Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/982 E. 2022/146 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/982
KARAR NO : 2022/146

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; taraflar arasında imzalanan 20.09.2016 tarihli sözleşme gereğince davalı şirketin 14.10.2016 tarihli ve 13.098,00 TL bedelli faturada da belirtildiği üzere 2 adet sandwich panel konteynır yapılması ve nakliyesi işinin yüklendiği, davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince edimlerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediği, davalı şirket tarafından yapılan bir kısım işlerin tekniğine ve usulüne uygun yapılmadığı, en önemlisi de ağır kusur olarak söz konusu konteynırların su aldığı, bu şekilde en temel işlerini yerine getirmediği, sözleşme konusu konteynırlarda elektrik tesisatının bulunduğu, söz konusu konteynırların yağmur ve su geçirmesinin ise elektrik tesisatının varlığı göz önüne alındığında çok büyük bir risk oluşturduğu, davalı şirkete bu durumun iletilmesine rağmen eksik ve hataların giderilmemesi nedeniyle İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığı, yapılması gereken işlerin maliyetinin işçilik ve malzeme dahil 3.000,00 TL olarak tespit edildiği ve uygulama aşamasında görülemeyen bazı onarımların çıkabileceği göz önüne alınarak bu miktarın artabileceğinin belirtildiği, davaya konu eksikliklerin dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye yaptırıldığı ve bu kapsamda onarım bedeli olarak 28.11.2017 tarih ve 3.519,94 TL tutarlı faturanın dava dışı firma tarafından düzenlendiği ve ödendiğinden bahisle iş bu alacağın delil tespitine ilişkin İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından yapılan masraflarla birlikte davalıdan tahsili için davalı hakkında İzmir …İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığından bahisle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşme gereğince işin sözleşme ve teknik özelliklerine uygun ve eksiksiz olarak tamamlanarak teslim edildiği, davacı tarafın dayandığı İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından alınan delil tespitinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği zemin veya beton yüzeyin terazide olmaması, kot farkı bulunması, pürüzsüz olması vesaire kaynaklı üründe problem tespit edilmesi halinde sorumluluğun müşteriye ait olacağının taraflarca kararlaştırıldığı, müşteriye ait olan zeminin beton ve etütü çizim ve açıklamalara göre atıldıktan sonra zemin beton teslim taahhütnamesinin müvekkili şirkete gönderilmediği, davalının defalarca karşı taraftan hem sözlü hem de yazılı olarak uyarmış olmasına rağmen tüm sorumluluk kabul edilerek montaj işleminin gerçekleştirildiği, bu nedenle tüm sorumluluğun davacı şirkete ait olduğu, yine bilirkişi tarafından tespit edilen ayıplı imalatlar bedelinin tamamen varsayımsal miktarlara dayalı olarak hiçbir bilimsel ve rayiç değerlere dayanmaksızın hazırlandığı, dava konusu ürünlerin ayıp ve yıpranmalarının davacı firma tarafından gerçekleştirildiği gibi davacı tarafça süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhinde 08.01.2018 tarihinde 3.519,94 TL asıl alacak, 105,68 TL işlemiş faiz, 440,00 TL ilam vekalet ücreti, 907,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.973,22 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı delilleri arasında yer alan İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası aslı getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … ve inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 30.03.2019 tarihli kök raporda ; taraflar arasında 20.09.2020 tarihli KDV dahil 13.098,00 TL götürü bedelli …(300 x 700) …(240 x 200) boyutlarında sandwich panel konteynır yapılması ve nakliyesi hususunda 12 maddeden ibaret sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede imalatçı firmanın konteynırları sözleşmenin imzalanmasını ve ödemelerin imalatçı firmaya zamanında ulaşmasına müteakip 7 iş günü içerisinde sevk edileceğinin kararlaştırıldığı, dava konusu konteynırlardaki eksik ve kusurlu işlerin 2017 yılı yerel serbest piyasa rayiçlerine göre giderim bedellerinin 3.096,00 TL olduğu, hukuki değerlendirme ve nitelendirme mahkemeye ait olmak üzere 1.seçeneğe göre konteynırların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından dolayı meydana gelen kusurların “Yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın iş sahibinin verdiği talimattan doğduğu” görüşüne varılırsa 3.096,00 TL eksik ve kusurlu iş bedelinden davacının sorumlu olduğu, 2.seçenekte ise konteynırların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından dolayı meydana gelen kusurlarının “Yüklenicinin ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği” görüşüne varılırsa 3.096,00 TL eksik ve kusurlu iş bedelinden davalının sorumlu olacağı, takip öncesinde davalıya herhangi bir ödeme ihtarnamesinin gönderilmediği, bu nedenle işlemiş faiz hesabının yapılmadığı, takipte istenilen 440,00 TL ilam vekalet ücreti ile 907,60 TL tespit dosyasına yapılan masraf ve icra inkar tazminatının takdirinin ise mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Yine aynı bilirkişi heyetinden taraf vekillerinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti tarafından 18.01.2021, 14.07.2021 tarihli ek raporlarda kök rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 26.10.2021 tarihli celsenin “1” nolu bendinde de bilirkişi tarafından sunulan 14.07.2021 tarihli 2.ek raporun Mahkememizin 23.03.2021 tarihli ara kararını karşılamadığı gibi, bilirkişi 2.ek raporunun 2 nolu bendinde eksik ve kusurlu iş bedeli 2017 yılı yerel serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanmak kaydıyla, konteynırların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konan ahşaplar üzerine montajının yapılmasından dolayı meydana gelen kusurlar sayılırken, zeminde terazili betonun atılması, konteynırların bu beton zemine oturtulmasına ilişkin eksik ve kusurlu işlerinde sayıldığı davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07.09.2021 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere daha sonradan yapılan onarımlarda zeminle ilgili bir tadilat veya onarımın söz konusu olmadığı belirtildiğinden; İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası, davacı vekili tarafından konteynır onarım bedeline ilişkin olarak sunulan 28.11.2017 tarihli fatura, davacı ve davalı vekilleri tarafından daha önce düzenlenen kök ve ek raporlara karşı sunulan yazılı beyan ve itirazlar tek tek değerlendirilmek dosya kapsamı ve oluşa uygun şekilde ve yine Yüksek Yargı, Mahkememiz ve taraf denetimine uygun şekilde rapor düzenlenmesi açısından yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 27.12.2021 tarihli 3.ek bilirkişi raporunda ; İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasında mimar tarafından düzenlenen 14.07.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda “… Sözleşmenin 10/d.maddesine göre ürünün konulacağı zeminin terazili beton olması gerektiği belirtilmesine rağmen bu şartlar yerine getirilmeden, dilekçi firmayı uyarma ihtiyacı duymadan toprak olan tabi zemin üzerine konteynırları takozların üzerine monte etmesi ve buna izin vermesi firmanın gerekli özeni göstermediğini kanıtıdır…” şeklinde tespitine göre konteynırlardaki kusurların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından kaynaklandığının anlaşıldığı, davacının tespit bilirkişisi raporuna itirazı bulunmadığı gibi takip dosyasına da fatura ile birlikte raporu dayanak yaptığı, davacı tarafça kusurlu işlerin giderildiği beyan edilerek 28.11.2017 tarihli KDV dahil 3.519,94 TL bedelli faturayı sunduğu, 3.şahıs firma tarafından davacı adına düzenlenen faturada “Konteynır Onarım Bedeli” olarak açıklandığı, faturanın açıklama kısmına yapılan işin toplam bedelinin belirtilmediği, yapılan işlerin kalem kalem sayılmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07.09.2021 tarihli dilekçede “daha sonradan yapılan onarımlarda zeminle ilgili bir tadilat veya onarımın yapılmadığının beyan ettiği, davacının beyanından anlaşılacağı kadarıyla düzenlenen 3.519,94 TL bedelli faturanın içeriğinde zeminle ilgili bir tadilat veya onarım bedelinin olmadığının anlaşıldığı, bu durumda daha önceden düzenlenen raporda eksik ve kusurlu iş bedeli olarak hesaplanan 3.000 TL giderim bedeline zeminde terazili betonun atılması işinin dahil edilmeden 2017 yılı yerel piyasa rayiçlerine göre hesap edildiğinde kapının ayarlanması,
duvar birleşim yerlerindeki açıklıkların kapatılması, akıntının önlenmesi için çatıda, saç trapez örtünün duvar paneliyle birleştiği kısımlarda, çepeçevre birleşimlerin birbirine geçecek şekilde montajı, araların (boşluk bırakılmadan) mastik malzeme ile izole edilmesi giderim bedelinin (3.000 TL x 0,90 =) 2.700,00 TL olduğu, WC mahallinde, rezervuar plastik su borusunun alaturka WC hela taşına olan bağlantısının sağlıklı ve tekniğine uygun yapılması ve rezervuarın kullanımında dışa taşmaların önlenmesinin giderim bedelinin ise 96,00 TL olduğu, bu şekilde toplam hesaplanan tutarın (2.700 TL + 96,00 TL=) 2.796,00 TL (bilirkişi raporundaki toplama işlemindeki maddi hata düzeltilerek) olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki 20.09.2016 tarihli sözleşme gereğince davalının işi zamanında ve gereği gibi tekniğine uygun bir şekilde yerine getirmediği, sözleşme gereği yapılan işlerde ayıp ve eksiklerin bulunduğu, davalı tarafça ayıp ve eksikliklerin giderilmemiş olması nedeniyle İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığı, iş bu dosyadan alınan rapora göre işçilik ve malzeme dahil ayıplı işlerin giderim bedelinin 3.000,00 TL olduğunun ve uygulama aşamasında iş bu miktarın artabileceğinin bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı şirket tarafından yapılan işte gecikme yaşanmaması adına eksikliklerin dava dışı firmaya 28.11.2017 tarih ve 3.519,94 TL’lik fatura karşılığında yaptırıldığı ve bu kapsamda iş bu fatura bedelinin ve delil tespiti dosyasından yapılan giderler ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili için davaya konu icra takibinin davalı hakkında başlatıldığı ve davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı kapsamında takibin durduğundan bahisle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında sözleşme ve teknik özelliklerine uygun şekilde eksiksiz bir şekilde işin yapılarak davacı tarafa teslim edildiği, her ne kadar İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından davacı tarafça delil tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, bu raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı gibi her ne kadar raporda sözleşmeye konu konteynırların birbirine bitişik olarak doğal zemin yerine konan ahşap takozlar üzerine monte edildiğinin tespit edildiği bildirilmiş ise de, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince zemin ve beton yüzeyin terazide olmaması, kot farkı bulunması, pürüz olması vesaire kaynaklı ürünlerde problem tespit edilmesi halinde sorumluluğun müşteriye ait olacağının taraflarca kararlaştırıldığı, davacı tarafça zemin beton teslim taahhütnamesinin davalı şirkete gönderilmediği, yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen tüm sorumluluk kabul edilmek suretiyle montaj işleminin gerçekleştirildiği, bu nedenle tüm sorumluluğun davacı firmaya ait olduğu gibi süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından açılan davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 20.09.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve sözleşme konusu işinde davalı şirket tarafından yapıldığı konusunda ihtilafın bulunmadığı dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, yine taraflar arasındaki 20.09.2016 tarihli sözleşme gereğince davalının edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmedikleri, ayıp ve kusurlu işlerin bulunup bulunmadığı, davacı tarafça ayıp ve kusurlu işlerin giderim bedeline ilişkin olarak takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, yine davacı tarafça takibe konu edilen İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından yapılan delil tespitine ilişkin vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin taleplerinin yerinde olup olmadığı ve davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki 20.09.2016 tarihli sözleşmenin 2a.maddesinde imalatçı firmanın sorumluluğunun 2b.maddesinde de iş veren firmanın sorumluluğunun tek tek sayıldığı, sözleşmenin 3f.maddesinde ise müşteriye ait olan zemin betonu ve etütü, verilen çizim ve açıklamalara göre atıldıktan sonra zemin beton teslim taahhütnamesinin firmaya imzalanıp fakslanmasının gerektiği, geç ya da hatalı dökülmesinden doğabileceklerden dolayı montaj ekibi alanda bulunmuyorsa müşteriden günlük 500,00 TL şantiye gideri talep edileceği, zemin betonunun düzgün olmamasından dolayı ürün montajı yapılamazsa firmanın vinç, montaj ekibi yevmiyesi ve diğer masraflarını müşteriye rücu edebileceğinin kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin “Garanti Kapsamı” başlıklı 9.maddesinde ise madde 1 de adı geçen siparişlerin imalat ve montaj hatalarına karşı 2 yıl firma garantisi kapsamında olduğu, 9/d.maddesinde ise firma, zemin veya beton yüzeyin terazide olmaması, kot farkı bulunması, pürüzsüz olması vesaire kaynaklı ürünlerde problem tespit edildiği durumda sorumluluğun müşteriye ait olacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 10/d.maddesinde ürünün konacağı zeminin terazili beton olmasının gerektiği, konteynır ve kabin için metal karkaslı düz bir zeminde yerleştirilebileceğinin kararlaştırıldığı ve sözleşme ekinde “Konteynır Teknik Şartnamesi”nin bulunduğu görülmüştür.
Davacı delilleri arasında yer alan İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyanın aslı getirtilmiş olup, dosya içerisinde bulunan ve sözleşme konusu konteynırlar üzerinde keşfen yapılan inceleme neticesinde mimar bilirkişi … tarafından düzenlenen 18.07.2017 tarihli raporda ; keşif günü mahallinde yapılan incelemede yüklenici firmanın yapım ve montajını taahhüt ettiği dava konusu sanviç panel konteynırların fotoğrafda da görüleceği üzere birbirine bitişik olarak tabi zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine monte edildiği, terazide olmayan konteynırlardan KO5 ürün kodu taşıyan konteynırın dışa çıkan kapısının kapanmadığı, ön cephede duvar panel birleşim yerlerinde açılmalar olduğu, konteynırların iç kısmında çatıdaki akıntı nedeniyle duvar panellerin sararmış olduğu, bu akıntının elektrik tesisatı için tehlike oluşturduğu, ayrıca WC mahallinde rezervuar plastik su borusunun alaturka WC hela taşına olan bağlantısının sağlıklı ve tekniğine uygun yapılmaması nedeniyle rezervuarın kullanımında dışa taşmalar olduğu, bunu önlemek amacıyla birleşim yerlerinin silikonla kapatıldığının tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin10/d.maddesine göre ürünün konacağı zeminin terazili beton olmasının gerektiği belirtilmesine rağmen bu şartlar yerine getirilmeden dilekçi firmayı uyarma ihtiyacı duymadan toprak olan tabi zemin üzerine konteynırların takozların üzerine monte edilmesi ve buna izin vermesinin davalı firmanın gerekli özeni göstermediğinin kanıtı olduğu, konteynırlarda meydana gelen hataların önlenmesi için öncelikle dilekçe firma tarafından zeminde terazili betonun atılması, daha sonra karşı taraf olan firma tarafından konteynırların bu beton zemin üzerine oturtulması ve 2 yıl garanti kapsamında olması nedeniyle kapının ayarlanması, duvar birleşim yerlerindeki açıkların kapatılması, akıntının önlenmesi için çatıda saç trapez örtünün duvar paneliyle birleştiği kısımlarda, çepeçevre birleşimleri birbirine geçecek şekilde montajı, araların (boşluk bırakılmadan) mastik malzeme ile izole edilmesi, WC mahallinde rezervuar plastik borunun alaturka WC taş giderine sağlıklı şekilde bağlanmasının gerektiği, karşı taraf firma tarafından yapılması gereken bu onarımlar ve konteynırların yine karşı taraf olan firma tarafından dilekçi firmanın hazırladığı beton zemin üzerine yerleştirilmesi için işçilik malzeme dahil 3.000,00 TL gerektiği, ancak uygulama aşamasında görülmeyen bazı onarımların çıkabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişilerden alınan kök ve ek raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddelerinde konteynırların konulacağı zeminin terazili beton, kot farkı olmaması, pürüzsüz olması veya konteynır ve kabin için metal karkaslı düz bir zemin üzerine kabin ve konteynırların yere sabitlenmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, ancak dosya içerisinde bulunan delil tespitine ilişkin keşfen yapılan inceleme neticesinde düzenlenen tespit raporunda da belirtildiği üzere sözleşme konusu konteynırların doğal zemin üzerine konan ahşap takozlar üzerine montajlandığı, sözleşme konusu konteynırlarda meydana gelen kusur ve hasarların sözleşmeye aykırı olarak beton zemin yerine doğal zemin üzerine konan ahşap takozlardan kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 3/f.maddesine ve diğer ilgili maddelerine göre zemin betonun yapılması işinin davalı firma (yüklenici) tarafından verilen çizim ve açıklamalara göre davacı müşteri (iş sahibi) tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin “Garanti Kapsamı” başlıklı 9/a.maddesine göre konteynırların imalat ve montaj hatalarına karşı 2 yıl firma garantisinde olduğu, garanti süresinin fatura kesim tarihinden sonra başlayacağının kararlaştırıldığı, dosyada bir sureti mevcut olan ve davalı şirket tarafından davacı şirkete sözleşme kapsamında düzenlenen 14.10.2016 tarih ve KDV dahil 13.098,00 TL’lik faturanın tarihi dikkate alındığında 2 yıllık garanti süresinin 14.10.2018 tarihinde dolacağı, dosyadaki belgelerin tamamının garanti süresi kapsamında kaldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin “Garanti Kapsamı” başlıklı 9/b.maddesinde ise “Zemin veya beton yüzeyin terazide olmaması, kot farkı bulunması, pürüz olması vesaire kaynaklı ürünlerde problem tespit edildiği durumlarda sorumluluğun müşteriye ait olacağının” taraflarca kararlaştırıldığı, duruşmada dinlenilen davacı tanığının “Takozlar üzerine konteynırları davalı taraf elemanlarının monte ettiği, montaj işlemi yapılırken zeminle ilgili herhangi bir uyarıda bulunmadığını” beyan ettiği, davalı tanığın ise “konteynırları karşı tarafın talebi üzerine tahta takozların üzerine yerleştirdiklerini” beyan ettiği, bu nedenle hukuki değerlendirme tamamen mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafça eksik ve kusurlu işlere ilişkin olarak sunulan 28.11.2017 tarih ve KDV dahil 3.519,94 TL’lik faturada açıklama olarak “Konteynır Onarım Bedeli” yazıldığından ve ayrıntı bulunmadığından delil tespitine ilişkin dosyadaki tespit raporundaki belirlenen ve eki fotoğraflarda görünen eksik ve kusurlu işlerin 2017 yılı yerel serbest piyasa rayiçlerine göre giderim bedelinin 3.098,00 TL olarak hesaplandığı ve takdiri tamamen mahkemeye ait olmak üzere 1.seçeneğe göre konteynırların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından dolayı meydana gelen kusurların “Yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın iş sahibinin verdiği talimattan doğduğu” görüşüne varılırsa 3.096,00 TL eksik ve kusurlu iş bedelinden davacının sorumlu olduğu, 2.seçenekte ise konteynırların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından dolayı meydana gelen kusurlarının “Yüklenicinin ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği” görüşüne varılırsa 3.096,00 TL eksik ve kusurlu iş bedelinden davalının sorumlu olacağı, takip öncesinde davalıya herhangi bir ödeme ihtarnamesinin gönderilmediği, bu nedenle işlemiş faiz hesabının yapılmadığı, takipte istenilen 440,00 TL ilam vekalet ücreti ile 907,60 TL tespit dosyasına yapılan masraf ve icra inkar tazminatının takdirinin ise mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında en son alınan 27.12.2021 tarihli ek raporda ise, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasında mimar tarafından düzenlenen 14.07.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda “… Sözleşmenin 10/d.maddesine göre ürünün konulacağı zeminin terazili beton olması gerektiği belirtilmesine rağmen bu şartlar yerine getirilmeden, dilekçi firmayı uyarma ihtiyacı duymadan toprak olan tabi zemin üzerine konteynırları takozların üzerine monte etmesi ve buna izin vermesi firmanın gerekli özeni göstermediğini kanıtıdır…” şeklinde tespitine göre konteynırlardaki kusurların beton zemin yerine doğal zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine montajının yapılmasından kaynaklandığının anlaşıldığı, davacının tespit bilirkişisi raporuna itirazı bulunmadığı gibi takip dosyasına da fatura ile birlikte raporu dayanak yaptığı, davacı tarafça kusurlu işlerin giderildiği beyan edilerek 28.11.2017 tarihli KDV dahil 3.519,94 TL bedelli faturayı sunduğu, 3.şahıs firma tarafından davacı adına düzenlenen faturada “Konteynır Onarım Bedeli” olarak açıklandığı, faturanın açıklama kısmına yapılan işin toplam bedelinin belirtilmediği, yapılan işlerin kalem kalem sayılmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07.09.2021 tarihli dilekçede “daha sonradan yapılan onarımlarda zeminle ilgili bir tadilat veya onarımın yapılmadığının beyan ettiği, davacının beyanından anlaşılacağı kadarıyla düzenlenen 3.519,94 TL bedelli faturanın içeriğinde zeminle ilgili bir tadilat veya onarım bedelinin olmadığının anlaşıldığı, bu durumda daha önceden düzenlenen raporda eksik ve kusurlu iş bedeli olarak hesaplanan 3.000 TL giderim bedeline zeminde terazili betonun atılması işinin dahil edilmeden 2017 yılı yerel piyasa rayiçlerine göre hesap edildiğinde kapının ayarlanması, duvar birleşim yerlerindeki açıklıkların kapatılması, akıntının önlenmesi için çatıda, saç trapez örtünün duvar paneliyle birleştiği kısımlarda, çepeçevre birleşimlerin birbirine geçecek şekilde montajı, araların (boşluk bırakılmadan) mastik malzeme ile izole edilmesi giderim bedelinin (3.000 TL x 0,90 =) 2.700,00 TL olduğu, WC mahallinde, rezervuar plastik su borusunun alaturka WC hela taşına olan bağlantısının sağlıklı ve tekniğine uygun yapılması ve rezervuarın kullanımında dışa taşmaların önlenmesinin giderim bedelinin ise 96,00 TL olduğu, bu şekilde toplam hesaplanan tutarın (2.700 TL + 96,00 TL=) 2.796,00 TL (bilirkişi raporundaki toplama işlemindeki maddi hata düzeltilerek) olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde dosya içerisinde bir sureti mevcut olan İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında imzalanan 20.09.2016 tarihli sözleşme gereğince sözleşme içeriği konteynırların sözleşmede kararlaştırıldığı üzere beton zemin üzerine oturtulması gerekirken tabi zemin yüzeyine konan ahşap takozlar üzerine davalı tarafça monte edildiği, terazisinde olmayan konteynırlardan K05 ürün kodu taşıyan konteynırın dışa açılan kapısının kapanmadığı, ön cephede duvar panel birleşim yerlerinde açılmalar olduğu, konteynırın iç kısmında çatıdaki akıntı nedeniyle duvar panellerinin belirli yerlerde sararmış olduğu, bu akıntının elektrik tesisatı için tehlike oluşturduğu, ayrıca WC mahallinde rezervuar plastik su borusunun alaturka WC hela taşına olan bağlantısının sağlıklı ve tekniğine uygun olmaması nedeniyle rezervuarda dışa taşmalar olduğu, bunu önlemek amacıyla birleşim yerlerinin silikonla kapatıldığının delil tespiti dosyasında bilirkişi tarafından tespit edildiği ve bu kusurlu işlerin giderim bedelinin işçilik dahil ve yine beton zemin üzerine yerleştirilmesine ilişkin işçilik dahil 3.000,00 TL olarak hesaplandığı, mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise kök raporda konteynırların beton zemin üzerine yerleştirilmesine ilişkin işçilik de dahil olmak üzere yapılan hesaplama neticesinde 2017 yılı yerel piyasa rayiçlerine göre kusurlu işlerin giderim bedelinin 3.096,00 TL olarak hesaplandığı, ancak mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07.09.2021 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere talep edilen onarım masrafları arasında zeminle ilgili bir tadilat ve onarım bedeli talep edilmediğinden bilirkişi heyeti tarafından yeniden yapılan hesaplama neticesinde konteynırlara ilişkin kapının ayarlanması, duvar birleşim yerlerindeki açıkların kapatılması, akıntının önlenebilmesi için çatıda saç trapez örtünün duvar paneli ile örtüştüğü kısımlarda, çepeçevre örtünün birbirine geçecek şekilde montajı, araların boşluk bırakılmadan mastik malzeme ile kapatılmasının giderim bedelinin 2017 yılı rayiç değerine göre 2.700,00 TL olduğu ve buna WC mahallinde rezervuar plastik su borusunun alaturka WC hela taşına olan bağlantısının sağlıklı ve tekniğine uygun yapılması ve rezervuarın kullanımında dışa taşmanın önlenmesi için 96,00 TL olmak üzere toplam ayıpların giderim bedelinin 2.796,00 TL olduğu hesaplanmış olup, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen bu tutar dosya kapsamına ve ayrıca dosyamız içerisinde bulunan delil tespiti dosyası ile uyumlu bulunduğundan mahkememizce aynen benimsenmiş ve bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle sözleşme gereği ayıpların giderimi için 2.796,00 TL asıl alacak talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/2734 Esas, 2019/3887 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal kurallara ve amacına uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftir. Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfıyla gerçekleştirdiği bir sonuçtur. Eser sözleşmelerinde; yüklenici sadakat ve özen borcu gereği eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek zorundadır. Yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü bu sorumluluktan kaynaklanır. Başka bir deyişle akdin gereği gibi zamanında ifasını tehlikeye sokan her hali yüklenici, iş sahibine derhal haber vermeye mecburdur. (TBK 472) Yüklenici, genel özen ve sadakat yükünün geneli olarak kendisine teslim edilen malzemeyi muayene etmeli, eserin meydana gelmesinde elverişli bulunmadığını öğrenir öğrenmez iş sahibine bildirmeli ve onun talimatına uygun şekilde hareket etmelidir. Sözleşmeyi imzalayan davalı yüklenici, işinin ehli olup, kendisinden basiretli bir tacir gibi davranması beklenir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme gereğince işin sözleşme ve tekniğine uygun şekilde teslim edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 9/d.maddesi gereği zemin veya beton yüzeyin terazide olmaması, kot farkı bulunması, pürüz olması vesair kaynaklı ürünlerde problem tespit edilmesi halinde sorumluluğun davacıda olacağının taraflarca kararlaştırıldığı ve davacı tarafa defalarca yazılı ve sözlü olarak uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen davacı tarafça tüm sorumluluk kabul edilerek doğal zemin üzerine montajın davalı tarafça yapıldığı iddia edilmiş ise de; sözleşmeyi imzalayan davalı yükleyicinin işin ehli olup, basiretli bir tacir gibi davranmasının gerektiği, bu kapsamda davalı yüklenicinin dava konusu somut olayda beton zemin yerine, doğal zemin üzerine konan ahşaplar üzerine davaya konu konteynırları montajını yapmadan önce davacı iş sahibini uyardığına dair mahkememizde kanaat uyandıracak derecede yeterli bir delilin dosya kapsamı belgeler arasında yer almadığı, dinlenen davalı tanığının beyanlarının davalı tarafın bu yöndeki iddiasını kanıtlayacak nitelikte bulunmadığı ve yine davalı tarafça iddia edildiği şekilde tüm sorumluluğun davacıya ait olacağına dair itirazi kayıt ile işe başladığına ilişkin herhangi bir ihtar veya yazılı bir belgenin de dosya kapsamı belgeler arasında bulunmadığı gibi sözleşmenin 3/f.maddesi gereğince zemin beton teslim taahhütnamesi kendisine teslim edilmemiş olmasına rağmen dava konusu konteynırların taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde beton zemin yerine doğal zemin üzerine konulan ahşap takozlar üzerine monte edilmesi olayında işin ehli olup, kendisinden basiretli bir tacir gibi davranması beklenen yüklenicinin kusurlu olduğunun ve bunun sonuçlarına da katlanması gerektiğinin sonucuna varılmış olmakla davalı tarafın bu yöndeki savunması yerine görülmemiştir. Bu kapsamda mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu gereğince tespit edilen ve ayıplı işlerin giderim bedeli olan 2.796,00 TL’den davalının takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından yine süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı belirtilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin “Garanti Kapsamı” başlıklı 9.maddesinde imalat ve montaj hatalarına karşılık 2 yıllık garantinin davalı tarafça davacıya verildiği, dava konusu ayıplarında bu 2 yıllık garanti süresi içerisinde gerçekleşmiş olduğu görülmekle davalının ayıp ihbarına yönelik savunması yerine görülmemiştir.
Yine her ne kadar takip talepnamesinde davacı tarafça asıl alacak yanında işlemiş faiz talep edilmiş ise de takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge sunulmadığından davacı tarafın bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.
Yine her ne kadar takip talepnamesinde İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından yapılan delil tespiti giderleri olarak 440,00 TL ilam vekalet ücreti, 907,60 TL yargılama gideri ve icra takibine konu edilmiş ve takipten itibaren bu tutarlara da faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, delil tespiti giderlerinin asıl alacağa dahil edilerek talep edilmesinin mümkün olmadığı, ancak asıl alacak dışında yargılama gideri olarak talep edilebileceği düşünülmekle delil tespiti dosyasında yapıldığı anlaşılan masrafların gerekçeli kararın yargılama gideri bölümünde nazara alınmasına karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından davanın kabulü halinde davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davaya konu alacak taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkememizce yapılan yargılama neticesinde bilirkişi incelemesi sonucu davacı alacağı hesaplanmış olduğundan ve likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı isteminin bu nedenle yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca her ne kadar davalı tarafça davanın reddi halinde davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, reddedilen kısım üzerinden davacının takibinde kötüniyetli olduğuna dair bir delilin davalı tarafça dosyaya sunulmamış olması nedeniyle İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalı tarafın reddedilen kısım üzerinden kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 2.796,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, bakiye asıl alacak ve işlemiş faize ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, davaya konu icra takip talebine konu İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı delil tespiti giderlerine ilişkin yargılama giderlerine ilişkin talebin gerekçeli kararın yargılama gideri bölümünde nazara alınmasına, davacı tarafın %20 icra inkar tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine, reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 2.796,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, bakiye asıl alacak ve işlemiş faize ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Davacı tarafın %20 icra inkar tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine,
Reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 190,99 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta mahkememiz ve icra dairesine yatırılan toplam 84,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 106,05 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 101,17 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 151,00 TL ve bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 615,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 442,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Yine davacı tarafça talep edilen İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı dosyasından yapılan 70,80 TL harç, 350,00 TL bilirkişi ücreti, 221,80 TL keşif harcı, 150,00 TL keşif aracı ücreti, 28,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 820,60 TL delil tespiti giderlerinin ve 440,00 TL delil tespiti vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.260,60 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 907,63 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 2.796,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 916,62 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi.
22/02/2022

Katip…
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)