Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1344 E. 2021/405 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1344
KARAR NO : 2021/405

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili aracılığı ile sunduğu dava dilekçesinde özetle; … İş Ortaklığının bir adi ortaklık olduğunu, elektrik döşeme eşlemlerini yapmak üzere Joint Venture usulü birleşmiş iki firma olduğunu, davalıların ayrı tüzel kişiliklerinin olması sebebi ile ayrı ayrı davalı sıfatı ile davayı açtıklarını, davalı şirketleri tarafından 07/12/2016 tarihinde … adresinde gerekli önlemler alınmadan yapılan kazı çalışması sırasında oluşan göçük sebebi ile kadarımda bulunan davacıya ait Q400 lük pvc su borusuna patlatılarak hasar verildiğinin tespit edildiğini, hasar ile ilgili tutanak düzenlendiğini, söz konusu hasar sonucunda davacının 1.279,64-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 26/12/2016 tarihinde … adresinde yapılan kazı çalışmasının elektrik hattı döşemesi sırasında oluşan göçükle Q110/16 lık pvc su borusunun patlatılarak ana su borusuna zarar verildiğinin tespit edildiğini, söz konusu hasardan dolayı davacının 179,36-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 20/02/2016 tarihinde … adresinde yapılan kazı çalışmasının elektrik hattı döşemesi sırasında oluşan göçükle Q 110 luk pvc su borusunun patlatılarak hasar verildiğinin tespit edildiğini, söz konusu hasar sonucunda davacının 1.532,16TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 21/11/2017 tarihinde … adresinde yapılan kazı çalışmasının elektrik hattı döşemesi sırasınad Q110 luk pvc su borusu patlatılarak zarar verildiğini, hasar sonucunda davacının 3.299,66-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 22/07/2017 tarihinde … adresinde yaplan kazı çalışmasının elektrik hattı döşemesi sırasında oluşan göçükle 400 lük AÇB ana boru hattının patlatılarak zarar verildiğini hasar sonucunda davacının 2.891,00-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 21/11/2017 tarihinde … adresinde yapılan elektrik hattı döşemesi kazı çalışması sırasında Q90 lık ana pvc su borusunun patlatılarak hasar meydana geldiğini, davacının bu hasardan 2.120,32-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 14/08/2017 tarihinde … adresinde yapılan kazı çalışmasının elektrik hattı döşemesi sırasında Aspes 200 lük ana borusu delinerek zarar verildiğini, davacının 517,89-TL zarara uğradığını, davalı şirketler tarafından 23/10/2017 tarihinde … adresinde elektrik kablosu döşemesi esnasında yapılan kazı çalışması sırasında Q110 luk pvc su borusunun patlatılarak hasar verildiğini, hasar sonucunda davacının 530,34-TL zarara uğradığını belirterek hasarlar toplamının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı …’ne 27/12/2018 tarihinde, davalı …’ne 28/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava tazminat davasıdır.
Bornova Vergi Dairesi yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü yazı cevabı mahkememiz dosyası içerisine alınmış ve incelenmiştir.
Davacı Tanığı … beyanında; “Ben davacı … şirketinde 2015 Yılının Mart ayından beri çalışmaktayım. Dava konusu hasarın olduğu zaman biz ekip olarak oraya gittiğimizde hasar meydana gelmişti. Bize merkezden boru patlaması nedeni ile ihbar geldi biz oraya gittiğimizde boru hasarlıydı. Biz gittiğimizde elektrik firması çalışma yapıyordu. Biz gittiğimizde boruya hasar vermişlerdi bizde tamiratını yaptık. Dava konusu boru davalı şirketin orada kazı yapması esnasında patlamıştır. Buna ilişkin aynı gün bu olayla ilgili tutanak da tuttuk. ” demiştir.
Davacı tanığı … beyanında; “Ben davacı … şirketinde 2015 Yılının Mart ayından beri çalışmaktayım. Dava konusu hasarın olduğu zaman biz ekip olarak oraya gittiğimizde hasar meydana gelmişti. Bize merkezden boru patlaması nedeni ile ihbar geldi biz oraya gittiğimizde boru hasarlıydı. Biz gittiğimizde elektrik firması çalışma yapıyordu, boruya hasar vermişlerdi, bizde tamiratını yaptık. Dava konusu boru davalı şirketin orada kazı yapması esnasında patlamıştır. Buna ilişkin aynı gün bu olayla ilgili tutanak da tuttuk.” demiştir.
Davacı tanığı … beyanında; “Ben davacı … şirketinde 2015 Yılının Mart ayından beri çalışmaktayım. Dava konusu hasarın olduğu zaman biz ekip olarak oraya gittiğimizde hasar meydana gelmişti. Bize merkezden boru patlaması nedeni ile ihbar geldi biz oraya gittiğimizde boru hasarlıydı. Biz gittiğimizde elektrik firması çalışma yapıyordu. Biz gittiğimizde boruya hasar vermişlerdi bizde tamiratını yaptık. Dava konusu boru davalı şirketin orada kazı yapması esnasında patlamıştır. Buna ilişkin aynı gün bu olayla ilgili tutanak da tuttuk. ” demiştir.
Davalı … 05/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde; Davacı yanın açmış olduğu davada, davalı yan olarak ayrı bir vergi numarası ve tüzel kişiliği olan … iş ortaklığını göstermek yerine, iş ortaklığının tarafı dahi olmayan davalı firma ….’ye yöneltilmesi maddi bir hata olarak değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davanın ayrı bir tüzel kişiliği bulunan müvekkil firma aleyhine açılması usul hukuku açısından mümkün olmadığını, bu nedenlerle iş ortaklına açılması gereken davanın müvekkil ve diğer davalı …’ nin tüzel kişiliklerine ayrı ayrı açılması davanın husumet yönünden reddini gerektirdiğini, bu yönden dahi davacının yanlış bir tüzel kişiliğe açmış olduğu bu davayı maddi hata gerekçesiyle husumetin düzeltilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca bu husumet değişikliği yönündeki talebe muvafakatlerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava haksız fiil nedeni ile açılan tazminat davasıdır, dava dilekçesi ile davalı olan … İş Ortaklığı şeklinde gösterilmiş ve 1. Sırada …, 2. Sırada … gösterilmiştir.
Davalı … vekili uyap ortamından gönderdiği 26/04/2019 tarihli dilekçe ile “Joint Venture” usulü ile İzmir … Noterliği’nin 16/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı iş ortaklığı sözleşmesi ile sözleşme akdedildiğini, dolayısıyla müvekkili olan şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir, yine İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 29/11/2019 tarihli cevabı yazısı ile şirketteki ünvan değişikliği de gösterilmiştir, ayrıca dosyamız kapsamına celbedilen bilgilere göre diğer davalı … hakkında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile konkordatonun tasdikine karar verildiği ve henüz alacaklılar toplantısının pandemi süreci nedeni ile gerçekleştirilemediği anlaşılmıştır.
Dosyamız kapsamında bulunan Noter tarafından yapılmış olan 16/05/2017 tarihli ortaklık sözleşmesi incelendiğinde taraf 1 olarak … ve taraf 2 olarak …’nin görüldüğü, uğraş konusu olarak … Tarafından yapılan … Tesis İhalesi Gruplarından … İşi olarak belirlendiği, ortaklığın 1 yıl süreli olarak kurulduğu anlaşılmıştır.
Doktrinde ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere Joint Venture hukuki niteliği itibari ile bir adi ortaklıktır ve adi ortaklar birlikte dava açabilecekleri gibi adi ortaklara karşı da birlikte dava açılması gerekir.
Her ne kadar davacı … Genel Müdürlüğü birlikte dava açtığını ve şirketler arasında organik bağ bulunduğunu belirtmiş ise de; davalı olarak dava dilekçesinde … olarak gösterilmesinin özel hukuk hükümlerine tabi olan davacı yönünden basiretli davranmadığı sonucuna ulaşılmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda söz konusu şirketlerin farklı şirketler olması ancak aralarında isim benzerliği ile organik yapıda benzerlik bulunması tarafta iradi değişiklik yapılmak sureti ile giderilebilecek bir hatadan kaynaklandığının basiretli iş adamı davranma yükümlülüğünde bulunan davacı açısından mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 215,34-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Hüküm kesinleştiğinde bakiye avansın yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … ile … yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine, yokluğunda Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır