Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/239 E. 2021/706 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/239
KARAR NO : 2021/706

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/02/2018
KARAR TARİHİ: 15/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/10/2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde bulunduğu sırada davalı … nezdindeki araçla çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, vücudunda kırıklar oluştuğu, davalı … sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun tespit edileceğini belirtilerek maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-SGK İzmir il müdürlüğünün 20/02/2018-04/06/2018tarihli yazısı ve eki,
-Isparta il emniyet müdürlüğünün 02/04/2018 -30/09/2020 tarihli yazısı,
-Isparta Şehir Hastanesinin 06/04/2018 tarihli yazısı,
-… Sigorta A. Ş nin 05/07/2018 tarihli yazısı ve eki,
-Kusur bilirkişisi … … in 14/02/2019 tarihli raporu,
-Ege ATK nun 11/12/2019 tarihli maluliyet raporu,
-Aktüer bilirkişi … …’ın 03/03/2020 tarihli kök raporu ile 21/06/2021 tarihli ek raporu,
-Isparta ,,,Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyası sureti,
-SGK Isparta il müdürlüğünün 09/09/2020 tarihli yazısı,
-ATK Trafik ihtisas dairesinin 26/02/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı … sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı araçların 22/10/2016 tarihinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacının bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığı iddiası ile iş bu davada geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, tazminatın kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalı … tarafından karşılanmasının talep edildiği, … plakalı aracın davalı … nezdinde 17/12/2015-17/12/2016 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunduğu, davaya konu trafik kazasının sigorta poliçesi ile teminat altına alınan dönem içerisinde 22/10/2016 tarihinde meydana geldiği, mahkememizce alınan 14/02/2019 tarihli trafik kusur bilirkişi raporunda davalı … sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı yönünde bilirkişi görüşünün olduğu, dosya içerisine alınan Isparta … Asliye Ceza Mahkemesinin olaya ilişkin keşifli bilirkişi raporu ile mahkeme gerekçeli kararı ve dosyamız içerisinde bulunan kaza tespit tutanağındaki sürücülerin kusuruna ilişkin tespitin mahkememizce alınan raporla uygun olmadığı dikkate alınarak yeniden kusur raporu alınmasına karar verildiği, bu kapsamda dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 26/02/2021 tarihli kusur raporuna göre davalı … sürücüsünün %75, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, ATK kusur raporunun dosya kapsamı ile oluşa uygun olduğu, kaza tarihi dikkate alınarak davacının maluliyetinin Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi için mahkememizce dosyanın Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına gönderildiği, Ege ATK’dan alınan 11/12/2019 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle dokuz(9) ay geçici iş göremez olduğu, çalışma gücü kaybının %4 olduğunun tespit edildiği, raporun taraflara tebliğ edildiği ve taraflarca itiraza uğramadığı, mahkemizce dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, aktüer bilirkişinin 03/03/2020 tarihli raporunda TRH 2010 yaşam tablosu teknik faizli olarak dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, kusur indirimi yapılmaksızın davacının 12.402,91 TL geçici iş göremezlik ve 35.718,26 TL sürekli iş göremezlik zararının olduğunun tespit edildiği, bu raporun taraflara tebliğ edildiği yine itiraza uğramadığı, davacının bu rapor doğrultusunda davanın belirsiz alacak davası olduğundan bahisle 14/04/2020 tarihinde değer arttırım dilekçesi sunduğu ve dava değerini rapor doğrultusunda arttırdığı, Yargıtay’ın 2021 yılında vermiş olduğu yerleşik kararları ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak mahkememizce dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği ve ek rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişinin 21/06/2021 tarihli ek raporunda TRH yaşam tablosunu teknik faizsiz olarak progresif rant yöntemine göre kullanmak suretiyle ve kusur indirimi yaparak davacının geçici iş göremezlik zararını 9.302,18 TL ve sürekli iş göremezlik zararını ise 50.625,95 TL olarak hesapladığı, davacının belirsiz alacak davalarında değer arttırım ile birlikte ıslah yoluna başvuralabileceği iddiası ile bu kez de 07/07/2021 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunduğu, toplam 68.463,61 TL talep ettiği ve dava değerini arttırdığı, mahkememizce alınan 26/02/2021 tarihli ATK kusur, 11/12/2019 tarihli maluliyet ve 21/06/2021 tarihli aktüer ek bilirkişi raporlarının oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu (Kaza tespit tutanağındaki maddi vakıalar ile ceza soruşturma dosyası kapsamının dikkate alındığı, maluliyet ve hesaplama yönünden Yargıtay’ın 2021 yılında vermiş olduğu yerleşik kararlara göre, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik uyarınca maluliyetin belirlendiği, yine yerleşik yakın tarihli Yargıtay kararlarına göre yapılacak hesaplamalarla TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alındığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre kaza tarihine göre teknik faizin hesaplamada kullanılamayacağı, progresif rant yöntemine göre aktüer hesabının yapıldığı v.s) 6098 sayılı TBK’nın 71, 2918 Sayılı KTK’nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere davalının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak sorumlu olduğu, dava öncesi davalı … şirketine yapılan başvuru ile başvuru tarihinden itibaren 8. iş günü olan 07/12/2017 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, her ne kadar yerleşik Yargıtay uygulamasına göre belirsiz alacak davalarında değer arttırım ile birlikte ayrıca ıslah yapılması olanaklı olarak kabul edilmekte ise de mahkememizce alınan ilk aktüerya raporuna itirazda bulunmayan davacı yönünden ilk raporda hesaplanan tazminat miktarlarının kesinleştiği ve bu hususun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/03/1971 tarih ve 1968/4-785 Esas, 1971/139 Sayılı Kararı uyarınca davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu nedenle davacı tarafından talep edilebilecek geçici iş göremezlik tazminatının 9.302,18 TL (davacının trafik kazasının meydana gelmesinde %25 kusurlu olduğu dikkate alınarak) ve sürekli iş göremezlik tazminatının ise 35.718,26 TL (ek rapora göre davacının sürekli iş göremezlik zararı kusur indirimi yapılmak suretiyle 50.625,95 TL olarak hesaplanmış ise de kök rapora itiraz etmeyen davacının kök raporda belirlenen 35.718,26 TL den daha fazlasını talep edemeyeceği) anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 9.302,18 TL tazminatın 07/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 35.718,26 TL tazminatın 07/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Alınması gerekli 3.075,35 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 166,00 TL ile 70,00 TL ıslah harcı toplamı olan 271,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.803,45 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 236,00 TL ıslah harcı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti ve 723,00 ATK rapor ücreti, 298,36 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.379,16 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (45.020,44/68.463,61=0,65)1.564,49 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. Maddesi uyarınca 6.652,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. Maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA