Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/316 E. 2021/551 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/316 Esas
KARAR NO : 2021/551

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018

Birleşen Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası yönünden;

DAVA : İtirazın İptali (Acentilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
A-)Mahkememizin 2018/316 esas sayılı dava dosyası yönünden;
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin kargo dağıtım acenteliğini yaptığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi neticesinde davacının davalı şirketten 31/03/2017 tarihi itibariyle 18.434,26 TL cari hesap alacaklısı olduğunu, davalı şirket tarafından hazırlanan mutabakata mektubunda da davacının alacağının sabit olduğunu, alacağın tahsili amacı ile İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibin 7.755,64 TL lik kısmına haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muhtelif zamanlarda davalıya gönderilen kargoların alıcılarına teslim edilmemesi veya hasarlı teslim edilmesi nedeniyle oluşan zararın davacının cari hesabından düşüldüğünü, davacı tarafından alıcı firmalara ulaştırıldığı ispat edilmeyen 21 adet gönderi bedelinin davacı yana fatura edildiğini, düzenlenen 19/07/2017 tarihli … nolu 7.555,64 TL tutarlı faturanın davacı yana ihtarname ekinde gönderildiğini, yine aynı şekilde alıcılara teslim edilmediği tespit edilen 4 adet gönderi bedeline istinaden 31/10/2017 tarihli … nolu 4.483,01 TL tutarlı düzenlenen faturanın davacı yanın cari hesabından mahsup edilmesi sonucu, davalının 4.483,01 TL alacaklı duruma geçtiğini, bu alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yasal takibe girişildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-)Birleşen Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası yönünden;
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı borçludan 4.483,01-TL alacaklı olduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacı ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, ancak davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilerek takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu ve itirazın amacının alacağın tahsilini engelleme olduğundan davalı-borçlunun takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibi devamına, %20 İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ile avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket aleyhinde iş bu davadan önce aynı ticari ilişkiye dayalı olarak itirazın iptali davasının açıldığını, dosyanın İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/316 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, her iki dava arasında sıkı bir bağlantı bulunması nedeniyle davaların birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin 2016 yılı Ekim ayı itibariyle davacı şirketin kargo dağıtım acenteliğini bıraktığını, taraflar arasındaki cari hesap ektresi ve işlenmiş faturalara göre müvekkili şirketin 31/03/2017 tarihi itibariyle 18.434,26 TL davalı şirketten alacaklı olduğunu belirterek öncelikle dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/316 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Asıl ve birleşen dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası,
-Mutabakat mektubu, ihtarname,
-Bilirkişi …’ın 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporu,
-Bilirkişi …’ın 10/06/2019 havale tarihli kök raporu, 08/11/2019 ve 12/10/2020 havale tarihli ek raporu,
-İzmir Vergi Dairesinin 25/12/2019 tarihli yazısı,
-İstanbul Vergi Dairesinin 26/12/2019 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’nun 22/02/2021 tarihli yazısı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davasına konu edilmiş bir alacağın mevcut olmadığının tespit edilmesi ve alacaklının da kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olmasının anlaşılması halinde borçlu lehine hükmedilebilecek bir tazminat olup, alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğunun iddia eden borçlu tarafça kanıtlanması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; asıl dosya davacısı …’nin, davalı …. aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 18.434,26 TL asıl alacak, 517,04 TL işlemiş faiz olmak üzere 18.951,30 TL alacak üzerinden 25/07/2017 tarihinde icra takibi başlattığı, davalı borçlunun 25/07/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde takibe konu asıl alacağın 7.755,64 TL’lik kısmına itiraz ettiği, takibin kısmen durduğu, davalı borçlunun takibe kısmi itirazı üzerine asıl dosya davacısının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, asıl dosya davalısı- birleşen dosya davacısı …’nin de İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin 4.483,01 TL asıl alacak üzerinden asıl dosya davacısı- birleşen dosya davalısı …. aleyhinde icra takibi başlattığı, ödeme emrinin asıl dosya davacısı- birleşen dosya davalısı ….ye 20/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 25/04/2018 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine asıl dosya davalısı- birleşen dosya davacısının mahkememizin … esas sayılı davası ile itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, anılan dosyanın aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan bahisle dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği, asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı tarafından sunulan cari hesap mutabakat mektubuna göre tarafların 31/03/2017 tarihi itibariyle hesapta mutabık kaldıkları, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı …’nin asıl dosya davacısı- birleşen dosya davalısı …’ye 18.434,26 TL borçlu olduğu, asıl dosya davacısının bu mutabakat mektubuna konu cari hesap bakiyesine ilişkin olarak 17/07/2017 tarihinde davalı birleşen dosya davacısı aleyhinde takip başlattığı, davalı birleşen dosya davacısının ise davacı birleşen dosya davalısının teslim aldığı ancak alıcısına teslim etmediği gönderiler bulunduğu gerekçesiyle davacı birleşen dosya davalısı adına 19/07/2017 tarihli 7.755,64 TL’lik yansıtma faturası düzenlediği ve bu fatura tutarında takibe itiraz ettiği, yine davalı birleşen dosya davacısının aynı gerekçelerle 31/10/2017 tarihli 4.483,01 TL’lik yansıtma faturası düzenlediği ve bu faturaya istinaden davacı birleşen dosya davalısı aleyhinde takip başlattığı, taraflar arasında acentelik sözleşmesinin bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın takip tarihleri itibariyle tarafların birbirinden alacaklı olup olmadığı ve asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı …’nin düzenlemiş olduğu yansıtma faturalarının taraflar arasındaki cari hesap alacağı kapsamında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda olduğu, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı birleşen dosya davalısının başlattığı İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip tarihi olan 17/07/2017 tarihi itibariyle tarafların defter ve kayıtlarının uyuştuğu, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısının, asıl dosya davacısı- birleşen dosya davalısına 18.434,26 TL borçlu olduğu, davalı birleşen dosya davacısının kendi defter ve kayıtlarına göre bu takipte itiraz ettiği kısım yönünden borçlu göründüğü, bu hususun cari hesap mutabakat mektubuna konu cari hesap bakiyesi ile de uyuştuğu, davalı birleşen dosya davacısı toplam 25 adet gönderinin alıcısına teslim edilmediği gerekçesi ile kendisi aleyhinde başlatılan ilk takipten sonra 19/07/2017 tarihli 7.755,64 TL ve 31/10/2017 tarihli 4.483,01 TL’lik yansıtma faturaları düzenlemiş ise de, bu faturalar davacı birleşen dosya davalısın defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi söz konusu gönderilerin davacı birleşen dosya davalısına teslim edildiği ve uhdesinde bulunduğu sırada kayıp, ziya ve hasara uğradığı hususunda davalı birleşen dosya davacısının savunma ve iddiasını tevsik edici herhangi bir belge sunmadığı, sadece müşterilerinden kendisi adına düzenlenmiş olan yansıtma faturalarını sunduğu, bunun da zararın yansıtılması için yeterli kabul edilemeyeceği, buna göre davalı birleşen dosya davacısı tarafından düzenlenen yansıtma faturalarına itibar edilemeyeceği, davalı birleşen dosya davacısının söz konusu faturalar yönünden savunma ve iddiasını ispatlamadığı, mahkememizce alınan 01/04/2019, 10/06/2019 ve 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl davanın davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosya davalısı, birleşen dosya davacısının kötüniyetli olduğunu savunmuş ve kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki acente ilişkisinden kaynaklandığı, davacının kötüniyetli olduğunun davalı tarafından ispatlanmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)Mahkememizin 2018/316 esas sayılı dava dosyası yönünden,
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-7.755,64 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.551,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 529,78 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 37,69 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 492,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 37,69 TL peşin harç, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 155,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.529,09 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
B-)Birleşen Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası yönünden,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,14 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5,16 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7- Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ve İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının mercilerine iadesine,
Dair, karar asıl dava dosyası yönünden HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, birleşen dava dosyası yönünden, ise 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/06/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA