Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2023/461 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2023/461
DAVA : Davaya Konu Kumaşların Aynen İadesi, Alacak
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 13/06/2023
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle günümüz şartlarında 148.500,- TL değerindeki toplam 59.328 metre kumaşın boyanmak üzere davalıya teslim edildiğini, boyama işi bedeline avans olarak davalı şirkete 33.062,73 TL ödendiğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca yapılması gereken kumaş boyama işinin halen yapılmadığı gibi ham kumaşın da davacı şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle davalı şirkete ihtarname gönderilerek boyama işlemi yapılmadığından ham kumaşların müvekkili şirkete iadesinin istendiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 01.11.2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen talep edilen kumaşların müvekkili şirkete iade edilmediğini, ayrıca boyama işine avans olarak davalı şirkete yapılan 33.062,73 TL ödemenin de ticari faiziyle birlikte iadesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,- TL nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirkete boyanmak üzere teslim edilen 59.328 metre kumaşın ham olarak davacı şirkete iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda günümüz şartlarında 148.500,- TL olan kumaş bedelinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle taraflar arasında bir işin yapılmasına dair herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir yetki sözleşmesinin de bulunmadığını, davalı şirketin merkezinin İzmir/Torbalı olduğunu bu nedenle HUMK.nun … maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, somut olayda, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, sözleşmenin yapıldığı yer veya sözleşmenin ifa yeri gibi hususların düzenlenmesinin mümkün olmadığını, esasa ilişkin olarak ise, davacı yanın beyanlarını kabul etmediklerini, davacı iddialarının aksine müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için davacı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davacı tarafın takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bunun akabinde davacının müvekkiline ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin bu ihtarnameye cevap verdiğini, davacının ödemesinin mahsubundan sonra müvekkili şirketin 68.608,63-TL alacaklı olduğundan ve bu miktar ödenmediği için teslim alınan kumaşlar üzerinde müvekkilinin alacağına karşılık MK 950/2 maddesi uyarınca hapis hakkını kullandıklarını, davacının müvekkiline gönderdiği kumaş miktarının iddia edilen miktardan az olduğunu, yine kumaşların güncel bedelinin 148.500- TL den az olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete ait kumaşların boyanması işlemine başlayamama sebebinin davacının kumaşların hangi renk ve türde boyanacağına ilişkin talimat vermemesinden kaynaklandığını, daha önceki boyama işlerinden kaynaklanan 68.608,63- TL müvekkili alacağının davacıdan tahsil edilemediğini, bu alacağı talep etme haklarını saklı tuttuklarını, dava konusu kumaşların 2009 yılının mayıs ayından itibaren müvekkilinin deposunda bulunduğunu belirterek yetki itirazının kabulüne aksi halde haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
YETKİSİZLİK KARARI : Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar ve 01.04.2014 tarihli karar ile iş bu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, iş bu kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize intikal ettiği ve mahkememizin esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
YARGITAY BOZMA İLAMINDAN ÖNCEKİ HÜKMÜN GEREKÇESİ : “Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye karşı açılan alacak istemine ilişkindir.
Davacı iş sahibinin 58.362 metre kumaşın boyanması için davalı yükleniciye teslim ettiği uyuşmazlık dışıdır.
Uyuşmazlık, kendisine teslim edilen kumaşları daha önceki alacağına karşılık olarak hapis hakkını kullandığını ileri süren davalının hapis hakkını kullanmakla haklı olup olmadığı ve davacının 100.000,00-TL bedelli çekleri davalıya verip vermediği noktalarında toplanmaktadır.
Davalı şirket yetkilisi …’ün yetkisiz Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasına vermiş olduğu 12/02/2014 tarihli dilekçesinde; davacının kendilerine verdiğini ileri sürdüğü çeklerden 75.000,00-TL bedelli çeki oğlu …’ün davacı … Tekstil yetkilisi … teslim aldığını, ayrıca davacının kendilerine olan 68.608,00-TL cari hesap borçlarını da ödemediklerini beyan ettiği görülmüştür. Bu beyan kendilerini bağlar.
30/07/2010 keşide tarihli ve 15.000,00-TL bedelli çekin tahsil ettiği bildirilen …’un mahkememizde alınan 17/02/2015 tarihli beyanında; çekin kendisine nereden geldiğini hatırlamadığını beyan ettiği görülmüştür.
30/09/2010 keşide tarihli ve 10.000,00-TL bedelli çekin tahsil ettiği anlaşılan …’e ise ulaşılamadığından beyanı alınamamıştır.
Tarafların defterleri ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 23/05/2013 tarihli raporunda ; davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı, davacının 2010 yılı kayıtlarına göre 100.000,00-TL ‘lik çekler sebebiyle davalıdan 33.062,70-TL alacaklı olduğu, çekler hariç 2009 yılı bakiye sonu 66.937,27-TL davalıya borçlu olduğunu, Bakırköy … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasında şirket ortağı …’ün imzasının bulunduğu haciz tutanağına göre davalı iş yerindeki davacıya ait kumaşların toplam 58.362 metre olduğu, kumaşların rayiç bedelinin 68.079,11-USD olup dava tarihi itibariyle 105.931,10-TL olduğu, dava konusu kumaşların 2008 yılında teslim edildiği, kumaşların tesliminden rapor tanzim tarihine kadar beş yıl geçtiği, kumaşların hangi şartlar altında muhafaza edildiğinin bilinmediği, davalı iş yerinde beklerken zarar görüp görmediğinin bilinemediğinin bildirildikleri görülmüştür.
Talimatla dosya ve davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde bilirkişinin sunmuş olduğu 24/12/2012 tarihli raporunda; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2007-2008 ve 2009 yıllarını kapsadığı, davalıya ait defterlerinin açılış tasdiklerinin belirlenen sürede yapıldığı, ancak yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, yevmiye, envanter ve kebir defterleri arasındaki kayıtlarda bir çelişkinin olmadığı, defterlerin tutarlı olduğunu, davalı defterlerine göre davalının davacıdan 68.608,63-TL alacaklı olduğunu belirlemiştir.
Bilirkişi raporları denetime açık, karar vermeye yeterli ve elverişli mahiyettedir.
21/01/2014 tarihinde davacı vekili talebini ıslah ederek kumaşların aynen iade edilmesi talebinden vazgeçtiklerini, bilirkişi tarafından belirlenen kumaş bedeli ve fazladan yapılan ödeme olmak üzere toplam 138.993,83-TL ‘nin ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davanın açılış tarihi dikkate alındığında somut olaya uygulanacak kanun 888 sayılı Borçlar Yasası’nın 106. ve devamı maddeleridir.
Davacı vekili 30/09/2010 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli ve 30/07/2010 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çeklerin de davacı şirkete ciro edilerek verildiğini ileri sürmüş ise de; her iki çekin davalı şirket tarafından tahsil edildiği ispatlanamadığından bu çeklerle ilgili talebin reddi cihetine gidilmiştir.
30/08/2010 tarihli 75.000,00-TL bedelli çekin ise davalı şirket tarafından tahsil edildiği şirket ortağının kabulündedir. Çekin keşide tarihi dikkate alındığında davalı tarafın Türk Medeni Kanununun 950/2.maddesi uyarınca hapis hakkını devam ettirmesi haklı bulunulmamaktadır.
Davalının davacıdan 68.068,63-TL alacaklı olduğu, davacının 75.000,00-TL bedelli çekle borcunu ödemesine rağmen davalının hapis hakkını kullanmaya devam ettiği ve edimini yerine getirmediği, davalının edimini yerine getirmesi için davacının ihtar çekmesinin gerekmediği, davacının 21/01/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle kumaşların bedelini ve borçtan arta kalan bedeli istemekle haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığından davanın kısmen kabulüne yönelik olarak yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar ve 02.02.2016 tarihli karar ile açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 112.322,47-TL ‘nin ıslah tarihi olan 10/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Boyanmak için davalı tarafa teslim edilen ve davalının işyerinde bulunduğu belirlenen 58.362 metre kumaşın davalıya iadesine, ( uhdesinde bırakılmasına)” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
YARGITAY BOZMA İLAMI : Mahkememizce verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 13.03.2018 tarihli kararı ile “Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi ve teslim edilen kumaşların iadesi olmadığı takdirde bedelin ödenmesi talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 148.500,00 TL değerindeki toplam 59.328 metre kumaşın boyanmak üzere davalıya teslim edildiğini, avans olarak davalı şirkete 33.062,73 TL ödendiğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca yapılması gereken kumaş boyama işinin yapılmadığı gibi ham kumaşın da davacı şirkete teslim edilmediğini, Beşiktaş … Noterliği’nin 26.10.2010 tarihli ihtarnamesinin gönderilerek boyama işlemi yapılmadığından ham kumaşların davacı şirkete iadesinin istendiğini, ihtarnamenin 01.11.2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen talep edilen kumaşların davacıya iade edilmediğini, ayrıca boyama işine avans olarak davalı şirkete yapılan 33.062,73 TL ödemenin de ticari faiziyle birlikte iadesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirkete boyanmak üzere teslim edilen 59.328 metre kumaşın ham olarak davacı şirkete iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda 148.500,00 TL olan kumaş bedelinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici vekili; davacı iddialarının aksine davalının, davacıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için davacı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davacı tarafın takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bunun akabinde davacının ihtarname gönderdiğini, davalının bu ihtarnameye Karşıyaka … Noterliği’nin 05.11.2010 tarihli ihtarnamesi ile davacının iş bedelini ödemediğini bu nedenle işin tamamlanmadığını bu nedenle teslim alınan kumaş üzerinde hapis hakkının kullanıldığını, cari hesaptan kaynaklı 68.608,63 TL iş bedelinin ödenmesinin istenildiği içeriğiyle cevap verildiğini, davacının Beşiktaş … Noterliği aracılığıyla gönderdiği 29.11.2010 tarihli 2. ihtarnamesinde farklı tarihlerde toplamda 100.000,00 TL ödeme davalıya ödendiğini belirterek davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, karar davalı yüklenici vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve davacı iş sahibi tarafından muayyen bir miktar kumaşın boyanmak üzere davalı yükleniciye teslim edildiği, iş bedelinin bir kısmının avans şeklinde davalı yükleniciye ödendiği, bir kısım kumaşların boyama yapılmaksızın davalı uhdesinde kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kurulan eser sözleşmesi gereğince davalı yükleniciye teslim edilen kumaşların davacı iş sahibine iadesinin gerekip gerekmediği ve iade edilmesi gerekir ise aynen mi yoksa bedelinin mi iadesinin gerektiği noktalarında toplanmaktadır. Dosyaya ibraz edilen haciz tutanağından dava konusu edilen kumaşların, davalı yedinde iken davalı tarafından davacının borcuna karşılık ihtiyaten haczedildiği anlaşılmakta ise de; bu haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediği belirlenememiştir. Ancak, dava konusu kumaşların davalı yüklenicide olduğu tüm delillerle sabit olup, iadesinin gerektiği açıktır. Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre bir şeyin iadesinin gerekmesi halinde aslolan o şeyin aynen iadesi olup, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesi gerekir.
O halde mahkemece yapılacak iş; taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesinden dönüldüğüne göre öncelikle davalı yüklenicinin yedinde bulunan kumaşların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise; dava konusu kumaşların bedelinin dava tarihi itibariyle TL olarak belirlenip tahsiline karar verilmesinden ibarettir. Aksi düşüncelerle dolar bazında hesap yapılıp TL’ye çevrilmek suretiyle tahsile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle Yargıtay bozma ilamında 1.bentte açıklanan nedenlerde davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca hükmün davalı yararına bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma İlamı’na uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında uyulmasına karar verilen Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında da belirtildiği üzere dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi ve teslim edilen kumaşların iadesi, mümkün olmadığı takdirde de bedelinin ödenmesi talebinden ibaret olup davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Yine Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin Bozma İlamında da belirtildiği üzere “Taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve davacı iş sahibi tarafından muayyen bir miktar kumaşın boyanmak üzere davalı yükleniciye teslim edildiği, iş bedelinin bir kısmının avans şeklinde davalı yükleniciye ödendiği, bir kısım kumaşların boyama yapılmaksızın davalı uhdesinde kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kurulan eser sözleşmesi gereğince davalı yükleniciye teslim edilen kumaşların davacı iş sahibine iadesinin gerekip gerekmediği ve iade edilmesi gerekir ise aynen mi yoksa bedelinin mi iadesinin gerektiği noktalarında toplanmaktadır. Ancak, dava konusu kumaşların davalı yüklenicide olduğu tüm delillerle sabit olup, iadesinin gerektiği açıktır. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre bir şeyin iadesinin gerekmesi halinde aslolan o şeyin aynen iadesi olup, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesi gerekir.”
Yine Yargıtay Bozma İlamı’ndan sonra davalı vekilinin dosyaya istifa dilekçesi sunmuş olması nedeniyle istifa dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 04.12.2018 tarihli celsede davacı vekili tarafından Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda malların aynen iadesinin fiilen mümkün olmadığı, mahkemece daha önce verilen kararın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, ancak iş bu icra takip dosyası üzerinden de dava konusu kumaşlara ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin beyanında geçen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden ; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından Yargıtay bozma ilamından önce verilen … Esas, … Karar sayılı karar dayanak gösterilmek suretiyle davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhinde 112.322,47 TL asıl alacak, 3.577,00 TL yargılama gideri, 11.735,00 TL vekalet ücreti, 28.152,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 155.787,06 TL üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden işlem yapılmak üzere Torbalı İcra Dairesi’ne talimat yazıldığı bildirilmiş olmakla mahkememizce Torbalı İcra Dairesine müzekkere yazılarak … Talimat sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına konulmuş olup, getirtilen icra takip dosyası ve talimat dosyasının incelenmesinden dava konusu mallara ulaşıldığına dair herhangi bir kayda veya tespite rastlanılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 04.12.2018 tarihli celsede davalı vekiline Yargıtay Bozma İlamında belirtildiği üzere dava konusu malların halen muhafaza edilip edilmediği, muhafaza ediliyor ise bulundukları yeri bildirmek üzere süre verilmiş olup, davalı vekili tarafından bu konuda herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve ardından 14.12.2018 tarihli istifa dilekçesinin sunulduğu, istifa dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği görülmüştür. Ardından mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılmak suretiyle “tebliğden itibaren geçerli olmak üzere dava dilekçesinde davalı şirkete boyama işlemi yapılmak üzere teslim edildiği bildirilen 59.328 metrelik kumaşın iadesi talep edildiğinden Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davaya konu 59.328 metrelik kumaşın halen davalı uhdesinde bulunup bulunmadığı, davalı tarafça halen muhafaza edilip edilmediği, muhafaza edilmekte ise 2 haftalık kesin süre içerisinde kumaşların bulunduğu yerin açık adresinin mahkememize bildirilmesi, aksi halde davalı tarafça kumaşların muhafaza edilmediği ve dosya kapsamı belgelere göre değerlendirme yapılıp karar verileceğinin ihtarı” yönünde kesin süre verilmiş ve iş bu tebligatında davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından mahkememizce verilen kesin süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında, davalı … Tekstil tarafından davacı … Tekstil aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, 68.608,63 TL asıl alacak, 13.559,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.168,37 TL üzerinden 01.10.2010 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibindeki borçlunun yetki itirazı nedeniyle 13.12.2010 tarihli alacaklı vekilinin talebi gereğince dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına kaydedildiği görülmüştür. İş bu dosya üzerinden yazılan talimat gereğince Torbalı … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan haciz işlemi sırasında davalı … Tekstil’e ait fabrikada bulunan davacı tarafa ait toplam 58.362 ‘lik tekstil ürünlerine haciz uygulandığı, haciz sırasında davalı şirket yetkilisi olarak …’ün hazır bulunduğu ve kumaşlarında yeddiemin olarak …’e teslim edildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya ait fabrikada bulunmakta iken davalı tarafça davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle haczedildiği anlaşılan davacı tarafa ait tekstil ürünlerinin yeddiemin …’e teslim edildiği anlaşılmakla bu noktada malların akıbeti ile ilgili olarak mahkememizce yapılan yargılama İzmir … İcra Müdürlüğüne ve Bakırköy … İcra Müdürlüğüne ayrı ayrı müzekkereler yazılmış olmasına rağmen ilgili icra daireleri tarafından malların akıbeti ile ilgili olarak yazımıza olumlu cevap verilememiştir. Ayrıca mahkememizce yapılan yargılama sırasında malların yeddiemin olarak icra dosyasından yapılan haciz sırasında kendisine teslim edildiği anlaşılan yediemin …’e talimat yolu ule isticvap davetiyesi çıkartılmış olup Lüleburgaz … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi tarafından …’in isticvap edildiği ve haciz tutanağındaki mallarla ilgili olarak beyanının alındığı anlaşılmıştır. Yediemin …’in talimat mahkemesince 19.12.2022 tarihinde alınan beyanına göre, kendisinin …Tekstil’de yönetici olarak çalışmakta olduğu, haciz tutanağındaki imzanın kendisine ait olduğu, çalıştığı fabrikada birçok firmanın kumaşlarının bulunduğu, … Tekstil kapandıktan sonra davalıya ait fabrikada bulunan kumaşlarını almaları için ilgili firmalara haber verildiği, kendisinin … Tekstil’den ayrılırken davacı tarafa ait olup davalıya ait fabrikada bulunan kumaşları …Tekstil’in sahibi …’e teslim ettiği ve buna ilişkin tutanak düzenlendiği, kendisinin şirketten ayrılırken … Tekstil’e ait kumaşların fabrikanın deposunda bulunduğunu, depoda bulunan kumaşların daha sonrasında alınıp alınmadığını bilmediğini bildirilmiştir. Yine mahkememizce daha sonrasında tekrardan aynı mahkemeye talimat yazılmış olup daha önce talimat ile dinlenen yeddiemin …’in malların … Tekstil’in yetkilisi …’e teslimine ilişkin beyanında geçen teslim tutanağının aslının yedieminden istenerek onaylı suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Talimat mahkemesince yedieminin beyanında geçen 19.06.2013 tarihli tutanağın aslı yediemin …’den istenilerek tutanağın onaylı bir sureti talimat evrakına eklenmek suretiyle mahkememize gönderilmiştir.
Haciz tutanağında yeddiemin olarak adı geçen … tarafından talimat mahkemesine sunulan 19.06.2013 tarihli tutanağın incelenmesinden davacı ve davalı arasında çıkan uyuşmazlık nedeniyle … Tekstil’e ait 60.000 metre kumaşın yeddiemin olarak …’de bulunmaktayken fabrikanın kapanması nedeniyle kumaşların davalı … Tekstil’in sahibi …’e şahitlerin huzurunda teslim edildiğinin yazıldığı ve iş bu tutanağın altının teslim eden olarak …, teslim alan olarak … ve ayrıca şahitler olarak da … ve … tarafından imzalandığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları getirtilmiş olup incelenmesinden tutanağın düzenlendiği tarih olan 19.06.2013 tarihinde …’ün davalı şirketi münferiden temsile yetkili olduğu görülmüştür. Yine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası içerisinde bulunan 26.10.2010 tarihli haciz tutanağının düzenlendiği tarihte ise haciz tutanağında davalı şirket yetkili olarak adı geçen …’ün de Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 25.09.2008 tarih ve 7157 Sayılı nüshasında yayınlanan karara göre davalı şirket yetkilileri arasında yer aldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 19.06.2013 tarihli tutanak içeriği ile ilgili olarak o dönemde davalı şirket yetkilisi olduğu belirtilen ve tutanakta imzası bulunan … ve davalı şirkete ayrı ayrı isticvap davetiyesi çıkartılmış olup isticvap için tayin edilen duruşma gün ve saatinde …’ün hazır olduğu ve mahkememizce yapılan 09.05.2023 tarihli duruşmada beyanının alındığı görülmüştür. … alınan beyanında, tutanakta kendisine atfen atılan imzanın kendisine ait olduğu, tutanakta yeddiemin olarak geçen …’in o dönem şirket çalışanlarından olduğu, 2012 yılında fabrikanın kapanması nedeniyle fabrikadaki tüm kumaş sahiplerine haber verilerek kumaşlarını gelip almalarının istendiği, ancak davacı tarafça kumaşların alınmadığı, 2013 yılında fabrikaya müşteri çıkması nedeniyle 3.şahsa fabrikanın satıldığı, kumaşlarında satılan fabrikada kaldığı, fabrikayı satmış oldukları 3.kişiye davacı tarafa ait kumaşları İstanbul’dan gelecek olan … Tekstil’e teslim etmelerini söylediklerini ve fabrikayı bu şekilde satıp teslim ettiklerini, fabrikayı teslim ettiklerinde kumaşların halen sattıkları fabrikada durduğunu, ancak kumaşların sonrasında ne olduğunu bilmediğini, sonrasında iş bu fabrikayı sattıkları kişinin de fabrikayı başka bir 3.kişiye sattığını, kumaşların akıbetinin ne olduğunu bilemediğini, yediemin …’in 19.06.2013 tarihinde işten ayrıldığı, bu nedenle 19.06.2013 tarihli tutanağın düzenlendiği, kumaşların akıbeti ile ilgili olarak bir bilgisinin olmadığını bildirmiştir. Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında 14.02.2023 tarihli duruşmada Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası içinde bulunan haciz tutanağında davalı şirket yetkilisi olarak geçen …’e haciz tutanağına konu malların halen muhafaza edilip edilmediğinin tespiti için haciz tutanağının bir örneği de eklenmek kaydıyla isticvap davetiyesi çıkartılmış ve isticvap davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen …’ün mazeretsiz olarak duruşmada hazır olmadığı görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı uhdesinde olduğu sabit olan dava konusu kumaşların aynen iadesinin mümkün olup olmadığı konusunda mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhinde başlatılan Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yazılan talimat gereği Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından davalı şirkete ait fabrikada bulunmakta iken davacıya ait dava konusu toplam 58.362 metre kumaşın haczedildiği, haciz tutanağının şirket yetkilisi olarak …’ün imzaladığı ve mallarında yeddiemin olarak …’e teslim edildiği, sonrasında yeddiemin …’in talimatla alınan beyanına tarafından ve yine o dönemki davalı şirket yetkilisi …’ün mahkememizce isticvabı üzerine alınan beyanlarına göre 19.06.2013 tarihli tutanak ile davaya konu kumaşların yine davalı şirket fabrikasında iken davalı şirket yetkilisi …’e teslim edildiği, ve yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında o dönemki davalı şirket yetkilisi olan …’ün beyanına göre davaya konu kumaşların davalıya ait fabrikada bulunmaktayken fabrikanın 3.bir şahsa satıldığı ve sonrasında kumaşların akıbeti ile ilgili olarak bir bilginin bulunmadığı bildirildiğinden dosya kapsamı belgelere nazaran davaya konu kumaşların akıbeti tespit edilemediğinden ve davalı tarafa yapılan meşruatlı tebligatlara rağmen halihazırda mevcutsa yerleri bildirilmediğinden davalı uhdesinde olduğu dosya kapsamı ile sabit olan kumaşların fiilen davacıya tesliminin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı uhdesinde olduğu dosya kapsamı belgelerle sabit olan ve davacı şirkete ait olup taraflar arasındaki sözleşmeden dönülmesi nedeni ile davalı tarafça davacıya iadesi gereken dava konusu kumaşların fiilen davalı tarafça davacı şirkete iadesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmış olmakla yine mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma İlamında belirtildiği üzere dava konusu kumaşların dava tarihi itibariyle “TL” üzerinden değerinin tespiti açısından tekstil mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Tekstil mühendisi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 03.08.2021 havale tarihli kök rapor 03.12.2021 tarihli ek raporda sonuç olarak ; dava tarihi itibariyle KDV’de dahil olmak üzere 1.725 metre … kumaş 1.85 birim fiyatı üzerinden 3.191,00 TL, 10.000 metre … kumaş 1.56 birim fiyatı üzerinden 15.600,00 TL, 14.137 metre … kumaş 1.85 birim fiyatı üzerinden 26.153,00 TL, 32.500 metre … kumaş 1.87 birim fiyatı üzerinden 60.775,00 TL olmak üzere toplam 58.362 metre kumaşın %8 KDV dahil toplam 105.719,00 TL tutarında olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla iş bu rapor dosya kapsamına uygun ve daha önce dosyada mevcut raporla uyumlu olduğundan mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda gerekli incelemeler yapılmış olup Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı yüklenici uhdesinde bulunduğu dosya kapsamı belgelerle sabit olan kumaşların davalı tarafça davacıya iade edilebilecek şekilde hazır bulundurulduğu hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı ve mahkememizce yapılan araştırmalar neticesinde de kumaşlara ulaşılamadığı, bu şekilde dava konusu kumaşların aynen iadesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davaya konu kumaşların bedelinin iadesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava tarihi itibariyle davaya konu kumaşların değerinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan rapora göre davaya konu 58.362 metre kumaşın dava tarihi itibariyle KDV dahil toplam bedelinin 105.719,00 TL tutarında olduğu hesaplanmış olmakla, dava konusu kumaşların davalı tarafça davacıya iadesinin sağlanamaması nedeniyle dava tarihi itibariyle davaya konu 58.362 metre kumaştan davacının davalıdan 105.719,00 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca Yargıtay bozma ilamından önceki mahkememizin gerekçeli kararında belirtildiği üzere tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı belgelerin incelenmesi neticesinde cari hesaptan davalının davacıdan 68.608,63 TL alacaklı olduğu, davacının 75.000 TL’Lik çek ile bu borcu ödemesine rağmen davalının hapis hakkını kullanmaya devam ettiği ve bu şekilde davacının (75.000,00 TL – 68.608,63 TL=) 6.391,37 TL fazladan ödemesinin olduğu yönünde kanaate varılmış olup mahkememizin Yargıtay bozma ilamından önceki … Esas, … Karar sayılı iş bu kararındaki davacının fazladan avans ödemesi olarak kabul edilen bu tespiti ve kabulü yönünden önceki hükme ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararıyla reddine karar verilmiş olması nedeniyle mahkememizin önceki gerekçeli kararındaki bu tespit ve kabulü kapsamında davacının davalıdan cari hesaptan fazladan ödemesi olan 6.391,37 TL’yi talep edebileceği sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda davacının davalıdan iade edilmeyen kumaşlardan dolayı dava tarihi itibariyle 105.719,00 TL ve yine cari hesaptan fazla ödeme olan 6.391,37 TL olmak üzere (105.719,00 TL + 6.391,37 TL=) 112.110,37 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, 112.110,37 TL’nin ıslah tarihi olan 10.01.2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dosya kapsamına nazaran fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, davacı tarafça boyama işlemi için davalıya teslim edildiği ve halen davalı uhdesinde bulunduğu mahkememizce kabul edilen dava konusu 58.362 metre kumaşın davalı uhdesinde bırakılmasına karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜNE, 112.110,37 TL’nin ıslah tarihi olan 10.01.2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Davacı tarafça boyama işlemi için davalıya teslim edildiği ve halen davalı uhdesinde bulunduğu mahkememizce kabul edilen dava konusu 58.362 metre kumaşın davalı uhdesinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.658,25 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 4.556,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.101,50 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 4.580,95 TL harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 1.691,10 TL, bilirkişi ücreti toplam 2.400,00 TL olmak üzere toplam 4.091,10 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 3.313,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.816,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket yetkilisi …’ün yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/06/2023

Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza