Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1157 E. 2021/1178 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1157 Esas
KARAR NO : 2021/1178

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 20.10.2016 tarihinde davalı … A.Ş’nin maliki, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili şirkete ait … plakalı araçların çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün kusurlu olduğu, yapılan piyasa araştırmaları sonucunda müvekkiline ait araçta 2.500 TL değer kaybı ve 480,00 TL kazanç kaybı tespit edildiği, iş bu zararın davalı tarafça karşılanmaması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL değer kaybı ve 100,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili sunmuş olduğu 27.03.2019 tarihli dilekçesiyle ; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL değer kaybı ve 100,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.100,00 TL tazminat talep edilmiş ise de, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan raporda davacı tarafa ait araç için 758,54 TL değer kaybı ve 320,00 TL kazanç kaybı tespit edildiğinden değer kaybı için 1.000,00 TL kazanç kaybı için 320,00 TL olmak üzere toplam 1.320,00 TL’nin kaza tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; tutulan kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kazanın trafiğe kapalı çalışma alanında meydana geldiği, çalışma alanına park edilen aracın kazaya sebebiyet verdiği, bu nedenle davacı tarafın müvekkili şirketten tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca hasar dosyasının celbinin gerektiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, teknik bilirkişi … tarafından düzenlenen 24.03.2019 tarihli raporda; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı tarafa ait aracın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle 758,54 TL değer kaybı meydana geldiği, ayrıca davaya konu araçtaki hasar dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile 4 iş günü içerisinde tamirinin mümkün olduğu, benzer özelliklere sahip bir aracın günlük kiralama bedelinin 80,00 TL olduğu, buna göre talep edilebilecek ikame araç bedelinin (80,00 TL x 4 =) 320,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine aynı bilirkişiden 2 kez ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyaya sunulan 12.08.2019, 20.10.2019 ve 24.12.2020 tarihli ek raporlarda kök rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir.
2-Davalı tarafın itirazları doğrultusunda kusur oranının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 19.04.2020 tarihli raporda ; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosyanın incelenmesinden iş bu davada sigorta şirketinin taraf olmadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda değer kaybı hesaplanmasının ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki formülasyona göre yapıldığı, Yargıtay kararları doğrultusunda gerçek zarar hesabının yapılmadığı görülmekle, bu konuda hesaplama yapılmak üzere daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 11.10.2021 tarihli raporda ; davacıya ait aracın kaza öncesi 2.el piyasa rayiç değerinin 48.000 TL olduğu, kaza sonrası tamir edildikten sonraki piyasa rayiç değerinin ise 46.000 TL olduğu bu nedenle davacı aracında oluşan değer kaybının (48.000 TL – 46.000,00 TL=) 2.000 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ/KABUL :
Dava; trafik kazası nedeniyle araçta oluştuğu iddia olunan değer kaybı ve kazanç kaybı bedelinin davalılardan tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu bildirilmiş olup, ayrıca en son alınan ve mahkememizce benimsenen 11.10.2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre de dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta 2.000 TL değer kaybı oluştuğu ve yine daha önce aynı bilirkişiden alınan kök ve ek raporlara göre de davaya konu araçtaki hasar dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile 4 iş günü içerisinde tamirinin mümkün olduğu, benzer özelliklere sahip bir aracın günlük kiralama bedelinin 80,00 TL olduğu, buna göre talep edilebilecek ikame araç bedelinin (80,00 TL x 4 =) 320,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 01.12.2021 tarihli dilekçe ile dava konusu alacağın tamamının fer’ileriyle birlikte dava dışı sigorta şirketi ile yapılan ibraname ve sulh anlaşması kapsamında ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, ayrıca ibraname ve sulh anlaşmasında tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerinin kararlaştırıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yine davacı vekili 21.12.2021 tarihli duruşmada 01.12.2021 tarihli dilekçesini aynen tekrar ettiğini, dilekçe içeriğinde de belirttiği üzere dava konusu alacağın tamamının dava dışı sigorta şirketi ile yapılan ibraname ve sulh anlaşması kapsamında ödendiği, bu nedenle her iki davalıdan iş bu dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ise en son sunmuş olduğu 21.12.2021 tarihli mazeret dilekçesi ile davacı vekilinin de beyan ettiği üzere davacının uğramış ve elde edememiş olduğu herhangi bir zararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 01.12.2021 tarihli dilekçe ve 21.12.2021 tarihli duruşmadaki beyanı dikkate alındığında dava konusu zararın tamamının dava dışı sigorta şirketi tarafından davadan sonra karşılanmış olduğu ve karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği bildirildiğinden konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporlarına göre davacının iş bu davayı açmakta haklı olduğu, bu nedenle konusuz kalan davayla ilgili olarak karşı taraftan yargılama gideri talep edebileceği sonucuna varılmış ise de, davacı vekili tarafından mahkememizce yapılan yargılama sırasında 21.12.2021 tarihli duruşmada konusuz kalan dava nedeniyle karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiğinden davacı tarafın bu talebi ile bağlı kalınarak bu konuda davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
Konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından yatırılan 39,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 19,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça talep edilmediğinden davacı taraf yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yapılan yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi. 21/12/2021

Katip …

Hakim …