Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1232 E. 2021/942 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1232 Esas
KARAR NO : 2021/942

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili bankanın alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında İzmir … icra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, iş bu borca davalılarca itiraz edildiği, müvekkili banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalılar tarafından sözleşmeye istinaden planlanan ödemelerin yapılmadığından bahisle davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı … ve … A.Ş usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davalılar … ve … A.Ş tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
1-Takip ve davaya konu İzmir … icra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosya takip dosyası getirtilmiş olup, dosyamız arasına konulmuştur.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 21.06.2019 tarihli raporda sonuç olarak ; davacı ile davalı borçlu şirket ve kefiller … ve … arasında akdedilmiş genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredilerle ilgili takip tarihi itibariyle borçluların ödenmeyen kredili mevduattan dolayı davacı alacaklıya toplam 11.574,48 TL borçlu olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 11.567,16 TL talepte bulunabileceği, yine takip tarihi itibariyle borçluların ödenmeyen kredi kartları borcundan dolayı davacıya toplam 8.420,77 TL borçlu olduğu, ancak yine taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafça 8.412,23 TL talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle ödemelerin aksatıldığı, bu nedenle hesabın kat edilerek kredi borcunun tahsili için davacı tarafça davalılar hakkında icra takibi başlatıldığından bahisle davalı borçluların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalılardan …’ın davadan önce 23.09.2017 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmakla bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Diğer davalılara mahkememizce yapılan yargılama sırasında usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davalılar … ve … A.Ş tarafından esasa cevap süresi içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına her iki borçlu tarafından süresi içerisinde sunulan itiraz dilekçesiyle takibe konu asıl alacak, faiz ve fer’ilerinin kabul tamamının kabul edilmediğinden itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan takibe konu edilen tutar kadar taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden dolayı alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 21.09.2016 tarihli ve 100.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, iş bu sözleşmeyi 125.000 TL kefalet limiti ile diğer davalılar … ve …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, yine davacı banka ile davalı şirket arasında 21.09.2016 tarihli Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi’nin imzalandığı, İzmir …. Noterliği’nin 17.07.2017 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
İş bu davaya konu olan İzmir … icra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden dosya içerisinde 22.08.2017 tarihli ve ıslak imzalı takip talepnamesinin bulunduğu ve iş bu takip talepnamesi içeriğinin “…(A), …(A), kredi kartından kaynaklanan 7.995,58 TL asıl alacak, 463,17 TL %28.08 işlemiş faiz, + 3,94 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 8.462,69 TL, toplam 20.029,85 TL banka alacağının asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren yukarıda belirtilen oranlarda işleyecek (TBK 100.maddedeki haklarımız saklı kalmak kaydıyla) temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi, icra harç ve masrafları, avukatlık ücreti ile birlikte tahsili talebidir. Kefil, kefil olduğu borçlardan sorumludur. Harca esas değer 20.029,85 TL.” şeklinde düzenlendiği, yine İcra Müdürü tarafından ıslak imzalı olarak imzalanmış ve takip talepnamesi ile aynı yönde düzenlenmiş 22.08.2017 tarihli ödeme emrinin dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
İcra takip dosyasının Uyap’tan dosyamıza gönderilen suretinin incelenmesinden ise dosya aslı içerisinde mevcut ve ıslak imzalı olan 22.08.2017 tarihli takip talepnamesi ve ödeme emri içeriğinden farklı olarak 15.08.2017 tarihli ödeme emri ve Uyap’a 14.08.2017 tarihinde giriş yapıldığı görülen takip talepnamesinin bulunduğu, Uyap sisteminde kayıtlı olan iş bu ödeme emri ve takip talepnamesindeki toplam alacak miktarları aynı olsa da içeriğindeki alacak kalemlerinin icra takip dosyası içerisinde mevcut olan ıslak imzalı 22.08.2017 tarihli takip talepnamesi ve ödeme emri içeriğindeki alacak kalemlerinden farklı olduğu, dosya aslı içerisinde bulunan 22.08.2017 tarihli takip talebi ve ödeme emri içeriğinde bir kısım asıl alacak, işlemiş faiz ve fer’ilerine ilişkin tutarların yazılı olmadığı, Uyap’ta kayıtlı olan 15.08.2017 tarihli ödeme emri ve 14.08.2017 tarihli takip talepnamesi ve ödeme emri içeriğinde ise talep edilen asıl alacak, faiz ve fer’ilerinin tek tek yazılmış olduğu, bu şekilde icra takip dosyası içerisinde birbirinden farklı 2 adet ödeme emri ve 2 adet takip talepnamesinin bulunduğu, davalı borçlulara icra takip dosyasında hangi ödeme emrinin gönderildiğinin anlaşılamadığı, bu yönde icra müdürlüğüne yazılan yazıya verilen 28.09.2020 tarihli cevabi yazıda da iş bu ödeme emirlerinden hangilerinin borçlulara gönderildiğinin taraflarınca bilinme şansının bulunmadığı, her iki ödeme emrinde toplam alacak miktarı aynı olmakla birlikte alacak kalemlerinin farklı olduğunun tespit edildiğinin bildirilmiş olması karşısında mahkememizce de davalılara hangi ödeme emrinin gönderildiği tespit edilememiştir.
Her ne kadar İzmir … icra Dairesi tarafından dosyamıza gönderilen 13.10.2020 tarihli cevabi yazıda Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince Uyap sisteminde kayıtlı ve güvenli elektronik imzalı belgeler geçerli olduğundan, geçerli olan ödeme emri ve takip talepnamesinin Uyap sisteminde kayıtlı olan takip talebi ve ödeme emri olduğu bildirilmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplam alacak miktarı aynı olmakla birlikte içeriğindeki alacak kalemleri birbirinden farklı olan 2 ayrı ödeme emrinden hangisinin icra takip dosyasında davalı borçlulara gönderildiğinin tespit edilemediği, bu yönde icra müdürlüğüne yazılan yazıya verilen 28.09.2020 tarihli cevabi yazı içeriğinde de icra müdürlüğünün hangi ödeme emrinin davalı borçlulara gönderildiğinin tespitinin mümkün olmadığının bildirilmiş olması karşısında, mahkememizce yapılan yargılama sırasında hangi ödeme emrinin davalı borçlulara gönderildiği tespit edilememiştir. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, davalı borçlulara çıkartılan ödeme emrininde takip talepnamesi içeriğine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Davalı borçlulara hangi ödeme emrinin tebliğ edildiği mahkememizce tespit edilemediğinden bu doğrultuda mahkememizce icra takip dosyasındaki hangi takip talepnamesinin esas alınacağı da tespit edilememiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olup, bu hususunda mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden iş bu davada geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceğinden davalı … ve …. A.Ş yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. (Kayseri Bölge Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/325 Esas, 2021/425 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı …’ın davadan önce ölmüş olduğu anlaşıldığından bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Diğer iki davalı … ve …. A.Ş yönünden dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 542,06 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 482,76 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021

Katip …

Hakim …