Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/867 E. 2021/428 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/867 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davacı arasında 15/11/2016 tarih … numaralı sözleşmenin akdedildiğini, ilgili sözleşme gereği davacının öncelikle yükümlülüğünün davalı için … Bakanlığı tarafından açılan … kapsamında hibe çıkarabilmek amacıyla proje hazırlamak olduğunu, davacının proje hazırlama sürecinde üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davacı tarafından hazırlanan “… ” adlı projenin başarılı bulunması sonrasında ilgili Bakanlık ile davalının ayrıca sözleşme imzalaması gerektiğini, davalının ise bu aşamada hibe almaktan vazgeçtiğini ve bu nedenle bakanlık ile sözleşme imzalanmadığını, bu hususun takip konusu sözleşmede taraflarca ayrıca tartışıldığını ve sözleşmenin A-Başarı bedeli başlıklı kısmı ile ve B- Projenin Uygulanmasından Vazgeçilmesi Nedeni ile Cezai Şart başlıklı kısmına hüküm konduğunu, sözleşmenin ilgili hükümleri gereği başarılı projelerin açıklanma tarihinde peşin ödenecek başarı bedelinin 13.000,00 +kdv olmak üzere toplam 15.340,00 TL olduğunu, sözleşmede yer alan bu tutarın kdv hariç miktar olduğunu, ayrıca projenin onaylanmasından yani ilgili kurum veya ajansın resmi internet sayfasında ilan edilmesinden sonra davalı şirket herhangi bir nedenle kurum veya ajans ile sözleşme yapmaz veya yapamazsa yani projeyi uygulanmaktan vazgeçerse, peşin olarak başarı bedeline ilave olarak 12.000 TL cezai şart bedelini ilgili kurum veya ajansla sözleşme yapılması gereken tarihinden itibaren 15 gün TL cezai şart bedelini davalının davacıya ödenmekle yükümlü olduğunu, davalının sözleşmeye riayet etmeyerek takibe mahal verdiği beyanıyla itirazın iptaline davanın devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava, ticari nitelikte hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER:
-Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi
-Akhisar Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05/11/2018 tarihli yazısı ve eki,
-Akhisar Vergi Dairesinin 18/09/2019 tarihli yazısı ve eki,
-Manisa İl Tarım Orman Müdürlüğünün 03/05/2019 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası,
-Bilirkişi …’nun 22/02/2021 tarihli raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden 27.340,00 TL asıl alacak, 1.802,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.142,32 TL alacak üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 13/02/2018 tarihinde yasal süresi içerisinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu, bu hizmet sözleşmesinde İzmir mahkemelerinin yetkili kılındığı, her iki tarafı tacir olan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu sebeple davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının yerinde olmadığı, İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin somut uyuşmazlıkta yetkili olduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının davalıya hibe projesi yazımı ve iş takibi yapmayı üstlendiği, projenin başarılı bulunması halinde davalı tarafından davacıya 13.000,00 TL başarı bedeli ödeneceği, ayrıca davalının projeyi uygulamaktan vazgeçmesi halinde başarı bedeline ilave olarak 12.000,00TL cezai şart bedelini davacıya ödeyeceği ve belirtilen tutarlara kdv’nin dahil olmadığının taraflarca kararlaştırıldığı, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davacı tarafından hazırlanan hibe projesi başarılı bulunduğu halde davalının ilgili kamu kuruluşunun çağrısına rağmen projeyi imzalamadığı, bu sebeple projenin hayata geçirilemediği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının kdv dahil başarı bedeli ile cezai şarta hak kazandığını iddia ettiği, davalının davaya cevap vermediği ve davayı takip etmediği, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 03/05/2019 tarihli cevabı yazısına göre davalının … konulu proje ile başvuruda bulunduğu, başvurunun başarılı bulunduğu, davalının hibe sözleşmesini imzalamadığı ve gereken belgeleri yasal süresi içerisinde ibraz etmediğinin bildirildiği, mahkememizce davacı defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı tarafından sözleşmeye göre kdv dahil 15.340,00 TL başarı bedeli ve 12.000,00 TL cezai şart talep edilebileceği, ayrıca sözleşme hükümleri uyarınca davacının talep edebileceği işlemiş faizin 1.802,32 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce davacı tarafından sunulan hizmet sözleşmesine ilişkin olarak davalı adına isticvap davetiyesi çıkartılması ve davalının ticari uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Manisa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince davalı çıkartılan tebligata rağmen davalının defter ve kayıtlarını sunmadığı ve isticvap davetiyesine ilişkin beyanda bulunmak üzere duruşmaya katılmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-27.340,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 5.468,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.990,71 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 351,97 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.638,74 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 351,97 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 337,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.224,87 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.371,34 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7- İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA