Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1160
KARAR NO : 2022/364
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.07.2018 tarihinde saat 02:30 sıralarında davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile İzmir İli Bayraklı ilçesi … Cad. Yan yolundan … istikametine seyir esnasında iken …/… Sk. Kavşağında aracının ön tampon kaput ve cam kısımları ile araca göre yolun solundan viyadük altındaki geçiş noktasında karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’e çarptığını, meydana gelen kaza neticesinde …’ün vefat ettiğini, kaza sonrası trafik ekiplerince düzenlenen kaza tespit tutanağında, kazanın oluşumunda davalı …’ın KTK madde 52/1-b maddesini ihlal ettiğini, kazada tali kusurlu olduğu belirtildiğini, bunun dahi hatalı olduğunu ve asli kusurun davalıda olduğunu beyan ederek davalılar hakkında destekten yoksun kalma tazminatına ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekilinin 05/11/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin beyanına göre, 03/07/2018 tarihinde saat 02:30 sıralarında müvekkiline ait … plakalı aracı sevk ve idare eden …, … Caddesi üzerinden Bayraklı istikametine seyir halindeyken … kavşağına geldiği sırada trafik ışıklarının kendisine yeşil yanması sebebi ile normal hızda devam etmiş bu sırada sağda bulunan … isimli petrol istasyonunu geçtikten sonra çevre yolu köprü altına girmek üzere bulunduğu sırada, müteveffa, müvekkiline ait aracın solundan hızlı bir şekilde bir şahsın elinden bir poşet ile yolun karşısına geçmek istemiş, diğer davalı yan ise müteveffanın aniden yola fırlaması sebebi ile kısa olan mesafede ani fren yapıp müteveffaya çarpmamak için direksiyonu sola doğru kırmasına rağmen müteveffa aracın sağ ön kısmına çarpmış ve maalesef ki söz konusu kaza meydana geldiğini, diğer davalı yanın beyanından da anlaşılacağı üzere müteveffanın alkollü olduğu kanaatinde olduklarını, olay anına ait fotoğraflarda müteveffanın poşetinde bulunan bira şişeleri de bu hususu desteklendiğini, işbu davaya konu kaza müteveffanın alkollü olması sebebiyle dikkatini yola ve araç trafiğine vermemesi ve yaya geçidi olmayan araç trafiğinin yoğun olduğu söz konusu kaza mahallini kullanması sebebi ile meydana geldiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Trafik Uzmanı Bilirkişi …’ın 10/12/2019 Tarihli Raporunda; Yaya …’ün %75 oranında asli kusurlu olduğunu, …’ın %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın 12/03/2021 Tarihli ve …/…/… Sayılı Raporunda; Sanık sürücü …’ın %25 (Yüzde yirmibeş) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’ün %75 (Yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Sigorta ve Aktüerya Bilirkişisi …’ın 03/01/2022 Tarihli Raporunda; Davacıların bakiye destekten yoksun kalma tazminatları olarak; Davacı … için 69.660,16-TL, davacı … için 34.317,11-TL olarak hesaplanmıştır.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
– Zarar verici bir fiil
– Bu fiilin hukuka aykırı olması
– Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
– Fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
– Zarar görenin ağır kusuru
– Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda; davacıların desteğinin davaya konu edilen trafik kazası neticesinde vefat ettiği, kazanın ve kaza neticesinde meydana gelen zarardan tarafların hangi hukuka aykırı fiillerinin ne oranda sebep olduğunun tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı davacıların desteğinin meydana gelen kazada %75 oranında davalı sigorta şirketinin sigortalısı aracın sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan tarafların fiillerin ile oluşan zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, bu haliyle 6098 sayılı yasanın, sorumluluk hukukunun ve tazminat hukukunun ilkeleri çerçevesinde davacıların destek yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması için dosyanın hesap bilirkişisine verildiği, destekten yoksun kalma tazminatlarının miktar olarak hesaplandığı hesaplamanın yasaya ve yukarıda anılı ilkelere uygun olduğu, ayrıca somut olay tarafların kusur durumları bir arada değerlendirildiğinde meydana gelen ölüm olayından dolayı davacıların manevi olarak çöküntüye uğradıklarına kanaat getirilerek hakkaniyete uygun manevi tazminat miktarı belirlenerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davacı … İçin 69.660,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının davacı … için 34.317,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/07/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketi yönünden 09.10.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı … için kendi adına asaleten davacı … için velayeten davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
3-Davacı … için 30.000 TL, davacı … için 25.000 TL manevi tazminatın, davacı … için kendi adına asaleten davacı İlkay için velayeten davalılar … ve …’den alınarak kaza tarihi olan 03/07/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı …’e VERİLMESİNE,
4-Alınması gerekli toplam 10.859,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 686,52 TL nin mahsubu ile 10.173,22-TL harcın davalılar … ve … ve … Sigorta Şirketinden tahsiliyle HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.451,52-TL toplam harç, 900,00-TL bilirkişi rapor ücreti, 150,00 TL taksi ücreti, ve 395,69-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.897,21-TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre (158.977,27/303.977,27=0.52) 1.506,55-TL’sinin davalılar … ve … ve … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-723,00-TL Adli Tıp Kurumu rapor ücretinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 375,96 TL’sinin davalılar … ve … ve … Sigorta Şirketinden 347,04 TL’sinin davacılardan tahsiliyle HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
a-Davacılar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 13.827,84-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ve … Sigorta Şirketinden tahsiliyle davacılara VERİLMESİNE,
8-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
a-Davacılar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.950,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … tahsiliyle davacılara VERİLMESİNE,
b-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.950,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e VERİLMESİNE,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı sigorta şirketinin yokluğunda davacı ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır