Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1466 E. 2021/344 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1466 Esas
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Alacaklı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, 19.06.2017 tarihinde İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı alacağın devri işleminin yapıldığı, müvekkili şirketin işleme bağlı olarak davaya konu 15.01.2018 tarihli 113.242,00 TL bedelli bonoyu davalı alacaklıya teminat olarak verdiği, davalının hem alacağını tahsil ettiği hemde haksız olarak İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibi başlattığından bahisle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle takibin iptaline, %20’den az olmamak üzere davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davaya konu senedin teminat senedi olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğmuş ve davacı tarafın borcuna karşılık “malen” verilmiş bir senet olduğu, davaya konu senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı tarafın icra takibine herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının İzmir … Noterliği’nin 19.06.2017 tarihli alacağın devri şeklindeki temliknamenin takip ve davaya konu bonoyla hiçbir ilgisinin bulunmadığı, takip ve davaya konu 06.12.2012 tarihli ve 113.242,00 TL bedelli bononun temliknameden ayrı ve bağımsız bir alacak olduğu, kaldı ki temliknameye konu 80.000,00 Euroluk temlik alacağının bono miktarından çok fazla olduğu, bu nedenle teminat senedi olmadığının açık olduğu, taraflar arasında ayrıca ticari ilişkinin bulunduğu, davacının davalıya faturalar ile birlikte çeşitli türlerde inşaat malzemesi sattığı ve teslim ettiği, davacının borcunu ödememek için bu tür yollara başvurduğundan bahisle açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden 06.12.2017 tanzim ve 15.01.2018 vade tarihli 113.242,00 TL bedelli senede dayalı olarak davalı … tarafından davacı şirket aleyhinde 113.242,00 TL asıl alacak, 725,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 113.967,99 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda ; incelenen davalıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafça davacı adına düzenlenen 4 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu kayıttan taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğunun ortaya çıktığı, davalı tarafça davacının cari hesabına düzenlenen 4 adet faturanın borç olarak kaydedildiği, bunun dışında herhangi bir kayıt girilmediği, buna göre davacının cari hesabının 2017 yılı sonunda 81.374,71 TL borç bakiyesi verdiği, davalının 2017 yılı defterleri incelendiğinde davacıdan alınan herhangi bir senet kaydına rastlanmadığı, bu senedin davacı hesabına alacak olarak girilmediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL ;
Dava; Davalı tarafça davacı hakkında başlatılan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasından ve takibe konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, İzmir … Noterliği’nin 19.06.2017 tarihli “Alacağın Devri”ne ilişkin işlemle davacının 80.000,00 Euro alacağını davalıya devrettiğini ve davaya konu senedin de iş bu alacağın devrine ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya teminat senedi olarak verildiği, davalı tarafça “Alacağın Devri”ne ilişkin yapılan işlem neticesinde alacağının tamamını tahsil ettiği, buna rağmen teminat olarak davalıya verilen takip ve davaya konu 15.01.2018 vade tarihli ve 113.242,00 TL bedelli senedi iade etmeyip, takibe koyduğundan bahisle iş bu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, takip ve davaya konu senedin davacı tarafça davalıya taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında “malen” ibaresi yazılmak suretiyle verildiği, dava konusu senedin taraflar arasındaki İzmir … Noterliği’nin 19.06.2017 tarihli alacağın devri şeklindeki temliknameye ilişkin olarak verilmiş teminat senedi olmadığı, temlikname ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, takip ve davaya konu senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibarenin de bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasındaki senedin teminat senedi olup olmadığı, bedelsiz kalıp kalmadığı ve bu kapsamda davacının iş bu senet ve takipten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu bononun incelenmesinden davacı şirket tarafından davalı … lehine düzenlenmiş 06.12.2017 düzenleme, 15.01.2018 vade ve 113.242,00 TL bedelli bono olduğu, bono üzerinde bedeli “malen” ahzolunmuştur ibaresinin bulunduğu, senet metni incelendiğinde senet üzerinde iş bu senedin davacı tarafça davalıya teminat senedi olarak verildiğine dair herhangi bir kaydın senet metni üzerinde yer almadığı görülmüş olup, ayrıca iş bu senetten dolayı davalı tarafça davacı hakkında faiziyle birlikte toplam 113.967,99 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan İzmir … Noterliği’nin “Alacağın Devri” başlıklı 19.06.2017 tarihli belgesinin incelenmesinden davacı şirket tarafından davalı lehine … Şubesi nezdinde belge içeriğinde IBAN numarası gösterilen Euro hesabına gelecek olan 80.000,00 Euro’luk akreditif ödemesinin tamamını davalıya devir ve temlik ettiği, Alacağın Devri başlıklı iş bu belge içeriğinde takip ve davaya konu senede herhangi bir atıf yapılmadığı, iş bu senedin davacı tarafça iddia edildiği şekilde iş bu temliknamenin teminatı olarak davalıya verildiğine dair herhangi bir ibarenin belge içeriğinde yer almadığı görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan raporda davalı tarafça davacı adına düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu kapsamda taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu, ancak takibe konu bononun davalı defterlerinde kayıt altına alındığına ve yine davaya konu bononun teminat senedi olduğuna dair davalı aleyhine davalı defterlerinde bir kayda rastlanmadığı bilirkişi raporunun incelenmesinden anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde üzerinde bedeli “malen” ahzolunmuştur şeklinde ibare bulunan senedin davacı tarafça taraflar arasındaki İzmir … Noterliği’nin “Alacağın Devri”ne ilişkin 19.06.2017 tarihli temlik sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verildiği iddia edildiğinden bu yöndeki iddianın davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Takip ve davaya konu senet metninde bononun teminat senedi olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi yine 19.06.2017 tarihli Alacağın Devri’ne ilişkin temlik sözleşmesi içeriğinde de iş bu senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı gibi incelenen davalı tarafa ait ticari defterlerde de bu yönde bir kayda rastlanmamıştır. Davalı tarafça da dava konusu senedin teminat senedi olduğu yönündeki davacı iddiası kabul edilmemiş olup, senet metnine uygun olarak dava konusu senedin davalı tarafça davacıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallar karşılığında verildiği savunulmuş olup, bu kapsamda malların teslim alınmadığı yönünde bir iddianın ileri sürülmesi halinde de bu iddianın da davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Sonuç olarak davacı tarafça dava konusu senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddianın dosya kapsamındaki yazılı delillerle ispatlanamadığı düşünülmüştür. Davacı tarafça da HMK 119/f maddesi gereğince delilleri arasında açıkça yemin deliline dayanmamış olması karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddi halinde %20’den az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de İİK 72/4.maddesi gereğince iş bu dava sırasında davacının talebi üzerine mahkememizce verilmiş herhangi bir tedbir kararı bulunmadığından İİK 72.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalının tazminat isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.946,29-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.886,99-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.776,96 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır