Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/272 E. 2021/968 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2021/968

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 26.11.2014 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkilinin annesi olan …’nin kontrolünde olan bebek arabası içerisindeki müvekkilini yaraladığı, … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde sigortacısı olduğundan bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapmadığı, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, ayrıca davacı tarafın müvekkili şirketin ödeme süresinin dolmasını beklemeden davayı ikame ettiği, bu nedenle dava şartını da yerine getirmediğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketlerinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyalarının birer sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 11.03.2019 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nin içerisinde bulunduğu bebek arabasını kullanan yaya …’nin kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının maluliyetinin tespiti açısından Ege Üniversitesi Hastanesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 19.07.2019 tarihli raporda; Davacının meydana gelen trafik kazasında yaralanmasının yumuşak doku travması olarak değerlendirildiği, kaza tarihinde yürürlükte olan “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre değerlendirme yapıldığında meslekte kazanma gücünde azalmaya neden olmadığı, maluliyet oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 2 hafta olduğunun kabulü gerektiği bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı itirazları doğrultusunda İstanbul ATK … İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 04.10.2019 tarihli raporda; 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik kapsamında davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 2 haftaya kadar uzayabileceği, davacının kendisinde mevcut anatomik bozukluğuna bağlı hastane evraklarında belirtilen gergin omurilik + tip 2 ayrık omurilik ve buna bağlı meydana gelen yürürken ara ara düşme, sağ bacakta pes kavum, sağ alt ekstremitede früst parezi kusurlarına göre yürüyüş bozukluğu %8, kemik dizilim bozukluğu %10 olduğu, kişinin Balthazard formulüne göre %17,2 olduğu, tüm vücut engellilik oranının %17 olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 28.01.2020 tarihli duruşmada İstanbul ATK … İhtisas Dairesinin raporunun incelenmesinden davacının maluliyetinin Maluliyetin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre hazırlandığı, ancak kazanın 26.11.2014 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle maluliyet hesabının “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine” göre yapılması gerektiğinden davacının maluliyet oranının ilgili yönetmeliğe göre yeniden değerlendirilmek üzere İstanbul ATK … İhtisas Dairesinden rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, düzenlenen 01.06.2020 tarihli raporda; 03.08.2013 tarih ve 28727 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11.10.2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikleri içerdiği, Ek-3 ve diğer cetveller, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03.08.2013 tarih ve 28727 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceğinden davacı …’nin 26.11.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri ve ekli cetvelleri kapsamında sürekli maluliyetine yer olmadığına, iyileşme süresinin ise 2 haftaya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle ….2014 doğumlu davacı …’ye velayeten açılan iş bu davada daimi ve geçici işgöremezliğe ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu olay tarihinde dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya …’ye ve kullandığı davacı …’nin içerisinde bulunduğu bebek arabasına çarpması neticesinde 26.11.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı küçüğün yaralandığı, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 21.11.2014-21.11.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça talep edilen tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının davaya konu sigorta poliçesi kapsamında talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış olup, düzenlenen raporda ; dava konusu trafik kazasının oluşumunda sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrederken kaza anını gösteren CD görüntülerinden anlaşıldığı kadarıyla hızını trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmadığı, aracını kendi yol bölümünde tutma becerisi göstermediği, sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek yol içinde bebek arabasıyla yürüyen yaya …, çocuk …’ye çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden asli kusurlu olduğu, yaya …’nin elinde çocuk arabasıyla (içinde çocuk …’nin bulunduğu) yaya kaldırımının olmadığı olay yerinde, yolda içinde yürüdüğü esnada arkadan aynı yönden gelip ve aracının kontrolünü kaybeden sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilin sademesine maruz kaldığından herhangi bir kusurunun bulunmadığı, sonuç olarak sürücü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı tarafın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla iş bu rapor dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı küçüğün maluliyet oranının tespiti açısından Ege Üniversitesi’nden rapor alınmış olup, düzenlenen 19.07.2019 tarihli raporda ; kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre yapılan değerlendirme sonucunda maluliyet oluşturacak kalıcı bir arızaya yol açmadığı, sonuç olarak davacı küçüğün meslekte kazanma gücünde azalmaya neden olmadığı, maluliyet oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresininde 2 hafta olarak kabulünün gerektiği belirtilmiştir. Davacı vekilinin rapora itirazları ve talebi doğrultusunda mahkememizce maluliyete ilişkin olarak yeniden İstanbul ATK … İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporu alınmış olup, düzenlenen 04.10.2019 tarihli raporda ve daha sonradan alınan 01.06.2020 tarihli raporda sonuç olarak ; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı küçükte kalıcı maluliyet oluşmadığı, iyileşme süresininde kaza tarihinden itibaren 2 haftaya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olup, dosya kapsamında alınan raporlar birbirini doğruladığından mahkememizce aynen benimsenerek dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı küçüğün herhangi bir kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise 2 haftaya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından İstanbul ATK Üst Kurulu’ndan yeniden maluliyet raporu alınması talep edilmiş ise de, dosya kapsamı içerisinde bulunan Ege Üniversitesi ve İstanbul ATK … İhtisas Dairesi’nden alınan raporlar birbiriyle uyumlu olup, raporlar arasında çelişki bulunmadığından bu yöndeki talep yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı küçüğün maluliyetine ilişkin olarak alınan raporlar sonucunda davacı küçükte dava konusu trafik kazası nedeniyle daimi bir maluliyet oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacı tarafın daimi maluliyete ilişkin tazminat isteminin bu nedenle yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur. Ayrıca maluliyete ilişkin alınan raporlarda dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı küçüğün geçici iş göremezliğinin 2 haftaya kadar uzayabileceği tespit edilmiş ise de, davacı … ….2014 doğumlu olup, kaza tarihinde 26.11.2014 tarihinde yaklaşık 4 aylık olduğu, bu nedenle gelir getirecek bir işte çalışmasının mümkün olmadığı, bu yönde bir iddia ve delilinde dosyada mevcut bulunmadığından davacı küçüğün geçici maluliyete ilişkin tazminat istemininde yerinde olmadığı sonucuna varılmış olup, bu kapsamda yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2021

Katip …

Hakim …