Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/343 E. 2022/1083 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/343
KARAR NO : 2022/1083
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
BİRLEŞEN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS, … KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZİN 2018/343 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçluya yapılan bir kısım imalat işlerine ait borcun ödenmemesi nedeniyle davacı alacaklı müvekkil tarafından İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak davalı borçlunun haksız kötü niyetli ve soyut ifadelerle takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine duran icra takibinin devamı için işbu davanın ikame edildiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, müvekkil şirket aleyhine İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve itirazlarımız neticesinde işbu davayı açma ihtiyacı hissettiğini, takibe konu alacağın taraflar arasında imzalanan … Akaryakıt İdari Bina Projesi Alüminyum Dış Cephe Uygulama Sözleşmesi gereğince yapılan işlemler neticesinde paranın ödenmediğine ilişkin olduğu, şler devam ederken, karşılıklı anlaşma ile iç mekan 4 adet otomatik kapı camı ve yine WC cam bölme işleri ilave edildiğini, Davacı şirket, sözleşmede belirtilen işleri yaptığını ve hak ettiği bedelin kendisine ödenmediğini iddia etse de davacı şirketin ifa ettiğini söylediği işlemler ayıplı olduğunu, İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası dayanak alınıp, taraflarınca da İzmir 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ve akabinde davacı şirket borçlu olduğu icra dosyasına itiraz ettiğini, taraflarınca da İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, hal böyle iken, davacı şirketin kendi edimini yerine getirmeyip aynı zamanda tam ve eksiksiz şekilde ifa etmediği edimin karşılığını bizden talep etmesi hakkaniyete aykırı ve mesnetsiz bir talep olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS, … KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı/borçlu şirket arasında 2017 yılında imzalanan … Akaryakıt İdari Bina Projesi Alüminyum Dış Cephe Uygulama Sözleşmesi gereğince yapması gereken işlerle ilgili müvekkil üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip gerekli ödemeleri yapmasına rağmen davalı/borçlu şirket eksik ve ayıplı üretim yapıldığını, ayıplı ifa neticesinde taraflarınca İzmir 10. SHM’nin … D.iş sayılı dosyası ile eksik imalatların tespiti ve bedellerine ilişkin alınan bilirkişi raporuna istinaden İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe giriştiklerini, borçlunun takibe itiraz etmesi nedeni ile borçlunun haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; 24/07/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/343 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı müvekkil arasında 11.10.2017 ve 12.10.2017 tarihlerinde imzalanan iş sözleşmeleri ile davalı borçlunun iş yerinde bir takım işler yapıldığı ve teslim edildiği, taraflar arasında kapsamında tarafların gerekenleri yaptığını ve hatta davalı müvekkilin davacının fiyat farkı faturası adı altına kestiği 28.12.2017 tarihli iade faturasını da iyi niyetli olarak kabul ettiğini, davacı tarafından ilk yazılı sözleşmeye ait ödemeler yapıldığını ancak sonradan ek işlere ait olan 26.12.2017 tarihli fatura bedelini ödenmediğini, davacının işbu davaya konu olmayan aleyhine olarak icra takibi yaptıkları İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün … dosyasına ait ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edilmesinden sonra 05.02.2018 tarihinde delil tespitine başvurmuş olmalarının manidar olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İnşaat Mühendisi … ve SMMM …’un 29/03/2021 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Mahkememizin 2018/343 Esas sayılı dava dosyası yönünden, davada kusurlu işler bedeli düşülmeden yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılan illerin bedelinin 250.000 TL olduğu, davalı iş sahibi tarafından ödenen iş bedelinin 250.000 TL olduğu, sözleşme kapsamındaki işlere ilişkin olarak taraflar arasında alacak verecek olmadığı, sözleşme dışı fazladan yapılan işlerin bedelinin 13.489,76 olduğu, birleşen … Esas sayılı dosya yönünden ise; İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında düzenlenen 20.10.2018 tarihi bilirkişi raporunda eksik ve kusurlu işlerin bedelinin 13.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
İnşaat Yüksek Mühendisi …, İnşaat Mühendisi … ve Muhasebe Uzmanı …’ın 02/12/2021 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Asıl davaya dayanak fatura konusu imalatın eksiksiz olarak davalıya teslim edildiği, bir süre kullanıldığı ancak bir süre sonra bir kısım imalatın davalı tarafça söküldüğü veya söktürüldüğü, büyük kısmının ise halen kullanılır durumda olduğu, birleşen dava yönünden ise, her ne kadar dosya kapsamında söz konusu eksikliklerin ne bedelle giderildiğinin tespitine imkan tanıyacak herhangi bir ödeme belgesi veya fatura sunulmadığı, İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İŞ dosyasına sunulu bilirkişi raporunda, bilirkişinin tespit ettiği eksik ve kusurların günün şartlarında giderilmesi bedeli olarak tespit ettiği işçilik dahil 13.000 TL bedelin günün rayiçlerine ve tespit edilen eksik ve kusurlarla ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesinde itirazın iptali aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
İtirazın iptali
Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6100 sayılı yasanın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.
6100 sayılı yasanın ispat hakkı ve ispat yüküne ilişkin hükümleri aşağıdaki gibidir.
İspat hakkı
MADDE 189- Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.
Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir.
İspat yükü
MADDE 190- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Hukuki dinlenilme hakkı, çekişmeli veya çekişmesiz bütün yargılama işlemleri ve icra ve iflas takipleri, tahkim , geçici hukuki korumalar, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve benzeri bütün iş ve işlemler bakımından geçerli bir ilkedir. 6100 sayılı yasada adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak ispat hakkı sınırlarıyla birlikte düzenlenmiştir. İspat hakkı, iddia ve savunmanın delillendirilmesini ve mahkemenin, yasal engel bulunmadıkça bu delilleri inceleyerek değerlendirmesi zorunluluğunu içerir. İspatın konusu vakıalardır. Vakıalar dışındaki hususlar ispatın konusu olamaz. Delilin, o vakıa hakkında dinlenebilir delil olup olmadığına Hakim karar verir. İspatın konusunu oluşturan vakıalar, uyuşmazlığı çözümünde etkili olabilecek, tarafların üzerinde anlaşamadıkları, çekişmeli vakıalar olmalıdır. Herkesçe bilinen vakıalar ile ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Çekişmeli sayılmadıkları için de ispata konu edilemezler. Her davada olduğu gibi, itirazın iptali davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davalarında, davacının davalı ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği hukuki ilişkiyi ve buna dayanarak borcun varlığını ispat etmesi bu yönde delil göstererek ispat hakkını kullanması gerekir. Bu davalarda davalı ise borcunun olmadığını yahut ödediğini, borcu bulunmakla birlikte maddi hukuka ilişkin ya da usul hukukuna ilişkin sebeplerden dolayı borcu ödeme zorunluluğunun bulunmadığını, kendisinin, davacının iddia ettiği ilgili hukuki ilişkinin tarafı olmadığı gibi hususları ispat etmek bu yönde savunmalarını delillendirmek zorundadır.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereğince itirazın mahkemede iptali için alacaklının adi(ilamsız genel) haciz yoluyla takibe veya kambiyo senetlerine dayanan haciz yoluyla takibe ya da taşınır yahut taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişmiş olması gerekir.
İtirazın iptali davası ancak para alacağına ilişkin ilamsız takiplerde açılabilir.
İtirazın iptali davası, borçlunun itiraz etmiş olduğu takip konusu alacağın tahsiline yönelik bir eda davasıdır. Mahkemenin dava sonucunda vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bundan dolayı davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmediği, itiraz sebeplerini de itirazın iptali davasında ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasının açılacağı; itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre, dava şartlarından ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, resen dikkate alınması ve 2004 sayılı yasanın 19. Maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekir.
İtirazın iptali davasında davalı borçlu dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesinde evvelce ödeme emrine itiraz ederken ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı, ödeme emrine itiraz ederken mevcut olduğu halde ileri sürmediği itiraz sebeplerini de ilk defa itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesinde ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, davacı alacaklı, davalı borçlu tarafından itiraz edilen takip konusu alacağının varlığını ve miktarını genel hükümlere göre ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz.
Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir.
İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır.
İtirazın iptali sonunda, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı sabit olursa mahkeme davayı kabul ve itirazı iptal eder. Ayrıca mahkeme, davacının dava dilekçesinde tazminat da talep etmiş olması halinde, davalı borçluyu hüküm altına alınan alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum eder. İcra inkar tazminatı, anapara üzerinden hesaplanır. Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine evvelce itiraz ettiği alacağı, ilk duruşmada kabul etmiş olması, icra inkar tazminatına mahkumiyetten kurtulmasını gerektirmez.
Dava sonunda hükmedilen alacağın %20’si oranındaki tazminata karar verilebilmesi için davacı alacaklının zararının varlığı ve miktarını ispat etmesi gerekmez. Kanun koyucu, davalı borçlunun itirazının iptali halinde, itiraz sebebiyle davacı alacaklının zarara uğramış olduğunu kabul ederek, davacının dava dilekçesinde sadece talep etmiş olmasını davalı borçlunun hükmedilen meblağın en az %20’ si oranında bir tazminata mahkum edilebilmesi için yeterli görmüştür.
Davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun usulüne uygun bir şekilde borca itiraz etmek suretiyle takibin durmuş olması yeterli olup, borcu itiraz sebebi önemli değildir. Yine davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için 2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereği süresinde itirazın iptali davası açılmış olması, davacı alacaklının dava dilekçesinde talep sonucunda icra inkar tazminatını istemiş olması, davanın alacaklı lehine kabulüne karar verilmiş olması, davalı borçlunun takip tarihi itibarıyla itirazında haksız olması gerekir. İtirazın iptal edilmiş olması, itirazın haksız olduğunu göstermez. İtiraz iptal edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu haklı ise tazminata mahkum edilmez. Hem itiraz iptal edilmiş ve hem de itirazın haksız olduğu sonucuna varılmışsa, diğer yukarıda anılı şartlarında varlığı halinde icra inkar tazminatına hükmedilir. İtirazın haksız sayılabilmesi için, takip konusu alacağın doğduğu anda varlığı ve miktarı itibarıyla taraflar arasında likit olması gerekir. Takip konusu alacağın varlığı, miktarının belirlenmesi hakim kararını gerektirmemeli muhtacı muhakeme olmamalıdır. Takip konusu alacak yapılacak basit bir hesaplama ile belirli bir hale gelebilecek ise bu alacak da likit sayılır. Dava açıldıktan sonra takibe konu edilen borcun ödenmiş olması hali, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel değildir. Son olarak davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun kötü niyetli olması gerekmez.
İtirazın iptali davasının reddi halinde ise, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, davalının cevap dilekçesinin talep sonucunda icra inkar tazminatı talep etmeli, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olması gerekir. Davacının haksız ve kötü niyetli olmasından kasıt ise bir alacağı olmadığını bildiği halde, icra takibine girişmiş olmasıdır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, asıl davaya konu edilen uyuşmazlığın fazladan yapılan imalatlara ilişkin iddia edilen alacak hakkından kaynaklanan istem olduğu, birleşen davanın ise ayıplı imalatlar sebebiyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkin olduğu, mahkememizce ilk alınan bilirkişi raporunda bu hususlara değinmeksizin taraflar arasındaki mevcut bulunan eser sözleşmesinde, eserin bitme oranı, teslim şartları gibi hususların değerlendirildiği, mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak ayıplı olduğu edilen imalatlar ve fazladan yapılan ek imalatlara ilişkin inceleme yapıldığı, yapılan incelemede;
Asıl Dava Yönünden,
Keşif esnasında hali hazırda 26.12.2017 tarih ve 11,432 KDV bedelli A-31681 seri numaralı fatura içeriği imalatın, 1 adet kapı kapatıcısı ve 3 takım erkek wc pisuar ara bölmesi hancinde kalan (11.432 – 1.130 )10302 TL +KDV tutarındaki imalatların eksiksiz ve kusursuz olarak kullanıldığının tespit edildiği,
1.130 TL + KDV tutarındaki 1 adet kapı kapatıcısı ve 3 takım eftek wc pisuar ara bölmesinin ise her ne kadar teslim somasında düzgun çalışmadığı, yönetmeliğe uygun olmadığı iddiasıyla söküldüğü anlaşılmakla ise de söz konusu beyanı destekler herhangi bir bilgi veya belgeye dosya kapsamından ulaşılamadığının tespit edildiği, asıl davaya dayanak fatura konusu imalatın eksiksiz olarak dayalıya teslim edildiği bir sure kullanıldığı ancak bir süre sonra bir kısım imalatın (l adet kapı kapatıcının ve 3 takım erkek wc pisuar ara bölmesinin) davalı tarafça söküldüğü veya söktürüldüğü, büyük kısmınm ise halen kullanılır durumda olduğunun tespit edildiği, mali kayıtlar ile de karşılaşınldığında davacının bu fatura içenği imalatı teslim ettiği tespit edildiği, bu haliyle asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısının ek imalatları yaptığı, karşı tarafa teslim ettiği, karşı tarafın bu imalatlara karşılık bir ödeme yapmadığı,
Birleşen dava yönünden ise;
İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporunda tespit edilen eksik ve ayıplı imalat açısından yerinde yapılan incelemelerde, rapor konusu eksik imalatlar görülemediğinin tespit edildiği, eksik ve ayıplı imalata ilişkin değerlendirmenin yapılamadığı,
Dosya kapsamında söz konusu eksikliklerin ne bedelle giderildiğinin tespitine imkan tanıyacak herhangi bir ödeme belgesi veya fatura sunulmadığının tespit edildiği, İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi … değişik iş sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporunda bir tespit yapılmışsa da karşı tarafın itirazları ile birlikte tüm dosya kapsamı irdelendiğinde bu tespiti ayıplı imalatı destekler nitelikte bir delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu haliyle asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısının ek imalatlara ilişkin alacak hakkını ispat ettiği, ancak asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısının ayıplı imalat iddialarını ispat edemediği, asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısının alacağının faturaya dayandığı ve likit olduğu anlaşılmakla anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
A-MAHKEMEMİZİN 2018/343 ESAS SAYILI DAVASI YÖNÜNDEN;
1-)DAVANIN KABULÜNE,
2-)İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
3-)Hüküm altına alınan alacak miktarı olan (13.489,76 TL)’ %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-)Alınması gerekli olan 921,48 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 230,28 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 691,20 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-)Davacı tarafından yatırılan 230,28 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 300,00 TL taksi ücreti ve 384,00 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 4.370,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-)Davacı … Doğrama Sanayi Ticaret Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … İnşaat Gıda Otomotiv Nak Pet Ür Paz Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacı … Doğrama Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne VERİLMESİNE,
B-MAHKEMEMİZ ASIL DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 2.ASLİYET … E. … KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Mahkememizce işbu dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı … İnşaat Gıda Otomotiv Nak Pet Ür Paz Sanayi Ticaret Limited Şirketi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-)Alınması gerekli olan 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 222,01 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 141,31 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
4-)Davalı … Doğrama Sanayi Ticaret Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı … İnşaat Gıda Otomotiv Nak Pet Ür Paz Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davalı … Doğrama Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne VERİLMESİNE,
5-)Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı- karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır