Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1453 E. 2021/543 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1453 Esas
KARAR NO : 2021/543

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; taraflar arasında araç takip ve filo yönetim sistemi taksitli satın alma sözleşmesinin imzalandığı, iş bu sözleşmeye istinaden 24 ay vadeli toplam 7.929,60 TL’lik satış yapıldığı ve davalının borçlandığı, yine davalı şirketin kurumsal mail adresinden müvekkili şirket temsilcisine gönderilen maile istinaden aylık 28 TL + KDV olmak üzere toplam 33,04 TL’den 5 cihaz için 24 ay vadeli toplam 3.964,80 TL’lik cihaz satışı yapıldığı ve davalının borçlandığı, yine sözleşmenin 7.4.maddesi gereğince 1 yıl uzaması ve yenilenmesi nedeniyle 05.06.2017’de başlayan yeni dönem için sözleşmenin 7.1.maddesi gereğince toplam 10 cihaz için 2.407,20 TL davalının borçlandığı, yine toplam 10 cihaz için davalının 2.407,20 TL borçlandığı, 26.10.2017 tarihinde 2 adet cihaz, 28.12.2017 tarihinde ise 3 adet cihaz olmak üzere 5 cihaz satışı nedeniyle toplam 3.964,80 TL davalının borçlandığı, yine sözleşmenin 7.3.maddesi gereğince cihaz montaj, demontaj bedelleri ile davalının müvekkili şirketin çözüm ortağı …’den cihaz taahhütlü araç takip servis kampanyası taahhütnamesi ve sözleşmesi gereğince 4 adet araç takip cihazı hizmet bedeli için toplam 700,00 TL borçlandığı, bu kapsamdaki bakiye borçların ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğinden davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığı, müvekkili şirketin merkezinin Kocaeli olduğu, bu nedenle yetkili mahkemelerin Kocaeli Mahkemeleri olduğu, ayrıca dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı, müvekkili şirketin ödemelerini düzenli olarak yaptığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalı hakkında 27.08.2018 tarihinde 10.623,04 TL asıl alacak, 2.655,76 TL cezai şart olmak üzere toplam 13.278,80 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 15.05.2020 tarihli raporda sonuç olarak; Davalı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, takibe konu faturaların bir kısmının davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, davalı şirketin kayıtlarının takip edildiği cari hesabın 31.12.2017 tarihi itibariyle 5.981,04 TL alacak bakiyesi verdiği, diğer bir ifadeyle davalı şirketin davacı şirkete 5.981,04 TL borçlu gözüktüğü, 2018 yılı ticari defterleri sunulmadığından davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketin takip tarihi itibariyle alacaklı olarak gözüküp gözükmediğinin tespitinin yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek ve yine talimatla alınan bilirkişi raporuyla vergi dairesinden davalı ile ilgili olarak getirtilen yazı cevabı karşılaştırılmak suretiyle bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 12.03.2021 tarihli raporda; Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında taraflar arasında inceleme dönemlerinde ticari bir ilişkinin var olduğu, davalının davacıya 10.622,03 TL borçlu olduğu, dosya içerisinde davacının davalıya düzenlediği ve takibe konu 09.06.2015-25.07.2018 tarihleri arasında 20 adet 24.968, 24 TL toplam fatura içeriklerinin teslimine ilişkin dayanak belgenin sunulmadığı, anılan faturaların davalıya teslim edildiğinin tespit edilemediği, her ne kadar faturaların davalıya teslim edildiği tespit edilemese de faturaların içinden dosya içeriğindeki davalının tuttuğu gayriresmi cari hareket föyünde 20.06.2018 tarihine kadar olan faturaların kaydedildiği, 20.06.2018 tarihinden sonra düzenlenen faturaların davalının tuttuğu cari hareket föyünde kaydedilmediği görüldüğünden 4 adet faturanın davalıya teslim edildiğinin tespit edilemediği, takibe konu 09.06.2015-25.07.2018 tarihleri arasında 20 adet 24.968,24 TL toplam faturaların içeriğinden davacının defterlerinde kayıtlı olan ve takipteki talep edilen asıl alacak olan 10.623,03 TL tutarındaki 10 adet faturaların sözleşme ve takipteki talebe bağlılık ilkesi gereği yıllık %60 oranında faiz hesaplamasında 10.623,03 TL alacağına 2.335,34 TL faiz hesaplandığı, bu hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, yine takip ve davaya konu 09.06.2015-25.07.2018 tarihleri arasındaki 20 adet 24.968,24 TL faturaların içeriğinden davacının defterlerinde kayıtlı olan ve aynı zamanda dosya içeriğindeki davalının sunduğu cari hareket föyünde kaydedilen 7.338,70 TL toplam faturanında 02.10.2017-20.06.2018 tarihleri arasında 6 adet faturanın 27.08.2018 takip tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşme ve takipteki talebe bağlılık ilkesi gereği %60 oranında yapılan faiz hesaplamasında 7.338,70 TL asıl alacağa 2.156,20 TL faiz talep edildiği, bu hususunda mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasında 05.06.2015 tarihinde imzalanan Araç Takip ve Filo Yönetimi Sistemi Taksitli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan takibe konu edildiği şekilde 10.623,04 TL asıl alacak, 2.655,76 TL cezai şart olmak üzere toplam 13.278,80 TL alacaklı olduğundan bahisle bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, öncelikli olarak yetkili mahkemelerin İzmit Kocaeli Mahkemeleri olduğu, ayrıca dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı gibi taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının davacı şirketten araç takip ve filo yönetim sistemi hizmeti satın aldığı, ancak faturalara istinaden ödemelerini düzenli olarak yaptığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında 05.06.2015 tarihli Araç Takip ve Filo Yönetim Sistemi Taksitli Satın Alma Sözleşmesinin imzalandığı, iş bu sözleşmenin 7.2.maddesinde “müşterinin temerrüdünün gerçekleşmesi halinde borcun tamamının muacceliyet kesbedeceği ve muaccel olan borca muacceliyet tarihinden itibaren aylık %5 temerrüt faizi taahhuk ettireleceği, ayrıca muaccel olan borcun %25’i nispetinde cezai şart taahhuk ettirileceğinin” taraflarca kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 12.maddesinde ihtilaf halinde İzmir Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili davalının ikametgahı itibariyle İzmit Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde mahkememiz ve icra dairesinin yetkisine karşı itirazda bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.maddesinde iş bu sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda İzmir Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunduğundan davalının yetki itirazının yerinde olmadığı düşünülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 05.06.2015 tarihinde imzalandığı anlaşılmakla, icra takibinin ve iş bu davanın TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddine karar verme gereği doğmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği iddia olunan hizmet gereği düzenlenen faturalardan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar asıl alacak ve yine takibe konu edilen miktar kadar cezai şart talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, davalı şirkete ait 2017 yılı ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.981,04 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, 2018 yılı ticari defterler bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden 2018 yılı ticari defterlerinin incelenemediği bildirilmiştir.
Yine davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmış olup, alınan raporda davacı tarafın incelenen 2017 ve 2018 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 10.623,03 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı şirketin incelenen 2017 yılı defterlerine göre 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.981,04 TL alacaklı olduğunun davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin vergi dairesinden getirtilen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin Ba’larının incelenmesi neticesinde ilgili mevzuat gereği KDV hariç 5.000 TL üzerindeki alış ve satışların bildirilmesi gerektiğinden ve bu tutarların altında fatura düzenlendiğinden davalı tarafın Ba formlarında bu faturaların bildirilmeyeceğinin aşikar olduğu, dosya kapsamı içerisinde mevcut bulunan davalının tuttuğu gayri resmi cari hareket föyü incelendiğinde davacı tarafça sözleşme kapsamında düzenlenen 20.06.2018 tarihine kadar olan faturaların kaydedildiği ve 20.06.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.338,70 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, ancak 20.06.2018 tarihinden sonra düzenlenen faturaların davalının tuttuğu ve dosya bir sureti bulunan cari hareket föyünde kaydının görülemediği, bu kapsamda (10.623,07 TL – 7.338,70 TL=)3.284,33 TL tutarlı 18.07.2018-25.07.2018 tarihleri arasındaki 4 adet fatura ve içeriğinin davalıya teslim edildiğinin tespit edilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde her iki tarafa ait incelenen ticari defter ve kayıtları, davalı şirket defterlerine ilişkin olarak sunulan “Cari hareket föyü” ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların 20.06.2018 tarihine kadar olanlarının davalı tarafça kaydedildiği, 20.06.2018 tarihi itibariyle her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 7.338,70 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak 20.06.2018 tarihinden sonra düzenlenen 18.07.2018-25.07.2018 tarihleri arasındaki toplam 3.284,33 TL’lik toplam 4 adet faturanın ise davalı taraf defterlerinde kayıtlı olduğuna dair bir kaydın dosyada mevcut bulunmadığı, bu kapsamda alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamında sunulan delillere göre davacı tarafça toplam 3.284,33 TL’lik 4 adet faturaya ilişkin davanın ispatlanamadığı, davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla 7.338,70 TL’lik asıl alacak yönünden davanın kabulüne (10.623,07 TL – 7.338,70 TL=)3.284,33 TL asıl alacak yönünden ise davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2.maddesi gereğince muaccel olan borca muacceliyet tarihinden itibaren aylık %5 temerrüt faizi tahakkuk ettirileceği ve muaccel olan borcun %25’i nispetinde cezai şart tahakkuk ettirileceğinin kararlaştırılmış olması nedeniyle takip tarihi itibariyle davacı alacağı olarak tespit edilen ve muaccel olduğu anlaşılan (7.338,70 TL x %25 =) 1.834,67 TL davacının sözleşme gereğince cezai şart talep edebileceği, ayrıca davacı alacağı olarak tespit edilen 7.338,70 TL ‘ye de taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2.maddesi gereğince aylık %5 oranında temerrüt faizi uygulanmasının gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda tüm anlatılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 7.338,70 TL asıl alacak, 1.834,67 TL cezai şart olmak üzere toplam 9.173,37 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 7.338,70 TL asıl alacağa taraflar arasındaki sözleşme gereğince aylık %5 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.834,67 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 7.338,70 TL asıl alacak, 1.834,67 TL cezai şart olmak üzere toplam 9.173,37 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 7.338,70 TL asıl alacağa taraflar arasındaki sözleşme gereğince aylık %5 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.834,67 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 626,63 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 160,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 466,25 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 201,48 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 205,20 TL, bilirkişi ücreti 950,00 TL olmak üzere toplam 1.155,20 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 797,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır