Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/148 E. 2021/526 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/148 Esas
KARAR NO : 2021/526

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı borçlu ile müvekkili arasında cari hesaptan kaynaklanan mevcut ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirket tarafından borçluya mal tesliminde bulunulduğu, bahse konu mal bedelleri karşılığında 8 adet fatura tanzim edildiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, davalının borca haksız itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte davalı borçlu tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile davacı ile davalı arasında hesap mutabakatının henüz yapılmadığından davalının davacıya böyle bir borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe konu alacak faiz ve fer’ilerinin kabul edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Tire İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 27.11.2017 tarihinde 11.674,92 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 29.07.2019 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı şirketin 2017 yılı yasal ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının inceleme için ibraz edilmediği, davalı borçlunun 09.11.2017 tarihli icra itiraz dilekçesinin içeriği dikkate alındığında faturaya dayalı bir açık hesap ilişkisinin varlığının tartışmasız olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.364,57 TL alacaklı bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 01.03.2021 tarihli ek raporda; Daha önce düzenlenen kök bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler, davalı firmanın bağlı olduğu vergi dairesinden celp edilen 2017 yılı Ba/Bs formları ile SGK’dan gelen personel kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacının 9.921,43 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında takip ve davaya konu 8 adet fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalı tarafa teslim edildiği, buna rağmen takibe konu edilen fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına süresi içerisinde sunulan itiraz dilekçesinde henüz taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadığı belirtilerek icra takibine konu asıl alacak, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip ve davaya konu olup, davacı tarafça davalı adına düzenlenen 8 adet faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda ibraz edilen davacı tarafa ait 2017 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, takip ve davaya konu 09.06.2017 tarih 1.411,87 TL, 14.07.2017 tarih 1.443,14 TL, 27.07.2017 tarih 1.467,92 TL, 14.08.2017 tarih 1.477,36 TL, 28.08.2017 tarih 1.455,53 TL, 06.09.2017 tarih 1.450,22 TL, 21.09.2017 tarih 1.479,72 TL ve 03.10.2017 tarih 1.489,16 TL olmak üzere toplam 11.674,92 TL’lik 8 adet faturanın davacı şirkete ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin takibe dayanak ilk fatura öncesi 31.05.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.581,89 TL alacaklı olduğu, takibe dayanak 8 adet fatura toplamı olan 11.674,92 TL’nin ilavesi ve davalı şirket tarafından 01.06.2017 tarihinde yapılan 22.500,00 TL, ve 01.06.2017 tarihinde yapılan 4.081,90 TL’lik ödemelerin toplamı olan 26.581,90 TL’lik tahsilat toplamı ile davacı defterlerinde kayıtlı davalı şirketin karşıt faturası olan 310,34 TL’nin mahsup edilmesi ile birlikte takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.364,57 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında SGK’ya müzekkere yazılarak davalı şirketin 2017 yılına ilişkin çalışanlar listesi getirtilmiş olup, çalışanlar listesinin incelenmesinden takip ve davaya konu faturalardan 09.06.2017 tarih 1.411,87 TL, 27.07.2017 tarih 1.467,92 TL, 14.08.2017 tarih 1.477,36 TL, 28.08.2017 tarih 1.455,53 TL, 06.09.2017 tarih 1.450,22 TL, 21.09.2017 tarih 1.479,72 TL ve 03.10.2017 tarih 1.489,16 TL bedelli 7 adet faturaya bağlı sevk irsaliyesinde “Teslim Alan” bölümünde adı geçen …’nin davalı şirketin 2017 yılı itibariyle çalışanlar listesinde adı bulunduğu, 14.07.2017 tarih KDV dahil 1.443,14 TL’lik faturaya bağlı sevk irsaliyesinin “Teslim Alan” bölümünde adı geçen …’un ise SGK çalışanlar listesinde adının bulunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kök raporun düzenlenmesi sırasında davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmemiş olması nedeniyle davalıya ait ilgili yıllara ilişkin Ba kayıtları vergi dairesinden getirtilerek davacı kayıtları ile karşılaştırılması açısından daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 01.03.2021 tarihli ek raporda; takip ve davaya konu 8 adet faturanın hiçbirinin davalı şirketin Ba’larında mevcut olmadığı, ancak takip ve davaya konu 8 adet faturadan KDV dahil toplam 10.231,78 TL’lik 7 adet emtianın SGK’dan gelen kayıtlara göre davalı şirket çalışanı olan …’ye sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, takip ve davaya konu faturalardan 14.07.2017 tarih 25911 sayılı ve KDV dahil 1.443,14 TL’lik faturanın ise faturaya bağlı sevk irsaliyesinde adı geçen …’un davalı şirketin SGK’dan gelen çalışanlar listesinde adının bulunmadığı, bu nedenle bu fatura muhteviyatı emtianın davalı tarafa teslim edildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, bu kapsamda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8 adet fatura toplamı olan 11.674,92 TL’den davacı defterlerinde kayıtlı olan davalının karşıt faturası olan 310,34 TL ve yine davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalıda kayıtlı olmayan ve ispata muhtaç olduğu düşünülen 1.443,14 TL ‘lik faturanın mahsubu ile davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (11.674,92 TL – 310,34 TL – 1.443,14 TL=) 9.921,43 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip ve davaya konu toplam 11.674,92 TL bedelli 8 adet faturanın davacı şirkete ait ve mali müşavir bilirkişi tarafından usulüne uygun olarak tutulduğu tespit edilen ticari defter ve kayıtlarında aynen yer aldığı, yine davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 310,34 TL’lik karşıt faturanın da davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, takip ve davaya konu ilk faturanın düzenlendiği tarihten önceki 31.05.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.581,89 TL alacaklı olduğunun davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, yine davacı defterlerine göre takip ve davaya konu faturaların düzenlenmesinden önce 01.06.2017 tarihli 2 adet makbuz ile birlikte toplam 26.581,90 TL’lik davalı ödemesinin davacı kayıtlarına alınması neticesinde takip ve davaya konu 8 adet faturanın düzenlenmesinden önceki döneme ilişkin 26.581,89 TL’lik bakiyenin davalı tarafça ödenmek suretiyle kapatıldığı, daha sonra düzenlenen 8 adet faturanın ödenmediğinden takibe konu edildiği, davalı tarafça ticari defterlerin ihtaratlı davetiye çıkartılmasına rağmen bilirkişi incelemesi için sunulmadığı, bu kapsamda davalıya ait 2017 yılına ilişkin Ba kayıtlarının ilgili vergi dairesinden getirtildiği, her ne kadar takip ve davaya konu 8 adet faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine bildirilen Ba formunda yer almadığı tespit edilmiş ise de, 8 adet faturadan 7 adedine bağlı sevk irsaliyesinde adı geçen …’nin davalı şirketin SGK’dan getirtilen 2017 yılına ait çalışanlar listesinde adının geçtiği, ayrıca takip ve davaya konu faturalardan 14.07.2017 tarih 1.443,14 TL’lik faturaya bağlı sevk irsaliyesinde adı geçen …’un her ne kadar davalı şirketin SGK’dan gelen çalışanlar listesinde adına rastlanmamış olsa da, fatura içeriği malların diğer faturalar içeriği mallarla aynı mallar olduğu, ayrıca davalı şirket tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde fatura muhteviyatı malların teslim alınmadığı yönünde açık bir itirazın dile getirilmediği, sadece taraflar arasında henüz hesap mutabakatının yapılmadığının belirtildiği anlaşılmakla takip ve davaya konu 8 adet fatura içeriği malların davalıya teslim edildiği ve fatura tutarlarının da davacıya ödendiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı gibi bu yönde bir iddianın da davalı tarafça ileri sürülmediği anlaşılmakla, takip ve davaya konu 8 adet fatura toplamı olan 11.674,92 TL’den davacı defterlerinde kayıtlı olan davalının karşıt faturası olan 310,34 TL’nin mahsubu ile davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (11.674,92 TL – 310,34 TL=) 11.364,57 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Tire İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 11.364,58 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.272,91 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun Tire İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 11.364,58 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.272,91 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 776,31 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 199,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 576,93 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 240,48 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 199,90 TL, bilirkişi ücreti 650,00 TL olmak üzere toplam 849,90 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 824,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 310,34 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır