Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/732 E. 2021/281 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/732 Esas
KARAR NO : 2021/281

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kırtasiye malzemeleri üzerine toptan satış yaptığını, davalının müvekkili şirketten çeşitli kırtasiye malzemeleri satın aldığını, bu güne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, alacağının tahsili için davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasında 84 adet düzenleme ve ödeme tarihleri, bedelleri ve seri noları birbirinden farklı faturalara dayalı ilamsız takibi yapıldığını, bu faturaların hemen hiçbirinin müvekkili şirkette kaydının olmadığı ya ödeme tarihi, ya keşide tarihi, ya rakamı, yada seri numarasının müvekkili olduğu şirket ticari defterlerinde işli olan faturalarla ile birbirlerini tutmadığını, müvekkilinin davacı şirket ile arasındaki akdi ilişkiyi ve bu malları aldığını kabul etmediğini, ispat yükünün davacı alacaklıda olduğunu belirterek davanın reddi ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER:
-Davacı şirkete ait ticari defterler (irsaliyeli fatura asılları)
-İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosya sureti,
-Davalı şirkete ait faturalar,
-Bilirkişi …’in 10/06/2019 tarihli bilirkişi kök raporu ve 02/01/2020 tarihli ek raporu,
-Bilirkişi …’un 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 84 adet faturaya istinaden 193.050,19 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile İzmir … İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluyla başvurduğu, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin 10/04/2018 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 06/02/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu sebeple davalı borçlunun 09/02/2018 tarihli borç aslı ve ferilerine ilişkin itirazının süresinde olduğunun kabulü ile icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, davalı borçlunun itirazının kısmen iptalinin talep edildiği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, yapılan incelemede tarafların uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının davalı aleyhinde 84 adet faturaya istinaden takip yaptığı, faturaların toplam bedelinin 193.591,78 TL olduğu halde davacı alacaklı tarafından takip talebinde fatura bedellerinin hatalı gösterildiği ve takip talebine göre fatura toplamının 198.390,31 TL olduğu, 84 adet faturadan 37 adet faturanın vade tarihinin takip tarihi olan 28/12/2017 tarihinden sonrasına ilişkin ve bu 37 adet faturanın toplam bedelinin 32.515,52 TL olduğu, buna göre her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olan 84 adet faturanın defterlere kayıtlı olduğu haliyle toplam bedeli olan 193.591,78 TL den vadesi gelmemiş olan 37 adet fatura bedeli olan 32.515,52 TL mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle davacının söz konusu 47 adet faturaya ilişkin olarak davalıdan 161.076,26 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhinde 84 adet faturaya istinaden 193.050,19 TL alacak üzerinden takip başlatılmış ise de, davalının takibe itirazı üzerine davacının iş bu davada bir kısım faturaların vadesinin takip tarihi itibariyle gelmediğini kabul ettiği ve 68.072,48 TL’lik kısım yönünden takipten vazgeçtiği ve iş bu davaya konu yapmadığı, davalının takibe itirazının 124.977,77 TL üzerinden iptalini talep ettiği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan takip konusu faturaların içeriği itibariyle taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın takip tarihi itibariyle vadesi gelmiş fatura sayısı ve miktarı konusunda olduğu, 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının takip tarihi itibariyle takibe konu ettiği ve vadesi gelen 47 adet faturaya istinaden davalıdan 161.076,26 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının taleple bağlı kalınarak dava konusu asıl alacak miktarı yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar dava konusu alacak faturadan kaynaklanmakta ve bu faturalar davalının defterlerinde kayıtlı ise de davacının takip talebinde fatura tutarlarını, vadelerini ve fatura toplamını hatalı gösterdiği, nitekim davacı tarafından takibe yapılan itirazın kısmen kabul edilerek takip konusu alacağın bir kısmından vazgeçildiği, ayrıca takibinden vazgeçilen faturaların hangi faturalar olduğunun bildirilmediği, davalının takibe itirazının bu yönüyle yerinde olduğu, taraflar arasındaki takibe konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı vicdani kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 124.977,77 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 8.537,23 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.169,06 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.368,17 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.169,06 TL peşin harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 179,80 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.284,76 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 15.822,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra fatura asıllarının ilgili taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA