Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6 E. 2021/423 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/6 Esas
KARAR NO : 2021/423

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili adına davalı şirket aleyhine İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edildiği, iş bu itirazın haksız ve dayanaksız olduğu, davalı tarafın, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlarındaki faturalara göre müvekkiline borçlu olduğundan bahisle davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle davacı tarafça açılan iş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğu, davacının icra takibine konu edilen faturalardan dolayı müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı tarafın kötüniyetli bir tavır sergilediği, davacı tarafından icra takibine konu edilen fatura, satılan biletin otobüs sahibinin payına düşen kısmının faturası olduğu, müvekkili şirketinin davacıya olan bir borcuna ait fatura olmadığı, kaldı ki davacı tarafın müvekkili şirkete 31.08.2017 tarihi itibariyle 33.779,45 TL borcunun bulunduğundan bahisle açılan davanın reddine, davacı şirketin kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER 1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 24.05.2017 tarih 41.500,00 TL’lik faturadan dolayı 41.500,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı tarafça davalı aleyhinde 28.05.2017 tarihli 17.251,70 TL bedelli faturadan dolayı bu tutar üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı ve icra takibine konu borcun icra takip dosyasında düzenlenen 16.11.2017 tarihli reddiyat makbuzu kapsamında ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 11/06/2018 tarihli raporda sonuç olarak; Davacının incelemeye konu 2017 yılına ait ticari defterlerinin TTK’nın 64/3.maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış tasdikinin süresi içerisinde yaptırıldığı, yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin 07/06/2018 inceleme tarihi itibariyle yaptırılmadığı, 2018 yılı Haziran ayınının sonuna kadar yapılması gereken kapanış tasdiki süresinin inceleme tarihi itibariyle henüz dolmadığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacının defter ve kayıtlarında 11.12.2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 37.633,69 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 11.01.2019 tarihli raporda sonuç olarak; Taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince 11.12.2017 takip tarihi itibariyle davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 37.633,69 TL borçlu olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya borçlu olmadığı, aksine 33.779,45 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak davalı tarafından davacıya ödeme olarak cari hesabına borç kaydettiği ödemelere ilişkin bedellerin davacıya ödendiğine dair somut belgeleri dava dosyasına ibrazının gerektiği, davalı tarafın iş bu ödemelere ilişkin somut belgeleri dosyaya ibraz etmemesi halinde davalının, davacı ticari defter ve kayıtlarında tespit edilen 37.633,69 TL borçlu olduğunun kabulünün gerektiği, davalının 11.12.2017 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği ve 3095 Sayılı Yasa’nın 2/2.maddesi gereğince asıl alacak için takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edebileceğinin sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılmak suretiyle daha önce rapor düzenleyen mali müşavir bilirkişiye dosya tevdii edilmek suretiyle davacı ve davalı vekili tarafından daha önce talimatla alınan 11.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itirazlar değerlendirilmek ve yine davalı vekili tarafından ara kararı doğrultusunda dosyaya sunulan 29.04.2019 tarihli dilekçe içeriği ve ekindeki belgelerde tek tek değerlendirilmek ve taraflara ait ticari defter ve kayıtlar arasındaki farklar karşılaştırılmak suretiyle davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile … Sistemi üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından mahallinde ve yerinde inceleme yapılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen ….03.2020 tarihli ek raporda sonuç olarak; Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından davalı adına düzenlenen iki adet faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hususta bir ihtilafın olmadığı, davalı tarafından davacı tarafa nakdi olarak herhangi bir ödemede bulunulmadığı, yapılan ödemelerin mahsuben olduğu, davalı bilet satışlarından nakit olarak yapılan bilet satış bedellerinden davacı uhdesinde kalan bedellerle ilgili olarak davacı kayıtlarına göre davalı tarafından davacıya mahsuben yapılan ödemelerin toplamının 21.118,00 TL olduğu, mahsuben yapılan ödemeler sonrasında 37.633,69 TL cari hesaptan davacının alacaklı durumda olduğu, davalı kayıtlarında ise, davalı tarafından davacıya yapılan mahsuben ödemelere ilişkin 23.988,15 TL dışındaki davalı tarafından davacıya mahsuben yapılan ödemeler hususunda davalı kayıtlarında net bir tespit yapılamadığı, davacı kayıtları üzerinden dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacının davalıdan bakiye alacağı olarak tespit edilen 37.633,69 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, sonuç olarak davacının ticari defter ve kayıtlarında davacı alacağı olarak tespit edilen 37.633,69 TL kadar davalının davacıya borçlu olduğunun kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı kayıtları ile ilgili olarak alınan rapor içerisinde inceleme tarihi itibariyle yevmiye defterinin henüz kapanış kaydı süresinin dolmadığı bildirildiğinden dosya daha önce rapor düzenleyen mali müşavir bilirkişi …’na tevdi edilerek davacı defterleri gerektiğinde yerinde incelenmek kaydıyla, davacı defterlerinin kapanış kayıtlarının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, TTK hükümleri uyarınca davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, yine talimatla davalı defterleri üzerinde alınan kök ve ek rapor içeriği ve ekindeki belgeler davacı şirket kayıtlarıyla karşılaştırılmak suretiyle, mahkememiz, Yüksek Yargı ve taraf denetime uygun şekilde taraf defterleri arasındaki farkı oluşturan kayıtlar var ise bu kayıtlar tek tek belirlenerek davacı taraf vekilince 21…2020 tarihli dilekçedeki ödemeye ilişkin beyanı da değerlendirilmek kaydıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen ….03.2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; Davacının incelemeye konu 2017 yılına ait ticari defterlerinin TTK’nın 64/3.maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış tasdikinin süresi içerisinde yapıldığı, yevmiye defterlerinin noter kapanış tasdikinin süresinde yaptırılmadığı, kapanış tasdiki haricinde inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, tarafların defter ve kayıtlarının karşılaştırılması neticesinde 11.12.2017 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.381,99 TL alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan takibe konu edilen faturadan dolayı alacaklı olduğu, bu alacağın davalıdan tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davalı şirketin merkezi itibariyle yetkili mahkemelerin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğu, ayrıca icra takibine konu edilen faturadan dolayı davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı gibi aksine taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıdan 31.08.2017 tarihi itibariyle 33.779,45 TL alacaklı olduğundan bahisle açılan davanın reddine, ayrıca davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davalı şirketin merkezi itibariyle İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş ise de davacının dava dilekçesinde bildirilen ikametgahının mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunması nedeniyle TBK 89.maddesi gereğince davalının yetki itirazının yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle takibe konu edilen faturadan dolayı davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapora göre taraflar arasında 2017 yılı öncesinde başlayan ve ….06.2017 tarihinde sona eren ticari ilişkinin bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının davalıdan 2016 yılından 2017 yılına devreden 3.269,00 TL cari hesap alacağının bulunduğu, bu alacağın 28.02.2017 tarihinde davalıdan tahsil edilerek kapatıldığı, 28.02.2017 tarihinden 20.05.2017 tarihine kadar cari hesapta bir işlem bulunmadığı, 20.05.2017-….06.2017 tarih aralığında 24.05.2017 tarih 41.499,99 TL ve yine 28.05.2017 tarih 17.251,70 TL’lik faturanın davalının cari hesabına borç kaydedildiği, toplam 21.118,00 TL bedelli 69 adet faturanın da davalının cari hesabına alacak kaydedildiği, bu işlemler sonucunda 11.12.2017 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu faturadan kaynaklanan 37.633,69 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan raporda ise; takibe konu 24.05.2017 tarihli davacının davalı nezdinde doğan komisyon hakedişlerinin … nolu borçlu cari hesabın borcuna kaydedildiği, diğer bir ifadeyle komisyonların davalıya ödendiği ve iş bu ödemelerin hesabın borcuna kaydedildiği, belli bir tutara ulaşıldığında aylık olarak davacının iş bu bilet satış komisyonları karşılığında davalı adına düzenlenen fatura ile mahsup yapıldığının kayıtlarda tespit edildiği, ayrıca davaya konu 24.05.2017 tarihli 41.500,00 TL ‘lik faturanın davalı şirkete ait ticari defterde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerine göre davacı tarafından hak edilen bilet satış komisyonlarının davacının davalı nezdindeki borçlu cari hesabının borcuna ödeme olarak kaydedildiği, bilahare aylık olarak davacı tarafından düzenlenen faturalarla mahsup edildiği, borçlu cari hesap kayıtlarına göre davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerden dolayı davacının davalıya 33.779,45 TL borçlu gözüktüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 24.05.2017 tarih 41.500,00 TL’lik fatura ile 28.05.2017 tarih 17.251,70 TL’lik faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hususta taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, taraf defterleri arasındaki farklılıklardan birinin davalı tarafından 31.08.2017 tarihi itibariyle davacıya 23.988,35 TL tutarında bilet komisyonu bedelini davacı borçlu cari hesabına ödeme kaydı olarak kaydettiği, iş bu ödemenin ne şekilde davalı tarafından yapıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanmasının gerektiği, davalı tarafın iş bu ödemelere ilişkin somut belgeleri dosyaya ibraz etmemesi halinde davacı defterlerine göre davacı alacağı olarak tespit edilen 37.633,69 TL’den davalının borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine davalı kayıtları ve … sistemi üzerinden inceleme yapılmak üzere talimat ile aynı bilirkişiden ek rapor alınmış olup, düzenlenen ek raporda davacı tarafından davalı adına düzenlenen 24.05.2017 tarih 41.500,00 TL ve 28.05.2017 tarih 17.251,70 TL’lik faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarına göre davacının davalı nezdinde doğan tüm komisyon hakedişlerinin tamamının Mayıs 2017 ayı içerisinde dolduğu ve hakedilen komisyon alacaklarının davacı kayıtlarına göre davalı ödemesi olarak 21.118,00 TL olarak görüldüğü, ancak davacı tarafından iş bu komisyonlara karşılık davalı şirket adına 41.499,99 TL + 17.251,70 TL = 68.499,99 TL olarak 2 adet fatura kesildiğinin anlaşıldığı, davalı şirketin… sistemi üzerinde yapılan incelemesinde ise davacı tarafından acente olarak Alaçatı, Çeşme, Çeşme Ilıca, Muğla, Muğla Kötekli ve Urla bürolarından yapılan toplam bilet satışının 107.184,00 TL olduğu, iş bu bilet satışlarından nakit olarak 56.153,00 TL’nin otobüs sahibine ödendiği, 51.031,00 TL bilet satış borcu kaldığı, iş bu bilet satışlarından 17.251,70 TL komisyon hakedişi olduğu, davacının komisyon hakedişine ilişkin olarak davalı şirkete 28.05.2017 tarihli 17.251,70 TL’lik faturayı düzenlediği, davacı tarafından düzenlenen iş bu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, kök raporda belirtilen ve davalı tarafından davacı alacağından mahsup edilen 23.988,15 TL’lik tutarın davalı alacağından mahsubuna ilişkin davalı şirket tarafından düzenlenen 31.08.2017 tarihli mahsup fişi ile …nolu davacı hesabına “Komisyon Bilet Mahsuplaşması” açıklamasıyla 23.988,15 TL’nin davacı hesabına ödeme olarak kayıt yapıldığına ilişkin mahsup fişinin incelenmesinden 12.173,55 TL kira bedeli, 11.166,15 TL gelmeyen hesap, 140,60 TL damga vergisi, 507,40 TL telefon, internet olmak üzere toplam 23.988,15 TL’nin davacı alacağından mahsup edildiği, ancak iş bu mahsup fişi içeriği kapsamında yapılan mahsup işlemine ilişkin herhangi bir dayanağın tespitinin yapılamadığı, davalı tarafından davacı tarafa nakdi olarak herhangi bir ödemede bulunulmadığı, yapılan ödemelerin mahsuben olduğu, davalı bilet satışlarından nakit olarak yapılan bilet satış bedellerinden davacı uhdesinde kalan bedellerle ilgili olarak davacı kayıtlarına göre davalı tarafından davacıya mahsuben yapılan ödemelerin toplamının 21.118,00 TL olduğu, mahsuben yapılan ödemeler sonrasında 37.633,69 TL cari hesaptan davacının alacaklı durumda olduğu, davalı kayıtlarında ise, davalı tarafından davacıya yapılan mahsuben ödemelere ilişkin 23.988,15 TL dışındaki davalı tarafından davacıya mahsuben yapılan ödemeler hususunda davalı kayıtlarında net bir tespit yapılamadığı, davacı kayıtları üzerinden dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacının davalıdan bakiye alacağı olarak tespit edilen 37.633,69 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, sonuç olarak davacının ticari defter ve kayıtlarında davacı alacağı olarak tespit edilen 37.633,69 TL kadar davalının davacıya borçlu olduğunun kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, davacı ve davalı kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde incelenen davacıya ait ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 37.633,69 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin incelenen 2017 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya bir borcunun bulunmadığı, aksine 33.779,45 TL’lik alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı şirkete 2017 yılı içerisinde 24.05.2017 tarih, 41.500,00 TL bedelli, 28.05.2017 tarih 17.251,70 TL bedelli 2 adet olmak üzere toplam 58.751,70 TL’lik fatura düzenlendiği, iş bu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap arasındaki farklılığın ödemelerle ilgili olduğu, davalı tarafından davacı tarafa nakdi olarak herhangi bir ödemede bulunulmadığı, yapılan ödemelerin mahsuben gerçekleştirildiği, davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmayan ve davalı şirket defterlerindeki davacı alacağından mahsup yapılan 23.988,15 TL’lik mahsuba konu edilen tutarla ilgili olarak dosyaya sunulan mahsup fişi içeriğindeki işlemlere dayanak belgelerin davalı tarafça dosyaya ibraz edilmediği, ayrıca bilirkişilerce yapılan incelemeler sonucunda davalı bilet satışlarından nakit olarak yapılan bilet satış bedellerinden davacı uhdesinde kalan bedellerle ilgili olarak davacı ticari defterlerine göre toplam 21.118,00 TL bedelli 69 adet faturanın davalının cari hesabına alacak kaydedildiği, bu kapsamda davacı tarafça davalı adına 2017 yılı içerisinde düzenlenen 2 adet fatura toplamı olan (41.500,00 TL + 17.251,70 TL=) 58.751,69 TL ‘den davacı defterlerinde davalı lehine cari hesaba alacak kaydedilen 21.118,00 TL’nin mahsubuyla davacının cari hesaptan davalıdan (58.751,69 TL – 21.118,00 TL=) 37.633,69 TL alacaklı olduğu ve bu tutardan İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen ve davaya konu icra takibinden önce tahsil edildiği anlaşılan 17.251,70 TL bedelli iş bu fatura bedelinin düşülmesi neticesinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (37.633,69 TL – 17.251,70 TL=) 20.381,99 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 20.381,99 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.076,39 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İİK 67.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 20.381,99 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.076,39 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.392,29 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 501,22 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 891,07 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 542,32 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 467,16 TL, toplam bilirkişi ücreti 1.650,00 TL olmak üzere toplam 2.117,16 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.037,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır