Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2021/941 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/361 Esas
KARAR NO : 2021/941

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkilin davalı borçlu ile olan ticari ilişkisi gereği cari hesaptan doğan 81.000,00 TL alacağının bulunduğu, cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı borçlu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacı tarafça iddia edilen 81.000 TL alacağın herhangi bir delile dayanmadığı, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, ayrıca müvekkili ile davalı arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi imzalanmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 19.01.2018 tarihinde 81.000 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı şirketin icra takip tarihi olan 19.01.2018 itibariyle davalıdan 76.881,96 TL alacaklı olduğu, davacının saptanan iş bu tutara 3095 Sayılı Yasa’da ticari işler için öngörülen esas ve oranlar dahilinde temerrüt faizi işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 19.02.2021 tarihli ek raporda; Davacı şirketin icra takip tarihi olan 19.01.2018 itibariyle davalıdan 68.791,96 TL alacaklı olduğu, davacının saptanan iş bu tutara 3095 Sayılı Yasa’da ticari işler için öngörülen esas ve oranlar dahilinde temerrüt faizi işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalardan dolayı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye 81.000 TL alacaklı bulunduğu, iş bu alacağın tahsil için davacı tarafça davalı hakkında icra takibi başlatıldığından bahisle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça iddia edildiği şekilde davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığı, bu yöndeki iddianın davacı tarafça ispatlanması gerektiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 102.381,98 TL alacaklı olduğu konusunda her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtların birbiriyle uyum içerisinde olduğu ve 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 102.381,98 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerine göre davalı tarafça davacıya verilen 28.02.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 31.03.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 30.04.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 31.05.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli ve 30.06.2017 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli olarak verilen senetlerin 10.09.2016 tarihinde davalı şirket lehine “tahsilat” olarak kayıtlara işlendiği, ancak daha sonradan alınan tüm bu senetlerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle 28.02.2017 vadeli 5.000,00 TL’lik senedin 10.04.2017 tarihinde 31.03.2017 vadeli senedin 30.05.2017 tarihinde , 30.04.2017 vadeli 5.000,00 TL’lik senedin 10.06.2017 tarihinde, 31.05.2017 vadeli 5.000,00 TL’lik senedin 26.06.2017 tarihinde, 30.06.2017 vadeli 5.000,00 TL’lik senedin de 30.07.2017 tarihinde tekrardan davalı borç olarak kaydedildiği, tüm bu işlemlerin her iki tarafın ticari defterlerinin birbiriyle mutabık olduğu 31.12.2017 tarihinden itibaren gerçekleştirmiş olduğu görülmüştür. İş bu senetlerden 31.03.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 30.04.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 31.05.2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli ve 30.06.2017 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli senetlerin davamıza konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin başlatılmasından önce davacı tarafça İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiği, takibinde halen derdest olduğu görülmüştür.
Yine alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın incelenen 2016 yılı ticari defterlerine göre davalı tarafça davacıya verilen 30.06.2017 vadeli 15.000 TL’lik çekin 10.06.2016 tarihinde “tahsilat” olarak davacı defterlerine kaydedildiği ve daha sonra da karşılıksız çıkması nedeniyle 10.07.2017 tarihi itibariyle tekrardan davalı hesabına borç kaydedildiği, tüm bu işlemlerin her iki tarafın ticari defterlerinin birbiriyle mutabık olduğu 31.12.2017 tarihinden itibaren gerçekleştirmiş olduğu görülmüştür. İş bu 30.06.2017 vadeli 15.000,00 TL’lik çekin davamıza konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin başlatılmasından önce davacı tarafça İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiği, takibin de halen derdest olduğu görülmüştür.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle her iki tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde 31.12.2017 ve 01.01.2018 tarihi itibariyle her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 102.381,98 TL alacaklı olduğunun taraf defterlerinde aynen kayıtlı olduğu sabit olup, taraf defterlerinin birbiriyle mutabık olduğu bu tarihten önce ve yukarıdaki paragrafta belirtilen senetlerle ilgili olarak gerçekleştirilen işlemlerde dahil olmak üzere 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 102.381,98 TL alacaklı olduğu kabul edilmiş olup, bu tutar içerisine dahil olan her biri 5.000 TL’lik karşılıksız çıkan 4 adet senetle ilgili olarak İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası ile yine 30.06.2017 vadeli 15.000 TL’lik senedin bankaca ödenen tutarı mahsup edildikten sonra 13.590,00 TL’lik kısmı ile ilgili olarak İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğundan iş bu takip dosyalarına konu senet bedellerinin mükerrer tahsilat olmaması açısından karşılıksız senetlerle ilgili takiplerin davamıza konu icra takibinden önce başlatılmış olması nedeniyle 31.12.2017 tarihi itibariyle her iki taraf defterlerine göre davacı alacağı olarak tespit edilen 102.381,98 TL’den mahsubu gerekmiş olup, buna göre davacının davalıdan (102.381,96 TL – 13.590,00 TL – 20.000,00 TL=) 68.791,96 TL alacaklı olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yine davacı tarafın 2016 ticari defterlerinde 10.09.2016 tarihi itibariyle davalıya tahsilat olarak kaydedilen 28.02.2017 vadeli ve 5.000 TL’lik senet her ne kadar daha sonrasında karşılıksız çıkması nedeniyle 10.04.2017 tarihinde davalı hesabına tekrardan borç olarak kaydedilmiş olup, bu senedin daha sonrasında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 01.06.2021 tarihli dilekçe ekindeki makbuzun incelenmesinden davalı hesabına karşılıksız çıkması nedeniyle borç kaydedildiği anlaşılmakla ve bu işlemlerin her iki taraf defterlerinin birbiriyle mutabık olduğu 31.12.2017 tarihinden önce gerçekleşmiş olduğu dikkate alınarak bu tutarla ilgili olarak tespit edilen davacı alacağından herhangi bir mahsup işlemi yapılmamıştır.
Yine bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalı tarafça davacıya 2017 yılı içerisinde verilen 28.02.2018 vadeli 9.500 TL’lik çekin 20.07.2017 tarihinde, 30.06.2018 vadeli 10.000 TL’lik çekinde 30.11.2017 tarihinde davacı kayıtlarında davalıya “tahsilat” olarak kaydedilmiş ise de, daha sonrasında takipten sonra bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle 9.500 TL’lik çekin 10.03.2018 tarihinde, 10.000 TL’lik çekin de 20.11.2018 tarihinde tekrardan davalıya borç olarak kaydedildiği, bu nedenle alınan bilirkişi raporuna göre her iki çek toplamı olan 19.500 TL’nin takip tarihi itibariyle davacı alacağı olarak tespit edilen 68.791,96 TL’ye ilavesi gerekmekte ise de, daha sonradan davacı tarafça 9.500 TL’lik çekin İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile, 10.000 TL’lik çekinde İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiği ve her iki çeke ilişkin iş bu icra takiplerinin de halen derdest olduğu, karşılıksız çıkan iş bu iki adet çeke ilişkin alacağın belirtilen icra takipleri ile ayrıca davacı tarafça talep edildiğinden iş bu iki çeke ait bu tutar davacı alacağına ilave edilmeksizin davacının mahkememiz dosyasındaki icra takip dosyası nedeniyle alacaklı olduğu tutarın bilirkişi ek raporunda hesaplandığı üzerine 68.791,96 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 68.791,96 TL asıl alacak üzerinden, icra takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin ise dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 68.791,96 TL asıl alacak üzerinden, icra takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 13.758,39 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.699,17 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 978,28 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.720,89 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.019,38 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 227,10 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 827,10 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 694,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.742,95 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır