Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/749 E. 2021/362 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/749 Esas
KARAR NO : 2021/362

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiye özetle : Müvekkilinin mobilya satış ve teşhir mağazasının bulunduğu, müvekkilinin iş yerinin enerji hizmetinin davalı şirket tarafından karşılandığı, müvekkilinin iş yerine davalı şirket elemanları tarafından 17.04.2015 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı tutulduğu, bu tutanak ile müvekkiline 3.908,05 TL tutarında kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle ceza tahakkuk edildiği, müvekkilinin cezanın eski tarihli kesilmiş olması nedeniyle gecikme zamlarıyla beraber 4.381,50 TL’lik ödeme yaptığı, ayrıca davalı tarafın müvekkili aleyhine kamu davası açtığı, ceza mahkemesince tayin edilen bilirkişi raporunda müvekkilinin sorumluluğunun 234,53 TL olduğunun tespit edildiğinden bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin tahsil tarihi olan 10.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Müvekkili şirket tarafından davacının kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği, ceza dosyasından alınan bilirkişi raporlarında da kaçak enerji kullanımının tespit edildiği, yapılan incelemelerde davacıya ait işyerinde her iki katın aboneliğinin olmamasına rağmen enerji kullanıldığının tespit edildiği, bu durumun bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu, müvekkili şirketin mevzuat doğrultusunda işlemler gerçekleştirdiğinden bahisle açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı tarafça davacı adına düzenlenen faturaların fazla tahakkuk ettirildiği iddiasıyla ödenen bedelin davalıdan istirdadı istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/10789 Esas, 2016/8226 Karar ve 18.10.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere ; Mülga 6762 Sayılı TTK’nun 1463.maddesine göre ; Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde karalaştırılmıp, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurul’u Kararında esnaf-tacir ayrımının nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, 6103 Sayılı TTK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10.maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 Sayılı TTK’nun 11.maddesinin 2.fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi sureti ile yapılması gerecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının şahsi ticaret sicil kaydı var ise gönderilmesi istenilmiş olup, İzmir Ticaret Sicil’den gelen cevabi yazıda davacının şahsi ticaret sicil kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davacının tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılmış olup, davacı ile ilgili olarak Konak Vergi Dairesi’ne yazılan yazıya verilen 01/03/2021 tarihli cevabi yazıda davacının şahsi mükellefiyet kaydına rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesini değiştiren ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı yasanın 2.maddesi ile “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usül hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenleme ile , artık 01/07/2012 tarihinden sonra açılacak davalarda sözü edilen iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , görevin 6100 Sayılı HMK’nun 137,138 maddeleri gereğince dava şartları arasında sayılmış olması nedeniyle, mahkemenin görevli olup olmadığı yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya mahkemece re’sen incelenip gözetilmesi gerekmektedir.
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 Sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerden bulunması, yahut özel bir yasal düzenleme ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre; Dava konusu somut olayda davalı taraf tacir ise de, davacının ticaret sicilden ve vergi dairesinden gelen yazı cevapları gereğince tacir olmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp, dava konusu ihtilafın davacıya ait iş yerine ilişkin abonelikten kaynaklandığından genel hükümlere göre çözülmesi gereken dava olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşünülmekle, mahkememizin iş davada görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa’nın 1.maddesi gereğince değiştirilen HMK 20.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi. 01/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır