Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/689 E. 2021/1000 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/689 Esas
KARAR NO : 2021/1000 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …. LDT. ŞTİ. Alacağın tahsili amacıyla yukarıda numarası da belirtilen icra dosyası (İzmir …. İcra Müdürlüğü … E.. ile borçlu/davalı hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapılmıştır. Borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, avalı-borçlu , davacı müvekkilin 10.629,94 TL alacaklı olduğunu kabul etmesine karşılık konu icra dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, cari hesap ekstrelerinden de anlaşılacağı üzere davalı borçlu aralıklarla ödeme yapmış fakat mal almaya devam etmesine rağmen borcunu tamamen kapatmadığını, davacı şirketin borçluya sattığı malların faturaları mevcut olup, ticari defterlerine işlendiğini, alacak miktarının likit olduğunu, davalının ödemesi gereken borç miktarı sabit olduğunu, ayrıca aslında borçlu/ davalı ile yapılan görüşmelerde davalı borcu kabul etmesine karşın; icra dosyasına kötü niyetli olarak borca itirazda bulunduğunu, sadece bu husus bile borcu kabul anlamına gelmekte olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından 10.629,94 TL faturaya ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması talepli dava, usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiği, her ne kadar davacı şirket tarafından kesilen fatura 10.629,94 TL değildir şirketin cari hesap ekstresine göre mevcut faturadan doğan borç 10.097,14 TL dir. Bu fatura müvekkil tarafından ticari defterlerine işlenmiş olsa da bu faturaya ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığı, davacı şirket tarafından usulüne uygun olarak fatura ticari defterlere işlenmiş olsa da daha sonra bu fatura iade fatura kesilerek kapatıldığını, davalının cari hesap çizelgesine göre borcu olan 10/097,14 TL fatura … nolu 10/09/2016 tarihli iade fatura ile kapatılmış olup hali hazırda davalının toplamda davacı firmaya 92,16 TL borcu bulunduğunu, Müvekkilin deposunda piyasa değeri 4 -5 bin TL olan tarihi geçmiş gıda maddesi halen davacı şirket tarafından ısrarla iade alınmamaktadır. Müvekkilim aslında davacıya hiç borcu olmadığı ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
15.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Bilirkişili tarafından yerinde incelenen davacı … Ltd.Şti. Firmasın kanuni defter kayıtlarına göre, 09.08.2017 takip tarihi itibariyle davalı … Ltd.Şti. Firmasından 10.629,94 TL Alacaklı olduğu, Davalı takip borçlusu … LTD.ŞTİ. Firmasınca düzenlenen 10.09.2016 tarih ve … seri numaralı 10.097,14 TL’ lık Fatura’ nın davacı firma kayıtlarında yer almadığı, Davacı … LTD.ŞTİ Firmasının kayıtlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 222. maddesinde aranan koşulları taşıdığı tespit edilmiştir.
17.12.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; Taraflar arasındaki ihtilafın büyük ölçüde davalı takip borçlusu tarafından düzenlenen 10.09.2016 tarih ve … seri numaralı 10.097,14 TL’ lık İade Faturasının davacı firma tarafından kabul edilmeyerek kayda alınmamasından kaynaklanmakta olduğu anlaşılmış olup, anılan Fatura muhteviyatının davacı firmaya teslim edildiğini gösteri imzalı belgeye dava dosyasında rastlanmadığı tespit edilmiştir.
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ilişkinin her iki tarafın defter, kayıt ve belgelerinde yer aldığı, takibe konu borca ilişkin davacı tarafın iddia ettiği alacağına ilişkin olarak davalı tarafça düzenlenmiş bir iade faturasının ve bu faturanın davacı tarafa tebliğ edildiğinin tespit edilemediği, bu haliyle taraf kayıtlarında davacının davalıdan davaya ve takibe konu edilen miktar kadar alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, tüm bu hususlara rağmen davalı tarafın kayıtlarda yer alan borca haksız bir surette itiraz ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
-İzmir ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE,
2-Davaya konu edilen alacak miktarı 10.629,94-TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gerekli toplam 726,13-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 128,39 TL’nin mahsubu ile 597,74-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 128,39-TL peşin harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 203,00-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.367,29-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır