Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/756 E. 2021/1073 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/756 Esas
KARAR NO : 2021/1073

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davalı borçlu ile müvekkilleri arasında meydana gelen ticari ilişki neticesinde davalı borçlunun müvekkillerine bakiye borcunun bulunduğu, 4 adet faturanın icra takibine konu edildiği, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı asil sunmuş olduğu 20.12.2018 tarihli dilekçesiyle; davacı taraftan 2013 ve 2014 yılında yapmış olduğu alışveriş nedeniyle her biri 8.000 TL’lik 4 adet çeki keserek davacı tarafa verdiği, toplam çek bedelinin 32.000 TL olduğu, iş bu çeklerinin üçünün tarafınca banka kanalıyla ödendiği, kalan son çeki de elden nakden ödediğini, ancak davacı tarafın davalıda kalan ve ödendiği iddia olunan son kalan çekin keşide tarihi üzerinde oynama yaparak tekrardan bankaya ibraz etmiş olması nedeniyle zarara uğradığı, bu kapsamda davacı tarafın kendisinden bir alacağının bulunmadığınından bahisle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Takip ve davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosya takip dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhinde 18.05.2018 tarihinde 4 adet faturadan dolayı toplam 31.956,99 TL asıl alacak, 14.972,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.929,75 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.01.2019 tarihli raporda sonuç olarak ; Davacıların 2013 ve 2014 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğu, icra takibine konu 4 adet faturalarının tek tek kayıt altına alınmadığı, fatura numaraları verilerek toplu bir şekilde kayıt altına alındığı, tüm alıcılar hesabı 120.01 ALICILAR hesabına, ürünlerin satışı yapılan alıcılar ayrıştırılmayarak 120.01 ALICILAR hesabına tek kalemde kayıt altına alındığının görüldüğü, 120.01 ALICILAR hesabında davalı … hesabının tespitinin mümkün olmadığı, ancak davacı taraf resmi defterleri üzerinde etraflıca yapılan incelemede 120…. hesabının da olduğunun tespit edildiği, ilgili hesabın incelenmesinden yevmiye defterinin 185.sayfasında 31.12.2013 tarih, 171 numaralı mahsup fişiyle 120…. hesabına “Yıl sonu mutabakat” açıklamasıyla 29,61 TL alacak kaydı (karşılığında 431 Ortaklara Borçlar) hesabı altında 431.01 … hesabına borç kaydı yapıldığının görüldüğü ve yine yevmiye defterinin 191.sayfasında 31.12.2013 tarih 187 numaralı kapanış fişi ile 120…. hesabına 29,61 TL borç kaydı yapılarak 29,61 TL alacak bakiyesinin ters kayıtla 2014 yılına devrettiğinin görüldüğü, başka bir ifadeyle 31.12.2013 tarihi itibariyle davalı …’in davacı taraftan 29,61 TL alacaklı olduğu görülmüş olup, ayrıca 120…. 2014 yılı hesabı incelendiğinde açılış kaydı açıklamasıyla 29,61 TL alacak kaydının yapıldığı, defteri kebirin 18.sayfasında 31.12.2014 tarih 194 numaralı mahsup fişiyle 120…. hesabına “cari hesap mutabakatında” açıklamasıyla 13,40 TL alacak kaydının yapıldığı, defteri kebirin 220.sayfasında 31.12.2014 tarih 210 nolu kapanış fişiyle 120…. hesabına 43,01 TL borç kaydı yapılarak 43,01 TL alacak bakiyesinin ters kayıtla 2015 yılına devrettiği, başka bir deyişle 31.12.2014 tarihi itibariyle davalı …’in davacı taraftan 43,01 TL alacaklı olduğunun görüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 13.04.2020 tarihli ek raporda ; 30.09.2013 – 24.01.2014 tarihleri arasında 7 ayrı çek toplamı olan 58.000 TL tutarındaki çeklerin tahsil edildiği …, …, … olmak üzere 3 ayrı bankadan gelen yazı cevaplarından ödendiklerinin görüldüğü, çekleri ciro eden ve tahsil edenlerin … Ort olduğu, bu kapsamda takip ve davaya konu 4 adet fatura toplamının 31.956,99 TL olduğu, davacı tarafça cirolanıp tahsil edilen …, …, … nolu çeklerin toplamının ise 24.000 TL olduğu, ödenen çek bedelleri düşüldüğünde (31.956,99 TL – 24.000,00 TL =) 7.956,99 TL davacı tarafın bakiye alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı savunmasında geçen çeklerle ilgili olarak ilgili bankalara müzekkere yazılarak çeklerle yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar getirtilerek delil olarak dosyaya eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen 25.10.2013 tarih 7.990,13 TL, 21.11.2013 tarih 7.990,13 TL, 13.12.2013 tarih 7.990,13 TL ve 28.01.2014 tarih 7.986,60 TL’lik faturaların davalı adına düzenlendiği ve iş bu fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil vermiş olduğu cevap dilekçesiyle, taraflar arasındaki 2013 ve 2014 yılında gerçekleşen alışveriş kapsamında davacı tarafa her biri 8.000 TL’lik 4 adet toplam 32.000 TL’lik çek verildiği, iş bu çeklerden 3 tanesinin banka kanalıyla davacı tarafa ödendiği, son bir tanesinin de elden nakden davacı tarafa ödendiği, ancak çeklerden seri numarası … nolu olan çekin keşide tarihinde davacı tarafça tahribat yapıldığı ve tekrardan bankaya ibraz edildiği, bu nedenle kendisinin zarara uğradığından bahisle davacının davalıdan herhangi bir alacağı kalmadığı iddiasıyla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa meşruhatlı davetiye çıkartılmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi için ibraz edilmediği, bilirkişi incelemesinin davalı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamı belgeler, davalı savunmasında geçen çeklerle ilgili olarak bankadan gelen yazı cevapları ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde bilirkişi kök ve ek raporunda ; takip ve davaya konu 4 adet faturanın davacı tarafa ait ticari defterlerde tek tek kayıt altına alınmadığı, fatura numaraları verilerek toplu bir şekilde kayıt altına alındığı, bu nedenle tüm alıcılar hesabının 120.01 Alıcılar hesabına, ürünlerin satışı yapılan alıcılar ayrıştırılmayarak 120.01 Alıcılar hesabına tek kalemde kayıt altına alındığı görüldüğünden 120.01 Alıcılar hesabının içinde davalı …’in hesabının tespitinin mümkün olmadığı, ancak davacı tarafa ait resmi defterler incelendiğinde yapılan araştırma neticesinde 120…. hesabınında olduğunun tespit edildiği, bu hesabın içeriğinin bilirkişi raporunun 6 ve 7.sayfasında detaylandırıldığı, buna göre bu hesapta yapılan inceleme neticesinde ise 120…. hesabında 31.12.2014 tarihi itibariyle davalı …’in davacı taraftan 43,01 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine davalı savunmasında geçen çekle ödemelerle ilgili olarak bankadan gelen yazı cevapları ve davalı ile ilgili olarak vergi dairesinden gelen Ba kayıtları değerlendirilmek suretiyle aynı bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ise ; takip ve davaya konu her biri 7.398,00 TL’lik 2 adet faturanın davalı tarafından Ba olarak vergi dairesine bildirildiği, takip ve davaya konu diğer 2 adet faturanın ise bildiriminin yapılmadığı, … Genel Müdürlüğü’nden dosyaya gelen 12.07.2019 tarihli yazı cevabının incelenmesinden …, … ve … seri nolu her birinde davalı …’in keşidecisi olduğu, her biri 8.000 TL’lik çeklerin davacılar tarafından bankaya ibraz edildiği ve tahsil edildiği, bu şekilde her biri 8.000 TL’den toplam 24.000 TL’lik çekin davacılarca tahsil edildiğinin tespit edildiği ve bu kapsamda takip tutarı olan 31.956,99 TL’lik asıl alacaktan ödenen bu tutar düşüldüğünde (31.956,99 TL – 24.000 TL=) 7.956,99 TL’lik davacı bakiye alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, bankadan ve davalı ile ilgili olarak vergi dairesinden gelen yazı cevapları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı tarafça takip ve davaya konu 4 adet faturanın davalı tarafça ödenmediği iddiasıyla takibe konu edildiği belirtilerek davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde takip ve davaya konu fatura bedellerinin her biri 8.000 TL’lik 4 adet çekle davacı tarafa ödendiği, bu çeklerden 3 tanesinin banka yoluyla davacı tarafa ödendiği, bir tanesininde elden nakden ödenmiş olmasına rağmen çek iade edilmeyerek keşide tarihinde davacı tarafça tahribat yapılarak tekrardan bankaya ibraz edildiği iddia edilerek takip ve davaya konu fatura bedellerinden dolayı davacıların davalıdan bir alacağının kalmadığı savunulmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre takip ve davaya konu 4 adet faturanın davacı tarafa ait ticari defterlerde tek tek kayıt altına alınmaksızın fatura numaraları verilerek toplu bir şekilde kayıt altına alındığı, davalı tarafın vergi dairesinden gelen ilgili döneme ilişkin Ba’larının incelenmesinden takip ve davaya konu her biri 7.990,13 TL’lik 2 adet faturanın Ba olarak vergi dairesine bildiriminin yapıldığı bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmiştir. Davalı taraf takip ve davaya konu 4 adet faturanın ödendiğini savunmuş olup, bankadan gelen yazı cevapları gereğince davalı tarafça davacıya verilen her biri 8.000 TL’lik toplam 24.000 TL bedelli 3 adet çekin davacı tarafça bankadan tahsil edildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça 8.000 TL bedelli 1 adet çekin davacı tarafa elden ödendiği iddia edilmiş ve elden ödemeye ilişkin yazılı bir belge dosyada mevcut bulunmamakta ise de, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere bizzat davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarında 120….’e ilişkin 2014 yılı açılış kaydında 01.01.2014 tarihinde “açılış kaydı” açıklamasıyla 29,61 TL alacak kaydının yapıldığı ve 31.12.2014 tarihinde ise aynı hesaba “cari hesap mutabakatında” açıklamasıyla 13,40 TL alacak kaydının yapıldığı, bu şekilde 31.12.2014 tarihi itibariyle davalı …’in davacı taraftan 43,01 TL alacaklı olduğunun bizzat davacı tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bu şekilde bizzat davacı tarafa ait ticari defterlerde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığı, aksine 31.12.2014 tarihi itibariyle davalı …’in davacı taraftan 43,01 TL alacaklı olduğu yönündeki kayıt dikkate alındığında kendi ticari defter ve kayıtlarında takip ve davaya konu edilen tutar kadar bir alacak tespit edilemediğinden tüm dosya kapsamı dikkate alındığında açılan davanın bu nedenle reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 311,10 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 251,80 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021

Katip …

Hakim …