Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/224 E. 2023/70 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/224 Esas
KARAR NO : 2023/70
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkilinin kooperatif aidat alacağının tahsil edilmesi amacıyla İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durduğu, takibe konu borcun kooperatif aidatlarından kaynaklandığı, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davada müvekkilinden talep edilen miktarın hangi genel kurullara dayalı olduğu, hangi aydan ne miktar alacak talebinde bulunulduğu anlaşılmadığı, davacının müvekkilinden talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığı, müvekkilinin kooperatiften istifa ederek ayrıldığı, ayrıca müvekkilinin istifa tarihinde kooperatif ile protokol imzaladığı, istifa tarihine kadar olan borçlarını kooperatife ödediğinden bahisle davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden; davacı tarafça davalı aleyinde 11.02.2017 tarihinde 23.990,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, kooperatif konusunda uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.07.2019 tarihli raporda ; davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu ve bu ortaklık nedeniyle kendisine bir adet konut tahsis ve teslim edildiği, kendisine konut tahsis ve teslim edilmesinden sonra davalının 25.11.2009 tarihli dilekçesiyle ortaklıktan ayrılmak istediğini bildirdiği ve ayrılma isteğinin 26.11.2009/71 Sayılı kararla kabul edildiği, davacı kooperatifin inşaat imalatlarını tamamlayıp konutların mülkiyetini ortaklarına devretmekle dağılma sürecine girdiğinin anlaşıldığı, konutların ortaklara tesliminden sonraki giderler tasfiye giderleri niteliğinde olduğundan 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81.maddesine 03.06.2010 tarihinde kabul edilen 5983 Sayılı Kanunla eklenen hüküm gereğince davalının ortaklıktan istifa etmiş olsa da, tasfiye giderlerinin finansmanı için belirlenen parasal yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduğunun düşünüldüğü, 2009 Kasım ayı ve öncesine ait aidat borçları ödendiğinden dava konusu icra takibinde 2009 Aralık ayı ve sonrasına ait parasal yükümlülüklerin talep edilebileceği, bu tutarın da 26.865,00 TL olarak hesaplandığı, ancak dava konusu icra takibinde 23.990,00 TL talep edildiği, takip talebi ve ödeme emrinde takip tarihinden itibaren değişen oranlarda re’eskont faizi uygulanmasının istendiği, genel kurul tutanakları üzerinde yapılan incelemede gecikme halinde uygulanacak faiz oranı konusunda son olarak 18.02.2001 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında karar alındığı, aylık %5 olarak belirlendiği, yıllık %60 olduğu bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 25.12.2019 tarihli ek raporda; takip tarihi itibariyle ödenmemiş aidat borçlarının tutarının 18.300,00 TL olarak hesaplandığı, 29.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında belirlenen ve 31.07.2011 tarihine kadar ödenmesi gereken 14.000,00 TL tutarındaki kooperatif alacağının 5 yıllık zamanaşımı süresinde talep edilmediği, 5 yıllık zamanaşımı süresinde talep edilen alacağın 4.300,00 TL olduğu bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında daha önce rapor düzenleyen bilirkişi yanına bir inşaat mühendisi bilirkişi eklenmek kaydıyla inşaat bilirkişisi marifetiyle keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak ve ek rapordan sonra dinlenen tanık beyanı, dosyaya taraf vekillerince sunulan dilekçeler, ek rapora beyan dilekçeleri ve gerektiğinde kooperatif kayıtları üzerinde HMK 278/4.maddesi gereğince yerinde inceleme yapılmak kaydıyla davalının takas-mahsup savunmasının değerlendirilmesi açısından dosyada bir sureti bulunan protokol gereğince davacı tarafça taahhüt edilen işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kim tarafından yapıldığı, iddia edildiği şekilde davalı tarafça yaptırılmış ise yapıldığı yıl rayiçlerine göre bedelinin ne olduğu belirlenerek davalının takas-mahsup savunmasının değerlendirilmek kaydıyla davacı isteminin yerinde olup olmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 31.01.2022 tarihli ek raporda; davalı aleyhine daha önce de icra takibi başlatıldığı, söz edilen icra takibinde asıl alacak olarak talep edilen 21.240,00 TL’ye 28.06.2009 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurulunda belirlenen 8.565,00 TL’nin de dahil olduğu, daha önceki icra takibinde talep edilen 8.565,00 TL ayrık tutulduğunda davalıdan 29.05.2011 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurul toplantısında belirlenen 14.000 TL ile 21.06.2013, 28.06.2014, 13.06.2015, 30.06.2016 ve 22.06.2017 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarında belirlenen aidatlar toplamının 18.300,00 TL olduğu, davalı tarafın zamanaşımı itirazında bulunduğu, zamanaşımı itirazının mahkemenin takdirinde olduğu, kabul edilmesi halinde 29.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kararlaştırılan ve 2011 Ağustos ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 14.000 TL’nin de ayrık tutulması gerekecek olup, bu durumda davalının borcu 4.300 TL’ye düşeceği, davalı tarafın kooperatifin yükümlülüğünde olmasına rağmen kooperatifin yaptırmaması nedeniyle eksik imalatları kendi imkanları ile tamamlamak zorunda kaldığı belirtilerek takas mahsup talebinde bulunduğu, bu kapsamda yaptırılan eksik imalatların bedeli 10.270 TL olarak hesap ve tespit edildiği, zamanaşımının reddi halinde talep edilebilecek asıl alacak miktarının 8.030 TL’ye düşeceği bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafça tanık olarak ismi bildirilen … tanık olarak dinlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL:
Dava; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı kooperatif genel kurul kararları doğrultusunda davacı tarafça ödenmediği iddia olunan aidat borcunun tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, öncelikli olarak talep edilen aidat alacağının hangi genel kurul kararlarına dayalı olduğu, hangi aydan ve ne miktar talep edildiğinin açıklanmasının gerektiği, ayrıca TBK’nın 147.maddesi gereğince iş bu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığı gibi davalının 2009 yılında istifa ettiği ve istifasının 26.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararıyla kabul edildiği, müvekkilinden bu nedenle herhangi bir şekilde aidat borcu talep edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca istifa tarihinde davacı kooperatif ile davalı arasında karşılıklı 25.11.2009 tarihli protokolün imzalandığı, ancak kooperatifin protokolle üstlendiği edimleri yerine getirmediği, protokol içeriğinde belirtilen imalatları yapmadığı, tüm imalatların davalı tarafından yaptırıldığı, bu nedenle protokol içeriği gereği davacı tarafça yaptırılması gereken imalatların davalı tarafça bizzat yaptırılmış olması nedeniyle takas mahsup savunmasında bulunduklarından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar davacının davalıdan kooperatif aidat borcundan dolayı alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosya kapsamı belgeler ve davacı kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 16.07.2019 tarihli kök raporda; davalının talebi üzerine 24.05.2004 tarih ve 61 sayılı kararla davacı kooperatifte ortaklığa kabul edildiği ve kendisine bir ortaklık senedi verildiği, davacı kooperatif ortaklar defteri üzerinde yapılan incelemede davalının … nolu ortak olarak kayıtlı olduğunun görüldüğü, tapu kayıtlarının incelenmesinden … parsel üzerinde inşa edilen … bloktaki … nolu bağımsız bölümün 14.03.2017 tarihinde kat irtifakı tesisiyle … adına tescil edildiği ve 27.08.2007 tarihinde davalı …’e satıldığının anlaşıldığı, davalının 25.11.2009 tarihli dilekçesiyle ortaklıktan ayrılmak istediğini davacı kooperatife bildirdiği ve dosya içerisinde cevap dilekçesinde sunulan belgelerin incelenmesinden aynı tarihte davacı ile davalı arasında 25.11.2009 tarihli protokolün imzalandığı, protokol içeriğine göre davacı kooperatifin davalıya ait olan … blok … nolu dairedeki eksik imalatları (laminant parke, daire içi kapıları, hazır mutfak, görüntülü diafon sistemi, kalorifer petekler) tamamlamayı, davalının ise buna karşılık 16.690,00 TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacı kooperatifin yönetim kurulu karar defterinin incelenmesinden taraflar arasında iş bu protokolün imzalanmasından sonra 26.11.2009 tarihinde toplanan yönetim kurulunun “Yapılan incelemeye göre üyemiz …’in 25.11.2009 tarihi itibariyle tüm vecibeleri yerine getirdiği, bu tarih itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı tespit edilmiş olup, bu nedenle istifasının kabulü ve kendisinden başkaca herhangi bir ödeme istenmemesi ve …’den hiçbir hak ve ödeme alınmaması” şeklinde karar alındığı, bu şekilde davalı hakkında icra takibinde bulunan davacı kooperatifin davalının parasal yükümlülüklerinin devam ettiği, davalının ise kooperatiften istifa etmesi ve bu istifanın da yönetim kurulu tarafından kabul edilmiş olması nedeniyle parasal yükümlülüklerinin sona erdiğini düşündüğü, dosya kapsamı belgelerin incelenmesinden davacı kooperatifin inşaat imalatlarını tamamlayıp konutların mülkiyetini ortaklarına devretmekle dağılma sürecine girdiğinin anlaşıldığı, konutların ortaklara tesliminden sonraki giderler tasfiye giderleri niteliğinde olduğundan 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81.maddesine 03.06.2010 tarihinde kabul edilen 5983 Sayılı Kanunla eklenen hüküm gereğince davalının ortaklıktan istifa etmiş olsa da, tasfiye giderlerinin finansmanı için belirlenen parasal yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduğunun düşünüldüğü, 2009 yılı Kasım ayı ve öncesine ait parasal yükümlülüklerin davalı tarafça yerine getirildiği, bu nedenle dava konusu icra takibinde 2009 yılı Aralık ayı ve sonrasına ait parasal yükümlülüklerle ilgili davalıdan talepte bulunulabileceği, dosyada mevcut davacı kooperatif genel kurul tutanaklarının incelenmesinden 2009 yılı ve sonrası için genel kurullarda alınan kararlara göre ortaklık borçlarının kapatıldığı ve davalının ibra edildiği 2009 yılı Kasım ayından sonraki dönem için davalının, davacı kooperatife 31.05.2009 tarihine kadar 8.565,00 TL, 31.07.2011 tarihine kadar 14.000,00 TL ve 2013/Temmuz-2017/Ocak dönemi aidatları (100 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 26.865,00 TL ödemesinin gerektiği, ancak icra takibinde asıl alacak tutarı olarak davacı kooperatif tarafından 23.990,00 TL talepte bulunulduğu, genel kurul tutanakları üzerinde yapılan incelemede gecikme halinde uygulanacak son olarak 18.02.2001 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında karar alındığı, aylık %5 olarak belirlenen faiz oranının değiştirilmediği ve kararın yürürlükten kaldırılmadığı, bu şekilde genel kurulca belirlenen faiz oranının yıllık %60 ‘a tekabül ettiği, ancak TBK 120/2.maddesine göre davacı kooperatifin talep edebileceği gecikme faizinin yasal faizin %100’ünü (yıllık %18’i) aşamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aynı bilirkişiden mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 25.12.2019 tarihli ek raporda; kök raporda, 28.06.2009 tarihinde yapılan genel kurulda belirlenen 8.565,00 TL parasal yükümlülüklerinde yerine getirilmediği talep edilerek hesaplama yapılmış ise de, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinden davalı aleyhinde 03.11.2009 tarihinde davacı kooperatif tarafından icra takibi yapıldığı, bu takipte asıl alacak olarak 21.240,00 TL talep edildiği ve yine itiraz dilekçesi ekinde ibraz edilen ve kooperatif tarafından davalıya gönderildiği anlaşılan tarihsiz yazıda icra takibinde talep edilen 21.240,00 TL’nin ne şekilde hesaplandığının belirtildiği, buna göre ilgili belge içerisinde “Ödemeniz gereken tutar 122.000,00 TL olup, bu tutardan altyapı bedeli 7.725,00 TL, 2008 genel kurul kararı gereğince 8.565,00 TL mahsup edilmek suretiyle ödenecek toplam tutarın 138.290,00 TL olduğu, davalı tarafça ödemeler toplamının ise 117.050,00 TL olup, kalan bakiyenin 21.240,00 TL olduğunun belirtildiği, bu şekilde kök rapordaki hesaplamaya dahil edilen 28.06.2009 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurul toplantısında belirlenen parasal yükümlülüklerin dahil olduğu ortaklık borçları için daha önce takip yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla yeniden hesaplamaya dahil edilmesinin mükerrer tahsilata yol açacağı, bu nedenle iş bu parasal yükümlülükler ayrık tutulmak suretiyle yeniden yapılan hesaplamaya göre davalının davacı kooperatife ödemesi gereken borcun 31.07.2009 tarihine kadar ödemesi gereken tutarın 14.000,00 TL, 2003/Temmuz 2007/Ocak dönemine ait aidatlar (100 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 18.300,00 TL olduğu, davalı taafça takip ve davaya konu alacağın TBK’nın 147/4.maddesine göre zamanaşımına tabi olduğu, davalının 2009 yılında ortaklıktan istifa ettiği ve aradan 9 yıl geçtikten sonra davalıdan talepte bulunulduğu belirtilerek zamanaşımı def’i ileri sürülmüş olup, aidat alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımı süresinin başlangıcının hesaplanmasında da davalının istifa ettiği tarih değil alacağın muaccel hale geldiği tarihin esas alınmasının gerektiği, 29.05.2011 tarihinde yapılan genel kurulda belirlenen parasal yükümlülükler olan 14.000 TL’nin 2011 Ağustos ayına kadar ödenmesinin gerektiği, buna göre alacağın muaccel hale geldiği tarihinde 31.08.2011 tarihi olduğu, bu nedenle bu alacak için zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin 31.08.2011 tarihinde dolduğu, dava konusu icra takibinin ise 13.02.2017 tarihinde başlatıldığı, diğer aidat alacakları olan 4.300 TL’nin ise 2013/Temmuz ile 2017/Ocak aylarını kapsayan dönemde oluştuğu, ilk aidat olan 2013 yılının Temmuz ayı aidatının muaccel hale geldiği tarihin 31.07.2013 tarihi olduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresinin 31.07.2018 tarihinde dolduğu, icra takibinin ise 13.02.2017 tarihinde başlatıldığından 4.300 TL tutarında aidat alacağı için 5 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında daha önce rapor düzenleyen bilirkişi yanına bir inşaat mühendisi bilirkişi eklenerek keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak ve ek rapordan sonra dinlenen tanık beyanı, dosyaya taraf vekillerince sunulan dilekçeler, ek rapora beyan dilekçeleri ve gerektiğinde kooperatif kayıtları üzerinde HMK 278/4.maddesi gereğince yerinde inceleme yapılmak kaydıyla davalının 25.11.2009 tarihli protokol kapsamındaki takas-mahsup savunmasının değerlendirilmesi açısından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 31.01.2022 ve 30.03.2022 tarihli ek raporlarda sonuç olarak; davalı aleyhine davacı kooperatif tarafından davaya konu takipten daha önce icra takibi başlatıldığı, söz edilen İzmir …İcra Daires’nin… Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde asıl alacak olarak talep edilen 21.240,00 TL içerisine kök raporda hesaplamaya dahil edilen 28.06.2009 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurulunda belirlenen 8.565,00 TL’nin de dahil olduğu, bu nedenle daha önceki icra takibinde talep edilen 8.565,00 TL ayrık tutulduğunda yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan 29.05.2011 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurul toplantısında belirlenen 14.000 TL ile 21.06.2013, 28.06.2014, 13.06.2015, 30.06.2016 ve 22.06.2017 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarında belirlenen aidatlar (100 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 18.300,00 TL talep edilebileceği, ancak davalı tarafın zamanaşımı def’inde bulunduğu, davalının zamanaşımı def’inin mahkemenin takdirinde olduğu, ancak kabul edilmesi halinde 29.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kararlaştırılan ve 2011 yılı Ağustos ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 14.000 TL’nin 31.08.2011 tarihine kadar ödenmesi gerektiğinden bu tarih itibariyle muaccel olduğu ve bu tarihe 5 yıl eklendiğinde 31.08.2016 tarihinde zamanaşımı süresinin dolacağı kabul edildiği takdirde bu kısım ayrık tutulduğunda davalının davacı kooperatife ödemesi gereken aidat borcunun 4.300 TL’ye düşeceği, taraflar arasındaki protokol gereğince davalı tarafça kooperatifin yükümlülüğünde olmasına rağmen kooperatifin yaptırmaması nedeniyle eksik imalatları kendi imkanları ile tamamlamak zorunda kaldığı belirtilerek takas mahsup talebinde bulunduğu, bu kapsamda yaptırılan eksik imalatlar bedelinin yapıldığı yıl rayiç fiyatlarına göre 10.270 TL olarak hesap ve tespit edildiği, davalının zamanaşımı ve takas mahsup talebinin kabul edilmesi halinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bir alacağının kalmadığı, zamanaşımı def’inin reddi halinde ise davacı kooperatif tarafından takip tarihi itibariyle talep edilecek asıl alacak miktarının (18.300 TL – 10.270 TL=) 8.030,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkememizce aynen benimsenip hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.07.2019 tarihli kök raporda, davacı kooperatif genel kurul kararlarının incelenmesinden davalının ortaklık borçlarının kapatıldığı ve ibra edildiği 2009 / Kasım ayından sonraki dönem için 31.05.2009 tarihine kadar ödemesi gereken tutar 8.565,00 TL, 31.07.2011 tarihine kadar ödemesi gereken tutar 14.000,00 TL, 31.07.2011 tarihine kadar ödemesi gereken tutar 14.000,00 TL ve 2013/Temmuz – 2017/Ocak dönemi aidatları (100,00 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 26.865,00 TL olarak hesaplanmış ise de, kök rapordan sonra davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 26.07.2019 tarihli dilekçe ekindeki belgelerin incelenmesi neticesinde davacı kooperatif tarafından davalı aleyhinde davaya konu icra takibinden daha önce İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasıyla kooperatif alacağından dolayı 21.240,00 TL asıl alacak ve 35,40 TL akdi faiz olmak üzere toplam 21.275,40 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davacı kooperatif tarafından davacıya hitaben düzenlenen belge içeriğinde ise iş bu icra takip dosyasına konu asıl alacak tutarı olan 21.240,00 TL’ye nasıl ulaşıldığına ilişkin hesap özetinin davalıya davacı kooperatif tarafından bildirildiği, bu hesap özeti incelendiğinde İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu hesaplamaya 2008 yılı Genel Kurul Kararı kapsamında davalının ödemesi gereken 8.565,00 TL’nin dahil edilmiş olduğu ve 26.11.2009 tarih “Belgedir” başlıklı tutanağa göre ilgili icra takip dosyasında davalının bir borcunun kalmadığına dair takibi başlatan Avukatın şerh ve imzasının bulunduğu, bu belgelere karşı davacı tarafın açıkça bir inkarının bulunmadığı, sunulan bu belgeler ışığında aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 25.12.2019 tarihli ek raporda; 28.06.2019 tarihinde yapılan 2008 yılına ait olağan genel kurul toplantısında belirlenen 8.565,00 TL’lik parasal yükümlülüklerin daha önceki takibe konu edilmiş olması nedeniyle bu kısım ayrı tutulmak suretiyle davacı kooperatifin davalıdan talep edebileceği tutarın 31.07.2011 tarihine kadar ödenmesi gereken 14.000 TL, 2013/Temmuz – 2017/Ocak dönemi aidatları (100,00 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 18.300,00 TL olduğu hesaplanmış olup, mahkememizce 25 12.2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki bu görüş mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içinde sunulan cevap dilekçesinde TBK 147/4.maddesi gereğince işbu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığı yönünde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25.12.2019 tarihli ek raporda davacı kooperatifin davalıdan talep edebileceği parasal yükümlülüklerin 31.07.2011 tarihine kadar ödenmesi gereken 14.000 TL, 2013/Temmuz – 2017/Ocak dönemi aidatları (100,00 TL x 43 ay=) 4.300,00 TL olmak üzere toplam 18.300,00 TL olduğu hesaplanmış olup, mahkememizce bilirkişi ek raporundaki bu hesaplama şekli aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Bu kapsamda mahkememizce benimsenip hükme esas alınan 25.12.2019 tarihli ek raporda da belirtildiği üzere 29.05.2011 tarihinde yapılan Genel Kurulda belirlenen parasal yükümlülükler olan 14.000 TL’nin 2011 Ağustos ayına kadar ödenmesinin gerektiği, buna göre alacağın muaccel hale geldiği tarihinde 31.08.2011 tarihi olduğu, bu nedenle bu alacak için zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin 31.08.2011 tarihinde dolduğu, dava konusu icra takibinin ise 13.02.2017 tarihinde başlatıldığı, diğer aidat alacakları olan 4.300 TL’nin ise 2013/Temmuz ile 2017/Ocak aylarını kapsayan dönemde oluştuğu, ilk aidat olan 2013 yılının Temmuz ayı aidatının muaccel hale geldiği tarihin 31.07.2013 tarihi olduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresinin 31.07.2018 tarihinde dolduğu, icra takibinin ise 13.02.2017 tarihinde başlatıldığından 4.300 TL tutarında aidat alacağı için 5 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığının bildirildiği görülmüş olmakla ek rapordaki bu görüş mahkememizce aynen benimsenmiştir. Bu kapsamda TBK 147/4.maddesi gereğince bilirkişi tarafından hesaplanan 31.07.2011 tarihine kadar ödenmesi gereken 14.000,00 TL açısından takip tarihi dikkate alındığında 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunun kabulü gerekmiş olup bu nedenle takip ve davaya konu alacağın 14.000,00 TL’lik kısmı yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. Sonuç olarak davacı kooperatifin davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı parasal yükümlülükler nedeni ile takip tarihi itibarıyla talep edebileceği bakiye tutarın (18.300,00 TL – 14.000.TL=) 4.300,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı kooperatif ve davalı arasında düzenlenen 25.11.2009 tarihli protokol gereğince davalının tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davacı kooperatifin edimlerini yerine getirmediği, buna rağmen protokol içeriğinde belirtilen ve davacı kooperatif tarafından yapılması gereken imalatların bizzat davalının kendisi tarafından yaptırıldığı belirtilerek takas mahsup savunmasında bulunulmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 25.11.2009 tarihli protokol kapsamında belirtilen imalatların davacı kooperatif tarafından yerine getirilmişse buna dayanak tüm belge ve bilgileri sunmak üzere davacı kooperatif vekiline verilen kesin süre içinde protokol içeriğindeki imalatların davacı kooperatif tarafından yapıldığına dair yazılı bir belge dosyaya sunulmamıştır. Bu kapsamda mahkememizce yapılan yargılama sırasında keşfen yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 31.01.2022 ve 30.03.2022 tarihli ek raporlarda; Taraflar arasındaki 25.11.2009 tarihli protokole göre davacı kooperatif yerine davalı tarafça yaptırıldığı belirtilen eksik iş ve imalatların yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre imalat bedellerinin 10.270,00 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir. İmalat bedelleri ile ilgili olarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan mahkememizce aynen benimsenmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki 25.11.2009 tarihli protokol gereğince davacı kooperatif tarafından yapımı üslenilen ancak davacı tarafça yaptırıldığı kanıtlanamayan imalatların keşfen yapılan inceleme neticesinde davacı kooperatif yerine davalı tarafça yaptırıldığının kabulü gerekmiştir. Aynen benimsenip hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince takip tarihi itibariyle davacının davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı 4.300,00 TL alacaklı olduğu bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiş olup, davalının takas mahsup savunması kapsamında protokol kapsamında davacı kooperatif yerine davalı tarafça yaptırıldığı kabul edilen imalat bedelleri olan 10.270,00 TL dikkate alınarak mahsup işlemi yapıldığında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağının kalmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı tarafça davanın reddi halinde davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiş ise de, davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğuna dair ayrıca bir delil davalı tarafça dosyaya sunulmadığından İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalının tazminat isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 347,79 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 167,89 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza