Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/714 E. 2021/505 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/714 Esas
KARAR NO : 2021/505

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalılardan … Marketçilik Gıda İnş. Paz. San ve Tic. A.Ş’ye ortak edileceği taahhüdü ile davalılardan …’e banka kanalıyla ödemeler gerçekleştirdiğini, davalılardan …’in diğer davalı … Marketçilik… Tic. A.Ş’nin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalılarca söz konusu şirket nezdinde müvekkiline herhangi bir ortaklık verilmediği gibi davalılardan … tarafına havale olarak gönderilen bedellerin iade edilmediğini, bunun üzerine davalılar hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla havale dekontuna dayalı olarak 170.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalılar itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının müvekkili şirkete 18/08/2017 tarihinde Genel İşler Araştırma Muhasebe Denetimi sorumlusu olarak sigortalı şekilde çalışmaya başladığını, daha sonrasında müvekkili … ile anlaşarak şirkete ortak olmak istediğini belirttiğini, şirkete ortak olmak için pazaralar gönderdiğini, ardından 06/02/2018 tarihinde şirket ortaklık sözleşmesi imzalandığını, davacının gönderdiği 170.000,00 TL’nin müvekkili şirketin %30 hisse bedelini karşılamadığını belirterek müvekkili aleyhinde açılan yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, Anonim şirket pay devri vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/576 sayılı dosya sureti,
-İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası,
-İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2021 tarihli dosya sureti,
-Sözleşme, Ödeme dekontları
-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 03/07/2019 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesinin …/07/2019 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 03/07/2019 tarihli yazısı,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 01/07/2019 tarihli yazısı,
-İstanbul Esnaf ve Sanatlar Odasının 02/07/2019 tarihli yazısı,
-İzmir Esnaf ve Sanatlar Odasının 12/11/2019 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 17/12/2020 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06…2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalılar aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında anonim şirket ortaklığı için yapmış olduğu ödemelerin iadesi istemi ile 21/05/2018 tarihinde 170.000,00 asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalı borçluların 24/05/2018 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçluların itirazının iptalini talep ettiği, davacının, davalı şirketin ortaklığı için diğer davalı …’e toplam 170.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak şirket ortaklığına ilişkin payların kendisine devredilmediği iddiası ile yapmış olduğu ödemenin iadesini talep ettiği, davalılarca davacı tarafından yapılan ödemenin kabul edildiği, ancak davacı tarafından yapılan ödemenin pay devri için yetersiz olduğu ve payın gerçek bedelinin ödenmediğinin savunulduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın anonim şirket pay devri vaadinden kaynaklanan davacı tarafından davalı …’ye yapılan ödemenin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davalıların bundan sorumlu olup olmadığı hususunda olduğu, uyuşmazlığın niteliğine göre mahkememizin görevli olduğu, davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarına göre davacının davalı …’e 13/…/2017 tarihinde 4 farklı işlemle toplamda 170.000,00 TL ödeme yaptığı, dekontlarda ödeme nedeninin … A.Ş ortaklık şeklinde gösterildiği, davalı şirketin diğer davalı … tarafından 14/08/2015 tarihinde tek ortaklı anonim şirketi olarak kurulduğu, davalı …’nin şirketteki tüm hisselerini 13/09/2018 tarihinde dava dışı …’e devrettiği, davalı …’nin kabulünde olduğu üzere davacı ile davalı …’nin davalı şirketteki payın devri hususunda şifahi olarak anlaştıkları, ancak payın devrinin gerçekleşmediği, bu halde davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı …’ye yapmış olduğu ödemenin iadesini talep edebileceği, davalı …’nin davacıdan almış olduğu ödemeleri aynen iade etmesi gerektiği, davalı … tarafından davacının yapmış olduğu ödemelerin şirket için kullanıldığı savunulmuş ise de pay devri hususunda davacıya karşı taahhütte bulunan ve taahhüdünü yerine getirmeyen kişinin davalı … olduğu, davalı …’nin davacıdan aldığı ödemeleri hangi maksat ve saikle harcadığı veya kullandığı hususunun uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı bu sebeple davalı şirkete ait defter ve kayıtların incelenmesine lüzum olmadığı, her ne kadar davacı tarafından davalı şirkete de husumet yöneltilmiş ise de davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı …’nin şahsi hesabına yapıldığı, şirket hesabına yapılan herhangi bir ödeme olmadığı, yine davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşme veya kefalet ilişkisinin bulunmadığı, bu sebeple davacı tarafından diğer davalı …’ye yapılan ödemelerden davalı şirketin sorumlu olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu … tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-170.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 34.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 11.612,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.053,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.559,52 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 2.053,18 TL peşin harç toplamı olan 2.089,08 TL’nin davalı …’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 450,00 TL bilirkişi ücreti ve 276,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 726,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre 363,05 TL’sinin davalı …’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 20.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA