Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2023/192 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/939 Esas
KARAR NO : 2023/192

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı sürücü …idaresindeki … plakalı aracın müvekkili … idaresindeki motosiklete çarptığını, kazada müvekkilinin yaralandığını, trafik görevlileri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davalı sürücüsünün asli ve tam kusurlu tespit edildiğini, müvekkilinin kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti gerektiğini, bunun dava aşamasında alınacak raporla ortaya çıkacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL kalıcı iş görmezlik 100 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 330.000 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve Zarar nispetinde sorumlu olduklarını, öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacının gelirini somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, poliçe tanzim ve kaza tarihinin genel şartların yürürlüğe girmesinden sonra olduğunu bu nedenle hesaplamada TRH tablosunun baz alınması gerektiğini, geçici İş görmezlik tazminat taleplerinin teminat kapsamında bulunmadığını, dava konusu kazada uygulanması gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosya sureti,
-Tedavi evrakları,
-Kaza Tutanağı,
-… Sigorta A.Ş nin 10/10/2018 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 11/10/2018, 15/10/2018 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’ın 26/02/2019 tarihli raporu,
-İstanbul Adli Tıp Kurumunun 19/06/2020 tarihli ön raporu, 23/10/2020 tarihli raporu,14/06/2021 tarihli raporu,
-İzmir SGK’nın 18/03/2021,26/03/2021, 30/06/2021,02/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul Adli Tıp …. Üst Kurulunun 28/07/2022 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’in 19/12/2022 tarihli raporu,
-İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, 30/01/2017 tarihinde kendisinin sevk ve idaresindeki bulunan motorsiklet ile hareket halinde olduğu sırada davalı sigorta sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığı, davalı sigorta sürücüsünün olay yerinden kaçtığı, davacının kaza sonrası tedavi gördüğü iddiası ile geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının anılan aracın zmms sigortacısı olan davalıdan tazminini talep ettiği, davalının ise davacının usulüne uygun başvuru yapmadığı sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur, maluliyet ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, geçici iş göremezlik talebi yönünden sorumluluklarının bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında davacının davaya konu kazada yaralanıp yaralanmadığı, geçici ve sürekli iş göremez hale gelip gelmediği, maluliyeti var ise oran ve süresinin ne olduğu, bundan kaynaklı maddi zararının ne olduğu, davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmaması, sorumluluk sigortalarının TTK’da düzenlenmesi nedeniyle mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının şikayeti üzerine adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde sürücü …hakkında İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında taksirle yaralama suçundan dava açıldığı, iş bu dava tarihi itibariyle davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davalı sürücüsü ve üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için mahkememizce dosyanın trafik kusur bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişinin 26/02/2019 tarihli raporunda, davalı sigortalı sürücü …idaresindeki … plakalı otomobil İle 30.01.2017 günü saat 01.30 sıralarında Eskiizmir caddesini takiben seyir yönüne göre solda bulunan 3201 sokağa; yol ortasında uzayan sürekli çift çizgiye rağmen sola dönülmemesi, şerit ihlali yapılmaması gereken yerde kontrolsüz ve tedbirsiz sola dönüşe geçtiği ve aracının sağ ön kısmı ile o sırada karşı yönden gelen Eşrefpaşa istikametine seyreden davacı …idaresindeki motosikletin ön kısmına çarpmak suretiyle maddi hasarlı ve yaralamalı kazaya neden olduğu, davalı sürücüsü …’ ın yol ortasında uzayan sürekli çift çizgiye rağmen sürekli uzayan çift çizgi ile bölünmüş yolda zeminde bulunan trafik işaretlerine dikkat etmediği, sola dönüş yapılmaması gereken yerde karşı yönden gelen davacı aracının şeridini kapayacak şekilde hatalı doğrultu değiştirdiği, sola dönüş kurallarına uymadığı, kazanın oluşunda tam(%100) kusurlu olduğu, Davacı Zeki Buyruk’un ise idaresindeki motosiklet ile seyir şeridini takiben seyir halinde olduğu, herhangi bir kural ihlali bulunmadığı, ani gelişen durum karşısında tedbir alma imkanının bulunmadığı ve kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda ilk olarak Ege ATK’dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, Ege ATK’nın 15/04/2019 tarihli maluliyet raporunda Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %2, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olarak tespit edildiği, taraflarca bu rapora itiraz edilmesi üzerine İstanbul ATK’dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, İstanbul ATK’nın 23/11/2020 tarihli maluliyet raporunda Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 0, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olarak tespit edildiği, mahkmemizce kaza tarihinin 30/01/2017 olduğu belirtilerek Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden İstanbul ATK ya gönderildiği, İstanbul ATK tarafından düzenlenen 14/06/2021 tarihli raporda, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %0, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, Ege ATK 15/04/2019 tarihli raporu ile İstanbul ATK’nun 14/06/2021 tarihli raporları arasında çelişki oluşması üzerine dosyanın İstanbul ATK … Üst Kuruluna gönderildiği ve çelişkinin giderilmesinin talep edildiği, İstanbul ATK … Üst Kurulunun 28/07/2022 tarihli raporunda Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %0, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce maluliyet raporu sonrası tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 19/12/2022 tarihli raporunda, TRH 2010 Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemi uygulanarak asgari ücret ve %0 sürekli iş göremezlik, 1 ay geçici iş göremezlik süresi üzerinden yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği sürekli maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmadığı, talep edilebilecek geçici iş göremezlik zararının ise 1.450,80 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının sürücüsü olduğu tescilsiz motorsiklet ile davalı sigorta sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı araçların 30/01/2017 tarihinde çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştığı, davacının kaza neticesinde yaralandığı, mahkememizce alınan kusur raporunda davalı sürücüsünün yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, serit ihlali yaptığı, tedbirsiz şekilde manevra yaptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmenin meydana gelen kazanın oluş biçimi, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK… Üst Kurulunun 28/07/2022 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik (tüm vücut engellilik) oranının % 0, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olduğu, söz konusu rapor ile mahkememizce daha önce Ege ATK’dan alınan 15/04/2019 tarihli rapor arasında çelişki bulunmakta ise de, davacının davaya konu trafik kazası sonrası 07/10/2018 tarihinde kavga olayına karıştığı, bu kavgada burnundan yaralandığı, buna ilişkin İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında ceza yargılaması yürütüldüğü, Ege ATK tarafından saptanan sürekli maluliyetin bu olaya ilişkin olduğu, dava konusu kaza ile ilgisinin bulunmadığı, ayrıca Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 30/01/2017 tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, özürlülük/engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle söz konusu raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerinin değerlendirilmesinin rapor tarihinde mevcut evrak doğrultusunda kişide mevcut olan arıza ve hastalığa göre yapıldığı, bir raporda mevcut olduğu tespit edilen hastalıkların bir başka raporda iyileşmiş veya vasfı değişmiş olduğundan her iki raporun farklı olabileceği, ayrıca bazı arızaların farklı maddelerde değerlendirilebildiği ve bunun hangi maddede değerlendirileceğine ait kesin yönergeler bulunmadığı, takdirinin hekimin tercihine bırakılmış olduğu, bu nedenle farklı oranlar çıkabildiği, bu durumların yönetmelikten kaynaklandığı, bu nedenle 15/04/2019 tarihli rapor ile İstanbul ATK’nun 14/06/2021 ve 28/07/2022 tarihli raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, ilave olarak davacının İstanbul ATK’nun ön raporları doğrultusunda mahkememizce yargılama aşamasında hastaneye sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği, açıklanan nedenlerle ATK … Üst Kurulunun 28/07/2022 tarihli maluliyet raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının sürekli iş göremezlik (tüm vücut engellilik) oranının % 0, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olarak kabul edilmesinin ve dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkememizce alınan 19/12/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunda TRH Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemine göre davacının geliri asgari ücret olarak esas alınarak yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararının toplam 1.450,80 TL olarak hesaplandığı, sürekli maluliyeti saptanmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmadığı, davacının 09/01/2023 tarihli dilekçesi ile değer arttırım yoluna başvurduğu, ancak davacının 10/08/2018 tarihinde ikame ettiği iş bu davada yargılama sırasında davalı ile 14/04/2020 tarihinde ibraname düzenlediği, bu ibraname kapsamında davalıdan 29/04/2020 tarihinde 17.223,73 TL ödeme aldığı, ibraname ve ödeme olgusunun davacı tarafından davalıya bildirilmediği, bu nedenle mahkememizce yargılama işlemlerine devam edildiği, ödeme olgusunun davalı tarafından 04/01/2023 tarihli dilekçe ile mahkememize bildirildiği, bunun üzerine mahkememizce ödeme ve ibranameye ilişkin bilgilerin dosyaya kazandırıldığı, davacı davaya konu hak ve alacakları yönünden davalı ile yargılama aşamasında ibraname düzenlemek, ödeme almak ve ayrıca poliçeye ilişkin tüm talepleri yönünden davalıyı ibra etmekle davanın konusuz kaldığı, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacının söz konusu ibranamede vekalet ücretini de davalıdan tahsil ettiği ve poliçeye ilişkin tüm haklarından feragat ettiği, bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının ibraname uyarınca vekalet ücreti talep etmeyeceğini kabul ettiği anlaşılmakla davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip …….
e-imzalı

Hakim …..
e-imzalı