Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1461 E. 2021/510 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1461 Esas
KARAR NO : 2021/510

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20.05.2014

İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS, … KARAR SAYILI BİRLEŞEN DOSYASI

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 01.04.2016
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas dava açısından davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile ;davalı idareye ait “…, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı” işi yüklenimleri altında tamamlandığını ve 15/07/2013 tarihinde geçici kabulü yapıldığını, geçici kabulden sonra davalı idareden aldıkları 15/01/2014 tarihli yazı ile … Mah. … Geçidindeki iletim hattı borusunun mevcut akar kota engel olduğundan idare ekiplerince deplase edildiğinin belirtilerek bunun karşılığı 44.340,17-TL’nin ödenmesinin istendiğini, bu isteğe 21.01.2014 günlü dilekçeleri ile itiraz edildiğini ancak itirazlarının reddedildiğini, 04.04.2014 tarihli yazı ile bu miktarın yeniden istendiğini ve ödenmezse tahakkuk edecek diğer alacaklarından kesileceğinin bildirildiğini, davalı idare ile aralarındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu belirterek; davalı idarece istenen 44.340,17-TL’nin deplase bedelinden borçlu olmadıklarının tespitine, muarazanın giderilmesine, doğacak hakedişlerinden 44.340,17-TL kesinti yapılması ve işle ilgili teminatlarının paraya çevrilmemesi için, haklı olduklarının da göz önünde bulundurularak öncelikle teminatsız, olmazsa teminatla ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı idareye tebliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Esas dava açısından davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; İdareleri Yönetim Kurulunun 05.07.2012 tarih … sayılı kararı ile 2.877.000-TL bedelli …, …, …, … Mahalleleri Muhtelif Sokak Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı ” işinin davacıya ihale edildiğini ve 06.08.2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacının onaylı projelerinde yer alan yapım imalatlarını tamamladığını, 27.11.2013 tarihinde geçici kabul yapıldığını, işin yapımı esnasında dere tabanından geçmekte olan 600 mm’lik … İçme Suyu Şebekesi Ana İletim borusunun yeni yapılan dere çalışmalarında tabanda birikintilere ve bunun sonucu taşkınlara neden alacağının idareleri ve davacı tarafından tespit edilmesi üzerine deplasesine karar verildiğini beyanla, açıkladıkları nedenlerle davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; davalı idareye ait “…, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı” işinin müvekkili tarafından tamamlandığını ve 15/017/2013 tarihinde geçici kabulünün yapıldığını, geçici kabulden sonra davalı idareden alınan 15/01/2014 tarihli yazı ile … Mahallesi … Geçidindeki iletim hattı borusunun mevcut akar kota engel olduğundan, idare ekiplerince deplase edildiğinden bahisle bedeli 44.340,17 TL’nin ödenmesinin istendiğini, bu isteğe çeşitli dilekçelerle itiraz edildiyse de kabul edilmediğini ve 31/12/2015 tarihinde faiziyle birlikte 56.486,67 TL olarak müvekkilinin alacağından kesildiğini, davalı idare ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu, ayrıca böyle bir deplase işi yapılacak olduğunda, idarenin bunu önceden bilmesi gerektiğini, ihale projesinde, özel teknik şartnamede, birim fiyat tarifelerinde gösterilmeli, müvekkili tarafından da yapılacak işi tam olarak bilip, ona göre teklif vermesi gerektiğini, deplasenin gerekliliğini kabul etmediklerini, çünkü deplasenin, işin yapımının engellendiği durumda söz konusu olduğunu, oysa bu işin yapılında herhangi bir engelle karşılaşılmadığını, hazır bulunan idarenin yapı denetim görevlilerinin de böyle bir gereklilik görmediklerini ve istekte bulunmadıklarını belirterek, bu işe ilişkin dosyanın davalı idareden istenilerek, haksız olarak kesilen 56.486,67 TL alacağın 31/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Birleşen dava dosyası açısından davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; yüklenici ile yapılan sözleşmenin eki İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesinin 2A-22 maddesinde belirtildiği üzere her türlü deplase işleminin yüklenici sorumluluğunda bulunduğunu, dava konusu olan Q600 mm’lik DF içmesuyu borusunun … İçme Suyu Şebekesi ana iletim borusu olması sebebiyle, herhangi olumsuz bir duruma sebebiyet verilmemesi ve daha sağlıklı yapılması için deplase işleminin müvekkili idare tarafından, yüklenici davacı şirketin de şifai talebi ve bilgisi doğrultusunda gerçekleştirildiğini, bu durum işin sözleşme eki projesine uygun olarak yapılacağından ve kabule engel olmadığından geçici kabul heyeti de bilgilendirmek suretiyle geçici kabulün yapıldığını belirterek, aleyhe açılan haksız ve yasal dayanaktan uzak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
BOZMA İLAMINDAN ÖNCEKİ HÜKMÜN GEREKÇESİ : “Uyuşmazlık; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı idareye ait …, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı güzergahında bulunan … Mahallesi … Geçidindeki iletim hattı borusunun mevcut akar kota engel olup olmayacağı, davalı idare tarafından deplase edilip edilmeyeceği, edilmiş ise deplase bedelinden davacının sorumlu olup olmayacağı, noktalarında toplanmaktadır.
Dava, “…, …, …, … Mahalleleri Muhtelif Sokak Yağmursuyu ve Dere Islahı İnşaatı” sonucunda … Mah. … geçitindeki iletim hattı borusunun mevcut akar kota engel olduğundan, davalı idarece deplase edildiği ve bu deplase bedelinden davacının sorumlu olmadığının tespitine yöneliktir.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar ( İzmir Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … ) sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının … İnşaat Turizm Ltd Şti, davalının …, davanın ise Konak ilçesi, … caddesi, Yağmursuyu Şebekesi İnşaatı işiyle ilgili olarak, deplase bedellerinde sorumlu olmadığının tespiti ve diğer taleplerle ilgili dava olduğu ,mahkemece davacının deplase bedelinden sorumlu olmadığının tespitine yönelik hüküm kurduğu, hükmün diğer hükümlerle birlikte Yargıtay Yüksek … Hukuk Dairesinin 25/06/2014 tarih … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, mahkemenin ise bozmaya uyarak davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
Uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan 05/07/2012 tarihli ” …, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı” sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı bu sözleşmenin yüklenicisi, davalı ise iş sahibidir.
6100 sayılı HMK 106 Maddesinde tespit davaları düzenlenmiştir. Sözü edilen maddede davacının bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiği belirtilmiştir. Aynı yasanın 114/1-h maddesinde de ; davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerektiği dava şartlarından sayılmıştır. Bir davada dava şartlarının olup olmadığının, mahkemece davanın her aşamasında re’sen araştırılması gerekir.
Hukuki yararın varlığı için öncelikle davacının bir hakkı veya hukuki durumu ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının “…, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatı” işinin tamamlayarak, davalı idare tarafından geçici kabulünun 15/07/2013 tarihinde yapıldığı, … Mah. … geçitindeki iletim hattı borusunun deplase edildiğini, deplase bedelinin davalı idare tarafından davacıdan istendiği, istenilen bedelinin davacının hak edişlerinden kesilmediği, davalı idare tarafından da deplase bedelinin ödenmesi için davacıya karşı herhangi bir eda davasının açılmadığı, dolayısıyla açılan davada davacının hukuki yararı bulunmadığından, açılan davanın usulden reddine” şeklinde yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI : Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile “Bu genel açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; taraflar arasında “…, …, …, … Mah. Muh. Sk. Yağmursuyu ve Dere Islah İnşaatına” ilişkin eser sözleşmesi imzalanıp, sözleşmenin ifa ile sonuçlandığı ve davacı yüklenicinin yaptığı eser ile ilgili olarak deplase bedelinin ödenmesi gerektiği yönünde davalı iş sahibinin 15.01.2014 tarih … sayılı yazıyı davacı yükleniciye tebliğ ederek … mah. … geçidi kısmında 10.12.2013-11.12.2013 tarihlerinde 0600 mm. çapındaki iletim borusunun mevcut akara engel olduğundan idare elemanları tarafından deplase edildiğinden bahisle 44.340,17 TL bedelini yatırılması ihtarı gönderilmiş ve bu ihtar 04.04.2014 tarih, … sayılı yazı ile sözkonusu bedelin ödenmesi aksi halde taahhuk edecek alacaklarından kesileceğinden bahisle yenilenmiştir. Davacı eldeki bu davada deplase bedelinden sorumlu olmadığının tespitini talep ettiğine göre hukuki yararı bulunmaktadır. Aksi düşüncelerle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesinden ibarettir.” şeklindeki gerekçeyle mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasında …, …, …, … Mah. Muh. Sok. Yağmur Suyu ve Dere Islah İnşaatı işine ait … ihale kayıt nolu sözleşmenin ve eki mahiyetinde Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin imzalandığı, iş bu sözleşme kapsamında yapılan işle ilgili olarak 27.11.2013 tarihli tutanak ile geçici kabul itibar tarihi 15.07.2013 tarihi olarak belirlenmek suretiyle geçici kabulün ve yine 31.07.2017 tarihli tutanak ile de kesin kabulün yapıldığı dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Yine davalı idare tarafından davacıya gönderilen 15.01.2014 tarihli yazı ile deplase bedeli olan 44.340,17 TL’nin yatırılmasının davacıdan istendiği, davacı tarafça bu yazıya karşı idareye hitaben düzenlenen 21.01.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile bahse konu iletim hattı borusunun proje kapsamında imalata engel olmadığı, deplase edilmesinin gereklerinin işin projelerinde gösterilmediği, bu konuda davacı şirkete yükümlü olduğuna dair hiçbir tebliğin yapılmadığından bahisle iş bu ödemeyi kabul etmediklerinin davalı idareye bildirildiği, davalı idare tarafından tekrardan 04.04.2014 tarihli yazı ile taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesinin 2A-22.maddesinde tanımlandığı üzere imalat güzergahında bulunan mevcut içme suyu borusunun deplase edilmesinin firmanın sorumluluğunda olduğunun bilinmesini, ayrıca davacı tarafça da bilindiği üzere mevcut içme suyu hattının dere akış kesitinde daralmaya sebep olduğu ve deplase edilmesinin teknik bir sorumluluk olarak ortaya çıkmasından dolayı belirtilen bedelin ödenmesi, aksi halde tahakkuk edecek alacaklarından kesileceğinin ihtar edildiği, bu yazıya karşı da davacı tarafça davalı idareye gönderilen 15.04.2014 tarihli cevabi yazı ile idareye daha önce yazmış oldukları yazılar gereğince ilgili tutarın alacaklarından kesilmesini kabul etmemekle birlikte yapılan deplasenin fiyatlandırmasında gerçeklere ve akla uygun tartışılabilir sonuçlar çıkarılabilmiş olsaydı konuya yaklaşımlarının daha farklı olacağının davalı idareye bildirildiği, davalı idare tarafından deplase bedeli olarak davacıdan talep edilen 44.340,17 TL’nin 12.146,50 TL işlemiş faiziyle beraber 56.486,67 TL olarak davacı hakedişlerinden 31.12.2015 tarihinde kesilmiş olduğu dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı idare tarafından davacı yükleniciden 15.01.2014 tarihli yazı ile ödenmesi istenilen “…, …, …, … Mah. Muh. Sok. Yağmur Suyu ve Dere Islah İnşaatı işinde dere ıslahı çalışmalarında … Mahallesi … geçidi kısmında 10.12.2013-11.12.2013 tarihinde Q600 mm çapındaki iletim hattı borusunun mevcut akara engel olduğundan idareye bağlı ekip ve ekipmanlarca deplase edilmesi nedeniyle yapılan deplasmana ait 44.340,17 TL’nin” taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça ödenmesinin gerekip gerekmediği, bu noktada esas dava açısından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının davalıya borçlu olup olmadığı, birleşen dava dosyası açısından ise davalı idare tarafından deplase bedeli olarak davacıdan talep edilen 44.340,17 TL’nin faiziyle beraber 56.486,67 TL olarak davacı hakedişlerinden 31.12.2015 tarihinde kesilmiş olması nedeniyle bu tutarın davacıya istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki niteliğinde olan Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin “Mevcut Tesislerin Değiştirilmesi veya Yerlerinin Değiştirilmesi” başlıklı 2A-22.maddesine göre “Mevcut bir tesis çalışma alanının sınırları içerisinde olursa veya kendisinin sökülmesini, yerinin değiştirilmesini, yeniden güzergahının tespit edilmesini ve değiştirilmesini zorunlu kılacak şekilde hendeğin içerisinde geçerse; yüklenici ilgili kurumun teknik elemanı denetiminde bahse konu deplasmanın yapılmasını sağlamak üzere işverene yazılı talepte bulunarak yapılması gereken işleri tarif edecektir. İlgili makamlarca yazışmalar, işveren tarafından yüklenicinin talepleri doğrultusunda yapılacaktır. Mevcut tesisle ilgili kurum tarafından hazırlanan protokol çerçevesinde çalışmalar yürütülecek olup, ilgili kurum tarafından çıkarılan giderler yükleniciye ait olacaktır. Yüklenici yapı denetim görevlisinin direktifleri ve tesisle ilgili makamın talimatlarına ve koşullarına uygun olarak bu tesisin sökülmesinden, yerinin değiştirilmesinden, güzergahının yeniden tespit edilmesinden ve değiştirilmesinden veya yeniden inşa edilmesinden sorumlu olacaktır.” şeklinde hükmün mevcut olduğu ve iş bu Teknik Şartnamenin taraflarca imzalanmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki yazışmaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davalı idare tarafından, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan dere ıslah çalışmaları nedeniyle … Mahallesi … geçidi kısmında Q600 mm çapındaki içme suyu iletim hattı borusunun dere akış kesintisinde daralmaya sebep olduğu ve deplase edilmesinin teknik bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı, bu durumun davacı tarafça da bilindiği ve taraflar arasındaki sözlü mutabakat gereğince deplase edilmesi gerekliliğinden doğan Q600 mm’lik içme suyu borusunun … içme suyu şebekesi ana iletim borusu olması sebebiyle herhangi olumsuz duruma meydan verilmemesi bakımından deplase imalatının masrafı davacı taraftan alınmak suretiyle davalı idare ekiplerince yapılmasının uygun görüldüğünün savunulduğu, davacı tarafça ise sözleşme kapsamında yapılması gereken tüm edimlerin yerine getirildiği, bu kapsamda taraflar arasında geçici kabul tutanağının da düzenlendiği, bu tarihten sonra davalı idare tarafından yapılan deplase işlemi ile ilgili olarak davacı tarafa herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, bu işlemin yapılmasının bir zorunluluk da arz etmediği, bu nedenle yapılan deplase işlemi ile ilgili olarak davacının bir sorumluluğunun bulunmadığı gibi idare tarafından yapılan fiyatlandırmanın da fahiş olduğu iddia edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça davalı idare tarafından yapılan deplase işleminin bir zorunluluk arz etmediği iddia edilmiş ise de; dosyada bir sureti bulunan ve davacı tarafça davalı idareye hitaben düzenlenen 24.04.2013 tarihli yazı içeriğinde sözleşme gereğince yapılması gereken bir kısım işlerle ilgili olarak ilave süre istenildiği ve ilave süreye gerekçe olarak sayılan işler arasında “… Ayrıca 4×2 menfez yapılacak D40 düğüm noktasından dereye dik olarak Q600 D.F içme suyu iletim hattı geçmekte ve deredeki menfez imalatı tamamlandığında talveg kotundan 60 santimetre yukarıda kalacağından dere akışını engelleyecektir….” şeklinde tespitinde diğer tespitlerle birlikte idareye bildirildiği ve ek süre istenildiği, bu kapsamda davalı idare tarafından yapılan davaya konu deplase işleminin zorunlu olarak yapılması hususunun davacının da kabulünde olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine davacı vekili tarafından her ne kadar davalı idare tarafından yapılan deplase işlemi ile ilgili olarak davacı tarafa hiçbir bildirimde bulunulmaksızın doğrudan bu işlemin idare tarafından yapılmış olması nedeniyle davacının sorumlu olmadığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğinde olan Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin 2A-22.maddesine göre basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda bulunan davacının 24.04.2013 tarihli yazısı içeriğinde belirttiği deplase işlemine ilişkin olarak işlemleri başlatmak üzere davalı idareye Teknik Şartname’nin 2A-22.maddesi kapsamında yazılı olarak talepte bulunulduğuna dair yazılı bir belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, bu yönde bir iddianın da davacı tarafça ileri sürülmediği, davacı tarafça davalı idareye hitaben düzenlenen 24.04.2013 tarihli yazı içeriği, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelere göre dava konusu sözleşme kapsamındaki dere ıslah çalışmaları ile ilgili olarak davalı idare tarafından yapılan ve daha sonradan davacıdan teknik şartnamenin 2A-22.maddesi gereğince bedeli talep edilen deplase işleminin yapılmasının bir zorunluluk arz ettiğinin kabulünün gerektiği anlaşılmakla, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğinde olan Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin 2A-22.maddesi gereğince davalı idare tarafından yapılan deplase işlemine ilişkin masraflardan dolayı sorumlu olduğu bu tutarın Teknik Şartname’nin ilgili hükmü gereğince davalı tarafça davacıdan talep edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında inşaat bilirkişisinden rapor alınmış olup, kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davalı idare tarafından davaya konu Q600 milimlik borunun deplase imalatının 10.12.2013-11.12.2013 tarihleri arasında yapıldığı belirtilerek buna ilişkin olarak kullanılan malzeme, çalışan personel, makine ve ekipmana ait gider tablosunun dosyaya sunulduğu, buna göre yapılan değerlendirmede bu iş için, malzeme için 9.736,02 TL, iş makinesi için 13.062,75 TL, işçilik 12.673,37 TL olmak üzere toplam 35.472,14 TL masraf yapıldığı, ayrıca 8.868,03 TL %25 oranında genel gider ve yük karı eklenmek kaydıyla genel toplamın 44.340,17 TL olduğu, bu tutarın işin yapıldığı tarihteki yerel serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafça yapımı üstlenilen … …, …, … Mahallesi, Muh. Sokak Yağmur Suyu Dere Islah İnşaatı çalışmaları sırasında dere güzergahında bulunan mevcut Q600 mm’lik içme suyu borusunun davalı idare tarafından deplase edilmesi nedeniyle bu işlem için idarece davacıdan talep edilen ve bilirkişi tarafından yapıldığı yıl rayiçlere göre uygun olduğu hesaplanan 44.340,17 TL’lik deplase bedelinden taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin 2A-22.maddesi gereğince davacının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olduğu anlaşılmakla esas dava dosyası açısından davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Davacı tarafça, davalı idare tarafından davacıdan talep edilen 44.340,17 TL’lik deplase bedeli ile ilgili olarak iş bu menfi tespit davası açıldıktan sonra ilgili tutarın faiziyle beraber 56.486,67 TL olarak davalı idare tarafından davacı hakedişlerinden 31.12.2015 tarihi itibariyle kesilmiş olması nedeniyle bu kez davacı tarafça 01.04.2016 tarihinde bu tutarın iadesi için istirdat davası açıldığı anlaşılmakla, davacı tarafça ilk olarak açılan menfi tespit davasına konu tutarın davalı idare tarafından davacı hakedişlerinden kesilmesi ile menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği, dava konularının farklı olması nedeniyle her ne kadar ikinci açılan dava yönünden davalının derdestlik itirazı yerinde değil ise de, davacı tarafça ödeme ile kendiliğinden istirdada dönecek menfi tespit davası derdest iken yeniden istirdat davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı düşünülmekle birleşen davanın da hukuki yarar yokluğundan reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Esas ve birleşen davanın REDDİNE,
Esas dava dosyası açısından;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.564,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Birleşen dava dosyası açısından;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 964,66 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 905,36 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01.06.2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır