Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1481 Esas
KARAR NO : 2021/425
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı ile müvekkili arasında yapılan 01.04.2017 tarihli … (…) Sözleşmesi gereği müvekkili şirketin üstlendiği baca kapakları ve ızgaraların kota getirilmesi işini yaptığı, yapılan işin toplam bedelinin 244.097,65 TL olduğu, bu paranın 30.09.2017 tarihli fatura bedeli olan 19.481,70 TL, 01.04.2017 tarihli sözleşmenin H.4.maddesi gereği hakedişlerden yapılan %5 kesintiler toplamı 12.204,88 TL ve bu paranın KDV’si olan 2.196,88 TL’nin ödenmediği, bu paranın tahsili için yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığı, bu nedenle müvekkilinin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, borçluların takibe itiraz ettikleri ve takibin durduğundan bahisle borçluların yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Taraflar arasında 01.04.2017 tarihli … (…) Sözleşmesinin akdedildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin Ödeme ve Teminat başlıklı maddesinde ödemelerin fatura kesim tarihinden nakit veya çekle yapılabileceği ve sözleşme kapsamında yapacağı hakedişten %5 nakit teminat kesintisi yapılacağının belirtildiği, ayrıca sözleşmenin B.2.maddesine göre satıcının sorumluluğu idare ile yüklenici arasında imzalanmış sözleşmedeki kesin kabule karar devam edeceği yönünde hüküm bulunduğu, sözleşme hükümleri doğrultusunda davacı tarafın faturaları karşılığı müvekkili şirketler tarafından çeklerle ödeme yapıldığı, davacı tarafın davaya konu takip talebi ile tahsilini istediği faturalara çeklerle ödemelerin yapıldığı, dolayısıyla davacının müvekkilleri şirketten alacağının bulunmadığı, ayrıca davacı tarafın teminat kesintilerine ilişkin talebi bakımından ise takip tarihi itibariyle davacı tarafın yapmış olduğu işle ilgili kesin kabuller yapılmadığından muaccel ödenebilir teminat bedeli bulunmadığı, sonuç olarak davacı tarafın takibe dayanak faturalardan kaynaklı bir alacağının mevcut olmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Takip ve davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosya takip dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhinde 02.04.2018 tarihinde 30.09.2017 tarih 19.841,70 TL bedelli 1 adet fatura, 01.01.2018 tarih 2.196,88 TL yapılan kesintilerin %18 KDV’si, 01.01.2018 tarih 12.204,88 TL hakedişlerden şimdiye kadar yapılan %5 kesintiler toplamı ve 338,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.582,00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafın süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … ve inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen kök raporda sonuç olarak ; Davacı taşeron … İnş. Müh. San. Tic. Ltd. Şti ile davalılar arasında 4 sayfadan ibaret 01.04.2017 tarihli baca kapaklarının ve ızgaraların kota getirilmesi hususunda sözleşme düzenlendiği, davacı şirket ile davalı iş ortaklığı arasında yapılan 01.04.2017 tarihli sözleşmeye istinaden taraflar arasında 7 adet toplam 244.097,75 TL bedelli hakediş sözleşmesinin düzenlendiği, davacı şirketin davalı iş ortaklığına toplam 244.097,75 TL hakediş faturası düzenlediği, düzenlenen hakediş faturalarına karşılık davalı iş ortaklığının çek ciro ettiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde bedeli alınamayan fatura olarak belirttiği 30.09.2017 tarihli 19.841,70 TL bedelli faturanın karşılığında davalı iş ortaklığının iki adet çek ciro ettiği, ayrıca ilgili çeklerin … Bankası A.Ş ‘den gelen yazı cevabı doğrultusunda çeklerin ödendiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin B2.maddesinde ifade edilmiş… A.Ş’nin dosyaya sunduğu 27.06.2019 tarihli yazıda sözleşme kapsamındaki işlerle ilgili olarak geçici ve kesin kabulün yapıldığının bildirildiği, davalı iş ortaklığının ticari defterlerinin incelenmesinde davacı şirkete ait 02.04.2018 tarihi itibariyle 15.806,10 TL borç bakiyesinin olduğu, bu borcun 10.01.2018 tarihli … nolu faturadan kaynaklandığı, hakedişlerden sözleşmede kararlaştırılan %5 teminat kesintisinin yapılmadığı, davacı şirket vekilinin dava dilekçesinde belirttiği %5 oranındaki teminat kesintisi 12.204,88 TL + 2.196,88 TL KDV olmak üzere toplam 14.401,76 TL tutarındaki faturanın davalı iş ortaklığı defterlerinde kaydının olmadığının tespit edildiği, davacı şirketin iş bedelinden kalan alacağının 15.806,10 TL olduğu, takip tarihinden önce herhangi bir ihtar yapılmadığından dolayı işlemiş faiz hesabının yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememize yapılan yargılama sırasında davalı tarafça ödeme olarak verilen çeklerle ilgili olarak ilgili bankalara yazı yazılarak cevapları dosyaya eklenilmiştir.
4-Yine taraflar arasındaki sözleşmede idare olarak geçen … A.Ş’ye müzekkere yazılarak taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen hakediş raporları ve geçici ve kesin kabulün yapılıp yapılmadığına dair belge ve bilgiler getirtilerek dosyamız arasına eklenilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan iş karşılığı davacı tarafça düzenlenen takibe konu 30.09.2017 tarih ve 19.841,70 TL bedelli fatura ile yine taraflar arasındaki sözleşmenin H.4.maddesi gereğince davacı hakedişlerinden yapılan %5 kesintiler toplamı olan 12.204,88 TL ile bu tutarın %18 KDV’si olan 2.196,88 TL’nin davacı tarafa ödenmediğinden bahisle faiz ve fer’ileriyle birlikte tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, takibe konu olan 30.09.2017 tarih ve 19.841,70 TL bedelli faturanın 06.10.2017 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli ve 06.10.2017 keşide tarihli 9.841,70 TL bedelli çeklerle davacı tarafa ödendiği, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin B.2.maddesine göre davacının sorumluluğunun idare ile yüklenici arasında imzalanmış sözleşmedeki kesin kabule kadar devam edeceği kararlaştırılmış olduğundan takip tarihi itibariyle %5 teminat kesintilerine ilişkin talebinin de kesin kabul yapılmamış olduğundan muaccel olmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 01.04.2017 tarihli “… (….) Sözleşmesi”nin imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin “Ödeme ve Teminat” başlıklı H.1.maddesine göre ‘taşeron hakediş bedeli için fatura kesim tarihinden nakit veya 30 gün vadeli çekle ödeme yapılacağı, H.4.maddesinde ise sözleşme kapsamında yapılacak hakedişlerden %5 oranında nakit teminat kesintisinin yapılacağının kararlaştırıldığı, yine taraflar arasındaki sözleşmenin B.2.maddesinde sözleşmede Taşeron (satıcı) olarak tanımlanan davacı şirketin sorumluğunun “İdare ile Yüklenici” arasında imzalanmış sözleşmedeki kesin kabule kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığı sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle davacının davalılardan takibe konu edilen tutar kadar taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile dosya kapsamı belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapora göre; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 244.097,75 TL bedelli toplam 7 adet hakediş düzenlendiği, hakedişler içeriğinde sözleşmede kararlaştırılan %5 teminat kesintisinin yapılmamış olduğu, davacı tarafça bu hakedişler doğrultusunda toplamda 244.097,75 TL’lik 12.06.2017 tarih 31.222,80 TL, 27.07.2017 tarih 28.302,80 TL, 25.08.2017 tarih 40.860,45 TL, 30.09.2017 tarih 19.841,70 TL, 31.10.2017 tarih 68.044,70 TL, 27.12.2017 tarih 40.019,70 TL ve 10.01.2018 tarih 15.806,10 TL’lik 7 adet faturanın düzenlendiği, iş bu faturaların davalı iş ortaklığı defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalar karşılığında davalı iş ortaklığı tarafından toplamda 228.291,65 TL’lik 10 adet çek verildiği, davalı iş ortaklığı ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre 2017 yılının davacı şirkete 40.019,70 TL borçlu devrettiği, 2018 yılında ise takip tarihi itibariyle davacı şirkete 15.806,10 TL borç kaydının görüldüğü, iş bu borcun ise davacı tarafça düzenlenen faturalardan 10.01.2018 tarih … nolu 15.806,10 TL’lik faturadan kaynaklandığı, takibe konu 30.09.2017 tarih ve 19.841,70 TL tutarlı fatura karşılığında davalı iş ortaklığı tarafından 30.11.2017 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli ve 30.11.2017 keşide tarihli 9.841,70 TL olmak üzere toplam 19.841,70 TL ‘lik çeklerin davacı tarafa verildiği, … Bankası’ndan dosyaya gelen yazı cevaplarının incelenmesinden iş bu çeklerin davacı şirkete ödendiğinin anlaşıldığı, ayrıca taraflar arasındaki mxnldikdısı “Ödeme ve Teminat” başlıklı bölümünün 4.fıkrasında yer alan hakedişten %5 nakit teminat kesintisi yapılacaktır maddesine istinaden faturaların düzenlenip düzenlenmediği anlaşılamamış olup, düzenlenmiş olsa dahi davalı iş ortaklığının ticari defterlerinde teminat bedeline karşılık fatura bedellerinin tespit edilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen hakedişler nedeniyle iş bedeline ilişkin olarak düzenlendiği anlaşılan ve takibe konu edilen 30.09.2017 tarih 19.841,70 TL bedelli faturanın davalı iş ortaklığı ticari defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, iş bu fatura karşılığında dosyada bir sureti bulunan 06.10.2017 tarihli tahsilat makbuzu gereğince davalı iş ortaklığı tarafından davacıya … Bankası’na ait 30.11.2017 keşide tarih 10.000,00 TL ve 30.11.2017 keşide tarih 9.841,70 TL’lik 2 adet çekin verildiği, … Bankası’ndan dosyaya gelen 06.03.2019 tarihli yazı cevabı ve eklerinin incelenmesinden çek bedellerinin davacıya ödendiğinin anlaşıldığı, yine davalı iş ortaklığına ait ticari defterlere davacı için iş bu faturanın alacak olarak kaydedildiği ve ardından 30.11.2017 keşide tarihli 10.000,00 TL, 30.11.2017 keşide tarihli 9.841,70 TL’lik çekler davacı hesabına borç kaydedilmek suretiyle takip ve davaya konu 30.09.2017 tarih ve 19.841,70 TL’lik bu faturanın takipten önce ödenmiş olduğu anlaşılmakla, bu fatura yönünden davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine her ne kadar takip talepnamesinde davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında hakedişlerden takip tarihine kadar yapılan %5 kesintilere ilişkin 12.204,88 TL ve bunun %18 KDV’si olan 2.196,88 TL’nin de takip tarihi itibariyle davalı iş ortaklığından tahsili için talepte bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin B.2.maddesinde davacının sorumluluğunun “İdare ile yüklenici arasında” imzalanmış sözleşmedeki kesin kabule kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığı, dava dışı idareden mahkememize 01.03.2019 tarihi itibariyle gelen yazı cevabında geçici kabulün 11.02.2018 tarihinde yapıldığı belirtilerek yazı ekinde geçici kabul tutanağının bir suretinin gönderildiği, kesin kabulün ise halen yapılmamış olduğunun bildirildiği ve 28.02.2020 tarihli cevabi yazıda ise geçici ve kesin kabulün yapıldığının bildirildiği görülmüş olup, dava dışı idare … A.Ş’den gelen 01.03.2019 tarihli yazı dikkate alındığında takip tarihi itibariyle henüz geçici kabulün dahi yapılmadığı, takipten sonra ve dava açılmadan önce her ne kadar 11.02.2018 tarihinde geçici kabul yapılmış ise de davanın açıldığı tarih itibariyle ve hatta 01.03.2019 tarihi itibariyle kesin kabulün yapılmamış olduğu, dosyaya daha sonradan gelen 28.02.2020 tarihli yazıdan ise daha sonraki aşamada kesin kabulün yapılmış olduğu anlaşılmakla, iş bu dava itirazın iptali davası olup, takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan takip tarihi ve de dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin B.2.maddesi gereğince “İdare ile yüklenici arasındaki” kesin kabul henüz yapılmamış olduğundan takip ve de dava tarihi itibariyle davacının davalıdan taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı hakedişlerinden kesildiği anlaşılan %5 kesintiye ilişkin talebinin muaccel olmadığı sonucuna varılmıştır. Yine davalı iş ortaklığına ait ticari defterlerde 10.01.2018 tarih … nolu ve 15.806,10 TL’lik faturadan dolayı davacının davalı taraftan bir bakiye alacağının bulunduğu bilirkişi heyetince tespit edilmiş ise de, iş bu dava itirazın iptali davası olup, takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu ve 10.01.2018 tarih … nolu 15.806,10 TL’lik faturanın takibe konu faturalar arasında yer almadığı anlaşılmakla sonuç olarak davacı tarafın takip tarihi itibarıyla takip talepnamesinde dayanak olarak gösterdiği alacaklarına ilişkin talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle yerinde görülmeyen davanın reddine, İİK 67.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 585,13 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 525,83 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.136,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021
Katip …
e -imzalıdır
Hakim …
e -imzalıdır