlenen ilk sözleşme tarihi de 04/07/2003 tarihidir. Davalı tarafın ilk sözleşme tarihinde yapılarla ilgili alınan yıkım kararından bilgisi olup olmadığının anlaşılmadığından değerlendirilmediği, bunun da yanında, işin yüzdelik olarak ne miktarda yapıldığına dair heyetin teknik üyelerince bir net kanaate ulaşılması mümkün olamadığı, bu sebeple, heyetin teknik yönden ve buna bağlı olarak hukuki olarak dosyaya sunabileceği ayrıca bir görüş bulunmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, 25/11/2011 vadeli 20.000,00-TL, 25/12/2011 vadeli 20.000,00-TL, 25/01/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/02/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/03/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/04/2012 vadeli 20.000,00-TL, 25/05/2012 vadeli 10.850,00-TL bedelli senetler ile ilgili davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize menfi tespit davası açıldığı, davacı kooperatif ile davalı … İnş. Ltd. Şti arasında 04/07/2003 tarihli Mevzi İmar Planı Yapımı İşi, 05/06/2007 tarihli 1/100000′ lik Çevre Düzeni Planında Kooperatif Arazisinin Konut Alanı Olarak Lekelenmesi işi ve bila tarihli İzmir İli … Mahallesinde bulunan 8 pafta … numaralı parselleri kapsayan alanda 1/5000 nazım imar planı hazırlanması, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlanması, 1/1000 hali hazır harita yapımı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapım işine yönelik 3 ayrı sözleşmenin imza altına alındığı, dava ve takip konusu yapılan senetlerin tarihsiz sözleşme kapsamında düzenlenip davalı tarafa verildiği, İstinaf ilamı sonrasında oluşturulan bilirkişi kurulunun en son ek raporunda da belirtildiği üzere imar planlarının hazırlanıp ilgili kurumlara sunulmasının sonrasında ,konuya ilişkin iş ve işlemlerin onama yetkilerinin ilgili ilçe/büyükşehir belediye meclisinde ya da ilgili kurumların makam olurlarında bulunduğu ancak dava dosyasında parseller üzerinde yer alan yapıların ruhsat durumları ile ilgili bilgi/belge bulunmaması nedeniyle ve uydu görüntüleri üzerinden yapılan incelemede; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14/07/2006 tarih ve 02.568 sayılı kararında bahsedilen “parseller üzerinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan ve ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı bulunması, imar planı önerisi ile İmar Mevzuatına aykırı yapıların yasallaştırılmasının söz konusu olması” hususunun halen geçerli olduğu varsayımıyla parsellerde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın yetkili onama kurumunca onaylanmasının mümkün olmadığı dolayısıyla bahse konu meclis kararında belirtilen hususlar doğrultusunda dava konusu işlemlerin imkansızlığının nedeninin ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapı olduğu , taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin ifasının imkansız olduğu ve imkansızlık sebebi olan ruhsatsız olarak yapılaşan 103 adet yapıya ilişkin İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca İl İdare Kurulu’nca düzenlenen; 35, 34, 40, 41, 38 sayılı yıkım kararlarının tarihinin 29/01/2003 olup taraflar arasında düzenlenen ilk sözleşmenin tarihinin ise 04/07/2003 olduğu , bu durum göz önüne alındığında ifa imkansızlığının sözleşmeler yapılmadan önce var olduğu ve BK 20. (TBK’nın 27.maddesi) gereğince sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu ,geçersiz sözleşme sebebiyle tarafların sebebsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde birbirlerine verdikleri şeyleri geri alabilecekleri , dava ve İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/11/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli, İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/12/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli, İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/01/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli, İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/02/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli, İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/03/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli ve İzmir … İcra Müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/04/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli senetlerin bu kapsamda davalı tarafından davacıya iadesinin gerektiği ve davacının bu senetler dolayısıyla davalıya borçlu olmadığı, İzmir … İcra müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/05/2012 tarihli 10.850,00-TL bedelli senet yönünden ise taraflar arasında son olarak imza altına alınan bila tarihli sözleşmede işin bedelinin 120.000,00-TL olarak belirtildiği ancak davacı tarafça, davalıya 130.850,00-TL bedelli senetlerin düzenlenerek teslim edildiği, bu senetlerden 120.000,00-TL’ lik bölümünün bila tarihli sözleşmeye ilişkin olduğu, geriye kalan 10.850,00-TL bedelli senetin ise önceden kalan bakiye alacağa yönelik olduğu söz konusu senet bedelinin icra dosyasına borçlu /davacı kooperatif tarafından ödendiği ve ödeme ile söz konusu senede yönelik menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü , her ne kadar sözleşmeler hükümsüz olsa da 10.850,00-TL bedelli senedin davacı tarafça davalı tarafa son düzenlenen sözleşmeden öncesine dayalı borç bulunduğundan bahisle davalıya verilmiş olması , senet ile ilgili başlatılan icra takibi ile ilgili Mahkememizce takibin durdurulmasına karar verilmesine rağmen davacı tarafça davanın devamı esnasında söz konusu senet bedelinin davalı tarafa ödenmiş olması hususları göz önüne alındığında söz konusu senet dolayısıyla davacının davalıya borçlu bulunduğu ve söz konusu senet ile ilgili ödeme sebebiyle istirdat davasına dönüşen menfi tespit davasının reddinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/11/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/12/2011 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/01/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/02/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/03/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
– İzmir … İcra müd. … Sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/04/2012 tarihli 20.000,00-TL bedelli,
Senetler dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
İzmir … İcra müd. … sayılı dosyasında takip konusu edilen 25/05/2012 tarihli 10.850,00-TL bedelli senet ile ilgili istirdat davasına dönüşen davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 8.197,20-TL harç peşin alınan harç ve Mahkememizce çıkartılan 13/04/2017 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile tamamlanmış olduğundan harç ile ilgili yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 19.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan yargılama gideri 5.367,00 TL , bozmadan sonra 19 davetiye gideri 313,50-TL, bilirkişi inceleme ücretleri toplamı 4.000.00-TL olmak üzere toplam 9.626,50-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 8.891,00-TL’ lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 1.964,45-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin red ve kabule göre davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı