Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/405 E. 2022/121 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/405
KARAR NO : 2022/121

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, borçlunun itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğu, borçlu şirketin, lojistik hizmeti veren müvekkili şirketten hizmet aldığı, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu, bu nedenle borçlunun müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklanan 29.235,68 TL tutarında borcu bulunduğu, borçlu şirketin borcunu halen ödemediğinden bahisle davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; dava konusu alacağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla takas ve mahsup defiini ileri sürdüklerini, davacı ile müvekkili şirket arasında yaklaşık 6 aydan beri devam eden ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafın müvekkili şirketin Kemalpaşa’daki deposundan 30.05.2017 tarihinde ve Bornova Şubesi’nden 01.06.2017 tarihinde teslim aldığı soğuk zincir ürünlerini taahhüt ettiği 2 günlük süreyi aşarak 05.06.2017 tarihinde Adana Şube’ye teslim etmesi nedeniyle soğuk zincir ürünlerin kırılarak bozulduğu, davacı firmanın ürünleri geç teslim ettiği, müvekkili şirketin geç teslim nedeniyle hasara uğrayan ürünleriyle ilgili zararının bulunduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı şirket tarafından davalı aleyhinde 19.12.2017 tarihinde 29.235,68 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 02.01.2019 tarihli raporda sonuç olarak; Davalı tarafın 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait yasal defterlerinin e-defter olması sebebiyle beratlarının açılış ve kapanış tasdiki olarak görüldüğü, davacı şirketin davalı şirkete 19.12.2017 takip tarihinde asıl alacak bakiyesi olan 29.235,68 TL asıl alacak için İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderdiği, takip dayanağının 22.09.2016 ve 30.06.2017 tarihleri arası cari hesap gereği alacak olarak gösterildiği, ödeme emrinin davalıya 26.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının takibe 29.12.2017 tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde takipten sonra herhangi bir ödemenin yapılmadığı, icra takip tarihinden önce mevcut bakiye için taraflar arasında imzalı kaşeli bir cari hesap mutabakatına dosya kapsamında rastlanılmadığı, iki tarafında tacir olduğu ve aralarında fiili bir cari hesap ilişkisinin bulunduğu, hasara uğrayan ilaçların bedeli olarak düzenlenen 19.12.2017 tarihli … nolu 38.012,97 TL tutarlı takas mahsup kapsamındaki iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın doğmadığı, takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 8.777,29 TL alacaklı olduğu, davacının takip talebinin 29.235,68 TL olduğu, davalı yasal defter bakiyesi ile davacı takip talebi arasında (29.235,68 TL – 8.777,29 TL=) 38.012,97 TL’lik fark olduğu, farkın sebebinin 19.12.2017 tarihli … nolu 38.012,97 TL tutarlı takas mahsup kapsamındaki iade faturası olduğu bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve davalı kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi …, soğuk zincir ilaçlarla ilgili olarak teknik bilirkişi … ve lojistik uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 19.09.2019 tarihli raporda ; Davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2016, 2017 ve 2018 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin e-defter olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterlerin yasal süreleri içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 29.235,68 TL alacaklı görüldüğü, davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalı tarafından davacı tarafa hasar tazminat bedeli adı altında düzenlenen 24.07.2019 tarihli … nolu 38.012,97 TL’lik faturanın davacı taraf kayıtlarında yer almadığı, söz konusu faturanın 01.08.2017 tarihli davacı …@…kep.tr adresinden davalının …@…kep.tr adresine sistem üzerinden iade edilmiş olduğu, davacı yanın davalıya ait olup, dava dışı firmalara gönderilen emtia-kargoların sevk, dağıtım lojistik gerçekleştirerek alıcılarına teslim ettiğinin kabulünün gerekeceği, teslimatlar konusunda taraflar arasında çekişme olmadığı, ancak davalı yanın bozulabilir nitelikte olan ilaç taşımalarında davacı tarafından hasar sebebiyet verilerek zarara uğradığı iddiasının ispata muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında en son rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden talimat ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 01.02.2021 tarihli ek raporda ; Davacı taşıyıcının davalıya ait soğuk zincir tıbbi ürün, ilaç emtialarına özen göstermeyerek taşıma esnasında hasarlanmasına sebebiyet vermek suretiyle edimini ifa etmediği değerlendirildiğinde hasar eyleminde TTK 875/1 atfi ile 886/1 uyarınca hata ve tam kusurlu olduğu, davacı taşıyıcının davalıya ait tıbbi ürün, ilaç emtialarını İzmir-Adana arası normal 10-11 saat arası olan karayolu ile varış süresini 4 günde (92 saat) gerçekleştirdiği göz önüne alındığında makul sürede teslim etmemiş olduğu, dava dosyası kapsamında sunulan … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti tarafından tanzim edilen Nakliyat Hasar Ekspertiz Raporunda yer alan 20.669,77 TL hasar bedelinin yerinde olduğu, davalı tarafından 17.343,20 TL fazla ve yersiz miktarda hasar bedeli faturası düzenlendiği, ekspertiz raporu ile tespiti yapılan 20.669,77 TL’nin davacı tarafa ödendiğinin tespitinin yapılamadığı, sayın mahkemece ekspertiz raporu ile tespiti yapılan 20.669,77 TL hasar bedelinin davacı tarafça ilgili sigorta firmasından tahsil edildiğinin kabulü halinde davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.565,91 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında … Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava dışı … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti tarafından gönderilen ekspertiz raporunun bir sureti eklenmek kaydıyla mevcut hasarla ilgili olarak ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda tüm belge ve bilgilerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, gelen 21.10.2021 tarihli cevabi yazı ekinde sigortalı … A.Ş adına şirket kayıtlarında … nolu hasar dosyası açıldığı, ilgili dosyanın değerlendirilmesi sonucunda meydana gelen hasarın poliçe özel ve genel şartlarına göre istisna tutulmuş olması sebebiyle herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
5-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd Şti’ye müzekkere yazılarak … nolu hasar dosyasının bir sureti istenilmiş olup, 27.12.2019 tarihli cevabi yazı ekinde hasar dosyası ve hasara ilişkin renkli fotoğrafların bir sureti gönderildiği görülmekle dosyaya delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davacı tarafça davalıya verilen taşıma hizmetinden dolayı düzenlenen faturalar kapsamında takip ve davaya konu bakiye alacağın ödenmediğinden bahisle bu alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacı şirketin, davalı şirkete lojistik hizmeti verdiği, davalının Kemalpaşa ve Bornova şubelerinden Adana şubesine göndereceği malların taşıma hizmetinin de davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği, davacı taşıyıcının, davalının Kemalpaşa deposundan 30.05.2017 tarihinde ve Bornova Şubesi’nden de 01.06.2017 tarihinde teslim aldığı soğuk zincir ürünlerini taahhüt ettiği 2 günlük süreyi aşarak 05.06.2017 tarihinde Adana şubesine teslim ettiği, bu nedenle soğuk zincir ürünlerinin kırıldığı ve ürünlerin tamamının bozulduğu, davalının bu nedenle zarara uğradığı, davacının gerçekleştirdiği taşıma işlemi sırasında sebebiyet verdiği iş bu zarar kapsamında davalı tarafça davacı adına 19.12.2017 tarih ve 38.012,97 TL tutarlı yansıtma faturasının düzenlendiği ve bu hasar bedelinin 29.235,68 TL’lik kısmının dava konusu edilen davacının taşımadan kaynaklı alacağından takas ve mahsup edildiği, bu nedenle davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafça davalıya verildiği sabit olan yurt içi taşıma hizmeti nedeniyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar takip tarihi itibariyle bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, takip ve davaya konu taşıma hizmeti dışında yine davacı tarafça davalı adına gerçekleştirildiği dosya kapsamı belgeler ile sabit olan tıbbi ilaç niteliğindeki soğuk zincir ürünlerde taşıma işlemi sırasında oluşan bozulmadan kaynaklı zarar nedeni ile davalı tarafça davalı adına düzenlenen yansıtma faturası kapsamında davalının takas mahsup savunmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapora göre, raporun 2.ve 3.sayfasında tablo olarak gösterilen cari hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde 30.06.2017 tarihi itibariyle davalı şirket defterlerine göre davacının davalıdan 29.235,68 TL’lik bakiye alacağının bulunduğu, ancak davalı şirket defterlerine 24.07.2017 tarihi itibariyle kaydedilen 38.012,97 TL’lik faturanın davacı şirket cari hesabına borç kaydedilmesi neticesinde 19.12.2017 tarihi itibariyle davalının davacıdan 8.777,29 TL’lik alacaklı duruma geçtiği, her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar arasındaki farkın 19.12.2017 tarih ve 38.012,97 TL’lik davalının takas mahsup savunmasına konu hasar bedeline ilişkin yansıtma faturasından kaynaklandığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19.09.2019 tarihli kök raporda; davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 29.235,68 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça davacı adına düzenlenen “hasar tazminat bedeli” açıklamalı 24.07.2019 tarih ve 38.012,97 TL’lik faturanın davacı defterlerinde yer almadığı bildirilmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir taşıma (soğuk zincir) sözleşmesinin bulunmadığı, ancak davalı yana ait muhtelif kargoların davacı yan tarafından taşındığı, söz konusu taşımalara ilişkin davacı yan tarafından davalı yan adına “lojistik hizmet bedeli” açıklamalı muhtelif faturaların düzenlendiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet veren davacı, hizmet alan davalı şeklinde bir yurt içi taşımaya ilişkin ticari ilişkinin bulunduğu, davacıya teslim edilen emtiaların bozulabilir nitelikli ürünleri ise taşıma dağıtım ve teslimlerin nasıl, ne şekilde, hangi ısı derecesinde ve kaç gün içerisinde yapılacağının bir çerçeve sözleşmesi ile belirlenmesi gerekirken herhangi bir sözleşme tahtında belirlenmediği, taşıtan davalının sevk irsaliyesi, taşıyan davacının taşıma irsaliyesi, ambar tesellüm belgesi ya da taşımaya ilişkin herhangi bir belge düzenlenmediği, dolayısıyla emtia ve emtia soğuk zincir taşıma ise hangi ısı derecesinde taşınacağına ilişkin bir bulguya rastlanmadığı, taşıma ve dağıtım ve teslim sürecinde emtiaların alıcılarına teslimi aşamasında hasara ilişkin tutanak ile tespitin yapılmadığı, dosyada mevcut 05.06.2017 tarihli tutanak incelendiğinde “… Soğuk zincir validasyon raporlarımız doğrultusunda ilgili ürünlerin sevk (01.06.2017 – 17:40 ) ve teslim alma tarihleri (05.06.2017 – 14:00) arasında geçen yaklaşık olarak 4 gün süre içerisinde soğuk zincir şartlarının korunmadığı ve soğuk zincirin kırıldığı tespit edilmiştir” şeklinde olduğu, ancak söz konusu tutanağın davalı yan görevlilerince tek taraflı olarak düzenlendiği, dosyada hasara ilişkin ekspertiz raporunun bulunmadığı, taraflar arasında yapılan bir dizi elektronik postaların dosyada olduğu, ancak söz konusu postalarda davacı yanın sigorta şirketine sunulmak üzere davalı yandan talep ettiği hasarlı ürünlerin fotoğrafları, soğuk zincir kutusu ve buz aküleri görselleri, örnek yükleme fotoğrafı, imha fotoğrafı, tutanaklar ve benzeri belgelerin dosya içerisinde bulunmadığı, bu yönüyle davacı yanın davalıya ait olup dava dışı firmalara gönderilen emtia-kargoların sevk, dağıtım lojistik hizmetleri gerçekleştirdiğinin kabulünün gerekeceği, teslimatlar konusunda taraflar arasında çekişme olmadığı, davalı yanın bozulabilir nitelikte olan ilaç taşımalarında davacı yan tarafından hasara sebebiyet verilerek zarara uğradığı iddiasının ispata muhtaç kaldığı yönünde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan kök rapordan sonra davalı tarafça düzenlenen takas mahsup savunmasına konu fatura muhteviyatı ürünlerin hasarına ilişkin olarak dava dışı … Sigorta A.Ş ve yine … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ayrı ayrı müzekkereler yazılmış olup, hasar dosyasının tamamının hasara ilişkin renkli fotoğraflar ile birlikte mahkememize gönderilmesi talep edilmiştir. Her iki şirketten gelen yazı cevapları da dosyaya eklenmek kaydıyla davalının takas mahsup savunmasının yerinde olup olmadığının dosyaya kazandırılan belgelerle birlikte yeniden değerlendirilmesi açısından daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda düzenlenen 01.02.2021 tarihli ek raporda ; davacı taşıyıcı şirketin 20.04.2017 tarih, … poliçe nolu, Emtia Blok Abonman Poliçesine istinaden 05.06.2017 tarihinde … plakalı sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigortacısından tazmin talebine ilişkin olarak sigorta şirketi tarafından dava dışı … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti.’den ekspertiz raporunun alındığı, yani davacının davalıya ait taşıdığı emtia-eşyanın taşıma sürecinde hasarlandığı hususunun davacının bilgisi dahilinde ve kabulünde olduğunun değerlendirilmesinin gerektiği, bu durumda davacı taşıyıcının geçici zilyetindeki emtia-tıbbi ürünleri hasarladığı ve hasarlı şekilde gönderilen alıcısına teslim ettiği tespitleri karşısında kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerin revize edilmesinin gerektiği, hasar dosyası içeriği ekspertiz raporu ve ekindeki renkli fotoğrafların incelenmesi neticesinde tıbbi ürün/ilaç emtiasının davacı tarafından taşıma esnasında hasarlandığı, davacının tıbbi ürün/ilaç emtiasını teslim aldığı 01.06.2017/17:40, teslim ettiği 05.06.2017/14:00 tarihlerinin taşımada yaklaşık 4 günlük bir süreyi kapsadığı, bu sürecin soğuk zincir lojistiğinde İzmir-Adana arası yurt içi taşıma süreci olarak makul süre olmadığı, zira taşıyıcının buz aküleri ile strafor köpük kutuda teslim aldığı soğuk zincir ürünlerinin en geç 24 saat içerisinde alıcısına teslim edilmesi gerektiğinin bilincinde hareket etmesi gerekirken ancak taşıdığı emtiayı yaklaşık 92 saat sonra teslim ettiğinin tespit edildiği bilidirilmiştir.
Yine alınan ek raporda taşıyıcının sorumluluğunu düzenleyen TTK 875/1.maddesi ile taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içerisinde eşyanın hasarından, ziyanından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu hükmü ile taşıyıcının sorumluluğuna açıklık getirdiği, dava konusu somut uyuşmazlıkta ise davacı taşıyıcının, davalı taşıtandan gönderilen-alıcısına teslim edilmek üzere bozulabilir nitelikte olup soğuk zincir ambalajlı tıbbi ürün/ilaçları tam ve hasarsız teslim aldığı, ancak teslim aldığı ürünleri yaklaşık 4 gün (92 saat) sonra alıcısına hasarlı ve aynı zamanda gecikmeli bir şekilde teslim ettiği, tüm bu tespitler ışığında davacı taşıyıcının, geçici zilyetindeki emtia-tıbbi ürünleri aynı zamanda soğuk zincir donanımlı olmayan bir araç ile taşıyarak emtia-kargolara karşı özen borcunu göstermeyerek edimini ifa etmediği, bu eylemlerden dolayı hatalı ve kusurlu olduğu değerlendirildiği, dava konusu somut olayda davacı taşıyıcının personelinin soğuk zincir emtiaları teslim aldığı, aktarma merkezine gönderdiği, buz akülerini yenilediği (paletlere müdahale edildiği) ve nihayetinde … plakalı araç sürücüsü sevk ve kontrolündeki araç ile İzmir Kemalpaşa’dan Adana’ya taşındığı, yani ürünlerin paketlerdeki soğuk zincirin kırılmasına davacı taşıyıcının ifa sorumlusu yardımcılarının hizmet akışı içerisinde direkt katkıda bulundukları, bu bağlamda davacı taşıyıcının ürünlerin taşınması esnasında soğuk zincirin kırılarak hasarlanmasında TTK 879/1.maddesi gereğince çalışanlarının hata ve kusurundan doğrudan sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Yine en son alınan ek raporda TTK 880/1.maddesine göre taşıyıcının eşyanın tamamen veya kısmen ziyandan dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağı, TTK 882.maddesinde ise “sorumluluğun sınırlarının belirlendiği, TTK 886/1.maddesinde ise zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi bilinciyle işlenmiş bir fiilden dolayı ihmalin sebep verdiği ispat edilen taşıyıcı veya TTK 879.maddede belirtilen kişiler bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamazlar” hükmü gereğine zarara kasten veya pervasızca bir davranış ve böyle bir zararın meydana gelmesi bilinciyle işlenmiş fiilden dolayı ihmalin sebep verdiği ispat edilen taşıyıcı ve adamlarından bahsedildiği, dava konusu somut olay bakımından davacı taşıyıcının, davalı taşıtandan bozabilir nitelikte tıbbi ürün/ilaçları soğuk zincir sağlayan strafor içerisinde hassas emtialar olduğu bilincinde ve kontrollü olarak teslim aldığı, ancak ambalajlarını açmak suretiyle buz aküleri ilave ettiği, İzmir-Adana arası normal 10/11 saat arası olan karayolu ile varış süresini 4 günde (92 saat) gerçekleştirdiği, davacı taşıyıcı soğuk zincir emtia-kargo taşıması yönünden yeterli soğuk hava donanımlı araç kullanmadığı, taşımayı yapan aracın genel yük taşıması yapan nitelikte kamyon olduğu tespitleri karşısında taşıyıcının bu konuda gerek personel, gerek taşıma aracı imkan ve kabiliyeti de bulunmadığının değerlendirildiği, bu tür soğuk zincir taşımalarının özel ekipman ve uzmanlık gerektiren ve halen ilaç lojistiği donanımlı yetkin personel gözetiminde yapılması gerekirken davacı taşıyıcının genel kargo şeklinde hizmet vermeye çalıştığı, sonuç olarak tıbbi ürünlerin-ilaçların hasarlanması sebebiyet verdiği değerlendirildiğinde TTK 875/1.atfi ile TTK 886/1.maddesi uyarınca hataya kasten ve pervasızca bir davranış ve böyle bir zararın meydana gelmesi bilinci ve ihmalkarlığı ile işlenmiş fiilden dolayı ihmalinin sebebiyet verdiği, hasarın meydana geldiği 05.06.2017 tarihinde ilaç emtiası tıbbi ürünlerin ekspertiz raporunda yapılan fiyat tespitleri dikkate alındığında kadri maruf olduğu, şayet mahkemenin taşıyıcının taşıdığı emtiada meydana gelen hasardan TTK 882.maddesi uyarınca sınırlı olarak sorumlu olduğunun benimsenmesi halinde hasara uğrayan emtia miktarının brüt kilogramının bilinmesinin gerektiği, dosya içerisinde emtianın brüt kilogramına ilişkin somut belgenin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TTK 875/1.maddesi gereğince “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde,eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur”
TTK 880.maddesi gereğince “Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.”
TTK 882.maddesi gereğince “Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.”
TTK 886/1.maddesi gereğince “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. uncu maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.”
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça davalıya verilen yurt içi taşıma hizmeti kapsamında davacının davalıdan esasen takip tarihi itibariyle 29.235,68 TL alacaklı olduğunun her iki tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ancak dava konusu taşıma hizmetine ilişkin faturalar dışında davacı taşıma şirketi tarafından davalı adına yapılan soğuk zincir ürünlerinin taşınması sırasında taşınan emtiada hasar meydana geldiği iddiasıyla taşınan emtiada oluşan hasarın davacıya yansıtılabilmesi açısından davalı tarafça davacı adına düzenlenen 19.12.2017 tarih 38.012,97 TL bedelli faturanın davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmasına rağmen davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, bu kapsamda davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 29.235,68 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olmasına rağmen, davalıya ait ticari defterlerde hasar bedeline ilişkin yansıtma faturası olan 19.12.2017 tarihli ve 38.012,97 TL bedelli faturanın davacı cari hesabına borç kaydedilmesi neticesinde davalı defterlerinde davalının davacıdan (38.012,97 TL – 29.235,68 TL=) 8.777,29 TL alacaklı konumda olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının takas mahsup savunmasının yerinde olup olmadığının tespiti açısından talimatla 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan kök ve ek raporda da da sonuç olarak belirtildiği üzere, TTK 875/1 maddesi gereğince taşıyıcı taşımaya konu eşyayı teslim aldığı haliyle gönderilen alıcısına süresinde eksiksiz, hasarsız ve ziya uğramadan teslim etmek zorundadır. Bu durumda taşıyıcının taşınan eşyanın zararı ve ziyaından doğan sorumluluğu eşyayı teslim almasıyla başlayıp, eşyanın tasarruf hakkı gönderilen alıcısına yahutta sahibine teslim edildiğinde son bulur. Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı taşıyıcının, davalı taşıtandan bozulabilir nitelikte tıbbi ürün niteliğindeki ilaçları soğuk zincir sağlanan strafor koliler içerisinde hassas emtialar olduğu bilinciyle ve kontrollü olarak teslim aldığı, ancak taşıma işlemi sırasında ambalajlarını açmak suretiyle içerisine buz aküleri ilave ettiği, İzmir- Adana arasında normalinde 10 ile11 saat arası olan karayoluyla varış süresini 4 günde (92 saatte) gerçekleştirdiği, bu kapsamda davacı taşıyıcının soğuk zincir emtia-kargo taşıması yönünden yeterli soğuk hava donanımlı araç kullanmadığı, taşımayı yapan aracın genel yük taşıması yapan kamyon olduğunun tespit edilmiş olması karşısında taşıyıcının bu konuda gerek personel, gerekse taşıma aracı imkan ve kabiliyetinin bulunmadığı, bu tür soğuk zincir taşımalarının özel ekipman ve uzmanlık gerektiren ve halen ilaç lojistiği donanımlı yetkin personel gözetiminde yapılması gerekirken davacı taşıyıcının genel kargo taşıması şeklinde hizmet vermeye çalıştığı ve sonuç olarak taşımaya konu tıbbi ürünlerin hasarlanmasına sebebiyet verdiği ve bu şekilde taşıma sırasında eşyanın tamamen zayi olmasına sebebiyet veren bu kusurlu eylemlerinin TTK 886 maddesi kapsamda kalan pervasızca hareket olarak değerlendirilmesi ile tamamen kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda yine bilirkişi kök raporunda da belirtildiği üzere davacı taşıyıcının TTK TTK 875/1 maddesi gereğince taşımaya konu eşyada taşıma sırasında meydana gelen hasardan sorumlu olduğu ve davacı taşımacının gerçekleştirmiş olduğu taşıma işleminin TTK 886/1.maddesi kapsamında pervasızca hareket olarak değerlendirilmiş olması nedeni ile TTK 882.maddesindeki tazminat sınırlamasından yararlanamayacağı ve TTK 886.maddesi gereğince oluşan hasardan davacının tamamen sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Yine alınan bilirkişi raporunda da dosyada mevcut olan … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda hasarla ilgili olarak tespit edilen 20.669,77 TL’nin kadri maruf olduğu tespit edilmiş olmakla bu görüş açısından da aynen benimsenen bilirkişi raporu gereğince esasen takip tarihi itibariyle her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlarda davacı alacağı olarak kayıtlı olan 29.235,68 TL ‘den takas ve mahsup savunması kapsamında oluşan hasar bedeli olan 20.669,77 TL’nin mahsubu neticesinde davacının davalıdan (29.235,68 TL – 20.669,77 TL=) 8.565,91 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu anlatılan nedenle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 8.565,91 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren her iki tarafın tacir olması nedeni ile yerinde görülen davacı talebi nedeni ile, davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin davalı tarafın takas mahsup savunması kapsamında yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.713,18 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 8.565,91 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin davalı tarafın takas mahsup savunması kapsamında yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.713,18 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 585,13 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 353,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 232,03 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 394,20 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 272,75 TL ve bilirkişi ücreti toplam 2.600,00 TL olmak üzere toplam 2.872,75 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 861,82 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)