Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/797 E. 2022/165 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/797 Esas
KARAR NO : 2022/165 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
28.07.2011 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Milas istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrasında davacı 75.Yıl Milas Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü ve tedavi sonrasında mevcut yaralanmanın davacılarda kalıcı hasar bıraktığını, davacılarda oluşan kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik oran ve süreleri mahkemece aldırılacak sağlık kurulu raporundan sonra netlik kazanacağını, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre … plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, belirtilen kazadan kaynaklı kalıcı ve geçici iş göremezlik oran ve sürelerinin tespiti ile bu oran ve sürelere denk gelecek maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazminini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf, trafik kazası neticesinde kusursuz olarak yaralandığı iddiasıyla maddi tazminat istemiyle huzurdaki davayı ikame ettiği, davacının maddi tazminat talepleri sadece tedavi masrafları ve sürekli sakatlık hallerinde poliçe teminatı dâhilinde değerlendirilebilecek olup, söz konusu taleplerinin makbul ve muteber belgelere dayanması gerekli olduğu, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi, poliçemiz teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacıların maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının Adli Tıp Kurumu veya Tam Teşekküllü Devlet Hastanesi tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerekmekte ve bu oran üzerinden yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiği, ayrıca kusur ve sürekli sakatlık durumunun tesbiti halinde maddi tazminat miktarının aktüer tarafından hesaplanması esnasında SGK tarafından davacılara yapılmış veya yapılmakta olan ödemelerin tenzili gerektiğinden, bilirkişi incelemesi öncesinde SGK’dan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 14/02/2020 Tarihli ve 40968900-101.01.02-2019/125130 Sayılı Raporunda; Davacı …’ın 28/07/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: %3, E cetveline göre %3.2 (yüzdeüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 09/03/2021 Tarihli ve 93929388-101.01.05-2021/3416 Sayılı Raporunda; Sürücü …, idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun solundan yol dışı kaldığı anlaşılmakla meydana gelen kazada asli kusurlu, Davacı yolcu …, … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunduğu esnada meydana gelen kazada atfı kabil kusuru olmadığı, Sürücü …’ın%100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi …’ın 12.01.2022 Tarihli Raporunda; Davacının %3,2 maluliyet oranı ile davalı sigorta şirketinde ZMMS poliçesi bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre geçişi iş göremezlik tazminatının 670,90TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 32.259,54 TL tutarında hesaplandığı, hesaplanan tazminatların ZMMS teminatı kapsamında olduğu ve 03.06.2018 tarihinde muaccel hale geldiği tespit edilmiştir.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
– Zarar verici bir fiil
– Bu fiilin hukuka aykırı olması
– Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
– Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
– Zarar görenin ağır kusuru
– Üçüncü
Somut olayda; davalının sigortalısı aracın sürücüsünün idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun solundan yol dışı kaldığı anlaşılmakla meydana gelen kazada 2918 sayılı yasayı ihlal ettiği, davacının kazaya etken teşkil eden bir davranışının bulunmadığı, davacının kaza neticesinde cismani zarara uğradığı, davacının zararı ile davalının sigortalısı araç sürücüsünün hukuka aykırı fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacının cismani zararının nitelik ve nicelik yönünden tespitinin gerektiği bu amaçla Adli Tıp Kurumundan rapor alındığı, iş göremezlik durumunun tespit edildiği, yapılan tespitin kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerince yapıldığı, dava sonra davacının iş göremezlik durumunda hak kazandığı tazminat miktarının bilirkişi marifetiyle tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-Davanın KABULÜ İLE;
1-32.259,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 670,90 TL geçişici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli toplam 2.249,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile 2.213,58 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 183,95 toplam harç, 500,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 562,00 TL Adli Tıp Kurumu Ücreti ve 222,49 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 903,56 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır