Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1283 E. 2021/943 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1283 Esas
KARAR NO : 2021/943 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile davacı müvekkilin maliki ve sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı aracın 15.11.2016 tarihinde İzmir İli … İlçesinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazada davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının aracı bahis konusu 15.11.2016 tarihli kaza nedeniyle ve ağır kazalı/tamirat geçirmiş olması sebebiyle değer kaybettiğini, kaza öncesi ile kaza ve tamirat sonrasında rayiç değeri, alım satım değeri arasında fark oluştuğu, bu değer de davacı aracındaki gerçek zarar olduğu, bu zararın ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketince giderilmesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 15.11.2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 15.11.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil davalı şirkete sigorta ettirildiği, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasardan ötürü davalıya karşı tarafın aracında oluşan hasardan ötürü 4.024,93 TL araç hasarı (… Sigorta A.Ş.’ne 24.02.2017 tarihinde), 1.720,46 TL (…’a 18.10.2018 tarihinde) değer kaybı tazminatı ödemesinde bulunulduğu, bu kapsamda, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıya yapılan toplam 5.745,39-TL tutarındaki ödeme sonrası bakiye poliçe teminatımız 25.254,61-TL’ye indiği,
ancak davacı vekilinin bu talebi yerinde olmadığı, söz konusu kazanın davacı tarafından davalı sigorta şirketine ihbarı sonrasında davalı şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açılmış ve bu dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 1.720,46 TL tutarında değer kaybı tazminatı belirlendiği, ilgili tazminat, 18.10.2018 tarihinde dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı vekiline ödendiği, bu ödeme kapsamında davalı değer kaybı tazminatına ilişkin tüm sorumluluğunu yerine getirdiği ve dolayısıyla da dava konusuz hale geldiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, trafik kazasında araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır.
16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Sürücü …, idaresindeki … plakalı davalı sigorta şirketine sigortalı aracı ile, … Caddesinde bölünmüş yolda ters istikamette seyir halinde iken, kazaya sebebiyet verdiğinden, 2918 s. KTK’nun m.47/1-C “Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara” maddesi, m.47/1-D maddesi ile asli kusurlardan m.84/B “maddelerini ihlali neticesinde kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Sürücüsü … idaresindeki … plakalı davacı aracı ile seyir halinde iken, davalıya sigortalı … plakalı aracın trafik kural ve düzenlemelerine aykırı olarak ters yönden cadde üzerinde seyri esnasında çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, Davacıya ait plakalı araçta yapılan onarım ve hasar nedeniyle Değer Kaybı oluştuğu, 01.06.2015 Tarihinde Yürürlüğe Giren Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.M.S. Sigortası Genel Şartlarının Ekinde yayınlanan “Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması” Formülasyonu ve Kriterlerine göre değerlendirildiğinde, Değer Kaybı bedelinin 786,04-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 18.10.2018 tarihinde yaptığı 1.720,46-TL kısmi değer kaybı bedeli düşüldüğünde kalan değer kaybı bakiyesinin bu hesaba göre olmayacağı, Aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 53.000-TL ile 55.000-TL olduğu, ortalama değerinin 54.000-TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (56.000-TL) onarım sonrası rayici (54.000 TL) arasındaki farktır” kararlarına göre değerlendirildiğinde, aracın piyasa koşullarında gerçek değer kaybının 2.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
27.01.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Sunulan 3.863,20 TL bedelli onarım faturasında; motor kaputu, ön tampon, far, arma, radyatör panjuru, ön sol süs çıtası, direk dış kaplama, ampul değişimi olduğu, faturada, (kök raporda da tespit edildiği üzere), değer kaybına esas olacak tek onarımın MOTOR KAPUTU değişimi olduğu, faturaya göre değer kaybına esas olacak başka bir onarım olmadığı tespit edildiği, sunulan faturadaki bilgilere göre ve yukarıda açıklanan gerekçeyle kök raporumuzdaki görüş, kanaat ve tespitlerimizde bir değişiklik olmadığı, kök rapordaki görüş ve kanaatimizin aynen geçerli olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda davalının sigortalısı araç sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 47/1-c,d ve 84/b maddelerini ihlal etmek suretiyle hukuka aykırı fiili ile davacının aracına zarar verdiği, zarar ile davalının sigortalısının hukuka aykırı fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, illiyet bağını kesen bir durumun olmadığı, davalının sigortalısı ile aralarındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası gereğince zararı tazminle sorumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişiye hesaplatılan zarar bedellerinden Yargıtayca benimsenen hesaplama modeline uygun alarak tespit edilen hesaplamaya rağbet edilerek, davalı şirketçe daha önceden yapılan ödeme düşülmek suretiyle hükmolunan tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-279,54-TL değer kaybının 19.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 68,31-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 32,41-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 81,50-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 553,30-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (279,54/1.000=0,27) 149,39-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 279,54-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 720,46-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair miktar bakımından kesin olarak verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır