Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/807 E. 2022/448 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/807
KARAR NO : 2022/448

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 08/03/2016 tarihli dilekçesinde; davalı tarafın davacı aleyhine İzmir 22. İcra Müdürlüğü’ nün …/… E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi yaptığını, icra takibine dayanak olarak 01/12/2014 tanzim, 10/12/2015 vade tarihli, 11.700,00-TL bedelli senedin gösterildiğini, müvekkilinin belli bir dönem davalının da yetkilisi olduğu … İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ de çalıştığını, alacaklarını alamadığından dava açtığını, İzmir 8. İş Mahkemesi’ nin …/… E. Sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, davalının; davayı kaybetmesinin hemen ardından kötü niyetli olarak eldeki senedi takibe koyduğunu, müvekkilinin davalının yetkilisi olduğu şirkette çalışırken davalıdan 4.700,00-TL borç para aldığını, 3.000,00-TL’ nı peyder pey elden ödediğini, kalan 1.700,00-TL için ise davalının dava konusu edilen senedi aldığını, müvekkilinin yalnızca bedel, imza, isim ve düzenleme tarihi kısımlarını doldurduğunu, geri kalan kısımların boş bırakıldığını, senedin üst kısmındaki bedel bölümüne müvekkili tarafından 1.700,00-TL yazıldığını, davalının daha sonra senet üzerine eklemeler yapmak suretiyle tahrifat yaptığını, senette malen kaydı bulunduğunu, davalının tacir olduğunu, bu senet karşılığı hangi malları verdiğini ticari defter ve kayıtları ile ispat etmek zorunda olduğunu belirtmiş, müvekkilinin İzmir 22. İcra Müdürlüğü’ nün …/… E. Sayılı dosyasına konu 01/12/2014 tanzim, 10/12/2015 vade tarihli, 11.700,00-TL bedelli senetten dolayı 10.700,00-TL’ lık kısımdan dolayı borçlu olmadığının tespitine, % 20 kötü niyet tazminatının ve 10.000,00-TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Mahkememize verdiği 02/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde; davacının, müvekkilinin kardeşinin ortak olduğu … İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ de bir süre çalıştığını, bilahare 10/11/2014 tarihinde müvekkilinin ortak olduğu, … Yapı Elamanları … Ltd. Şti’ de çalışmaya başladığını, 31/12/2014 tarihinde işten ayrıldığını, davacının … Yapı Elamanları … Ltd. Şti’ de çalışmaya başladıktan sonra paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek para istediğini, müvekkilinin de söz konusu parayı kendi şahsi parasından verdiğini ve karşılığında da dava konusu edilen senedin davacı tarafından müvekkiline verildiğini, davacının bu parayı 1 yıl içinde ödeyeceğini vaad ettiğini ancak bir süre sonra istifa ederek işten ayrıldığını, borcun ödenmemesi üzerine vadesi geldiğinde senedin İzmir 22. İcra Müdürlüğü’ nün …/… Esas sayılı dosyası ile takip konusu edildiğini, senedin davacının İzmir 8. İş Mahkemesinde açtığı dava ile bir ilgisini bulunmadığını, davanın 24/02/2015 tarihinde açıldığını, senedin ise 02/02/2016 tarihinde işleme konu edildiğini, davacı tarafça; senet bedelinin rakam ile yazılı kısmına sonradan bir eklenerek tahrifatla 11.700,00-TL yapıldığının iddia edildiğini ancak bedelin rakamla yazılı kısmında sonradan yapılan tahrifat veya ekleme olmadığını, kaldı ki senet meblağının hem rakam hemde yazı ile gösterildiğini, asıl itibar edilmesi gerekenin yazı kısmı olduğunu, kambiyo senetlerinin boş olarak da tedavüle çıkartılmasının mümkün olduğunu ve senetin anlaşmaya aykırı olduğu iddiasının yazılı belge ile ispatının gerektiğini, davacının, senedin bedel, imza, isim ve düzenleme tarihi kısımlarını doldurduğunu, kalan kısımları boş bıraktığını söyleyerek bunun grafoloji uzmanı tarafından ortaya konulmasını istediğini, davacının senedin bir kısmı dolduruldu, kalan kısmı boş bırakıldı, yazı farklılıkları var iddiasının HMK’ nın 201. Maddesindeki senede karşı senet ile ispat kuralına uygun olarak yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, bu hususta tanık dinlenemeyeceğini, bu sebeple yazı farklılıklarının tespiti için grafoloji uzmanı tarafından inceleme yaptırılması talebinin de bu yöndeki yasal düzenlemeye açıkça aykırı olduğunu, yalnızca tahrifat iddiası yani sonradan senedin rakam ile bedel yazılı kısmına bir eklendiği iddiası ve eklemenin sonradan yapılıp yapılmadığı açısından inceleme yapılabileceğini, davacının senette malen kaydı bulunduğunu iddia ettiğini ancak senette malen değil, nakden ibaresinin mevcut olduğunu, davacı tarafça; dava dilekçesinde, senedin müvekkilinden borç alınan para karşılığı verildiğinin kabul edildiğini, müvekkilinin gerçek kişi olarak ticaret yapmadığından şahsına ait ticari defter ve kayıt bulunmadığını, davacının manevi tazminat isteğinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirtmiş, davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 09/03/2016 tarih …/… E. …/… K. sayılı kararı ile davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş , karar kesinleştirilerek dosya Mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Davacı delil olarak davalının ticari defter ve kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, tanık beyanına, İzmir 8. İş Mahkemesi’nin …/… Esas-… Karar sayılı kararına dayanmıştır.
Davacı takip konusu bonoda borçlu, davalı ise lehtar olup bonoda “nakden” kaydı bulunmaktadır. Bonoda rakam ve yazı hanesinde yazılı bedel 11.700,00 TL’dir.
Davacı, bonoda rakamla yazı bedel hanesinde “1” rakamı eklenerek 1.700,00 TL’nin 11.700,00 TL’ ye dönüştürülmek suretiyle bononun tahrif edildiği, imza, düzenleme tarihi, bedel ve isim dışındaki kısımlarının boş bırakılıp sonradan doldurulduğunu, senetteki malen kaydı gereği davalının mal teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğunu ileri sürerek senette 10.700,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş ise de harca esas değer 10.000,00 TL gösterilerek bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Borçlu olunmadığı ileri sürülen kısım 10.700,00 TL olduğuna göre, öncelikle bu miktar üzerinden harç, Harçlar Kanunu’nun 29,30 ve 32. maddesi gereği tamamlatılmalıdır. Diğer taraftan davacı dava dilekçesinde manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de bu istemini harçlandırmamıştır. HMK’nın 31. maddesinde hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğünü öngören hükme göre davacının bu yönde bir isteminin bulunup bulunmadığı hususunda açıklama yaptırılarak sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir. Şayet davacının manevi tazminat istemi de varsa Harçlar Kanunu’nun 28. maddesine göre alınması gereken oran üzerinden aynı Kanun’un 29., 30 ve 32. maddelerine göre harç ikmali yaptırılmalıdır.
Diğer taraftan, mahkemece senet aslı getirtilerek üzerinde yapılan inceleme ile tahrifat yapıldığına dair bir emareye rastlanılmadığı gerekçesiyle davacının tahrifat iddiasına itibar edilmemiştir. Senette bedel hanesinde tahrifat iddiasının ileri sürülmesi halinde, 6102 sayılı TTK’nın 676/1. maddesinde düzenlenen, senet bedelinin rakamla ve yazı ile farklı yazılması halinde yazı ile yazılan bedele itibar edileceği kuralı uygulanmaz. HMK’nın 266/1. maddesine göre; Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, takip dayanağı bono üzerinde grafolojik bilirkişi incelemesi yaptırılarak bono bedelini gösteren yazı üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunu araştırmak ve tahrifat varsa bono bedelinin tahrifat öncesindeki miktarını saptamak ve tahrifat ile artırılan miktar yönünden davacının borçlu olamayacağını kabul ile oluşa uygun bir karar vermekten ibarettir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığının ve kaldırılması gerektiğinin tespitinden sonra çözülmesi gereken diğer bir sorun, istinaf incelemesini yapan Dairemizce, ilk derece mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra nasıl bir karar verileceği noktasında toplanmaktadır. HMK’nın 341. ve devamı maddelerinde bir kanun yolu olarak düzenlenen istinafın amacı, ilk derece mahkemesince verilen kararın denetlenmesi ve kararın yerinde görülmemesi halinde yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasıdır. Burada, temyizden farklı olarak ilk derece mahkemesi kararı yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil maddi yönden de denetlenmektedir. İlk derece mahkemesi kararı yerinde değilse kural olarak istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması ve ilk derece mahkemesi yerine gerekirse yeniden yargılama da yaparak karar vermesi gerekir. Ancak, HMK’nın 353/1-a. maddesinde düzenlenen yargılamaya ilişkin bazı temel usul hatalarının bulunması halinde ise istinaf incelemesi sonunda yeniden karar verilmesi söz konusu olmayıp, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa kabulü ile yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereği kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2017 tarihli ve …/… Esas-…/… Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere karar verilmiş, dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir 22. İcra Müdürlüğü’ nün …/… Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 11.881,75 TL , takip dayanağının 01/12/2014 tanzim, 10/12/2015 ödeme tarihli 11.700,00-TL bedelli bono , takibin kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi olup halen derdest olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 18.09.2018 tarihli celsesinde manevi tazminat talep ettiklerini ve manevi tazminat yönünden eksik harcı tamamlamak üzere süre istediklerini belirtmiş, davacı tarafça gerekli harç miktarı tamamlanmıştır.
İstinaf ilamı doğrultusunda takip dayanağı senet üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığının belirlenmesine yönelik olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 05.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu senet rakamla ve yazıyla değer gösteren hanelerinin Forel Eye isimli cihaz ile ayrıca yatay ışık ve diğer tekniklerle detaylı bir şekilde incelendiği, yapılan inceleme sonucunda kalem, mürekkep ve yazan şahıs farklılığı görülmemiş ise de metine sonradan ilave edildiği iddia edilen bilhassa rakam ve değer gösteren bölümdeki “11.700” rakamlarından rakamların sol başındaki “1” rakamının diğer rakamların satır aralıklarına göre daha sıkışık bir pozisyonda olduğu, doğal olmayan sıkıştırılmış görüntü verdiği, müşahede edilmiş olup rakamla değer gösteren bölümün sol başında belirtilen “1” rakamının ilgili bölüme sonradan aynı kalemle ilave edildiği kanaati hasıl olmuş ise de; bir kez de daha teknolojik imkanlara sahip bir laboratuvar ortamında incelenmesinin ileri derecede kati bir sonuç beyanında bulunulmasına imkan sağlayacağı görüş ve kanaatine varıldığı, senedin yazı ile değer gösteren bölümündeki “ON BİR BİN YEDİ YÜZ” yazılarının ise herhangi bir ilave yazı imaresi taşımadığı, bir seferde yazıldığının tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçe olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi raporundaki beyan doğrultusunda dava konusu 11.700,00 TL’lik senet üzerinde iddia edilen şekilde “1” rakamının eklenmek suretiyle tahrifat yapılıp yapılmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş, alınan 23.09.2019 tarihli raporda; inceleme konusu senedin miktar hanesinin rakamla gösterir bölümünün başlangıcınca yer alan “1” rakamının kendisinden sonra gelen rakamlardan mürekkep renk tonu ve fulaj bakımından farklılıklar gösterdiği saptandığından söz konusu “1” rakamının aynı bölümde yer alan diğer rakamlar ile birlikte ve sırası dahilinde yazılmamış olduğu hususu ayrıntılı ve gerekçe olarak belirtilmiştir.
Dava konusu edilen senedin rakam kısmındaki tüm rakamların aynı el ürünü olup olmadığı konusunda ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, alınan 01.06.2020 tarihli raporda inceleme konusu senette miktarın rakamla gösterildiği bölümde başlangıçta yer alan “1” rakamının sınırlı sayıda tek başına teşhise götürecek önemli karakteristik içermeyen bir rakam olması nedeniyle aidiyetinin ve diğer rakamlarla aynı el ürünü olup olmadığının saptanamayacağı hususu ayrıntılı ve gerekçe olarak belirtilmiştir.
Dava konusu edilen senetteki yazı ile yazılan kısımların da aynı el ürünü olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak Adli Tıp Kurumundan bir kez daha ek rapor istenilmiş, alınan 12.07.2021 tarihli raporda inceleme konusu senette miktarın yazı ile yazıldığı bölümde silinti, kazıntı, ilave yapıldığını gösterir bulgu saptanamadığı, inceleme konusu senette “ON BİR BİN YEDİ YÜZ” yazıları ile …’ın mukayese yazıları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı hususu ayrıntılı ve gerekçe olarak belirtilmiştir.
Davacı asil Mahkememizin 10.11.2020 tarihli celsesinde dava konusu edilen senette tahrifat mevcut olduğunu, senedin başlangıçta 1.700,00 TL bedel üzerinden düzenlendiğini ancak daha sonra senedin 11.700,00 TL bedel üzerinden takibe konulduğunu, senedin davalı Murat tarafından düzenlendiğini, kendisinin yalnızca senedi imzaladığını onun dışında senetteki yazı ve rakamların tamamının davalı … tarafından yazıldığını beyan etmiş, bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
15.12.2021 tarihli Adli Tıp Raporunda ; inceleme konusu senette miktarın yazı ile yazıldığı bölümde silinti, kazıntı, ilave yapıldığını gösterir bulgu saptanamadığı, inceleme konusu senette miktarın rakamla gösterildiği bölümde başlangıçta yer alan “1” rakamının sınırlı sayıda teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen bir rakam olması nedeniyle aidiyetinin ve diğer rakamlarla aynı el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu senette ikinci maddede belirtilen “1” rakamı dışındaki yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın olmadığı , inceleme konusu senette ön yüzde yer alan “1” rakamı hariç diğer yazılar arasında , ortak harf ve rakamların tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların aynı el ürünü olduğu, inceleme konusu senette kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından söz konu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği hususu ayrıntılı ve gerekçe olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında takip konusu edilen 01/12/2014 tanzim, 10/12/2015 ödeme tarihli , 11.700,00-TL bedelli bono dolayısıyla davalıya 1.700,00-TL lik bölüm yönünden borçlu olunduğu kalan 10.000,00-TL’ lik bölüm yönünden borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize menfi tespit ve manevi tazminat davası açıldığı, davacı tarafça senedin başlangıçta 1.700,00-TL’ lik bedel üzerinden düzenlendiği daha sonra davalı tarafça senede 1 rakamı ilave edilerek senet bedelinin 11.700,00-TL haline getirilerek senette tahrifat yapıldığının iddia edildiği , alınan grafolog bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu rapor ve ek raporlarında da belirtildiği üzere senedin miktar hanesinin rakamla gösterir bölümünün başlangıcınca yer alan “1” rakamının kendisinden sonra gelen rakamlardan mürekkep renk tonu ve fulaj bakımından farklılıklar gösterdiği saptandığından söz konusu “1” rakamının aynı bölümde yer alan diğer rakamlar ile birlikte ve sırası dahilinde yazılmamış olduğu , rakamla değer gösteren bölümün sol başında belirtilen “1” rakamının ilgili bölüme sonradan aynı kalemle ilave edildiği , dava konusu senette “1” rakamı dışındaki yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı ancak tüm yazıların aynı el ürünü olduğu ve bu hususlar göz önüne alındığında dava konusu edilen senette tahrifat yapıldığı , senedin tahrifat öncesindeki bedelinin 1.700,00-TL olduğu ,davacının davalıya dava ve icra takip konusu edilen senet ile ilgili bu bedel üzerinden borçlu olduğu fazlası olan 10.000,00 TL üzerinden borçlu olmadığı , takibin 10.000,00 TL lik bölüm yönünden haksız ve kötü niyetli olduğu ve bu bölüm üzerinden davacı lehine kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasının gerektiği ,davacı tarafça manevi tazminat ta talep edildiği ancak davacının manevi tazminat talebi yönünden Türk Medeni Kanunun 24,25 ve TBK’ nun 58. Maddelerinin ön gördüğü, manevi tazminat ödenmesini gerektirir şekilde kişilik haklarının saldırıya uğradığı hususunun kanıtlanamadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, menfi tespit talebi yönünden davanın kabulüne , yasal koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının dava ve İzmir 22. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında takip konusu edilen senet dolayısıyla davalı tarafa 1.700,00 TL borçlu olduğunun, 10.000,00 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
İcra takibinin 10.000,00 TL lik alacak yönünden DURDURULMASINA,
Takibin 10.000,00 TL lik bölüm yönünden haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından bu bölüm üzerinden hesaplanan 2.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ile daha sonra tamamlanan 182,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 329,59 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen menfi tespit talebi yönünden hesaplanan 1.700,00 TL vekalet ücreti ile reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 17 davetiye gideri 208,50-TL, bilirkişi ücreti 400,00-TL, Adli Tıp inceleme ücretleri 2.565,69 TL olmak üzere toplam 3.174,19-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 1.463,00 TL lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine , kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına ,
Davacı tarafça yatırılan 387,01-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair ; tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili …’in davalı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır