Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/237 E. 2021/1062 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/237
KARAR NO : 2021/1062

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; 04.11.2016 tarihinde müvekkilinin idaresindeki … plakalı racın … plakalı (biçerdöver) aracı sollamaya çalıştığı esnada biçerdöveri kullanan …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek manevra yapması sonucu müvekkilininde biçerdövere çarpmamak için manevra yapması sonucu trafik kazası meydana geldiği, iş bu kaza sonucunda müvekkilinin aracının hasar gördüğü ve müvekkilinin yaralandığı, … plakalı biçerdöverin davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, davalı tarafa başvuru yapılmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili sunmuş olduğu 19.01.2021 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.664,94 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Dava konusu trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, ayrıca davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesinin gerektiği, bu nedenle kusur durumlarının tespiti açısından ATK’dan rapor alınmasının gerektiği, davacı tarafın maluliyet iddiasınında ispatlanmasının gerektiği, ayrıca müvekkili sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalıdan dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyalarının birer sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Mahkememizde yapılan yargılama sırasında kusur oranının tespiti açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 06.05.2019 tarihli raporda; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın %80 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise %20 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının maluliyet durumunun tespiti açısından İstanbul ATK … İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 13.03.2020 tarihli raporda; Davacının olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 1,5 aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı kapsamında “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre davacının maluliyetine ilişkin olarak rapor düzenlenmesine ilişkin olarak dosyanın yeniden İst. ATK …. İhtisas Dairesi’nden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 05.08.2021 tarihli raporda; Davacının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi …’dan alınan 10.11.2020 tarihli raporda; Davacının teminat limiti dahilinde talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı 1.664,94 TL olarak tespit edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6-Dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak Akçakale …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici ve daimi işgöremezlik maddi tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu olay tarihinde davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı biçerdöver ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 04.11.2016 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası sonucunda davacının yaralandığı, kazaya karışan … plakalı biçerdöverin davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 05.06.2016-05.06.2017 tarihleri arasında geçerli olmak sakatlık ve ölüm halinde kişi başı teminatı 310.000,00 TL ile sigortalanmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafça talep edilen tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalı sigorta şirketinin davacı tarafça talep edilen daimi ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili her ne kadar ıslah dilekçesine karşı sunmuş olduğu 03.02.2021 tarihli dilekçe ile her ne kadar zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 25.11.2021 tarihli celsede iş bu davanın HMK 107/2.maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla, davanın açıldığı tarih dikkate alındığında davalı vekilinin zamanaşımı def’nin 2918 Sayılı Yasa’nın 109.maddesi gereğince yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların kusur oranının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış olup, düzenlenen raporda ; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın %80 oranında, davacı araç sürücüsünün ise %20 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, alınan iş bu rapor ceza dosyasından alınan raporla uyumlu olup, dosya kapsamına uygun bulunduğundan mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının maluliyeti ile ilgili olarak İstanbul ATK … İhtisas Dairesinden rapor alınmış olup, alınan raporda ; davacının olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 1,5 aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, iş bu rapor dosya kapsamına uygun bulunarak aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır. Bu kapsamda dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığı, geçici maluliyetinin ise olay tarihinden itibaren 1,5 ay olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının geçici maluliyetten kaynaklı tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup, düzenlenen raporda; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının 1.664,94 TL geçici maluliyetten kaynaklı tazminat talep edebileceği hesaplanmış olmakla, iş bu rapor aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulüne, 1.664,94 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 28.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalıcı maluliyete ilişkin maddi tazminat isteminden kaynaklı fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine, 16.12.2017 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 28.12.2017 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olarak bu tarih kabul edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.664,94 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 28.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Kalıcı maluliyete ilişkin maddi tazminat isteminden kaynaklı fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 113,73 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve ıslah aşamasında yatırılan toplam 41,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,83 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve ıslah aşamasında yatırılan toplam 83,00 TL harç ile, tebligat gideri ve posta ücreti 376,74 TL, Adli Tıp ücreti toplam 1.382,00 TL ve bilirkişi ücreti 400,00 TL olmak üzere toplam 2.158,74 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma tekabül eden 2.029,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 1.664,94 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/11/2021

Katip …

Hakim …