Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/977 E. 2021/329 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/977 Esas
KARAR NO : 2021/329

DAVA : İtirazın İptali ( Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … şubesi ile dava dışı … firması arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredilerin geri ödemelerin yerine getirilmediğinden kredi hesaplarının kat edilerek borçulara ihtarname keşide edildiği ödeme yapılmaması üzerine İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiği takibin durduğunu belirterek davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasındaki beyanlarında davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, davacı banka tarafından düzenlenen sözleşmenin genel işlem koşulları içerdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Genel kredi sözleşmesi ve ekleri ile ihtarnameler
-Temlik sözleşmesi
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası,
-Bilirkişi …’in 28/01/2020 tarihli kök raporu ve 12/01/2021 tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalı … ile dava dışı … ve … aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’e 06/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu … vekilinin 06/09/2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2020 tarihli kök raporu ve 12/01/2021 tarihli ek rapora göre, davacı banka ile dava dışı … arasında asıl borçlu sıfatı ile 25/10/2016 tarihinde 760.120,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’ün bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile ve 760.120,00 TL limitle imzaladığı, sözleşmeye istinaden davacı asıl borçluya 25/10/2016 tarihinde 300.000,00 TL taksitli 36 ay vadeli ticari kredi kullandırıldığı, bu kredinin 18 taksidinin ödendiği, diğer kısım taksitlerinin ise hiç ödenmediği, bu nedenle davacı banka tarafından kredi hesaplarının 23/07/2017 tarihinde 180.657,46 TL üzerinden kat edildiği, ayrıca davacı banka tarafından dava dışı kredi asıl borçlusuna 5.400,00 TL ve 2.220,00 TL bedelli iki adet teminat mektubu verildiği, davalı ile dava dışı asıl borçluya Menemen … Noterliğinin 25/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğinin bildirildiği, ihtarnamenin davalıya 04/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 14/08/2017 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, ihtarname sonrası 248,01 TL tahsilat yapıldığı böylece takip öncesi nakdi asıl alacak miktarının 180.382,29 TL olduğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın işlemiş faiz ve ferileri dahil olmak üzere 187.475,25 TL nakdi ve 7.620,00 TL gayri nakdi alacağı bulunduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, davacı banka tarafından yargılama aşamasında takip ve davaya konu nakdi alacağın diğer davacı …’ye temlik edildiği, davalı tarafından kefaletin geçersiz olduğu savunulmuş ise de, kredi sözleşmesi tarihi itibariyle davalının dava dışı kredi asıl borçlusu olan şirketin yetkilisi olduğu, bu nedenle davalı yönünden eş muvafakati aranmasına lüzum bulunmadığı, davalının 760.120,00 TL tutarda müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye taraf olduğu, davacı banka tarafından sunulan kredi sözleşmesi ve eklerine göre davalının kredi sözleşmesinin bir örneğini sözleşme öncesi incelediği ve müzakere ettiği, ayrıca tarafları tacir olan sözleşme ilişkisinde davalının basiretli davranma yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle davalının genel işlem koşullarına ilişkin soyut savunmasının mahkememizce yerinde görülmediği, sözleşme limitleri kapsamında kalan ve usul ve yasaya uygun kefalete dayanan nakit alacak miktarından davalının sorumlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporunun dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, takibe konu alacak miktarının likit olduğu bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı bankanın iş bu davada nakdi ve gayri nakdi asıl alacak yönünden davalının takibe itirazının iptalini talep ettiği, yargılama aşamasında davacının dava konusu nakdi alacağı diğer davacı …’ye temlik ettiği, gayri nakdi alacak yönünden ise herhangi bir temlik işleminin yapılmadığı, davacı banka tarafından gayri nakdi alacak yönünden davanın takip edilmediği bu nedenle mahkememizce 03/07/2020 tarihinde gayri nakdi alacak yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı ve davacı banka tarafından 3 aylık yasal süresi içerisinde de bu talep yönünden yenileme istediğinde bulunmadığı ve davanın takip edilmediği anlaşılmakla, gayri nakdi alacak yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Nakdi alacak yönünden davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 180.382,29 TL nakdi asıl alacak ve asıl alacağa yıllık % 40 olmak üzere takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA,
2-180.382,29 TL nakdi alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 36.076,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Gayrinakdi alacak yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Nakdi alacak yönünden alınması gerekli 12.321,91 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.219,42 TL peşin harcın mahsubu bakiye 10.102,49 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 2.219,42 TL peşin harç, mahkememizce yapılan 140,50 TL müzekkere-tebligat gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücretinin oluşan toplam 2.795,82 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nedeniyle (180.382,29/188.002,29=0,95) 2.682,50 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı …’ye ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan 2021 yılı AAÜT’nin 13/1-2 maddesi uyarınca nakdi alacak üzerinden hesaplanan 21.076,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …Ş’ye ÖDENMESİNE,
7-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan 2021 yılı AAÜT’nin 13/1-2 maddesi uyarınca gayrınakdi alacak üzerinden hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
9-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA