Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/287 E. 2022/748 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1482
KARAR NO : 2022/734

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, davalının itirazında haksız olduğu, davalı ile aralarında araç takip sistemine ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmede İzmir icra ve mahkemelerinin yetkili kılındığı, yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının … adet araç takip sistemine ilişkin aboneliğinin bulunduğu, bu abonelik sözleşmesine göre davalının 24 ay süre ile ödeme yapmayı taahhüt ettiği, ancak davalının sözleşme süresi sona ermeden sözleşmeden döndüğü, taraflar arasındaki sözleşmeni 7/2 ve 12.maddesine göre davalının sözleşme dönemine ilişkin abonelik ücreti ile cezai şartı ödemesi gerektiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, ödemelerin dava dışı …’ya yapıldığı, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası sureti,
-Taraflar arasındaki sözleşme ve faturalar,
-…A.Ş’nin …, …, …, … ve
… tarihli yazıları,
-… … tarihli yazısı,
-… Mal Müdürlüğünün … tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’un … tarihli raporu.
-Bilirkişi …’in … tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1663 E., 2021/1070 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun … tarihinde yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davacının, taraflar arasında ticari hizmet sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeye konu hizmet bedeli ve cezai şartın davalı tarafından ödenmediği ve davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiği, davalının ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, sözleşmenin dava dışı … ile olduğunu ve kendisinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacıya herhangi bir borcu olmadığını savunduğu, taraflar arasında ticari hizmet sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bu sözleşme uyarınca davacının davalıdan hizmet bedeli ve cezai şart talep hakkı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan araştırmada davalının uyuşmazlık döneminde bilanço usulüne göre defter tuttuğu, tacir sayılan kimselerden olduğu, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davalı tarafından hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de davalının takibe itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, bu nedenle davacı yönünden dava öncesinde hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın süresinde olduğu, yine davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmuş ise de, davacı, davalı ve dava dışı … arasında … tarihli araç takip ve filo yönetim sistemi abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin 12. maddesinde İzmir icra ve mahkemelerinin yetkili kılındığı, 6100 sayılı HMK’nun 17 vd. maddeleri uyarınca söz konusu yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, 2004 sayılı İİK ‘nun 50 ve 6100 sayılı HMK’nun 17 vd. Maddeleri uyarınca İzmir icra dairelerinin yetkili olduğu ve davalının yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya takibe konu alacağını açıklamak üzere süre verildiği, davacı vekilinin yargılama aşamasındaki beyanlarında taraflar arasında 24 ay taahhütlü … adet araç takip sistemine ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre davacının cihaz başına aylık … TL olmak üzere … adet cihaz için aylık … TL ödeme yapması gerektiği, davacının 5. ayda sözleşmeyi feshettiği, sözleşmenin kalan … ayı için … TL(…x…) cihaz bedeli ödemesi gerektiği, ayrıca sözleşmenin feshedilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden yenileceği, buna göre takip tarihine kadar … aylık dönem yönünden de davalının ayrıca … TL borcu bulunduğu, sözleşmeye göre sözleşmenin tek taraflı feshi halinde davalının ayrıca sözleşme bedelinden kalan döneme ilişkin alacağın %…’ini cezai şart olarak ödemesi gerektiğini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce taraf defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, öncelikle davalı defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği bu kapsamda davalının bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazıldığı, davalının kendisine yapılan usulüne uygun tebligata rağmen defter ve kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle davalı defter ve kayıtlarının incelenemediği, davacı defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, kendisi lehine delil vasfına sahip olmadığı, davacının defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan … TL alacaklı göründüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ile hak ve alacağın tespitine yönelik olarak dosyanın telekomünikasyon konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin … tarihli raporunda; araç takip ve filo yönetim sistemi sözleşmesinin her sayfasında davalının kaşe ve imzası ile …’nın kaşe ve imzalarının bulunduğu, yine cihazlı taahhütlü araç takip servisi kampanyası taahhütnamesinde ve Ek1 belgesinde davalının imza ve kaşesinin bulunduğu, ilgili sözleşmelerde araç takip sistemi verilerini …’nın sağladığı … adet GSM hattı üzerinden gerçekleşeceği, bu hizmetin faturasının … aracılığı ile …’nın çözüm ortağı olan davacı firmaya ödeneceği konusunda tarafların anlaştığı, … ve …’dan gelen yazılarda davalı abonenin güncel borcunun bulunmadığı, söz konusu belgelerde davacı şirkete cihaz bedeli olarak yapılan ödemelerin detaylarını gösterir bir bilgi bulunmadığı, taahhütnamede … … Sistemleri A.Ş. tarafından müşteriye herhangi bir başlık altında bir bedel yansıtılmayacağı, hizmetin bakım onarımı kapsadığına dair maddeler bulunsa da ilgili faturaların kesildiğinin görüldüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davalı araç takip sistemine ilişkin hizmet aldığını kabul etmekle birlikte hizmetten beklenen menfaati temin etmediğini belirterek sözleşmeyi feshettiğini ve tüm borcunu ödediğini savunduğuna göre öncelikle davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, mahkememizce dosyaya kazandırılan …A.Ş cevaplarına göre davacı, davalı ve dava dışı …A.Ş(…) arasında …. tarihli 24 ay süreli abonelik sözleşmesi kurulduğu, bu sözleşme kapsamında davacının davalıya … adet araç takip cihazı temin ettiği, söz konusu cihazların verilerinin ise dava dışı …A.Ş (…) tarafından sağlandığı, faturaların dava dışı … tarafından düzenlendiği ve tahsil yetkisinin dava dışı …’da olduğu, söz konusu dönemde cihaz başına aylık ödeme miktarının … TL olduğu, … yılında davalının sözleşmeden döndüğü, bunun üzerine davalı hakkında dava dışı … tarafından cayma nedeniyle cayma faturası düzenlendiği, …A.Ş’nin …, … ve … tarihli cevabı yazılarına göre, davalıdan tahsil edilen cayma bedelinin sadece veri hizmet bedeline ilişkin olduğu, sehven kalan döneme ilişkin … TL cihaz bedeli tahakkuku yapılmış ise de daha sonra bu bedele ilişkin iptal işlemi yapıldığı, bu halde davalının 24 ay taahhütte bulunduğu sözleşmede bakiye … ay yönünden cihaz bedelini(… aylık bakiye dönem x cihaz başına aylık ücret olarak … TL x … cihaz sayısı) davacı şirkete ödemesi gerektiği, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 7/2 maddesi uyarınca davacının gecikme nedeniyle davalıdan %… cezai şart isteme hakkının bulunduğu, buna göre davacının … TL bakiye dönem alacağı ile bu alacak üzerinden hesaplanan … TL cezai şart alacağı bulunduğu, davacı her ne kadar 24 ay süreli sözleşmenin feshedilmemesi halinde kendiliğinden yenileceğini ve takip tarihine kadar ki dönem yönünden de ayrıca aylık hizmet bedelinin tahakkuk edeceğini iddia etmiş ve bu dönem yönünden de alacak talebinde bulunmuş ise de davalı tarafından 24 aylık sözleşme süresi içerisinde sözleşme feshedildiğine göre davacının sadece bu sözleşme süresine göre talepte bulunabileceği, aşan dönem yönünden talepte bulunamayacağı, dava dışı …A.Ş(…)’ye cayma nedeniyle ödeme yaptığını savunan davalının ödeme olgusunu ispatlaması gerektiği, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgelere göre davalının dava dışı …A.Ş’ye yaptığı ödemenin veri ücretine ilişkin cayma ödemesi ile sınırlı olduğu, davalının araç takip sistemine ilişkin cayma bedelini ödeme olgusunu ispatlayamadığı, dosya kapsamı itibariyle davacının davasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı ve kısmen haksız olduğu, uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu, uyuşmazlığın niteliği ile davalının savunmasının kapsamına göre başka araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin … TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % … temerrüt faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-… TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli … TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan … TL peşin harcın mahsubu ile bakiye … TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan … TL başvurma harcı, …. TL peşin harç, … TL bilirkişi ücreti ve … TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam … TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (…/…=…) … TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan … TL müzekkere-tebligat giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (…) … TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2 fıkrası uyarınca reddolunan miktar üzerinden belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
10-Kararın kesinleşmesi beklenmeksizin dosyamız ile ilgisi bulunmayan İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/…. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA