Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/678 E. 2021/846 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/678 Esas
KARAR NO : 2021/846

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili şirketin davalıdan muhtelif faturaya dayalı cari hesap alacağı nedeniyle alacaklı olduğu, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğu, müvekkili şirket ile davalı arasında alım satımdan kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu konuda bir ihtilafın bulunmadığından bahisle davalının haksız itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Öncelikli olarak iş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemelerin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, ayrıca müvekkilinin davacıya ödemelerini eksiksiz olarak yerine getirdiği, bilirkişi incelemesi ile bu hususunun ortaya çıkacağı, karşı tarafın iddia etmiş olduğu 4 adet fatura ve malların müvekkili tarafından teslim alınmadığı, bu 4 faturanın müvekkili ile bir ilgisinin olmadığı, böyle bir borçlarının bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Takip ve davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosya takip dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı şirket tarafından davalı aleyhinde 24.04.2018 tarihinde 5.989,39 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 12.12.2018 tarihli kök raporda sonuç olarak ; Davacı şirketin 2017 ve 2018 yılında ticari defterlerinin açılış ve kapanışlarını süresi içerisinde yasal olarak yaptığı, davacının 2018 yılı cari hesap ekstresinde açılış bakiyesi olarak görünen 5.860,39 TL’nin 2017 yılı yevmiye defterlerinde yapılan incelemede kapanış bakiyesi olarak görüldüğü, davalı tarafça hesap mutabakatı sağlanmadığı, davacının 2018 yılında davalıya 11 adet fatura düzenlediği, ancak davacının davalıya düzenlediği 11 adet faturanın sadece 2 adedinde teslim ettiğine dair davalı taraftan imza atıldığı, davalının itiraz ettiği 4 adet faturadan biri olan 13.02.2018 tarihli faturanın kendi işletme defterinde 63 kayıt numarası ile kayıtlı olduğu, bu itibarla da dava dosyasına sunmuş olduğu belgelerle kayıtların uyumsuz olduğu, davalının itiraz ettiği 4 faturadan kendi işletme defterinde kayıtlı olması sebebiyle 13.02.2018 tarihli faturayı itiraz edilen fatura adedinden düştüğünde geriye kalan 3 faturadaki malları teslim alındığına dair faturalarda imzasının bulunmadığı, davalının işletme defter kayıtlarında görünmeyen 3 adet faturanın davalıya teslim edildiğinin kanıtlanmış olduğunun kabulü halinde davalının davacıya borcunun davacının icra takibi ve dava dilekçesi ekindeki cari hesap dökümü bakiyesi olan 5.989,39 TL olduğu, davalı işletme defter kayıtlarında görünmeyen 3 adet faturanın davalıya teslim edilmediğinin kabulü halinde davalının davacıya 3.883,39 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 02.12.2020 tarihli ek raporda bilirkişi kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği iddia olunan mallardan dolayı düzenlenen faturalardan dolayı takibe konu edilen tutar kadar davacının davalıdan bakiye alacağının bulunduğu, ancak bu alacağın davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça iddia edildiği şekilde davalının davacıya bir borcunun bulunmadığı, 2018 yılı içerisinde davacı tarafça düzenlenen 11 adet faturadan 7 adet fatura karşılığı malların teslim alındığı ve bunun ödemesinin de yapıldığı, 2018 yılı içerisinde düzenlendiği iddia edilen 19.01.2018, 22.01.2018, 27.01.2018 ve 13.02.2018 tarihli fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edilmediği gibi davalı ile de bir ilgisinin bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar cevap dilekçesinde ve icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde davalının ikametgahının olduğu … İlçesi’nin Karşıyaka Adliyesi yargı alanı içerisinde bulunması nedeniyle yetkili icra dairesinin Karşıyaka İcra Dairesi, yetkili mahkemenin de Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle mahkememiz ve icra dairesinin yetkisine karşı yetki itirazında bulunulmuş ise de, davacı şirketin takip ve dava tarihi itibariyle merkezinin Bayraklı/İzmir olduğu ve bu kapsamda mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunduğundan TBK 89.maddesi gereğince davalının mahkememiz ve icra dairesinin yetkisine itirazının reddine karar verme gereği doğmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi için her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda, davacı şirketin 2018 yılı açılış bakiyesinin 5.860,39 TL’Lik davalı borç bakiyesi ile başladığı ve davacı tarafça davalı adına 2018 yılı içerisinde … nolu 630,00 TL, … nolu 864,00 TL, … nolu 648,00 TL, … nolu 603,00 TL, … nolu 540,00 TL, … nolu 720,00 TL, … nolu 594,00 TL, … nolu 792,00 TL, … nolu 792,00 TL, … nolu 990,00 TL, … nolu 720,00 TL olmak üzere toplam 7.929,00 TL’lik 11 adet fatura düzenlendiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen iş bu 11 adet faturadan … nolu 720,00 TL, … nolu 594,00 TL ve … nolu 792,00 TL’lik toplam 2.106,00 TL bedelli 3 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, diğerler 8 adedinin kayıtlı olduğu, ayrıca 2017 yılından devreden ve 2018 yılı açılış bakiyesinde davalı borcu olarak gözüken 5.860,39 TL’nin de davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirket defterlerinde bu şekilde 2017 yılından devreden ve 2018 yılı açılış bakiyesinde kayıtlı olan 5.860,39 TL ile 2018 yılında davacı tarafça davalı adına düzenlenen 11 adet fatura toplamı olan 7.929,00 TL’nin toplamı olan 13.789,39 TL’nin davacı alacağı olarak kayıtlı olduğu ve bu tutardan 2018 yılında yapılan toplam tahsilat olan 7.800 TL’nin düşülmesi neticesinde davacı kayıtlarına göre 2018 yılı alacak bakiyesinin 5.989,39 TL olduğu, ancak davalı kayıtlarına göre ise 2018 yılında davacı tarafça davalı adına düzenlenen 11 adet faturadan toplam 5.823,00 TL bedelli 8 adet fatura bedelinden 2018 yılı içerisindeki ödeme tutarı olan 7.800 TL düşüldüğünde 2018 yılında davalının 1.977,00 TL fazladan ödeme yaptığının kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmış olup, düzenlenen ek raporda davacı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafça davalıya satılan mallar karşılığında 97 adet ve toplam 51.813,89 TL’lik fatura düzenlendiği, davalının incelenen ticari defterlerinde ise davacı şirketten satın alınan mallara karşılık 90 adet alış faturasının kayıtlara alındığı, bu faturalar toplamının ise 48.374,09 TL olduğu, 2017 yılı içerisinde her iki taraf ticari defterlerinde davalı tarafça davacıya toplamda 51.200 TL ödeme yapılmış olduğunun kayıtlı olduğu, davacı tarafça 2017 yılı içerisinde davalıya düzenlenen 97 adet faturadan 23.01.2017 tarih 438,00 TL, 13.02.2017 tarih 612,00 TL, 21.02.2017 tarih 550,80 TL, 21.07.2017 tarih 276,00 TL, 24.07.2017 tarih 435,00 TL, 28.07.2017 tarih 435,00 TL ve 30.10.2017 tarih 693,00 TL’lik toplam 3.439,80 TLbedelli 7 adet faturanın davalıya ait defterlerde kayıtlı olmadığı, yine davacı şirket defterlerinde 2016 yılından 2017 yılına devreden 5.246,50 TL’lik devir bakiyesi ile 2017 yılından 2018 yılına devreden 5.860,39 TL’lik devir bakiyelerinin davalı işletme defterinde tespitinin mümkün olmadığı, davalıya ait 2017 yılı ticari defterlerde kayıtlı olan 90 adet toplam 48.374,09 TL’lik davacı faturalarına karşılık her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olduğu üzere davalının 51.200,00 TL’lik ödeme yaptığı, bu kapsamda davalı defterlerine göre davalının 2.825,91 TL fazladan ödeme yaptığı, yine davalının 2018 yılı işletme defterlerinde kaydı mevcut olan 8 adet fatura içeriği toplamı olan 5.823,00 TL tutarındaki borca karşılık 2018 yılı içerisinde her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu üzere 7.800 TL ödeme yaptığı ve bu kapsamda 1.977 TL fazladan ödeme yapmış olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacı şirketin incelenen 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerine göre 2016 yılından 2017 yılına devir bakiyesi olan 5.246,50 TL ve 2017 yılından 2018 yılına devir bakiyesi olan 5.860,39 TL’lik davalı borcunun davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kaydına rastlanmadığı, yine 2017 yılı içerisinde davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 97 adet faturadan davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalıda kayıtlı olmadığı anlaşılan 23.01.2017 tarih 438,00 TL, 13.02.2017 tarih 612,00 TL, 21.02.2017 tarih 550,80 TL, 21.07.2017 tarih 276,00 TL, 24.07.2017 tarih 435,00 TL, 28.07.2017 tarih 435,00 TL ve 30.10.2017 tarih 693,00 TL’lik toplam 3.439,80 TL’lik 7 adet fatura ile 2018 yılında davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 11 adet faturadan davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalıda kayıtlı olmadığı anlaşılan 19.01.2018 tarih … nolu 720,00 TL, 22.01.2018 tarih … nolu 594,00 TL, 27.01.2018 tarih … nolu 792,00 TL bedelli toplam 2.106 TL bedelli 3 adet fatura ile ilgili olarak davacı alacağının dosyada mevcut yazılı delillerle davacı tarafça kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı delilleri arasında yemin deliline dayanıldığından davacı vekiline davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi tarafından tespit edilen ve ek raporun 2.sayfasında tek tek belirtilen 2017 yılına ait 23.01.2017 tarih 438,00 TL, 13.02.2017 tarih 612,00 TL, 21.02.2017 tarih 550,80 TL, 21.07.2017 tarih 276,00 TL, 24.07.2017 tarih 435,00 TL, 28.07.2017 tarih 435,00 TL ve 30.10.2017 tarih 693,00 TL’lik toplam 3.439,80 TL’lik 7 adet fatura ile 2018 yılında davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi tarafından tespit edilen ve ek raporun 3.sayfasında tek tek belirtilen 19.01.2018 tarih … nolu 720,00 TL, 22.01.2018 tarih … nolu 594,00 TL, 27.01.2018 tarih … nolu 792,00 TL bedelli ve toplam 2.106 TL bedeli 3 adet fatura ile ilgili olarak davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış olup, davacı tarafça yemin deliline dayanılmış olması nedeniyle bu kapsamda mahkememizce düzenlenen yemin metni doğrultusunda davalı asil tarafından 12.10.2021 tarihli celsede yemin eda edilerek yemine konu davacı tarafça davalı adına 2017 yılı içerisinde düzenlenen 97 adet faturadan davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 7 adet fatura ile 2018 yılı içerisinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 11 adet faturadan davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 3 adet fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya teslim edilmediği ve bu kapsamda bu faturalar nedeniyle davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde beyanda bulunduğu ve yeminini bu şekilde eda ettiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtların birlikte değerlendirilmesi neticesinde 2017 yılı içerisinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen toplam 51.813,89 TL bedelli 97 adet faturadan toplam 3.439,80 TL bedelli 7 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafa ait 2017 yılı ticari defterlerde toplam 48.374,09 TL’lik 90 adet faturanın kayıtlı olduğu ve her iki tarafa ait ticari defterlere göre 2017 yılı içerisinde davalı tarafça davacıya toplamda 51.200 TL ödeme yapılmış olduğunun sabit olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan toplam 3.439,89 TL bedelli 7 adet fatura ile ilgili olarak mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı asil tarafından iş bu fatura muhteviyatı malların teslim alınmadığı yönünde davacı tarafça yöneltilen yeminin eda edildiği, bu kapsamda iş bu 7 adet faturaya ilişkin davacı alacağının kanıtlanamadığı, ayrıca 2016 yılından 2017 yılına davacı şirket defterlerine göre devir bakiyesi olarak gözüken 5.246,50 TL’nin de davalının işletme defterlerinde tespitinin mümkün olmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş olmakla bu kapsamda davacı şirket defterlerine göre 2017 yılından 2018 yılına devreden ve 2018 yılı davacı ticari defterleri açılış bakiyesinde 5.860,39 TL’ olarak davalı borcu olarak kayıtlı olan devir bakiyesinin de davacı tarafça ispatlanamadığı düşünülmüştür.
Yine davacı tarafça 2018 yılında davalı adına düzenlenen 11 adet faturadan toplam 2.106 TL bedelli 3 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalıda karşılığı olmayan bu kayıtlarla ilgili olarak davacı iddiasını ispatlayacak nitelikte yazılı bir delilin dosyada mevcut olmadığı, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 2018 yılında düzenlenen ve davalıda kayıtlı olmayan 3 adet fatura muhteviyatı malların davalı tarafça teslim alınmadığına dair davalı asil tarafından yeminin eda edildiği, bu nedenle davalıda kayıtlı olmayan iş bu 3 adet faturaya ilişkin alacak isteminin davacı tarafça kanıtlanamadığı düşünülmüştür.
Bu kapsamda davacı şirket tarafından 2018 yılı içerisinde davalı adına düzenlenen 11 adet faturadan 03.01.2018 tarih 630,00 TL, 05.01.2018 tarih 864,00 TL, 08.01.2018 tarih 648,00 TL, 11.01.2018 tarih 603,00 TL, 16.01.2018 tarih 540,00 TL, 01.02.2018 tarih 792,00 TL, 06.02.2018 tarih 990,00 TL, 13.02.2018 tarih 756,00 TL bedelli toplam 5.823,00 TL’lik 8 adet faturanın her iki tarafa ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, iş bu 8 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, ancak her iki taraf defterlerine göre 2018 yılı içerisinde davalı tarafça davacıya 7.800 TL ödeme yapılmış olduğu dikkate alındığında davacının davalıdan takip ve davaya konu olup her iki taraf defterlerinde kayıtlı olması nedeni ile kanıtlanan 8 adet faturadan dolayı herhangi bir alacağının kalmadığı, bu şekilde sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olduğu yönündeki davacı alacağının kanıtlanamadığı düşünülmekle sonuç ve kanaatine varılmış olmakla yerinde görülmeyen davanın reddine, ayrıca İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalının tazminat isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 102,29 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 42,99 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır