Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/680 E. 2021/632 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/680 Esas
KARAR NO : 2021/632

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 08/06/2017 tarihinde açık satış sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme yürürlükte iken taahhütlerini yerine getirmeyip iş yerini kapattığını, bu sebeple de müvekkili şirketten ürün alım ve satışı yapmadığını, sözleşmenin devamını imkansız hale getirerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, sözleşme uyarınca davalıların her türlü mali yardım ve katkı ile birlikte 12,500,00 USD cezai şartın ödenmesini kabul ve taahhüt ettiğini, davalı …’nin müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılar davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava, ticari satım sözleşmesinin ihlal edildiği iddiasıyla cezai şart ve katkı payı alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kuşaadası ticaret sicil müdürlüğünün 03/09/2018 ve 10/04/2020 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 02/12/2020 tarihli raporu.
-Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığının 12/04/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin …. Değişik İş sayılı dosyası

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalının satım sözleşmesi hükümlerini ihlal ettiğini ve bu nedenle davalıya yapılan katkı bedeli ödemesinin iadesi ile cezai şart talep koşullarının oluştuğunu iddia ettiği, davalıların ise davaya cevap vermediği böylece davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasında “Satın Alma Sözleşmesi” bulunduğu, ihtilafın taraflar arasında sözleşme bulunup bulunmadığı, sözleşme var ise davalıların yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, sözleşmeyi ihlal edip etmedikleri, sözleşme ihlali var ise cezai şart ve katkı bedeli iadesinin talep koşulunun oluşup oluşmadığı hususunda olduğu, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, mahkememizce davalı şirketin bulunduğu mahal mahkemesi aracılığı ile davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını sunmak üzere defter davetiyesi ile dava dilekçesine ek sözleşme içeriği ve altındaki imzaya ilişkin olarak isticvap davetiye çıkartıldığı, davalının yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı ayrıca belirlenen gün ve saatte duruşmaya katılmadığı, böylece sözleşme içeriği ve altındaki imza içeriğinin davalı şirketten sadır olduğunun kabulü gerektiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin 2017 yılında davacıdan toplam 26,81 hl ürün alımı yaptığı, bu miktarın taahhüt edilen 185 hl altında kaldığı, davacı şirket tarafından davalıya 50.000,00 TL katkı bedeli ödendiği, bu hususun teslim alma tutanağı ile sabit olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 1 ve 14. maddelerine göre davalının işyerinde davacının ürünlerinden 185 hl birayı düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde satın almayı, bulundurmayı ve satmayı kabul ve taahhüt ettiği, taahhüt edilen miktar için 2 yıl süre öngörüldüğü, bu süre içerisinde taahhüt edilen miktarda alım yapılmaması halinde sözleşme süresinin 5 yıla kadar uzayacağı, sözleşmenin 9. maddesinde davacı tarafından davalıya 50.000,00 TL tutarında katkı bedeli ödeneceği, sözleşmenin 11 ve 13. maddelerine göre davalı işletmecinin ruhsat, izin, satış belgesi gibi yasal yükümlülüklerini yerine getirmek ve ürünün satışını sağlamakla yükümlü olduğu, sözleşme kapsamındaki taahhütlerden herhangi birinin kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi halinde ihtara gerek kalmaksızın davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği, katkı bedelinin iade edileceği ve 12.500,00 USD cezai şartın ödeneceği ile sözleşmenin 08/06/2017 tarihinden itibaren geçerli olduğunun kararlaştırıldığı, Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında tespit edildiği üzere davalı şirketin sözleşme yürürlükte iken sözleşmede belirtilen adreste faaliyetini sona erdirdiği, sözleşmedeki miktar taahhüdünü yerine getirmediği, Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı’nın 12/04/2021 tarihli cevabi yazısına göre davalının alkol satış belgesinin süre uzatım işlemlerini yapmadığı ve 2018 yılı itibariyle satış belgesinin geçersiz hale geldiği, davalının satış yetkisini kaybettiği, bu kapsamda davalının, kendi eylemi ile davacıya ait ürünleri bulundurma, satın alma ve satma taahhüdünü kusurlu olarak yerine getirmediği ve sözleşmeyi ihlal ettiği, bu nedenle davacının sözleşme uyarınca davalıya yapmış olduğu 50.000,00 TL katkı bedeli ödemesinin iadesi ile 12.500 USD tutarındaki cezai şartı talep edebileceği, davalı …’nin söz konusu sözleşmede 50.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek ve müteselsil kefil olduğu, kefaletin türü kefalet tarihi ve kefalet miktarını kefalet sözleşmesinde belirtildiği, ayrıca adı geçenin davalı şirketin yetkilisi olduğu, bu nedenle eşi muvafakatinin alınmasına lüzum bulunmadığı, TBK’nun 583 ve 584 maddeleri uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı …’nin müşterek ve müteselsil kefil olarak söz konusu borçtan sorumlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının katkı bedelinin iadesi talebinin KABULÜ ile, 50.000,00 TL’nin dava tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … 50.000,00 TL kefalet limiti ile ferilerinden sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının cezai şart talebinin KABULÜ ile, 12.500,00 USD’nin dava tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … 50.000,00 TL kefalet limiti ile ferilerinden sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 7.343,32 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.385,84 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.957,48 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.385,84 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 8.987,35 TL ilan gideri ve 375,30 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 11.284,39 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 14.162,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA