Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1163 E. 2022/148 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1163
KARAR NO : 2022/148

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2018

MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN …/… ESAS, …/… KARAR SAYILI DOSYASI AÇISINDAN

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas dava dosyası açısından davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; Müvekkili şirketin davalıdan takibe konu 1 adet sözleşmeye dayalı takip öncesi ödemelerden sonra kalan 66.494,98 TL alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı tarafça kabul edilmediği, ancak sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmeye istinaden davalı tarafça yine sözleşmede belirtilen vadelerde ödemenin yapıldığı, bu süreçte davacı şirketin sözleşmeye uygun olarak kart tasarımları ve yazılımları hazırladığı, ancak davalı şirketin sözleşmede yer almayan bir çok yeni taleple davacı şirkete başvurduğu ve sözleşme gereği davacı şirkete vermesi gereken temel doneleri çok geç teslim ettiği ve bazılarını hiç teslim etmediği, bu durumun taraflar arasındaki yazışmalardan anlaşılacağı, davalı şirketten kaynaklanan bu sebeplerle sözleşmenin süresinde tamamlanamadığı, akabinde bu sözleşmenin haricinde davalı tarafça davacı şirkete farklı konularda defalarca sipariş verildiği ve çeşitli ticari ilişkilerde bulunulduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının davalıdan bakiye 66.494,98 TL’lik alacağı bulunduğu ve bu alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine İzmir 2. İcra Dairesi’nin
…/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve faturaya itiraz ettiği, ancak müvekkilinin sözleşme gereği davalıdan alacaklı olduğunun bilirkişi marifetiyle yapılacak taraf defterleri üzerindeki inceleme neticesinde müvekkilinin haklılığının ortaya çıkacağından bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Esas dava dosyası açısından davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Taraflar arasındaki sözleşme gereğince projenin bitim tarihi olarak 31.08.2017 tarihinin kararlaştırıldığı, ancak davacı tarafça bu süreç içerisinde teknik detayları belirtilen ürünlerinden çoğunu tamamlayamadığı, müvekkili firma tarafından iş bu sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra KDV hariç proje bedelinin %20’sinin peşin olarak ödendiği ve yine KDV hariç toplam tutarın 6 taksidinin ödendiği, davacı tarafça sözleşme süresi içerisinde taraflarca kararlaştırılan cihazların elektronik tasarımının ve yazılımının yapılmadığı, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, yine davacı tarafın ön görülen sürede işi bitiremediğinden herhangi bir alacağının bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin takibe konu 63 adet faturaya dayalı takip öncesi ödemelerden sonra kalan toplam 161.139,49 TL alacağı gereği davalı hakkında İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, müvekkili şirketin davalı taraftan alacağının bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme neticesinde tespit edileceğinden bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; davacı iddialarının yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalının davacıya 139.200,00 TL ödeme yaptığı ve davacı tarafça sözleşme gereği edimlerin yerine getirilmemiş olması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, bu kapsamda davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olmadığından bahisle açılan davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Esas davaya konu İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 12.07.2018 tarihinde 01.12.2017 tarihli sözleşme bedelinden kalan bakiye 66.120,00 TL asıl alacak 324,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.494,98 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Birleşen dava dosyasına konu İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup incelenmesinden davacı tarafça davalı aleyhinde 05.07.2018 tarihinde 63 adet faturadan dolayı bakiye 155.867,66 TL asıl alacak, 5.271,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 161.139,49 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilgisayar mühendisi bilirkişi Dr. …, elektrik mühendisi bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 27.01.2020 tarihli kök raporda ; davacı defterlerinde 25.06.2018 tarihi itibariyle 224.181,18 TL davalının davacıya borçlu olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı defterlerinde davalının davacıya düzenlediği 25.06.2018 tarihli 2.193,53 TL tutarındaki faturayı kaydetmediği görülse de, takip dosyalarını açarken kayıtlarına almadığı anılan davalının davacıya düzenlediği faturayı alacağından düşerek (224.181,18 TL – 2.193,52 TL=) 221.987,66 TL asıl alacağı olarak toplam takip açtığı görüldüğünden davacının davalıdan 221.987,66 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, tüm eksiklikler ve tamamlanan işler taraflarca imzalanan sözleşme içerisindekilere göre adam/hafta takvimi bir araya getirildiğinde davacının davalı adına gerçekleştirdiği işin %75,71’ini tamamlamış olduğu, buna göre yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan 168.066,86 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 11.03.2021 tarihli ek raporda ; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında tamamlandığı iddia edilen alt başlıklar incelendiğinde RF modülünün yazılımsal olarak tamamlanmasına rağmen donanım olarak PCB’ye eklenmemiş olması nedeniyle tamamlanma oranlarının MBUS + RF haberleşme başlıklarında %100’den %75’e indirilmesi sonucunda kök rapordaki yüzdenin %75’den %64’e inmesinin gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 10.09.2021 tarihli 2.ek raporda ; Esas dava dosyası açısından davaya ve takibe konu davacının davalıya düzenlediği 1 adet faturanın 205.320,00 TL toplam tutarında olduğu görülmüşse de 66.120,00 TL’sinin takip konusu edildiği, ancak davacı kayıtlarına göre anılan faturanın tamamından yani 205.320,00 TL tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu, ancak 11.03.2021 tarihli ek raporda belirtilen teknik bilirkişilerce kök rapordaki yüzdenin %75’den %64’e inmesi gerektiği tespit edildiğinden 1 adet fatura tutarı olan 205.320,00 TL’nin %64’üne 131.404,80 TL’ye tekabül ettiği, ancak 66.120,00 TL’nin takip konusu edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan 66.120,00 TL alacaklı olduğu, birleşen dava dosyası yönünden ise davacının davalıya düzenlediği 20.02.2018-25.06.2018 tarihleri arasındaki 9 adet 156.103,10 TL toplam tutarındaki faturaların tamamının her iki taraf defterlerinde kaydedildiği, 2018 yılında davalı tarafından davacıya hiçbir ödemenin yapılmadığı, davacının davalıdan 9 adet fatura tutarı olan 156.103,10 TL alacaklı olduğu, ancak 11.03.2021 tarihli ek raporda belirtilen teknik bilirkişilerce kök rapordaki yüzdenin %75’den %64’e inmesi gerektiği tespit edildiğinden 1 adet fatura tutarı olan 205.320,00 TL’nin %64’üne 155.867,66 TL’ye tekabül ettiği, davacının davalıdan 155.867,66 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 19.11.2021 tarihli 3.ek raporda ; esas dava dosyası açısından davaya ve takibe konu davacının davalıya düzenlediği 1 adet faturanın 205.320,00 TL tutarında olduğu görülmüşse de 66.120,00 TL’sinin takip konusu edildiği, 1 adet fatura tutarı olan 205.320,00 TL’lik faturanın %64’ünün 131.404,80 TL’ye tekabül ettiği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan 66.120,00 TL alacaklı olduğu, fatura tarihinden takip tarihine kadar davacının 374,98 TL tutarında işlemiş faiz talep edebileceği, birleşen dava dosyası açısından 155.867,66 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davacı defterlerinde takip tarihi itibariyle davalının davacıya 221.987,66 TL borçlu olduğu, davacının düzenlediği 19.06.2018 tarihli 205,320 TL tutarındaki faturanın mahsubu sonrası davacının birleşen dosyada davalıdan 16.667,66 TL asıl alacağının bulunduğu, yine davacının 5.271,83 TL işlemiş avans faizi talep edebileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 12.01.2022 tarihli 4.ek raporda ; Esas davada davalının davacıya borçlu olmadığı, hatta davalı davacıya 7.795,20 TL tutarında fazla ödeme yaptığının tespit edildiği, birleşen dava dosyasında ise davacının davalıdan 155.867,65 TL tutarında alacaklı olduğu, davalının davacıya 155.867,65 TL tutarındaki borcundan 7.795,20 TL alacağı mahsup edildiğinde davacının davalıdan 148.072,45 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Esas ve birleşen dava dosyası açısından dava ; İİK 67.maddesi gereğince itirazın iptali davası olup, her iki dava dosyası açısından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Esas dava dosyası açısından davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davacının edimlerini yerine getirdiği, bu kapsamda davacı tarafça davalıya 19.06.2018 tarihli 205.320,00 TL’lik faturanın düzenlendiği, davalı tarafça sözleşme kapsamında yapılan toplam 139.200,00 TL ödendiğinden bakiyesi olan 66.494,98 TL’nin faiziyle beraber tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafça davacıya 139.200,00 TL ödeme yapıldığı, buna rağmen davacı tarafça taraflarca sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde cihazların elektronik tasarımı ve yazılımının yapılmadığı, bu şekilde davacı tarafın sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davranmış olması nedeniyle İzmir … Noterliği’nin 26.06.2018 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinden bahisle açılan davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edilen mallardan dolayı düzenlenen 63 adet fatura nedeniyle takibe konu tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle iş bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davacı iddialarının yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalının davacıya 139.200 TL ödeme yaptığı ve davacı tarafça sözleşme gereği edimlerin yerine getirilmemiş olması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, bu kapsamda davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olmadığından bahisle açılan davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Esas dava dosyası açısından taraflar arasında “Sözleşme” başlıklı 01.02.2017 tarihli sözleşmenin imzalandığı, davacı tarafça iş bu sözleşme kapsamında davalıya 19.06.2018 tarihli 205.320 TL’lik faturanın düzenlendiği ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen iş bu fatura kapsamında peşinatta dahil olmak üzere davalı tarafça davacıya 139.200 TL ödeme yapılmış olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Esas dava dosyası açısından taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, davalının bu nedenle sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, davacının esas dava dosyası açısından takip tarihi itibariyle sözleşme kapsamında davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Birleşen dava dosyası açısından ise taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallardan dolayı davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve takibe konu edilen 63 adet faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 01.02.2017 tarihli sözleşmenin “İşin Tutarı” başlıklı 7.maddesinde toplam proje tutarı 174.000 TL + KDV olarak kararlaştırılmış olup, bu bedelin KDV hariç %20’sinin sözleşmenin imzalanmasını takiben peşin olarak ödeneceği, KDV hariç toplam bedelinin %80’ininde 8 taksit olacak şekilde aylık olarak ödeneceği toplam bedelin KDV tutarının son taksitle ödeneceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığı ve taraflar arasında kararlaştırılan sözleşme gereğince sözleşmenin KDV’siz tutarı olan 174.000 TL’nin %20’sine denk gelen 34.800 TL’nin peşin olarak davalı tarafça davacıya ödendiği, yine sözleşmenin KDV’siz tutarı olan 174.000 TL’den peşinat tutarı düşüldüğünde (174.000 TL – 34.800 TL=) 139.200 TL’nin de aylık 17.400 TL olmak üzere sözleşme gereğince 8 takside bölündüğü ve bu 8 taksitten 6 taksidinin ( 6 x 17.400 TL=) 104.400 TL’sinin davalı tarafça davacıya ödendiği, sonuç olarak toplamda (34.800 TL + 104.400 TL=) 139.200 TL’nin davalı tarafça davacıya ödenmiş olduğu her iki taraf beyanları ve dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Esas dava dosyası açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafın sözleşme gereği edimlerini yerine getirip getirmediğinin tespiti açısından keşfen inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 27.01.2020 tarihli kök raporda keşfen yapılan inceleme sonucunda; tüm eksikler ve tamamlanan işler taraflarca imzalanan sözleşme içeriklerine göre adam/hafta takvimi ile bir araya getirildiğinde davacının davalı adına gerçekleştireceği işin %75,71’ini tamamlamış olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, aynı bilirkişi heyetinden daha sonra alınan 11.03.2021 tarihli ek raporda ise ; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında tamamlandığı iddia edilen alt başlıklar incelendiğinde RF Modülünün yazılımsal olarak tamamlanmasına rağmen donanım olarak PCBY eklenmemiş olması nedeniyle tamamlanma oranlarının MBUS + RF haberleşme başlıklarında %100’den %75’e indirilmesi sonucunda kök rapordaki yüzdenin %75’den %64’e inmesi gerektiği, mevcut yazılım ve donanımın davalıya teslim edildiğinde bu alandaki uzman kişilerce incelendiğinde üstünde çalışılarak son halinin verilebileceği bildirilmiş olup, yine aynı bilirkişi heyetinden alınan 10.09.2021 tarihli ek raporda ise davaya konu yazılım ve donanımın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca paketler olarak planlandığı, bir bütün olarak değil, artan ve birbirinin üstüne gelişen paketler olarak tasarlandığı ve bu nedenle son ürün değil tamamlanan paketlerin tamamlanma oranının incelendiği, bu unsurlar düşünüldüğünde ve yazılım mühendisi metodolorjilerine uygun olarak proje değerlendirildiğinde eksik paketlerin proje dökümanındaki bilgiler ve yazılımın mevcut halini kullanarak konunun uzmanı mühendisler ile projenin tamamlanabileceği, proje dökümanında görüleceği üzere temel bir altyapı kurularak mevcut donanımların farklı versiyonlarının gerçekleştirileceği ve bu nedenle gerçekleştirilen prototipin de farklı donanım gereksinimine sahip prototipler için bir temel oluşturacağı ve bu durumun zaten taraflar arasında imzalanan sözleşmede bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan kök ve ek raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının %64 oranında edimlerini yerine getirdiği, bilirkişi heyetinden alınan 10.09.2021 tarihli ek raporda davacı tarafça sözleşme kapsamında tamamlandığı belirtilen %64’lük bölümün davalı tarafça kullanılabileceği belirtildiğinden mahkememizce bu şekilde ekonomik bir değere sahip olduğu kabul edilmiş olmakla bu kapsamda davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında talep edebileceği ücretin (205.320 TL x %64 =) 131.404,80 TL talepte bulunabileceği, buna karşılık davalı tarafça davacıya her iki tarafın kabulünde olduğu üzere 139.200 TL ödendiği, bu şekilde (139.200 TL – 131.404,80 TL=) 7.795,20 TL fazla ödemenin yapılmış olduğu görülmüştür. Bu kapsamda esas dava dosyası açısından davacı tarafça davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir tutarın bulunmadığı düşünülmekle esas dava dosyası açısından yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. Her ne kadar davalı vekili tarafından davanın reddi halinde davacıdan kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında mahkememizce yapılan yargılama neticesinde alacak belirlendiğinden ve davacının takibinde kötüniyetli olduğuna dair ayrıca bir delil davalı tarafça sunulmamış olduğundan bu yöndeki talebin İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yine birleşen dava dosyası açısından yapılan değerlendirmede ise ; mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan 27.01.2020 tarihli kök bilirkişi raporunda, davacı şirkete ait incelenen 2017 ve 2018 yılı ticari defter ve kayıtlara göre davalı şirketin … nolu hesabında 05.07.2018 tarihi itibariyle 365.601,80 TL borç bakiyesinin bulunduğu, … nolu hesabında ise 05.07.2018 tarihi itibariyle 221.987,66 TL borç bakiyesinin bulunduğu, … nolu davalı hesabında 31.12.2018 tarihi itibariyle 268.322,16 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, 320.01.217 davalı hesabında 01.05.2018 tarihi itibariyle 95.086,12 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, buna göre 25.06.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 224.181,18 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine 27.01.2020 tarihli kök bilirkişi raporunda, davalı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerine göre … nolu davacı şirket hesabının 25.06.2018 tarihi itibariyle 16.681,87 TL alacak bakiyesi verdiği, … nolu hesap bakiyesinin 0 olduğu, … nolu hesap bakiyesinin 0 olduğu, yine … nolu hesap bakiyesininde 0 olduğu, bu şekilde davalı defterlerine göre 25.06.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 16.681,87 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine 27.01.2020 tarihli kök bilirkişi raporuna göre her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar arasında 25.06.2018 tarihi itibariyle davacı şirket defterlerine göre davacının davalıdan 224.181,18 TL alacaklı gözüktüğü, davalı şirket defterlerine göre ise aynı tarih itibariyle davacının davalıdan 16.681,87 TL alacaklı gözüktüğü, bu şekilde taraf defterlerine arasında 207.499,31 TL’lik bakiye farkın bulunduğu, bu farkın 205.320,00 TL’sinin davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 19.06.2018 tarih ve 205.320,00 TL’lik faturadan kaynaklandığı, 2.193,53 TL’sinin de davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacıda kayıtlı olmadığı anlaşılan 25.06.2018 tarihli faturadan kaynaklandığı, 0,45 TL’sinin davacı tarafça davalı adına düzenlenen 06.12.2017 tarihli ve 2.263,73 TL’lik faturanın davalı şirket defterlerinde 2.268,28 TL olarak kayıtlı olmasından 6,17 TL’sinin ise davalının 10.08.2017 tarihinde havale ile yaptığı ödemesi olan 109.389,90 TL’nin davacı şirket defterlerinde 109.396,07 TL olarak kayıtlı olmasından, 8,50 TL’lik farkın ise yine davalı şirketin 10.08.2017 tarihinde havale ile yapmış olduğu 17.245,50 TL’lik ödemenin davacı şirket defterlerinde 17.254,00 TL olarak kaydedilmiş olmasından kaynaklandığı bildirilmiştir.
Bu şekilde dosyada mevcut olan ve cari hesaba ilişkin mali müşavir tarafından düzenlenen hesap hareketleri incelendiğinde davacı tarafça esas davaya konu taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen 19.06.2018 tarihli ve KDV dahil 205.320 TL’lik fatura ile her iki tarafın kabulünde olan ve esas dava dosyasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafça davacıya ödendiği dosya kapsamı ile sabit olan 139.200 TL’lik ödeme ve yine birleşen dosyaya dayanak, takibe konu 63 adet fatura dahil olmak üzere davacı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin 25.06.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 224.181,18 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, aynı tarih itibariyle davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarında ise esas dava dosyasına konu olan ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen KDV dahil 19.06.2018 tarih ve 205.320 TL’lik fatura davalı şirket kayıtlarına alınmadığından “bu fatura hariç” ve esas dava dosyasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafça davacıya yapılan 139.200 TL’lik ödeme ve yine davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve birleşen davaya konu edilen 63 adet fatura da “dahil olmak üzere” yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 25.06.2018 tarihi itibariyle 16.681,87 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden 4.kez ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 12.01.2022 tarihli ek raporda, davacı defterlerinde davalının izlediği 5 ayrı hesap bakiyesi neticesinde davalının davacıya 224.181,18 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, esas dava dosyası açısından taraflar arasındaki sözleşme bedeline göre düzenlenen ve esas davaya konu teşkil eden davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davacı şirket defterlerinde kayıtlı olup, davalı hesabına borç kaydedilmiş olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 205.320,00 TL toplam tutarındaki faturanın bilirkişi heyetinin teknik bilirkişilerince tespit edilen %64’lük kısmına tekabül eden 131.404,80 TL tutarındaki davalı borcuna karşılık, davalı banka hesabından davacı banka hesabına 03.02.2017 -18.08.2017 tarihleri arasında yapılan toplam 139.200,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde (131.404,80 TL – 139.200,00 TL =) 7.795,20 TL tutarında davalının fazla ödemesinin bulunduğu, bu nedenle esas dava dosyası açısından davacının davalıdan bir alacağının kalmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine 12.01.2022 tarihli aynı ek raporda, birleşen dava dosyası açısından ise; davacı defterlerinde davalının izlendiği 5 ayrı hesap içerisinden esas dava konusunu oluşturan taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafça davalıya düzenlenen 19.06.2018 tarih ve 205.320,00 TL’lik fatura ile bu faturaya istinaden davalının banka hesabından davacı banka hesabına yapılan toplam 139.200,00 TL’lik ödeme çıkarıldıktan sonra davacı defterlerinde davalının izlendiği 5 ayrı hesaba yapılan fatura ve ödeme kayıtları incelendiğinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 922.956,98 TL toplam tutarındaki faturaların davalı hesabına borç kaydının yapıldığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalar ve davalı tarafından davacıya verilen çekler ve davalı banka hesabından davacı banka hesabına yapılan ödemeler toplamı olan 764.895,80 TL toplam tutarın davalı hesabına alacak kaydının yapıldığı ve bu şekilde davalının davacıya 158.061,18 TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiği, ancak davalı tarafından davacı şirket adına düzenlenen ve davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilen 25.06.2018 tarihli ve KDV dahil 2.193,53 TL’lik irsaliyeli faturanın
… ad soyadı yazılarak imzalandığı görüldüğünden iş bu fatura içeriğindeki ürünlerin davacı tarafa teslim edildiği tespit edildiğinden davalı tarafça davacıya düzenlenen 2.193,53 TL’lik tutarın davacı defterlerindeki 158.061,18 TL’lik alacak bakiyesinden düşülmesinin gerektiği, buna göre sonuç olarak incelenen taraflara ait ticari defter ve kayıtlara göre birleşen dava dosyası açısından davacının davalıdan (158.061,18 TL – 2.193,53 TL=) 155.867,65 TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, takdiri mahkemeye ait olmak üzere cari hesap bir bütün olduğundan ayrıştırılamayacağı görüş ve kanaati hasıl olursa davalının davacıya olan 155.867,65 TL borcundan esas dava dosyası açısından davalı tarafça davacıya fazla yapıldığı tespit edilen 7.795,20 TL’lik ödemenin mahsubu neticesinde davacının birleşen dava dosyası açısından bakiye alacağının (155.867,65 TL – 7.795,20 TL=) 148.072,45 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında birleşen dava dosyası açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, esas dava dosyasına konu olan taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenip, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 19.06.2018 tarihli KDV dahil 205.320,00 TL’lik fatura ve yine iş bu faturaya istinaden davalı şirketçe davacıya yapılan toplam ödeme tutarı olan 139.200,00 TL’lik ödeme hariç tutulduğunda; birleşen davaya konu edilen taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallardan dolayı davacı tarafça davalıya toplamda 922.956,98 TL’lik fatura düzenlendiği, buna karşılık davalı tarafça düzenlenen faturalar ile yapılan ödemeler toplamı olan 764.895,80 TL’nin mahsubu neticesinde birleşen dava dosyası açısından davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (922.956,98 TL – 764.895,80 TL=) 158.061,18 TL bakiye alacağının bulunduğu, bu kayıtlar açısından her iki taraf defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, ancak davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilen 25.06.2018 tarihli KDV dahil 2.193,53 TL’lik irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında … isim ve imzasının bulunduğu, bu şahsın davacı şirket yetkilisi olduğu dosya içerisinde bulunan vekaletname ve diğer belgelerle sabit olduğu, bu nedenle iş bu fatura yönünden davalı şirket kayıtlarının esas alınmasının gerektiği, bu şekilde iş bu faturanın takip tarihi itibariyle tespit edilen davacı bakiye alacağı olan 158.061,18 TL’den mahsubu ile davacının davalıdan takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki mal alışverişinden kaynaklı faturalardan dolayı bakiye (158.061,18 TL – 2.193,53 TL=) 155.867,65 TL alacağının bulunduğu mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporlardan anlaşılmış olmakla birlikte esas dava dosyası açısından alınan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu gereğince davacının talep edebileceği tutarın 131.404,80 TL olmasına rağmen davalı tarafça toplamda 139.200,00 TL ödeme yapılmak suretiyle fazladan 7.795,20 TL ödemenin gerçekleştirildiği, bu nedenle davalı tarafça davacıya esas dava dosyası açısından yapılan fazla ödeme olan 7.795,20 TL’nin de tespit edilen 155.867,65 TL’lik davacı alacağından cari hesabın bir bütün olması nedeniyle düşülmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki mal alım satımından kaynaklı olarak bakiye (155.867,65 TL – 7.795,20 TL=) 148.072,45 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle birleşen dava dosyası açısından davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 148.072,45 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Esas dava dosyası açısından ;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta peşin olarak yatırılan 803,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 722,40 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.444,35 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
2-Birleşen dava dosyası açısından ;
Davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 148.072,45 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 29.614,49 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 10.114,82 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.946,16 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.168,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.987,26 TL harç ile, birleşen dosya açısından yapılan tebligat gideri 101,50 TL ve birleşen dosya açısından mali müşavir bilirkişiye ödenen toplam 1.300,00 TL bilirkişilik ücreti olmak üzere toplam 1.401,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.275,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.016,88 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)