Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/284 E. 2021/1179 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/284
KARAR NO : 2021/1179

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davalı şirketin müvekkiline faturadan kaynaklı borçlu olduğu, davalının borcunu ödememesi üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, davalının itirazının haksız ve gerçek dışı olduğu, taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü bir sözleşmenin olduğu, davalı şirkete kesilen faturaların gönderildiğine dair kargo faturaları ve bu faturaların akabinde davalı şirketin müvekkilinin hesabına yatırdığı fatura bedelleri ile sabit olduğu, müvekkilinin davalı şirkete ait bazı nakliye işlerini aracı olarak yaptığı, bunun karşılığında faturalar kestiğinden bahisle davalının itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; taraflar arasında akdedilen yük anlaşması gereğince ihtilaf durumunda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, bu nedenle yetki yönünden davanın reddi gerektiği, ayrıca davacı tarafın alacağının zamanaşımına uğradığı, müvekkili şirketin uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiği, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin bir alt taşıma ilişkisinden kaynaklandığı, taraflar arasında kararlaştırılan taşıması yapılan ürünlerin teslim edilmediği ve taşıma aracının sürücüsü olan Hasan Duman’dan da haber alınamadığı, bu olay üzerine müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiği, taraflar arasında kararlaştırılan işin yapılamaması sonucu müvekkili şirketin 83.147,81 TL zararı oluştuğu, bu zarar nedeniyle müvekkili şirketin davacıdan alacağının olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/…Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalı hakkında 23.02.2017 tarihinde 66.114,80 TL asıl alacak üzerinden, icra takip talepnamesinde belirtilen 16 adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlu vekilince süresi içerisinde icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 12.06.2019 tarihli raporda ; Davalı tarafın ibraz edilen 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında yapıldığı, yevmiye ve kebir defterlerinin e-defter olduğu, e-beratların oluşturma tarihlerinin süresi içerisinde olduğu, davalı tarafın kayıtlarının delil vasfında bulunduğu, davacı tarafından takip konusu yapılan faturaların davalının ticari defterlerinde davacının alacağı olarak kayıtlı olduğu ve bu faturalardan dolayı davalının davacıya 66.013,40 TL borçlu olduğu, ancak dava dosyasında mevcut iş bu davada davacı nakliyeci tarafından gönderilmiş … plakalı araçla dava dışı … A.Ş’ye ait İstanbul’dan Antalya’ya nakliyesi esnasında kayıp olan mallarla ilgili olarak dava dışı … A.Ş tarafından davalı şirket adına tanzim edilen 4 adet toplam 83.147,81 TL’lik faturaların davalı nezdindeki dava dışı şirkete ait cari hesaplarda eksik hasarlı ürün bedeli açıklaması ile dava dışı firmanın alacağı olarak kayıtlı olduğu ve davalı şirketin dava dışı … A.Ş’den olan alacak bakiyesinden düşüldüğü ve bu faturaların yansıtması olarak da davalı tarafından davacı adına tanzim edilmiş faturaların davacının cari hesabına davalı alacağı olarak kaydedilmesi neticesinde de davalının davacı nakliyeciden 17.134,36 TL alacaklı olduğunun kayıtlarda tespit edildiği bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile alınan davalı şirket kayıtları ile davacı şirket kayıtlarının karşılaştırılması ve yine dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, lojistik uzmanı bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 11.02.2020 tarihli raporda ; Davacı tarafça sunulan 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içerisinde açılış ve 2016 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, taraflar arasında 2016 inceleme döneminde ticari bir ilişkinin var olduğu, takibe konu 16 adet faturanın davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davalı şirketin resmi defterlerinin incelendiği bilirkişi raporunda “davacı tarafından takip konusu yapılan faturaların davalının ticari defterlerinde davacının alacağı olarak kayıtlı olduğu ve bu faturalardan dolayı davalının davacıya 66.013,40 TL borçlu olduğu, ancak dava dosyasında mevcut iş bu davada davacı nakliyeci tarafından gönderilmiş … plakalı araçla dava dışı … A.Ş’ye ait İstanbul’dan Antalya’ya nakliyesi esnasında kayıp olan mallarla ilgili olarak dava dışı … A.Ş tarafından davalı şirket adına tanzim edilen 4 adet toplam 83.147,81 TL’lik faturaların davalı nezdindeki dava dışı şirkete ait cari hesaplarda eksik hasarlı ürün bedeli açıklaması ile dava dışı firmanın alacağı olarak kayıtlı olduğu ve davalı şirketin dava dışı … A.Ş’den olan alacak bakiyesinden düşüldüğü ve bu faturaların yansıtması olarak da davalı tarafından davacı adına tanzim edilmiş faturaların davacının cari hesabına davalı alacağı olarak kaydedilmesi neticesinde de davalının davacı nakliyeciden 17.134,36 TL alacaklı olduğunun” tespit edildiğinin görüldüğü, davalının davacıya yansıttığı 83.147,81 TL’lik zayi olan ürün bedelinin sorumlusunun davacı olup olmadığının kanaatinin mahkemeye ait olduğu, mahkemece davacının sorumluluğunun olmadığı kanaati oluşması durumunda davacının davalıdan 66.013,45 TL alacağının bulunduğu, davacının davalıya düzenlediği davaya konu olan 16 adet faturanın Nakliye Bedeli faturaları olduğu, yurtiçi kargo aracılığıyla gönderildiği ve davacının davalıya düzenlediği tüm faturaları her iki tarafında defterlerinde kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 13.09.2021 tarihli ek raporda ; Davacı tarafından davalı adına detayları belirtilen toplam 66.114,80 TL tutarlı 16 adet fatura kesildiği, iş bu faturaların davacı ile davalı arasındaki başka taşıma işlerine ait olduğu, dava dosyası incelendiğinde davacının 6102 Sayılı TTK hükümlerince taşıma komisyoncusu sıfatına haiz olduğu, davacı ile davalı arasında komisyonculuk sözleşmesi akdedilmediği, dava dışı şirket tarafından davalı adına tanzim edilen 4 adet toplam 83.147,81 TL’lik faturaların ödeme yükümlülüğünün birinci derecede davalı şirkete ait olduğu, davalı şirketin de taşıma sırasında zayi olan emtianın bedelini komisyoncu sıfatıyla davacıya yansıtmakta olduğu, dosyada bir sureti sunulu dava dışı araç sahibi … tarafından davacı adına düzenlenen 02.02.2016 tarihli faturanın Antalya-Manavgat-Alanya Gıda Nakliyesi açıklamasıyla düzenlenmiş olduğu, bahsi geçen faturanın kaydına davacı şirket kayıtlarında rastlanmadığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı tarafça davalıya verilen taşıma hizmeti nedeniyle takip ve davaya konu 16 adet faturanın düzenlendiği, ancak iş bu fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, öncelikli olarak HMK 6.maddesi gereğince davalının ikametgahı itibariyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan davanın yetki yönünden reddinin gerektiği, ayrıca iş bu davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmamış olduğundan zamanaşımından da reddinin gerektiği, davanın esası yönünden ise davalı şirketin taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiği, kimi zaman müvekkili şirket araçlarının yeterli gelmediği durumlarda üstlenilen taşıma işlerini başka lojistik şirketleri ile alt taşıma ilişkisi kurularak gerçekleştirildiği, davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin bir alt taşıma ilişkisi olduğu, davalı ile … plakalı araç sahibi olan dava dışı … arasında 02.02.2016 tarihinde yapılan Yük Anlaşması uyarınca davacı şirketin müşterisi olan dava dışı … ait malların Antalya-Manavgat-Alanya güzergahında taşıması hususunda yük anlaşmasının imzalandığı, iş bu malların taşıma irsaliyesi ve teslim tutanakları ile eksiksiz olarak teslim edildiği, ancak bu taşımanın yapılması için dava dışı … tarafından tedarikçi/aracı olan araç işleteni …’e 02.02.2016 tarihinde belirtilen güzergahta yapılacak olan gıda nakillerine dair faturanın kesildiği, ancak izah edildiği üzere … plakalı araç ile taşıması yapılan ürünlerin taraflarca kararlaştırılan teslim yerine ulaştırılmadığı ve araç sürücüsünden de haber alınamadığı, bu olay nedeniyle davalı şirketin 83.147,81 TL zarara uğradığı, bu zarar nedeniyle davalı şirketin davacı yandan bu tutar kadar alacaklı duruma geldiğinden iş bu alacağa istinaden davacı yanın dava dilekçesi içeriğinde iddia etmiş olduğu faturalardan söz konusu alacağın takas ve mahsup edildiği ve bu şekilde davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığından bahisle açılan davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle takibe konu faturalardan dolayı davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın takas mahsup savunmasına ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde davalı şirketin yerleşim yeri itibariyle yetkili icra dairelerinin Büyükçekmece İcra Daireleri olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine karşı ve yine esasa cevap süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle mahkememizin yetkisine karşı da yetki itirazında bulunmuş ise de, davalı vekilinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine karşı yapmış olduğu yetki itirazının TBK 89.maddesi gereğince davacının yerleşim yeri mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunduğundan reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Yine davalı vekili esasa cevap süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de, iş bu davanın davacı tarafça davalıya verildiği iddia olunan taşıma hizmetinden kaynaklı davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalara dayalı olması nedeniyle TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık genel zamanaşımının iş bu davada uygulanmasının gerektiği, takibe konu faturaların tarihleri ve takip tarihi dikkate alındığında iş bu davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu düşünülmekle davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, takibe konu edildiği anlaşılan ve davacı tarafça davalı adına muhtelif nakliye bedellerine istinaden düzenlendiği anlaşılan 21.01.2016 tarih 4.554,80 TL, 27.01.2016 tarih 4.248,00 TL, 27.01.2016 tarih 4.295,20 TL, 27.01.2016 tarih 1.026,60 TL, 01.02.2016 tarih 4.920,60 TL, 01.02.2016 tarih 3.575,40 TL, 01.02.2016 tarih 5.970,80 TL, 02.02.2016 tarih 6.336,60 TL, 02.02.2016 tarih 5.156,60 TL, 06.02.2016 tarih 5.156,60 TL, 06.02.2016 tarih 4.389,60 TL, 09.02.2016 tarih 4.307,00 TL, 09.02.2016 tarih 885,00 TL, 09.02.2016 tarih 5.097,60 TL, 24.02.2016 tarih 5.251,00 TL ve 26.02.2016 tarih 944,00 TL olmak üzere toplam 66.114,80 TL bedelli faturaların tamamının her iki tarafa ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, talimatla alınan rapora göre davalı şirkete ait ticari defterlerde yapılan inceleme neticesinde 26.02.2016 tarihi itibariyle davalının davacı nakliyeciye 66.013,40 TL borçlu olduğu, davalı şirket kayıtlarında daha sonrasında 26.02.2016 tarihli 102,00 TL tutarında “eksik ürün bedeli” açıklamalı fatura ve … plakalı araçla dava dışı … A.Ş’ye ait İstanbul’dan Ankara’ya nakliyesi esnasında kayıp olan mallarla ilgili olarak dava dışı … A.Ş tarafından davalı şirket adına 10.02.2016 tarih 29.994,76 TL, 10.02.2016 tarih 23.527,80 TL, 10.02.2016 tarih 12.239,42 TL ve 10.02.2016 tarihli 17.385,83 TL olmak üzere toplam 83.147,76 TL bedelli faturaların düzenlendiği, iş bu faturaların davalı şirket defterlerinde dava dışı … A.Ş’nin davalı nezdindeki cari hesabında “eksik hasarlı ürün bedeli” açıklamasıyla dava dışı şirketin cari hesabına alacak olarak kaydedildiği ve dava dışı şirketin alacak bakiyesinden düşüldüğü ve daha sonra “yansıtma (…)” açıklamalı olarak iş bu 4 adet fatura tutarının davalı şirket nezdindeki davacı nakliyeci cari hesabına borç olarak kaydedildiği, hesapta başka bir kaydın olmadığı, tüm bu işlemler sonucunda davalının ticari defterlerine göre 31.12.2016 tarihi itibariyle davalının davacı nakliyeciden (83.147,76 TL – 66.013,40 TL =) 17.134,36 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu talimat ile alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Takip ve davaya konu taşımalar dışında başka bir taşıma işlemine ait olduğu 13.09.2021 tarihli ek raporla tespit edilen ve anlaşılan taşıma işlemi nedeniyle her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesiyle; … plakalı araçla yapılan taşıma işlemi sırasında taşınan malların teslim edilmesi gereken yere teslim edilmemesi nedeniyle dava dışı … A.Ş tarafından yansıtma olarak davalı şirkete 4 adet toplam 83.147,81 TL’lik faturanın düzenlendiği ve davalıya yansıtıldığı, bu kapsamda davacının aracılık ettiği takip ve dava konusu faturalar dışındaki taşıma işlemi nedeniyle davalının 83.147,81 TL zarara uğradığı, bu tutarın takip ve davaya konu fatura bedellerinden takas ve mahsup edilmesinin gerektiği, bu tutar mahsup edildiğinde davacının bir alacağının kalmadığı iddia edilmiş ise de, bu iddianın dayanağı açısından davalı tarafça dosyaya sunulan “Yük Anlaşması” başlıklı belgeyi davalı şirket ve dava dışı sürücü Hasan Duman’ın imzaladığı, araç plakası olarak … plakalı aracın gösterildiği, iş bu belgede davacı adına atılmış herhangi bir imzanın bulunmadığı, yine davalı delilleri arasında yer alan “Tekin Nakliyat” başlıklı araç sahibinin …, şoförün Hasan Duman ve aracında … plakalı araç olarak gösterildiği, içeriğinde “taahhütname” yazan belgenin sureti incelendiğinde davacıya atfen atılan bir imzanın bulunmadığı, ayrıca yine davalı delilleri arasında yer alan … plakalı dava dışı araç maliki … tarafından davacı … adına düzenlendiği anlaşılan “Antalya-Manavgat-Alanya gıda nakli” açıklamalı tam olarak okunaklı olmayan faturanında davacı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ek raporda belirtildiği üzere davacı defterlerinde kaydına rastlanmadığı, belirtilen belgelerin asıllarının dosyaya sunulmadığı, bu nedenle takip ve davaya konu fatura muhteviyatı taşımalar dışındaki davalı savunmasında geçen taşıma sırasında taşınan malların kaybolması iddiasıyla davalının 83.147,81 TL zarara uğramasına sebebiyet verdiği iddia olunan taşımaya davacının aracılık ettiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle her iki tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu bilirkişilerce tespit edilen takibe konu 16 adet faturadan dolayı davalı şirket defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 66.013,40 TL alacaklı olduğunun talimatla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği bildirilmiş olmakla davalının takas mahsup savunmasına ilişkin talebi de mahkememizce yerinde görülmediğinden sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle davalı şirket defterlerine göre 66.013,40 TL alacaklı olduğu ve iş bu tutarında davalı tarafça ödenmediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 66.013,40 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 13.202,68 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 66.013,40 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 13.202,68 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.509,37 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 798,51 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.710,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 839,61 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 173,63 TL, bilirkişi ücreti toplam 1.650,00 TL olmak üzere toplam 1.823,63 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.805,39 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.381,74 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 101,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)